RÖPORTAJ: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: CANAN YETİŞTİ SATKIN
Melis Kaptanoğlu, üç kız çocuk annesi, genç ve güzel bir girişimci. Melis Hanım, 2008 yılında kurduğu markası Melis Kaptanoğlu Kids ile global arenada başarısını gözler önüne serdi ve Londra'da düzenlenen çocuk moda haftasına geçtiğimiz ay ikinci kez katıldı. 'Kızlar Cumhuriyeti' söyleminden yola çıkarak kurduğu ve ilerlettiği markasında şu an geldiği noktadan gururlu ve yola aynı heyecanla ve aşkla devam ettiğini belirten Kaptanoğlu ile keyifli bir söyleşi yaptık.
Bu yıl ikinci kez Londra Çocuk Moda Haftası'na katıldınız. Nasıl geçti?
Geçtiğimiz yıl şubat ayında ilk kez katıldığımız Londra Çocuk Moda Haftası'ndan sonra eylül ayında ikinci katılımımızı gerçekleştirdik. Daha deneyimli olarak gittik tabii. Ama benim için Londra Çocuk Moda Haftası her seferinde farklı bir heyecan ve adrenalin demek. Çocuk modellerimizle saatlerce kuliste hazırlanmak, provalar yapmak, makyaj ve saç hazırlıkları derken defile saati geldiğinde müthiş bir sinerji oluyor. Aylarca hazırlandığımız o anlar için her şeyin kusursuz olması dileğiyle daha da şevkle hazırlandık bu yıl. Defile günlerinde yaptığım işi ne kadar çok sevdiğimi yine ve yeniden hissettim. Yoğun ama çok keyifli ve verimli geçti.
Geçen yıl Londra Çocuk Moda Haftası'na katılan ilk ve tek Türk markası oldunuz. Ne hissediyorsunuz?
Sahne arkasındaki ve defilelerdeki performansımızdan ötürü, bu organizasyondan hem çok tatmin edici geri bildirimlerle hem de markamıza ve ülkemize yakışır itibarlı kazanımlarla geri döndük. Böylesine prestijli ve birçok tanınmış markayı bünyesinde bir araya getiren Londra Çocuk Moda Haftası'na katılımımız, kendi markamı değerlendirmem ve onun uluslararası platformdaki konumunu gözlemlemem açısından çok keyifli ve verimli bir deneyim oldu. Bu platformda da ülkemizi temsil etmiş olmaktan gurur duydum. Dünyanın her yerinden mesajlar alıyoruz. Bu da doğru yolda olduğumuzu bir kez daha kanıtlıyor.
Markanızın global dünyada yakaladığı başarı sizin için ne ifade ediyor? Geldiği noktayı bekliyor muydunuz?
Elbette markam için en büyük hedeflerimden biriydi. Çünkü bu sektörde, hem bir anne hem de bir çocuk giyim markası sahibi olarak gözlemlediğim kadarıyla, rahatlıkla global olarak yer alacak standartlarda ve kalitede ürünlere sahibiz. Bunun yanı sıra çok fazla ürün çeşitliliğinin olduğu bu alanda kalıcı olmamız, farklı bir vizyon sunmamız ve sadece ürünü değil markanın hikayesini de güzel bir dille ifade etmemiz gerekiyordu. Ben işime bu hayalle başladım ve hem yurtiçinde hem de yurtdışında ilk olarak herkesin bunu anladığını düşünüyorum. Kendi değerlerimi ve hayallerimi, markam aracılığıyla yurtiçinde ve yurtdışında ne kadar çok çocukla buluşturursam o kadar mutlu oluyorum.
Melis Kaptanoğlu Kids'in DNA'sını neler oluşturuyor?
Çocuk olmanın en özel yanı 'kendileri olma' özgürlüğüne sahip olmaları. Bunu ilke edinmiş bir marka olarak tasarımlarımızın hepsi çocuklarımız kadar renkli, hayat dolu ve farklı. 'Glamour' kavramı ise markam için çocukların sahip olduğu ışığı ve özgüveni simgeliyor. Mottomuzdan da anlaşılacağı gibi koleksiyonlarımda en çok farklı materyallerle çalışmaktan, göz alıcı kumaşlara yer vermekten, canlı desenleri seçmekten ve sıra dışı aksesuarları kullanmaktan keyif alıyorum. Bu seçimlerimin beni oldukça net yansıttığına inanıyorum.
