
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

Röportaj:Elif AKTUĞ
Dünyanın ünlü markalarından biri olan Brasil Sul için kıyafet tasarlayan Brezilyalı model ve blogger Martha Graeff, ile üç yıldır nişanlı olduğu Lübnan asıllı Rony Seikaly ile evlendikten sonra ilk kez Şamdan Plus konuştu. İşadamı Aytek Şavkan ile evlenip altı yıl İstanbul'da yaşayan Graeff, Around In Style adlı web sitesi için gezi ve moda yazıları yazıyor, yeni kreasyonunu hazırlıyor ve bazı firmalar için modellik yapıyor. Yaz boyunca Yunan Adaları'nda tatil yapan Martha Graeff ile yeni hayatını konuştuk, moda tüyoları aldık ve sorduk; peki, erkekler nasıl giyinmeli?
Stil danışmanlığından bloggerlığa, modellikten daha birçok alana kadar modanın içinde oldunuz. Modayı bugün nasıl tarif ediyorsunuz, 20'li yaşlardaki Martha nasıl düşünürdü?
Martha Graeff: Bana göre moda, her gün nasıl hissettiğimi ve kendimi ifade etmenin bir yolu. Ne giydiğim o günkü moduma göre değişir, dolayısıyla modanın içinde olmak için trendleri takip etmem. Kendimde yeni ve farklı şeyler denemeye izin veririm, yeni markaları denerim ve kendimi tarzım yoluyla ifade ederim.
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

Blog yazarlığını seviyor musunuz, takip edilmek mi hoşunuza gidiyor, yoksa fikir vermek mi?
Graeff: Blog yazmaya başladım, çünkü bana ilham veren şeyleri paylaşmak istiyorum. Yani evet, farklı konularda yazmayı seviyorum. Blogumu okuyanlar benim restorandan bakım ürününe çeşitli konular hakkında püf noktalarını paylaşmamı seviyorlar. Önemli olan takipçilerimin sayısı değil, onların benimle ne kadar etkileşimde olduğu ve bizim ne kadar yakın olduğumuz.
Şıklık nasıl sağlanır? Hangi ülke kadını daha şık size göre?
Graeff: Bana göre şıklığı giydiğiniz kıyafetle değil, kendinizi taşımanızla yakalarsınız. Buradaki tutum çok önemli. Çok güzel bir kadın görürsünüz, çok güzel giyimli ama tavır ve hareketleri tarzı ile hiç uyuşmaz. Bunu çoğu kez gördüm, zarafet içten gelir öncelikle, çevrenizdekilerle konuşmanızdan ve çevrenizdekilerin size olan tutumundan.
Fotoğraflarınız her zaman dikkat çekiyor, her dakika yanınızda özel bir fotoğrafçınız mı var yoksa?
Graeff: Hiç de değil! Bloguma sokaktaki insanları durdurup fotoğrafımı çekmelerini rica ederek başladım, hala da yaparım bunu! Arkadaşlarım bunun utanç verici olduğunu söyler ama ben umursamıyorum. Günlük hayatımda fotoğrafçılarım; arkadaşlarım, ailem ve sokakta denk gelen rasgele insanlar. Bunun dışında Timur Emek ve Eduardo Bravin gibi fotoğrafçılar da arkadaşlarım, fakat onları her zaman görme şansım olmuyor maalesef.
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Tarz nasıl belirlenir, bir formülü var mı?
Graeff: Benim tarzım eklektik ve eğlenceli. Festivallerden ve sokak stilinden ilham almayı seviyorum, dolayısıyla pek çok farklı şeyi kombin ederken buluyorum kendimi. Bazen oluyor, bazen olmuyor ama denemekten çekinmiyorum. Benim için formül 'eğlenmek'.
Trendlere ne kadar uymak lazım, hangi trendi takip etmemiz gerektiğini nasıl belirleyeceğiz?
Graeff: Trendlere ilham olarak bakarım, ilham vermek için harikalar! Fakat gerçekten trendleri çok fazla takip etmemeye çalışıyorum, öbür türlü herkes birbirine benzerdi. İnsanlar ne giyiyor diye bakmak için web sitelerini ve blogları incelerim. Ayrıca tasarımcılar neler yapmış diye defileleri izlerim, ama günün sonunda kendi tarzımıza sahip olmalıyız.
Moda olmayan ama çok sevilen bir parçayı giymek gibi bir takıntınız oldu mu, vazgeçemediğiniz bir kıyafet mesela?
Graeff: Tulumları çok severim. Modada 'in' olur, sonra da 'out' olurlar ama onları giymekten vazgeçmem. Gün içinde giymek için denim tulumlarım, akşam içinse deri ve ipek tulumlarım var, bu bir takıntı.
Ne giymezsiniz? Graeff: Sıkıcı olan hiçbir şeyi giymem, her zaman o ekstra dokunuşa ihtiyacım vardır. Moda haftalarını önemser misiniz?
Graeff: Evet, hem de çok. Yılın çok önemli zamanı benim için. Defilelerden çok fazla ilham alırım, ayrıca moda dünyasından pek çok insanla tanışma fırsatım oluyor. Defilelerden birinden çıkıp diğerine gitmek, sürekli kıyafet değiştirmek... Bütün bu delilik çok hoşuma gidiyor. Yılın en eğlenceli haftalarından bana göre.
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

