"Miami'de huzuru buldum"

Sevgilisinin peşinden Miami'ye giden güzel oyuncu iş ve özel hayatını anlattı.

"Miami'de huzuru buldum"

Güzel oyuncu Ceyda Ateş, ünlü modacı Ertan Kayıtken'in, 18 Mart'ta İzmir Hilton Otel'de, 'Nefes' adlı yeni koleksiyonunu sunacağı yardım defilesinde ilk kez podyuma çıkacak. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Çocuk Servisi'ne solunum cihazı alınması için gerçekleşecek defile öncesi, Ceyda Ateş ile bir araya geldik. Kayıtken'in defilede moda tutkunlarının beğenisine sunacağı 'Nefes' koleksiyonundan tasarımlarla özel pozlar da veren ünlü oyuncu, yardım defilesinin yanı sıra iş ve özel hayatıyla ilgili sorularımızı da yanıtladı. Sevgilisi Buğra Toplusoy ile Miami'de yaşamaya başlayan Ateş, oradaki yaşamını da Şamdan Plus okurlarıyla paylaştı.

18 Mart'ta İzmir Hilton Otel'de düzenlenecek Ertan Kayıtken'in yardım defilesinde podyuma çıkacaksınız. Önce bu projeden söz edelim; bu projeyi neden kabul ettiniz ve proje hakkında neler düşünüyorsunuz?

Böyle bir proje bana geldiğinde düşünmeden kabul ettim. Bu projenin amacı, yenidoğan ve solunum sorunu olan bebeklere acil müdahale yapılması için gereken cihazın temin edilebilmesi. İzmir'de hizmet veren Behçet Uz Çocuk Hastanesi ile İzmirli modacı Ertan Kayıtken'in ortaklaşa çalıştığı ve benim de destek verdiğim bu projenin adı; 'Nefes'. Nefes almakla başladığımız hayat, verdiğimiz nefesle son buluyor. Bebeklerimiz hayata sağlıklı nefesle başlasın istiyorum.

Bu proje ile yeni doğmuş bebeklere 'nefes' olacaksınız, daha önce çevrenizde çocuğu böyle bir sorun yaşayan oldu mu?

Allah'a şükür çevremde bu sorunu yaşayan biri olmadı.

Şimdiye kadar başka yardım defilelerine çıktınız mı, veya aktif olarak herhangi bir sosyal sorumluluk projesine destek verdiniz mi?

Daha önce herhangi bir sosyal sorumluluk projesi için defileye çıkmadım, bu ilk olacak. Her zaman sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorum. Yardıma ihtiyacı olan bir canlıyı görmezden gelemem.

Defilenin sonunda gelinlikle podyuma çıkacaksınız, defile için bile olsa gelinlik giymek sizi heyecanlandırıyor mu?

Gelinlikle çıkmak beni elbette heyecanlandırıyor ama en anlamlı yanı, o gelinliği çocuklar için giyiyor olmam.

Defile öncesinde Shangri-La Bosphorus Hotel'de Onur Doğu'nun objektifi karşısına geçtiniz ve güzel pozlar verdiniz. Biraz çekimden söz eder misiniz; nasıl geçti, zorlandınız mı, keyif aldınız mı?

Çok keyifli, enerji dolu, mükemmel bir ekiple fotoğraf çekimlerini tamamladık. Benim için heyecanlı ve kendimi çok şık hissettiğim bir gündü. Çok zorlandığımı söyleyemem, bunda da ekibin büyük katkısı oldu.

'Nefes' koleksiyonunu nasıl buldunuz?

Nefes koleksiyonu gerçekten muhteşem! Sevgili Ertan Kayıtken birbirinden güzel kıyafetler hazırlamış, o kıyafetleri taşımak beni mutlu etti.

Kıyafetler içinde size en çok hitap eden hangisi oldu?

Her kıyafetin hissettirdiği duygu farklı. Giydiğim kıyafetlerin hepsi güzeldi. Bu yüzden ayrım yapamayacağım.

Bu arada giyim tarzınızı biraz anlatır mısınız, daha çok hangi tarz giyinmeyi seversiniz?

Genelde spor giyinmeyi severim. Bu durumun yanı sıra çok farklı mekanlarda ve özel gecelerde bulunmam gerekiyor ve ben de koşullar neyi gerektiriyorsa sadeliğin şıklığına özen göstererek giyiniyorum.

Modayla aranız nasıl, yakından takip eder misiniz?

Modayı takip ediyorum ama kendimi iyi ve rahat hissettirmeyen herhangi bir şeyi moda diye alıp giymem. Yakıştığına ikna olmalıyım ve içinde kendimi rahat hissetmeliyim.

Şimdi asıl mesleğinize gelelim; birçok dizide oynadınız ve çok aranılan bir yüzsünüz. Ama şimdi sizi hiçbir dizide görmüyoruz. Bu sizin seçiminiz mi?

Bu zamana kadar birçok dizide yer aldım, en son 'Firuze' dizisindeydim, o da kısa bir süre önce ekrana veda etti. Şu an okuduğum projeler var ama henüz netleşen bir projem yok.