Biraz geçmişe gidelim ve markayı kurmaya nasıl karar verdiğinizi, o zamanki yola çıkışınızı dinleyelim.
Üç kız annesi olmam, modaya olan tutkum ve mükemmeliyetçi yapım işimi kurmamdaki en büyük faktörler. Bu girişimim zamanla çocuklarımla beraber büyüdü ve 'Melis Kaptanoğlu Kids' markasına dönüştü. Kızlarım için alışveriş yaparken hep daha kaliteli, daha farklı ve yaratıcı ürünler bulma çabası içindeydim. Tüm bu süreç sonucunda kendi markamı yaratmaya, kaliteden ödün vermeden kendi zevkimi ve vizyonumu yansıtan, çocukların hayallerine ışık tutan ürünler üretmeye karar verdim.
Markayı kurarken 'Kızlar Cumhuriyeti'nden yola çıkmışsınız. Nedir bunun açılımı?
Ben gerçek bir 'Kızlar Cumhuriyeti'nin içine doğdum ve büyüdüm. Üç kız kardeşten sonra, dokuz kız kuzene oradan ise 3 kız çocuk ve 12 kız yeğene sahip oldum. Mottom olan 'Girls Republic of Glamour' işte böyle doğdu. Işıldayan, kendine güvenen, hayat dolu ve kendi olmaktan korkmayan bir 'Kızlar Cumhuriyet'i hayal ederek markamı yarattım.
Kids Fashion ve Kids Couture olarak lüks ürünler tasarlıyorsunuz, sektördeki farklarınızı neler oluşturuyor?
Abiye kategorisindeki pek çok kumaşı, konforu da koruyarak çocukların gündelik hayatlarına entegre edebilmek, kaliteden ödün vermemek ve detaylara önem vermek... Kız çocuklarına üzerlerinden çıkartmak istemeyecekleri kadar eğlenceli, sıra dışı ve hayal dünyalarına hitap eden tasarımlar sunuyor olmamız bizi farklı kılan özelliklerden birkaçı. Bir de en önemlisi de sosyal sorumluluk projelerine her zaman duyarlı bir marka olduk. Hatta ilk defilemizi 2016'da Kansersiz Yasam Derneği'yle birlikte gerçekleştirdik. Amacımız çocuk kanserleri konusunda farkındalık yaratmaktı. Önümüzdeki dönemde yeni sosyal sorumluluk projelerine de destek olacağız.
Çocuk modasında markanız hangi konumda yer alıyor?
Bu benim tasarım sürecinde en hassas olduğum nokta. Tarzımızla ve kalitemizle ayrı bir noktada durmak... Bu konuda kendimle yarışan biriyim. Zamanla markamızla ilgili olan algının daha çok netleştiğini görüyorum. Artık bizim ürünlerimizi etiketine bakmadan tanıyor olmaları bunu gösteriyor. Sadece abiye değil, gündelik hayatta kullanılabilecek parçaları üretmek daha geniş bir kitleye hitap etmemizi sağladı.
Biraz da koleksiyonlarınızdan söz eder misiniz?
Ürünlürimizi 5 ana koleksiyonda hazırlıyoruz. Her sene bu ana koleksiyonlara yeni kalıcı parçalar da ekliyoruz. Play to Party, Glamour Goes On, Enchanted, Wedd_ngs ve markamın en yeni bebeği olan, 12-16 yaş grubuna özel parçalar içeren Teen Couture serisi... Özel sipariş ve dikim alanında da kişiye özel hizmet verdiğimiz için devam eden tasarım ve üretim süreci bizim ayrılmaz bir parçamız diyebilirim.
Üç kız annesisiniz, onlarla günleriniz nasıl geçiyor?
Önceliiim kızlarım, eşim, yeğenlerim ve ailem. Hep söylüyorum onların yanında iyi bir öğrenciyim ve onların dünyalarından çok şey öğreniyorum. Çünkü üç kızımın da yaşları büyüdükçe kendilerine özgü, aykırı seçimleri ve farklı tercihleri olmaya başladı. Her birinin dünyasından ayrı ayrı besleniyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Kızlarımın en büyük güç kaynağı ise babaları. Eşim Cenk Kaptanoğlu, kızları için her daim en iyiyi araştıran, sorgulayan örnek bir baba. Birlikte olabildiğimiz, sağlıkla ve huzurla paylaştığımız her anı önemsiyoruz. Pek çok kararı beraber değerlendirip alıyoruz. Onlarla çok eğleniyoruz. Hafta sonlarımızı beraber planlıyoruz. Herkesin keyif alacağı ortak kararlar almaya çalışıyoruz.
