Meriç Küçük: "Gardırobuma çok yatırım yaptım"
Meriç Küçük: "Gardırobuma çok yatırım yaptım"
Ünlü moda blogger'ı Meriç Küçük yeni sezonun trend parçalarını kombinleyerek Şamdan Plus için özel pozlar verdi. Küçük, hem blogger olma hikayesini ve bu alanda başarılı olma yollarını anlattı hem de moda tutkunlarına önemli tavsiyelerde bulundu. Maritsa.co adlı blogu ile tanınan Meriç Küçük, 28 yaşında ve genç yaşına rağmen tanınan bir moda blogger olmasının yanı sıra işin business tarafında da söz hakkına sahip, akıllı bir girişimci... Kendisiyle Soho House'da buluşarak, nasıl bir hikayenin kahramanı olduğunu dinledik ve moda konusunda merak ettiklerimizi sorduk. Fotoğraflarıyla, cesur stiliyle dünyaca ünlü markaların, moda otoritelerin bile yakın markajında olan ve ünlü markalarla proje bazlı işbirliklerine imza atan Küçük, Şamdan Plus için yeni sezonun kapısını araladı ve sonbahar sezonundan beğendiği parçalarla objektif karşısına geçti.
Meriç Küçük: "Gardırobuma çok yatırım yaptım"
Maritsa.co'nun kurulma hikayesi nasıl başladı, blogger olmaya nasıl karar verdiniz?
Meriç Küçük: Boğaziçi Üniversitesi psikoloji bölümü mezunuyum. Blogumu açmaya üniversite son sınıftayken karar verdim. Moda sektöründe iş yapmak istiyordum ama malum CV'm bunun için pek uygun değildi ve başvurduğum işlerden olumlu dönüşler alamadım, çağrılmadım bile. Ama moda dünyasında olmayı kafama koymuştum ve "Bu böyle olmayacak bir şekilde sektörde fark edilmeliyim" dedim.
Ya sonra, ne yaptınız?
Küçük: Bir gün bir film izliyordum Julie&Julia, 2010 yılıydı ve gerçek bir hikayeden uyarlanmıştı. Filmin kahramanı kız yazar olmak istiyor ve çok iyi yemek yapıyor. Yemek blogu açarak kariyer ediniyor ve çok ünlü bir yazar oluyor. Bunu izleyince "Evet, işte bunu yapmalıyım" dedim. Film bana ilham oldu ve 1 hafta içinde blogum hazırdı.
Blogu açtınız ve moda dünyasının büyülü kapısı da aralandı mı?
Küçük: Evet, blogum 1. senesini doldurduğunda Vakko'da işe başlamıştım ve istediğim kariyere kavuşmuştum. Çalışırken bloguma hep devam ettim ve Vakko'nun ardından iyi bir teklif alarak 1V1Y'de işe başladım 2.5 sene de orada çalıştım.
Ve şu anda da kendi kanatlarınızla uçarak moda dünyasında başarılı işlere imza atıyorsunuz.
Küçük: Biri ortaklı e-ticaret işi olmak üzere iki şirketim var ve her iki şirkette toplam 10 çalışanım var. Bir şirketim Sundayondutyy, blog işlerini ve markalara sosyal medya ve danışmanlık hizmeti verdiğim ajansım. Diğeri de Iamnotbasicsadıyla ortağımla kurduğumuz basic kıyafetlerin olduğu tasarım markam.
Bu başarının altında yatan etkenler neler?
Küçük: Kendi senaryoma bakarsak iyi bir blogger olmak ve global arenada yer almak için birincisi çok vizyonlu olmanız gerekiyor. Çok iyi çalışıyor olmanız ve trendleri çokça takip ediyor olmanız lazım. Aslında bu bir ticaret...
Nasıl?
Küçük: İyi bir blogger olmanın iki bakış açısı var: Birincisi bir genç kız hevesiyle açıp hayatın boyunca tatlı bir havada devam ettirebilirsin. İkincisi bunu ticarete çevirip bir business yaratabilirsin ki bu başka bir vizyon....
Siz de ciddi bir iş alanı yarattınız. Şu an geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küçük: Çok mutluyum, çok hızlı olmadı tabii ama 6 yılda geldiğim nokta çok güzel... Birazcık da insanın içinde olmalı, çünkü ben buna iş olarak baktım her zaman.