En sevdiğiniz modacılar kimler?
Graeff: Nereye gidersem gideyim lokal butikleri ziyaret ederek yeni çıkış yapan tasarımcıları takip etmeye çalışıyorum. Bu yaz çok iyi Türk, Lübnanlı ve Yunan tasarımcılar buldum. Ayrıca Alexander Wang, Givenchy, Acne, Helmut Lang ve Theory markalarından ürünler giymeyi seviyorum.
Brezilya, New York, Miami, İstanbul, şimdilerde en çok Yunan Adaları'nda görüyoruz sizi... Kendinizi nereye ait hissediyorsunuz?
Graeff: Çok zor bir soru, çünkü pek çok yerde kendimi rahat ve evimde gibi hissediyorum. Brezilya'nın her zaman evim olacağını düşünüyorum, fakat şu anda Amerika'da yaşamayı seviyorum. Her şey çok rahat ve Miami bana çok dinlendirici geliyor. Burada kendimi bir aile kuruyor gibi görebiliyorum, fakat ayrıca İstanbul'da altı sene yaşadım ve yılda en az bir kere gelme ihtiyacı hissediyorum. Türkçemi geliştirmeyi, favori restoranlarımda yemek yemeyi ve arkadaşlarımı görmeyi seviyorum. Kapalıçarşı'ya gidip sevdiğim dükkanlara uğramak ve alışveriş yapmak da oldukça keyifli.
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

Kendinize 'moggler' diyordunuz. Nedir moggler olmanın farkı?
Graeff: Bunu bir şaka olarak söylemiştim, çünkü işim modellik ve blogger karışımı. Markalar ürünlerinin tanıtımını yapmamı istiyor ama istediğim gibi bir post yapmak konusunda bana bütün özgürlüğü de veriyorlar. Fotoğrafları çekerken kendi tarzımdan bir şeyler katıyorum, ama modellik yaparken aynı özgürlüğünüz yok.
Kariyerinizi her zaman ön planda tuttunuz ama bir yandan da yeni evlendiniz; eşiniz temponuza ne diyor?
Graeff: Eşim beni her zaman istediğim ve sevdiğim şeylerle meşgul olmak konusunda cesaretlendirdi, fakat tabii ki bir aradayken önceliğin kendisinde olmasını istiyor. İkimiz de sevdiğimiz işlerle çok yoğunuz ve çok fazla seyahat ediyoruz ama birlikteyken geçirdiğimiz zaman bizim için çok değerli. Birbirimizin işlerine ve tutkularına saygı duyuyoruz. Aynı zamanda ben onun benimle defile izlemesini beklemiyorum, o da benim bütün DJ performanslarına katılmadığımda beni anlıyor.
Evlendiğinizi duyduk bu arada; nasıl oldu anlatsanıza? En çok evlilik teklifi nasıl geldi bilmek istiyorum. Romantik bir an mıydı, bizimle paylaşır mısınız?
Graeff: Tam üç yıl önce birlikte gittiğimiz Mikonos'tayken evlenme teklif etti. Evlenmek için acele etmedik, birlikte vakit geçirdik ve birlikte olmanın keyfini çıkardık. Aile olmak istediğimiz için böyle bir adım attık. Sadece ikimizin olduğu resmi bir törenle Miami'de evlendik. Düğün hakkında hala düşünüyoruz ama eğer yaparsak, yakın dostların olduğu bir davet olacak.
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

Kıskanç mısınız?
Graeff: Kıskanç olsak sürekli çıldırırdık! Eşim Rony çok ünlü bir DJ, gece kulübünde çalarken ona yaklaşan o kadar çok kız var ki! Benim için problem değil, çünkü dört yıllık birlikteliğimizden sonra birbirimize çok güveniyoruz.
Evli olmak sizi farklı bir Martha yapıyor mu? Yemek yapmak veya bir ev düzeni sağlamak size göre mi mesela?
Graeff: Biraz öyle yapıyor. Birden daha fazla yemek pişirmeye, ailemi arayıp tarif sormaya başladım. Ev yapımı çilekli dondurma gibi yemekten keyif aldığı şeyleri yapmayı istiyorum.
Çocuğunuz olsun istiyor musunuz?
Graeff: Evet, her zaman çocuk istedim.
"Mikonos'ta teklif etti Miami'de evlendik"

Eşinizin kıyafetlerine müdahale eder misiniz? O size karışır mı?
Graeff: Harika bir tarzı var, casual ve sportif. Kot pantolon ve tişört çok giyer ve bana göre her zaman harika görünür! Bir keresinde kırmızı Crocs giymişti, o zaman hariç! Çok fazla funky giyinmem yerine şık giyinmemi daha çok sever. Ama ben bu tarzları karıştırmayı çok seviyorum ve bunu yapmaya devam edeceğim.
Şık bir erkek nasıl olmalı?
Graeff: Bence erkekler için daha az, daha fazladır. Abartıdan uzak, sade bir görünüm her zaman daha etkileyicidir.