
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

'Minik adamıma deli gibi aşığım'

RöportAJ:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Serkan ŞENTÜRK
Oyunculuk hayatına henüz adım atmış ve kariyer basamaklarını tırmanmaya başlamış genç bir oyuncuydu hayatının aşkına rastladığı zaman. Hayat böyle değil midir, tesadüfler belirlemez mi kaderi? Petek Ertüre, rol aldığı dizide verilen iki gün arayı değerlendirmek için geldiği Uludağ'da, otel resepsiyonunda Ali Ağaoğlu ile karşılaşır. İyi bir kayak hocası bulmak istediğini söyler. Ağaoğlu, genç ve güzel kadının telefon numarasını alır ve dizilerden daha heyecanlı bir aşka yelken açarlar. Dediğim dedik bir Arnavut kızıyla, kişiliğinden asla taviz vermeyen Karadeniz erkeğinin kimi zaman hırçın, kimi zaman sakin, kimi zaman çalkantılı, kimi zaman dingin ama her zaman tutkulu aşkları böylece başlamıştır... Ali Ağaoğlu için "O benim her şeyim, onu çok sevdim" diyen Petek Ertüre, iki yıl önce anne oldu. Anneliğin kendisini çok değiştirdiğini anlatan Ertüre ve ikinci yaşını kutladığı dünya tatlısı oğlu Ege ile oyun odasında rengarenk toplarla oynayarak, parkelerin üstünde yuvarlanarak, gitar çalıp İngilizce şarkılar söyleyerek, öpüşüp koklaşarak ve babasının arabalarını aratmayan kırmızı spor arabasına binerek sohbet ettik... Petek harika bir anne ve ev hanımı, ama korkarım Ege ileride çok canlar yakacak...
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

