"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
Röportaj: BADE ÇAKAR
Fotoğraflar: CENGİZ DİKBAŞ
Türkiye'nin başarılı ve büyük ihtimalle de en dürüst tasarımcılarından biri Hakan Akkaya... Düşündüğünü söylemekten hiç çekinmez. Belki bu kadar sevilmesinin nedeni de bu dobra halidir. Ama asıl nedeni kesinlikle iddialı ve görkemli tasarımları... Kendi markasını yaratmadan önce 11 yıl bekleyen ve bu dönemde bilgilerini güçlendiren Hakan Akkaya, Türkiye'deki başarısını New York'a taşıma kararı aldı. New York'ta açacağı showroom ile yepyeni bir döneme adım atacak olan Hakan Akkaya, bu kararını da yepyeni bir koleksiyonla taçlandırdı. Akkaya, detaylarını gizli tuttuğu New York koleksiyonunu yakın dostu Özge Ulusoy'un modelliğinde Şamdan Plus'a sundu. Hakan Bey ve Özge Hanım ile kahkaha dolu bir çekim geçirdikten sonra samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
Uzun zamandır moda sektörünün içerisinde olmanıza rağmen kendi markanızı yaratmak için çok beklediniz, neden?
Hakan Akkaya: Bu kadar zaman beklememin nedeni; Türkiye'nin önde gelen markalarında tecrübemi arttırmak ve farklı farklı alanlardaki büyük markalarla çalışarak, sektördeki ince detayları ve püf noktaları öğrenmeye çalışmaktı. Kendi markamı yaratmadan önce bu yüzden 11 yıl bekledim.
Daha önce bir röportajınızda "İlk defilemde Hakan başaramayacak diyenler oldu" demişsiniz. Peki başardınız mı?
Akkaya: Hakan başaramayacak bakışları maalesef hala devam ediyor (gülüyor) ama zaten her zaman başarılı oldukça sizi takdir eden kadar, başarısızlığınızı görmek isteyen kişi de olacak. Bunlar da beni rahatsız etmiyor aksine daha da kamçılıyor ve daha çok çalışmama neden oluyor. Bugünkü durumuma baktığımda öncelikle Allah'a şükrediyorum ama daha yapmak istediklerimin sadece yüzde 30'unu yaptığıma inanıyorum.
Yapmak istediklerinizin arasında yurtdışı planınız da var sanırım, hatta bunun için yeni bir koleksiyon hazırladınız değil mi?
Akkaya: Yeni koleksiyonum aslında yıllardır yapmak istediğim fakat doğru zamanın belki de bugün olmasından dolayı şimdi ortaya çıkmış bir koleksiyon. Ama en az 10 yıldır aklımdaydı. New York için tasarladım ancak normalde ben yaşadığım coğrafyanın gerçeklerine göre tasarım yapan bir tasarımcıyım. Bu koleksiyonum dünyaya oynadığı için daha uluslararası detaylarla süslendi. Şimdilik sadece bu kadarını paylaşalım.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
Koleksiyonun bir kısmını çekimimizde sundunuz. Koleksiyonunuzun modelliğini de Özge Hanım yaptı. Özge Hanım'ı ne zamandır tanıyorsunuz?
Akkaya: Özge'yi yaklaşık 12 yıldır tanıyorum. Bu yolda birlikte yürüdüğüm arkadaşlarımdan biri de Özge'dir. İkimiz de daha çocuk sayılabilir yaşta çok gençken tanıştık. İkimiz de daha emekliyorduk ve Allah'a şükür bugün buralara kadar geldik ve bu yolu hep birlikte yürüdük.
Yakın arkadaşınız olan modellerle çalışmak nasıl?
Akkaya: Çok keyifli çünkü ben defilelerimde çok heyecanlanırım ve Çağla (Şıkel) da Özge de tam defile başlayacakken kuliste hep şunu söylüyor olurlar; "Sanki hayatımızda ilk defa defileye çıkıyoruz." Kendi heyecanımla onları da titretiyorum (gülüyor). Sanki benim ilk defilem onların da ilk defilesi gibi... Biz arkada, sarılmış titriyor oluyoruz.