Gelecek sezonda sizi tekrar dizilerde görecek miyiz?

Teklifler var değerlendiriyorum.

Televizyonda dizi dışında başka projelerde yer almak istiyor musunuz? Örneğin sunuculuk gibi... Bu yolda çalışmalarınız var mı?

Sunuculuk yapmak istiyorum. Bununla ilgili teklifler alıyorum ama yapmış olmak için yapmak istemiyorum. Sunuculuk zor bir iş, eğitim şart. İkinci olarak da komedi işinde rol almak istiyorum.

Sinema filmlerinde de oynadınız, yeni bir film var mı?

Bu sene iki tane sinema filmi çektim, ikisi de vizyona girdi. Yeni teklifler geliyor, onları değerlendiriyorum.

Sinemaya nasıl bakıyorsunuz, sizin için dizi oyunculuğundan çok farkı var mı?

Sinemanın heyecanı farklı, beyazperde büyüleyici ve de reyting kaygısı yok...

İş anlamında başka projeleriniz olacak mı?

Oyunculuğum dışında ticaret yapmayı düşünüyorum. Çok uzun vadede değil, yakın bir zamanda sizlere sürpriz yapabilirim.

İş ile ilgili bu soruları sorarken bir yandan da Miami maceranızı sormak istiyorum. Miami'de oyunculuk eğitimi aldığınızı duymuştum, doğru mu?

Henüz almadım ama araştırdığım okullar var, bazılarıyla görüşmeye de gittim. En kısa zamanda en iyisi olduğunu düşündüğüm eğitmenlere kendimi teslim edeceğim.

Oyunculuğunuzu yeterli bulmadığınız için mi Miami'de eğitim alıyorsunuz, yoksa bu başka projelere hazırlık mı?

Oyunculuk; her zaman kendine yeni bir şey kazandırmaktır. Oyunculuğumu yeterli buluyorum ama eksiklerim elbette var. Yurtdışına gidip eğitim almamın sebebi; orada da bir şey başarmak. Oranın sinemasını, kültürünü yaşamak istiyorum. Kendimi her alanda geliştirmek için yurtdışına gideceğim.

Bu arada Miami'ye gitmenizin sebebi sevgiliniz Buğra Toplusoy'un orada yaşaması... Günümüzde sevdiğinin peşinden gidene çok rastlanmıyor, bu nasıl bir aşk ki, siz onun için başka bir ülkede yaşamayı göze aldınız?

Erkek arkadaşım orada, bu bir gerçek ama diğer gerçeğim ise eğitimim...

Miami'de nasıl bir hayatınız var, biraz anlatır mısınız? Orada neler yapıyorsunuz, nasıl zaman geçiriyorsunuz, orada bir çevreniz oluştu mu, dostluklar kurdunuz mu?

Miami'de sakin, bir o kadar mutlu bir yaşantım var. Tanıştığım insanlar arkadaşlarım oldu. Lisanımı geliştirmek için yabancı programlar izliyorum, kitap okuyorum, tenis oynuyorum, balık tutmaya gidiyorum ve eğitimimle ilgili araştırmalar yapıyorum. Ayrıca yeni yerleri keşfediyorum.

Miami'de sizi en çok şaşırtan ne oldu, alışamadığınız şeyler var mı?

Alışamadığım bir şey olmadı, hatta kendimi orada senelerdir yaşıyormuşum gibi hissettim. Şasırmak değil de oranın düzenine, kurallarına ve insanların birbirlerine saygı duymalarına hayran kaldım.

Miami'de en sevdiğiniz şey ne, orada sizi en çok mutlu eden şeyler neler?

Birincisi Buğra... İkincisi ise; her şeyden uzak, huzurlu ve sakin bir yerde bulunmak beni mutlu ediyor.

Miami maceranız ne kadar sürecek, anladığım kadarıyla Buğra Bey, Miami'de uzun yıllar yaşamayı düşünüyor, siz de hep onun yanında mı olacaksınız?

Hayatın ne getireceğini bilemeyiz ama eğitimime orada devam edebilirim. Program yapmam için henüz çok erken, ne zaman gideceğim henüz belli değil. Bu netleşince hep birlikte görürüz.

Sevgiliniz Buğra Toplusoy ile evlilik planlarınız var mı, varsa ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz?

Biz Buğra ile evliliği hiç konuşmadık. Şu an sadece içimizden geleni ve iki insanın yaşayabileceği bir aşkı yaşıyoruz. Eğer evlilik olursa olur, planlayarak biraz zor...

"PREMATÜRE BEBEKLERE 'NEFES' VERECEĞİZ" Ertan KAYITKEN

Sizi daha çok sosyal sorumluluk projelerinde görüyoruz, bunun özel bir sebebi var mı?

Biz yaratıcı kimliği olan kişiler, belli bir dönem kendi oluşumumuzu tamamladıktan sonra, topluma ve sosyal olaylara daha duyarlı olup ne için yaşadığımızı sorgulamamızı istiyorum. Bu anlamda da bu oluşumumuzu tamamladıktan sonra kendimizi keşfettikten sonra toplumda paylaşmaya başlamak ve işe yaradığımızı hissetmek mesleğimizi sanatımızı yaratıcılığımızı böyle işlerde kullanmak bence yapılması gereken en önemli şeydir.