Bir blogger olarak bu kadar ünlü olacağınızı, Gucci, Dolce&Gabbana gibi markalarla işbirliği yapacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
Küçük: Aslında çok yavaş oldu her şey. Bir gün kapımı Gucci çalmadı. Proje bazlı ilk çalıştığım yabancı marka Pull&Bear idi. Teklif markalardan geliyordu, zincirleme oluştu aslında her şey. O dönem bu iş tekliflerini çok beklemiyordum ama çok da şaşırmıyordum.
Meriç Küçük: "Gardırobuma çok yatırım yaptım"
Yaptığınız işleri paraya çevirme kısmı nasıl oluyor?
Küçük: Blogumu ilk kurduğum zamanlarda ciddi bir para kazanma hırsım ve kaygım yoktu. Çünkü zaten para kazandığım güzel bir işim vardı ve blogum için de önceliğim ondan bir marka yaratmaktı. Çok para kazanıp yarın çöpe atılacak bir marka yaratmak istemedim. Para kaybedebilirsin ya da kazanamayabilirsin ama marka yarattığında uzun vadede kazanıyorsun.
Blogger olup hemen para kazanacağım diye bir şey yok, her işte olduğu gibi... Akıllı buluyor musunuz kendinizi?
Küçük: Bulmasam cesaret etmezdim zaten bu kadar genç yaşta... İyi bir marka yaratmak için akıllı hareket etmeniz lazım. Ama tabii ki çok zorlandığım dönemler oldu.
Blogger olmanın en olumsuz yanı nedir?
Küçük: Freelance çalışıyor olmanız ve bütün işi kendinizin yönetiyor olması. İşin hem kreatif tarafına bakıp hem de ticari boyutuna bakmak zorunda olmak bizim işlerin zor yanlarını oluşturuyor. Her ayın birinde düzenli maaşınız yatmıyor ve o ay hiç kazanmayabilirsiniz ama bir sonraki ay üç katını da kazanabilirsiniz.
En güzel yanı ne peki?
Küçük: Yaratıcı işler yapıyor olmanız ve çok seyahat ediyor olmak... Ayda minimum 4 seyahatim oluyor ve bu benim bu işi yaparken en sevdiğim şey. Global arenada dünya moda otoriteleriyle tanışmak ve iş birliğinde olmak da harika.
Meriç Küçük: "Gardırobuma çok yatırım yaptım"
Moda bloggeri olduğunuza göre paranızın büyük çoğunluğunu moda sektörüne yatırıyor olmalısınız...
Küçük: Kesinlikle. Çok uzun yıllar gardırobuma yatırım yaptım. 28 yaşındayım bu işe ilk başladığım 20'li yılların başında neredeyse bütün paramı kıyafete, ayakkabı ve çantaya yatırdım. Marka takıntım olmadı ama güzel giyinmeyi ve kıyafet almayı hep çok sevdim.
Nasıl bir çocukluk hikayeniz var?
Küçük: Çok küçük bir yerde büyüdüm, Muğla'nın Ortaca diye bir ilçesinde. Üniversiteyi kazandığım zaman ilk defa İstanbul'a geldim ve sonrasında işim sayesinde dünyaya açıldım ama böyle olacağını biliyordum.
Sonbahar-kış sezonunda kişisel stilinize en yakın bulduğunuz trendler ve parçalar hangileri?
Küçük: Sonbahar sezonunda hala yaz etkileri görmeyi seviyorum, o yüzden stilim hemen değişmiyor. Beyaz yerine krem tonları tercih ediyorum ki bu sezon bol bol göreceğiz. Desenli midi elbiseler zaten dolabımın vazgeçilmezi. Deri parçalar ve tek omuzlar ise bence iyi bir ikili oluşturuyor. Çizgili son birkaç sezon olduğu gibi bu sezon da dolabıma eklenecek. Klasik çantaların işlemeli versiyonları radarımda, bu sezon mutlaka bir tane edineceğim. Aynı şekilde işlemeli eldivenler mağazalarda yerini alsın diye bekliyorum.
Meriç Küçük: "Gardırobuma çok yatırım yaptım"
Yeni sezon tasarımları hafiften mağazalarda yer almaya başlamış, siz neler aldınız?
Küçük: Eylül ayı yeni sezonu geçmiş sezonla mikslemek için çok güzel bir zaman. Yaz tonlarını üzerimde taşımayı seviyorum, o yüzden nude renklerde bir takım ekledim. Her kadının dolabında nude ya da beyaz bir takım bu sezonda olmalı. Tek omuzlar favorim ve sonbahar akşamları için harika bir parça. Yine metalik kumaşlar ve bomber ceketler sezonun en öne çıkan ikilisi ve benim de favorim. Çizgili gömlek ve aslında her türlü boyfriend gömlek sonbahar sezonunda en iyi ofis parçası...