Her tasarımcının, yaratırken farklı bir motivasyonu vardır. Sizinki ne dir, tasarıma yönelme, bir şeyler yaratma dürtüsü nereden geliyor?
Akkaya: Beni tasarıma iten şey sürekli seyahat etmem. Yurtiçi yurtdışı, aklınıza gelebilecek her türlü destinasyona, gidebildiğim kadar uzaktaki her noktaya ulaşmaya, farklı yerleri görmeye bayılıyorum. Farklı insanlar tanımaya da... Bu tamamen benim motivasyon sebebim.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
Hem kadın hem de erkek için tasarımlar yapıyorsunuz. İki tarafta da yer almak eminim farklı vizyon katıyordur. Peki, siz hangisine tasarlarken daha çok keyif alıyorsunuz?
Akkaya: Evet, hem kadın hem erkek için tasarım yapıyor olmak farklı bir vizyonla birlikte farklı bir yoğunluk da getiriyor. Çünkü aynı anda iki farklı şeyi düşünmek zorunda kalıyorum ve tek konseptte toparlamaya çalışıyorum. Bu yüzden bu farklı ve artı bir yorgunluk. Bazen kadın, bazen de erkek... Tamamen o dönemki modumla alakalı ama sonuçta her yaptığım tasarım beni sonsuz heyecanlandırıyor.
Bu koleksiyon da yine siyah renkten oluşuyor. Siyah rengi tercih etmenizin nedeni nedir?
Akkaya: Siyah; bence güç demek, asalet demek, gerçeklik demek ve bana kendimi en iyi hissettiren renk siyah...
Hazır giyim tasarımlarınızın yanı sıra haute couture tasarımlarınız da var. Dolayısıyla müşterilerinizle birebir iletişimde oluyorsunuz, bu size ne hissettiriyor?
Akkaya: Çok mutlu ediyor. Ben önce büyük markalarla çalışırken de mağazaları ziyaret ederdim çünkü elbise yaptığım insanların senin tasarımlarını alırken neleri çok beğendiğini, nelerden rahatsız olduklarını bilmek bence tasarımı geliştiren en önemli detay. Kişiye özel tasarım yaparken de müşterilerimle bir arada olurum, zaten günde en fazla 5 tane müşteri alıyorum ki herkese aynı zamanı aynı verimliliği verebileyim.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
"DİSİPLİNİ ASLA ELDEN BIRAKMADIM"
Özge Hanım, Hakan Akkaya tasarımlarıyla objektiflerimizin karşısına geçtiniz. Hakan Bey'le ilk karşılaşmanızı hatırlıyor musunuz? Yakın dostluğunuz ne zamana dayanıyor?
Özge Ulusoy: Hakan'ı sanki hep tanıyormuşum gibi... Yaklaşık 10 sene önce Hakan, o zamanlar kurumsal bir marka için çalışıyordu, ben de çok yeniydim. Sonrasında beraber çok keyifli işler yaptık. O zamandan beri beraberiz. Ama asıl dostluğumuzun pekişmesi "Bugün ne giysem" zamanları diyebilirim...
Hakan Bey ile objektif karşısına geçmek nasıldı sizin için, çekim nasıl geçti?
Ulusoy: Çok keyifli tabii ki... Çok gülmeli ve eğlenceliydi. Yakın arkadaşınızla iş yapmak zaten çok zevkli olan bir şey. Bu kadar zevkli olunca da işi yapmak kolay oluyor. Biz de çok hızlıydık, kısa sürede bitirdik.
Hakan Akkaya tasarımlarının içinde kendinizi nasıl hissediyorsunuz, size göre Hakan Bey'in tasarımlarının en büyük özelliği ne?
Ulusoy: Hakan'ın tasarımlarının içerisinde çok farklı, feminen ve iddialı hissediyorum. Kumaşlar ve kalıplar konfor açısından çok önemli, Hakan'ınkiler de bu konuda çok iyi. Modeller hakkında konuşulacak bir şey yok zaten Hakan'ın başarısı bu konuda tescilli...
Hakan Bey, New York'ta kariyerinde yeni bir sayfa açıyor. Sizin hiç yurtdışında yaşama planınız veya yurtdışına yönelik projeleriniz var mı?