İstanbul'a tepeden bakan şahane bir evde yaşıyorsun ama kimseye tepeden bakan biri değilsin; gerçekten de hiç böbürlenmez misin?
Petek Ertüre: Niye böbürleneyim, hepimiz insan değil miyiz? Ben hayatı ve insanları, yaşamayı ve yaşamdan her saniye zevk almayı seven biriyim. Bunun şartlarla ilgisi yok. İnsanlar eşittir, ev ya da arabaya sahip olmak ne değiştirir ki? Kimseden bir farkım olduğunu düşünmüyorum.
Dışardan bakınca, başkalarının hayatı çok cazip gelebiliyor; sanki para/pul olunca dert olmazmış gibi bir algı var. Gerçekten de hayat tozpembe mi senin için?
Ertüre: Dertsiz insan olur mu? Allah çaresiz dert vermesin. Hayat benim için de iniş ve çıkışlarla dolu oldu, ancak şimdi hayatımın çok farklı bir anlamı var. Oğlum var, Ege'm var. Rabbim isteyen herkese evlat nasip etsin.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Anne olduktan sonra değiştiğini düşünüyor musun Petek'ciğim?
Ertüre: Hem de nasıl, hayatım tamamen değişti. Ben de değiştim, bunu tarif etmek zor. Anne olmak her kadında aynı etkiyi yapar mı bilemiyorum ama ben çok mutluyum. Her sabah mutlu uyanıyorum, çok mutlu bir şekilde yatağa giriyorum. Hayatımda şahane bir erkek var, minik bir adamım var artık. Benim olan, sonsuz bir aşkla bağlandığım. Yoluna ömrümü adamak, onun için çok iyi bir anne olmak, onu iyi bir evlat olarak yetiştirmek ve korumak istiyorum. Kendimi her gün geliştiriyorum, onunla beraber öğreniyor, ona faydalı olmak için uğraşıyorum. Sanırım oğluma aşığım, ötesi yok.
Ege'den bahsederken gözlerin ışıldıyor, kardeş de gelecek mi Ege'ye?
Ertüre: Nasip diyelim, isterim ama belki birkaç yıl sonra. Şu anda beni çok yoran ve zamanımı bütünüyle kendisine vermek zorunda olduğum bir oğlum var.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Hamile kaldığında neler düşünmüştün, zor geçti mi hamilelik dönemi? Baban da o dönemde rahatsızlanmıştı değil mi?
Ertüre: Hamile kaldığımda çok mutlu oldum, hiç unutamam o anda yaşadığım coşkuyu, heyecanı. Allah bana bir melek gönderiyor diye düşündüm. Ali de çok sevinmişti. Çok rahat geçti hamileliğim, neredeyse 40 haftalık harika bir süreçti bizimki. Anneliğe hazırlandım. Babam, ben Ege'yi doğurduktan 10 ay sonra rahatsızlandı, şimdi de hastanede tedavisi devam ediyor. Çok şükür torununu gördü, çok sevdi, umarım iyileşir ve ayağa kalkar. Babam benim gücüm, sığınağım, her şeyim..
Acil şifalar dilerim... Güzel bir hayatın ve sağlıklı bir oğlun var, ama 10 yıl önce kariyerini yarıda bıraktın, bu durum hiç aklına takılıyor mu, pişmanlık hissediyor musun?
Ertüre: Açıkçası bazen düşünüyorum, çok severek yapıyordum mesleğimi. Oyunculuktan büyük bir zevk almıştım. Aklıma geliyor ama, "Ah neden bıraktım" gibi bir pişmanlığım yok. Hayatımda minik bir adam var, ona iyi bir anne olmalı ve her şeyiyle ilgilenmeliyim. Önceliğim sadece Ali Ege. Hayatın neler getireceğini hiç hesaplayamıyorsunuz, hiç olmadığım kadar mutluyum şu an. Neler yaşarız ilerde bilemem ama...
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Ege nasıl bir çocuk, seni yoruyor mu, yaramaz mı yoksa?
Ertüre: Çok aktif, yerinde duramayan bir çocuk. Yoruyor diyemem çünkü her anından zevk alıyorum. Onun peşinden koşmak, yorulmak bile güzel. Zekasını babasından almış, çok akıllı bir bebek maşallah.
Ali Bey nasıl bir baba, ilgili mi? Ege babasına benziyor mu diye soracaktım ben de.
Ertüre: Ali Ege aynı babası, ben oğlumda babasını görüyorum. Duruşu, bakışı, bazen yaptığı hırçınlıklarla aynı. Ali çok ilgili ve iyi bir baba. Oğlumuz da babasına aşık, peşinden bir an olsun ayrılmıyor.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Ali Bey ile her şey yolunda mı? Kız arkadaşlarıyla haber oluyor, kızıyor musun!
Ertüre: Ben Ali'yi çok sevdim, her zaman da seveceğim. O benim için sadece bir eş değil, her şeyim oldu. En büyük sığınağım, elim kolum oldu. Yaşam gücümü ondan alıyorum. Onsuz bir hayat düşünemiyorum, onsuz hayatı bilmiyorum. Öğrenmek de istemiyorum. Allah onu başımızdan eksik etmesin. Çok badireler atlattık, ama geçen süreçte birbirimizi çok iyi tanıdık.
Hamileyken kilo almıştın ama kısa sürede formuna kavuştun, neler yaptın? Özel bir beslenme koçu veya spor hocasıyla çalıştın mı?
Ertüre: Diyetisyenim ne dese yaptım, sözünden dışarı çıkmadım. Bir de spor hocamla birebir çalıştım. Her gün düzenli olarak spor yaptım. Dikkat edince de kısa sürede kilo verdim. Çok çabuk toparlandım, gayet disiplinli bir yapım vardır. Böyle olunca da yolunda gitti.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Modayla aran nasıl? Çok hoş ve sade giyiniyorsun, kimleri tercih edersin modacılardan?
Ertüre: Zarif giyinmeyi severim, abartılı kıyafetleri ve allı pullu tasarımları tercih etmiyorum. Sürekli alışveriş yaptığım mağazalardan da zevkime göre beni çok güzel yönlendiriyorlar.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Bir kitap yazmıştın ve herkes kitapta kendini anlattığını düşünmüştü; doğru muydu bu iddia?
Ertüre: Doğru değildi, elbette yazar kendi deneyimlerinden yola çıkar ama hayal gücü diye bir şey de var. Kurguladığım bir öyküydü, okuyucum da farkındaydı kendimi anlatmadığımın. Güzel de satmıştı, belki yeniden yazarım; bu aralar kafamda oluşan hikayeler var.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Yeni bir kitap düşünüyorsun yani.
Ertüre: Neden olmasın? Yazmayı çok seviyorum, şu ara sadece annelikle alakalı bir şeyler yazmak istiyorum. Ege uyuduktan sonra oturuyorum, notlar alıyorum. Yeterince içime sinen bir şeyler çıkarsa yayınlatmak isterim.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Bir günün nasıl geçiyor?
Ertüre: Çok yoğun ve devamlı koşturmakla geçiyor. Her saat, her şey Ege'ye bağlı. Yemek ve uyku saatlerimiz çok düzenli. Hayatımda hiç bu kadar düzenli yaşamamıştım. Kafama estiği gibi spora veya kuaföre giderdim. Şimdi en ufak bir programı bile milimetrik şekilde düzenliyorum. Üstelik planlarım asla sarkamıyor bu sayede, kafama göre takılmak gibi bir lüksüm yok.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Bazı vakıflarda çalıştığını biliyorum, neler yapıyorsun?
Ertüre: İnsanlara, ihtiyacı olanlara yardım etmeye çalışıyoruz. Elimizden geldiği kadar. Önceliklerimiz eğitim ve sağlık.
Cemiyetten dostların var mı?
Ertüre: Çok dostum var, sağ olsunlar her zaman yanımdalar.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Canın sıkıldığında ne yaparsın? Akıl hocan var mı?
Ertüre: Akıl hocam yok. Canım sıkılıyor, keyfim yok diyelim; hemen Ege ile bir parka gidiyoruz. Bütün neşem yerine geliyor. İçim daraldığında, bir çıkmaza girdiğimde Ali ile konuşurum. O bana her şeyin doğrusunu söyler, yol gösterir. Ailem de her zaman yanımda.
'Minik adamıma deli gibi aşığım'

Yazın neler yapacaksın, tatil planların neler?
Ertüre: Her yıl olduğu gibi Bodrum'a gideceğim inşallah, çok seviyorum Ege'yi. Ege'yi seviyorum ama oğluma, Ege'me aşığım. Bodrum'un havası bana çok iyi geliyor. Oğlumla denize girmek, keyif yapmak için sabırsızlanıyorum. Başka bir planımız yok şimdilik.