Şimdi de prematüre bebekler yararına bir defile hazırlıyorsunuz, bu proje nasıl gelişti?

Geleneksel hale gelen bu sosyal projelerim, bu sene beşinci yılını doldurdu ve altıncı yılına giriyor. Daha önce yapmış olduğum sosyal projelerin başarılı sonuçlanması nedeniyle çesitli vakıflardan farklı teklifler geliyor. Ben de bunları en iyi ve en doğru şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Bu sene Behçet Uz Çocuk Hastanesi Vakfı Başkanı Ülkü Karlı hastanelerinde çok şeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Hastaneyi gezdirdiklerinde, yaşam riski olan bebeklerin 'Ventilatör' adı verilen, nefes almaya yarayan ve hayat kurtaran bu cihazın hastanede olmadıklarını anlattılar. Bunun üzerine bu cihazı almak üzere mücevher tasarımcısı Cansın Çiloğlu ile yola çıkmaya karar verdim. Projenin adını da 'Nefes' koydum. Yani prematüre bebeklere 'Nefes' vereceğiz.

Projeyi biraz anlatır mısınız, nasıl bir defile hazırlıyorsunuz?

Sevgili Öner Evez'le görüştüm ve kabul etti, her şeyi üstlenebileceğini söyledi. İzmir Hilton Otel kapılarını sonuna kadar açtı, Ali Deniz ve Tarkan Önal bütün projenin dekorasyon ve oluşumunu, sunumunu hazırlayacaklarını söyledi. Gökhan Talay ayakkabılarını yapmaya karar verdi, Serkan Alpay tekstil anlamında bütün kumaşlarımızı karşıladı, Diva Müzik ses ve ışık konusunda yardımda bulanacağını söyledi, Tuğberk Yılmaz make-up, Şener Sarıgül saçlarımızı ve styling'de de Sinem Sağel bizimle beraber olduklarını belirtti. Bu saydığım isimlerle güzel bir ekip olduğumuzu düşünüyorum ve bu projenin düğmesine basıp, çok iyi tepkiler aldık. Hayırsever İzmir halkı da bu projede bulunmak için davetiyelerimizin satışında bize yardımcı oluyor. İnşallah başarıyla sonuçlanacak. Cansın Çiloğlu'nun mücevher tanıtımıyla kokteyl alanında gösterimiz başlayacak. Ardından defile alanına geçilip Türkiye'nin en ünlü modelleriyle tam bir görsel şölen yaşanacak. Daha sonra after party'de canlı müzik eşliğinde makarna çeşitleri ve sushi yenilecek ve dans gösterisi olacak.

Proje kapsamında İzmir Hilton Otel'deki defilede 'Nefes' adlı koleksiyonunuzu sunacaksınız. Koleksiyonu biraz anlatır mısınız?

'Nefes', daha fazla ipek organzeler, ipek taftalar, santuklar, Swarovski ışıltılar, boncuklar ve Fransız dantelleriyle harmanlanmış dünya modasıyla paralel giden bir koleksiyon. Dünya modasından esinlenip Türk kadınını giyindirmeyi prensip edindim. Benim tarzım zaten Akdeniz kadını ruhundadır. Yine ipek tüller, derin yırtmaçlar, derin sırt ve göğüs dekolteleriyle feminen bir koleksiyon hazırladım. Siyah, beyaz, kırmızı, buz mavisi ve sarı renklerini kullandım.

Defilede ünlü oyuncu Ceyda Ateş de podyuma çıkacak, Ceyda Hanım'la nasıl bir araya geldiniz?

Ceyda Hanım'a, Öner Evez ve ben birlikte karar verdik. Çünkü dizi oyuncusu olarak ekranlarda görmeye alışık olduğumuz Ceyda Ateş'in inanılmaz bir estetik güzelliği var ve Türk halkının büyük bir sevgisi olduğunu keşfettim. Ve finalde masum olan gelinliğimi en iyi Ceyda Ateş'in taşıyabileceğine karar verdik. O da gerçek anlamda bir yardımsever çıktı. Amerika'dan bu koleksiyonun tanıtımı için erken döndü ve koleksiyonun tanıtımında çok emeği var.

Ceyda Ateş ayrıca koleksiyonunuzdan özel tasarımlarla, objektif karşısına geçip modellik yaptı. Ceyda Hanım tasarımlarınızı nasıl taşıdı?

Ceyda Hanım model olmamasına rağmen bir modelin disiplin, ustalık ve fedakarlığıyla koleksiyonumu çok iyi taşıdığına inanıyorum. Fotoğraflarda gördüğünüz gibi model enerjisini de bence sanatıyla birleştirip bize en iyi pozları verdiğini düşünüyorum.

Röportaj: Bade ÇAKAR Fotoğraflar: Onur DOĞU

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.