Ulusoy: Proje bazlı yurtdışı işlerim ve seyahatlerim oluyor ama bunlar dışında şu an yurtdışıyla ilgili bir planım yok. Ama Hakan için çok tabii ki çok heyecanlıyım.
Başarılı modellik kariyerinizin yanı sıra tasarımcılık deneyimleriniz de var ve devam ediyor. Bu dünyanın iki tarafında da yer almak nasıl bir his? Size farklı bakış açıları katıyor mu?
Ulusoy: Tabii ki katıyor. Zaten bir model olarak yüzlerce kıyafet giydim. Dolayısı ile artık kalıptan ve kumaştan anlıyorum ama tabii ki bir tasarımcı gibi değil. En başta böyle bir eğitimim yok ama deneyimim var. Dünyada da fazlasıyla örneği olduğu gibi zevkimi ve beğenilerimi yansıtıyorum.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
2003 yılından beri Türkiye'nin en iyi modelleri arasında yer alıyorsunuz. Sektördeki 14. yılınıza gireceksiniz. İlk günden bu yana kadar nasıl bir yolculuk gerçekleştirdiniz? Bu sektöre yeni başlayanlara nasıl bir öneride bulunursunuz?
Ulusoy: Çok teşekkür ederim. Ben çok çalıştım ve disiplini asla elden bırakmadım. Fırsatları iyi değerlendirdim, hiçbir zaman da "oldum" demedim. Çalışmaktan kaçmamak lazım en büyük tavsiyem bu olabilir.
Çok yoğun bir tempo içerisindesiniz. Modellik, sunuculuk ve tasarımcılık... Bu tempoya nasıl ayak uyduruyorsunuz? Kendinize ayırdığınız zamanlarda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Ulusoy: Çok yoğun çalışıyorum. İyi beslenip, spor yaparak kendime içeriden iyi bakmaya çalışıyorum. Boş vakitlerimde ailemle, sevdiklerimle oluyorum. Bol bol kitap okuyorum. Bazen evden hiç çıkmadan film izleyerek dinleniyorum.
Gelecekte sizi nasıl projelerin içerisinde göreceğiz?
Ulusoy: Aklımızda sürpriz bir kaç proje var ama henüz görüşmeleri gerçekleştiriyoruz.
Hakan Akkaya kadını kimdir, peki?
Akkaya: Hakan Akkaya kadını da erkeği de cesur, kendine güvenen ve ne istediğini bilen özellikle kendisi için yaşayan insanlardır.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
Tasarımlarınız kadar defileleriniz de büyük ses getiriyor...
Akkaya: Bir defile, bir tasarımcının en büyük mastürbasyonudur. Hep söylediğim gibi ben yaşadığım coğrafyanın detaylarını hiçbir zaman unutmayan bir tasarımcıyım. Ama defilelerimde özellikle son yıllarda sadece bu coğrafyaya değil dünyaya oynadığım için biraz daha iddialı ve özgür bırakıyorum kendimi. Her detayına önem veriyorum. Saçından karşılama hosteslerine kadar her şey benim için bir bütün. Konseptin sadece tek bir yerde kalmasına değil, tüm genele yayılmasına çok dikkat ediyorum.
Bir tasarımın sunulmasında model çok önemli. Siz Türkiye'nin en iyi modelleriyle çalışıyorsunuz. Size göre başarılı bir model nasıl olmalı?
Akkaya: Ben Türkiye'nin en ünlü ve başarılı modelleriyle çalışıyorum. Şanslıyım, hem onlarla çok yakın arkadaşım hem de yaptığımız işten en az benim kadar onlar da keyif alıyor. Bir modelin kesinlikle özgüveni çok yüksek olmalı, bir tasarımcının onu sokmak istediği kalıba girip, o kalıbı da sonuna kadar hakkını vererek sahipleniyor olması lazım ki sizin elbisenizin etkisi güçlensin.
Bu koleksiyonunuzla birlikte hayatınızda yeni bir dönüm noktası olacak. New York sayfasını açıyorsunuz. Yeni planlarınızdan bahsedelim mi?