Kızlarınızla birlikte neler yapıyorsunuz?
Her şey diyebilirim. Kızlarımla ve onlarsız olan programları ayrı tutmuyorum aslında. Onları hayatıma dahil etmeyi, onlarla paylaşımda bulunmayı ve onlara kendi fikirlerini sormayı önemsiyorum. Beraber alışveriş yapmayı, gezmeyi, sinemaya gitmeyi, seyahat etmeyi çok seviyorum ve günlük rutinimizde yaptığımız pek çok basit aktivitelerde bile onlarla olmayı tercih ediyorum. Genç yaşta anne oldum ve onların çok küçük yaşlarından itibaren hep böyle yaşadık. Bana göre çocuğunuza verebileceğiniz en büyük zenginlik sevgi dolu bir aile ortamı ve beraber geçireceğiniz zamanlar. Onlar benim en yakın arkadaşlarım. Eşimle katıldığımız kısa iş seyahatlerimiz dışında onlar da her yere bizimle geliyor.
Annelik sizin için ne ifade ediyor?
Annelik benim için en büyük teşekkür sebebim... Hayattaki en dokunulmaz ve aynı zamanda en güçlü noktam çocuklarım. Konu aile kavramı ve annelikse, çocuklarım benim için bağlılıkların en güçlü olanı. Annelik tam anlamıyla bir yeniden doğuş ve her yeni gün ile yeni deneyimlere yelken açmak demek. Kendimin, kararlarımın, önceliklerimin yani aslında tüm hayatımın yeniden tanımlandığı bir süreç. Alara, Leyla ve Melisa'nın kendilerine has çok güzel özellikleri var. Onların yaşamlarının her anına şahit olmak büyük bir mutluluk...
Mağazalaşma süreciniz hakkında bilgi almak istiyorum. Yurtdışında mağaza açmayı düşünüyor musunuz?
Yaklaşık dört sene önce açılan İstanbul showroom'umuz özel tasarım sipariş vermeyi arzu eden veya hazır giyim ürünlerimizden almak isteyen müşterilerimizin buluşma noktası oldu. Geçmiş senelerde Türkiye'de ve yurtdışında birçok internet sitesi ve satış noktasıyla işbirliği yaptık. Projeler açısından seçici olmayı özellikle tercih ediyoruz. Bu yaz sezonu itibariyle Harvey Nichols Kanyon, Harvey Nichols Ankara Next Level ve Galeries Lafayette Emaar Square Mall'da ürünlerimiz satışa sunulmaya başladı.
Kızlarınız markaya nasıl yaklaşıyor? Nasıl giyinmeyi tercih ediyorlar?
Çalışıyor olmamdan, markama olan sevgimden, işime olan mükemmeliyetçi tutkum ve bağlılığımdan dolayı kendi gelecekleri için benden ilham aldıklarını düşünüyorum. Markamı kurma aşamasından bugüne kadar yaşadıklarıma, emeklerime ve özverilerime, yoğun çalışma tempoma şahit olarak büyüdüler. Onlar büyürken Melis Kaptanoglu Kids de büyüdü. Giyimde ise onların kendilerine özgü bir tarzları var. Leyla pastel tonları tercih ediyor. Alara sade kesimleri seviyor. Yeni trendler anlamında ben de onlardan çok şey öğreniyorum. Melissa 7 yaşında ama uzun zamandır kendi kıyafetlerini kendi seçiyor. Özgün bir tarzlarının olması benim için daha değerli.
Kendiniz için kıyafetler tasarlıyor musunuz?
Kendim için tasarım yapmak için vaktim olmuyor. Ama yerli ve yabancı çok sevdiğim başarılı tasarımcıların parçalarını giymeyi çok seviyorum. Özellikle seyahatlerim sırasında büyümekte olan yeni markaları keşfetmek çok keyifli oluyor.