Akkaya: Aslında sadece New York değil, ben Türkiye sınırları içerisinde kalmak istemeyen bir tasarımcıyım. Bu çocukluğumdan beri böyleydi. Çocukluğumdan beri planladığım her şey bu noktadaydı. Şu an o kapı New York'tan aralandı. Tek istediğim şey bu ülkede ne kadar başarılıysam dünyada da o kadar başarılı olabilmek.
Bundan sonra New York'ta mı yaşayacaksınız?
Akkaya: Ben İstanbul'dan yüzde yüz vazgeçemem. Ülkemi seviyorum, İstanbul'u çok seviyorum. Dünyanın neresine gidersem gideyim, İstanbul'a döndüğümde Atatürk Havalimanı'ndan çıkarken şükrediyorum bu ülkede yaşadığım için ama New York'ta bir showroom açacağım şimdi ve sanırım bir ay New York, bir ay İstanbul gibi dönüşümlü yaşıyor olacağım. New York'ta her şeyi oturtana kadar. Ama bunların hepsi aslında defileden sonra şekilleniyor olacak.
"Moda kariyerimizde beraber ilerledik"
Peki, Fashion Week Istanbul'a katılmaya devam edecek misiniz?
Akkaya: New York'ta defile yaptığım için İstanbul'da yapmama fikri bana komik geliyor. Bunu yapan tasarımcı arkadaşlarımız var ama beni önce bu ülke var etti. İlk önce saygımdan defilelerimi yapmaya devam edeceğim. Mesela şubatta New York'ta yapıp, en geç nisanda da Türkiye'deki defilemi yapacağım. Tabii ki Hakan Akkaya, Türk bir tasarımcı olduğu için her şeyin en önemlsini İstanbul'da yapıyor olacak. Diğerleri ikinci sırada gelen detaylar benim hayatımda...
Ailenize çok yakın olduğunuzu biliyorum. Onlardan bu kadar uzak olmak sizi korkutmuyor mu?
Akkaya: Aileme çok yakınım ama çok uzak kalmayacağız, en fazla bir ay sürecek. Zaten biz her ay mutlaka bir araya geliyoruz. Şimdi New York'a gideceğim için annem bana geliyor, benle kalacak yaklaşık iki ay... Ama bir iki aydan fazla onları görmeden yaşayabileceğime çok inanmıyorum.
Çok seveniniz ve takipçiniz var, ama sert açıklamalarınızdan dolayı sizi antipatik bulanlar da oluyor. Size sorsam, Hakan Akkaya nasıl biri diye ne dersiniz?
Akkaya: Hakan Akkaya, her şeyden önce iyi biri. Antipatik biri, sevimli biri, korkunç biri, dünyanın en tatlı insanı... O kadar değişken ki Hakan, çünkü içinde bir sürü Hakan var. Ve bunların hepsi karşıdan gelen tepkiye göre kendini gösteriyor. O yüzde nasıl geliyorsan öyle bir Hakan Akkaya görüyorsun.
Bundan sonra Hakan Akkaya ismini nasıl projelerle göreceğiz? Gelecek planlarınız neler, biraz söz edebilir misiniz?
Akkaya: Kararlarımı eylül ayından itibaren uygulamaya başladım. Televizyon için sadece bir gün bir program yapacağım, şu an onu programlıyoruz. Benim tasarımcı kimliğimle yapmak istediğim çok şey var. O yüzden zamanımı beş altı sene öncesine kadar olduğu gibi yine sadece elbiseler ve koleksiyonlar alsın istiyorum. Hazır giyim koleksiyonum başladı ve Ataşehir Watergarden'da çok enteresan bir konsept yaptım. Hakan Akkaya Bar açıyorum. İçerisinde elbiseler de olacak ama çok görünürde değil. Kim duysa hoşuna gidiyor, 20 Ocak gibi de açılmış olacak. Hazır giyim koleksiyonum da ilk defa orada satışa çıkacak. Daha şimdiden franchise isteyen şehirler var ama önce birkaç ay Ataşehir'i oturtup, daha sonra franchise'larla tüm Türkiye'ye yayılmayı planlıyorum.