Sizi tanıyabilir miyiz? Mimar olmaya nasıl karar verdiniz?
1979 yılında Kars'ta dünyaya geldim. Hacettepe Tıp Fakültesi'ni kazandım, fakat tıp fakültesinin bana göre olmadığına karar verip hep arzu ettiğim Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünü kazanarak burada eğitimime başladım. Mimariye karşı olan ilgimi, Kars gibi muhteşem tarihi yapılarla süslü bir şehirde büyümeme ve ailemdeki bireylerin inşaat ile ilgilenmelerine de bağlıyorum. Mimarlık mesleğinin kendisinde olan ve kişiye kazandırdığı vizyonun da tercihlerimde rol aldığını söyleyebilirim.
Kişisel olarak tasarım felsefeniz nedir?
Bana göre tasarımımı yönlendiren temel felsefe, insanların içinde rahat ve keyifli hissettiği, konforun ön planda tutulduğu, fonksiyonların birbiriyle uyum içinde çalıştığı ve anlık etkilerden çok uzun süreçlere hitap eden mekanlar tasarlamak.
Artcode Mimarlık'ın kuruluş hikayesinden bahsedebilir misiniz?
Uzun yıllar Ankara'nın en iyi iç mimarlık ofislerinden birinde çalıştıktan sonra, tasarımlarıma kendi imzamın ve bağımsız yorumumun gelmesi gerektiğine inandım. Artcode Mimarlık'ın kuruluş hikayesi de böyle başladı. 2008 yılında Artcode Mimarlık'ı kurarken, iç mimarlık mesleğinin tüm gereklerini yerine getirerek en doğru şekilde müşteriye ulaştırmak için yola çıktık.
Ağırlıklı olarak hangi projelere yöneliyorsunuz? Gerçekleştirdiğiniz projelerden örnekler verebilir misiniz?
Tek tip projelere yönelmiyoruz. Bu konuda biraz maymun iştahlıyım; çünkü ben bir iç mimarın sadece tek tip projede mutlu olabileceğine inanmıyorum ya da en azından ben mutlu olamıyorum. Ofis olarak her projeyi kabul etmiyoruz. Projelerin ölçeği ne olursa olsun, bizim için öncelik "Biz iç mimar olarak ne yapabiliriz?" sorusunun cevabını kendimize verebiliyor olmamız.
Bir mimari projeyi oluştururken çıkış noktanız ve olmazsa olmazlarınız neler?
Mekanın adı ne olursa olsun çıkış noktamız öncelikle insana ve mekana nitelik kazandırmak üzere yeni bir konsept oluşturmak. Mekana özel tüm üç boyutlu ve iki boyutlu tasarımlar yapılırken odak noktasına orada yaşayacak ve mekanı tecrübe edecek olan bireyleri koyup, "Onların tüm ihtiyaçlarını maksimum düzeyde nasıl karşılarız?" sorusuna cevap vermeyi hedefliyoruz. Bu organizasyonu yaparken doğanın, malzemenin ve bu zamana kadar tecrübe edilmiş tüm standartların bize verdiği imkanları en ince ayrıntısına kadar inceliyoruz.
Birçok farklı projeye imza atmış bir firmasınız. Bunlar dışında henüz gerçekleştirmediğiniz gönlünüzde yatan özel bir proje var mı?
Hep büyük bir prodüksiyona ait bir dönem projesinin veya ütopik bir sinema filminin sahne tasarımlarını yapmak istemişimdir.
Bir projeyi oluştururken hangi aşamalardan geçiyorsunuz? Süreç nasıl ilerliyor?
Öncelikle müşteriyi tanımak ve doğru analiz etmekle başlıyoruz. Sonraki etaplarda ise yarattığımız mekanı müşterilerimize iki boyutlu ve üç boyutlu görsel sunumlarla gösteriyoruz. Bu sunumlarda uygulanacak duvar kağıdı, mobilya, aydınlatma, yer ve duvar kaplamaları gibi her türlü malzeme ve mekansal kararlar birebir çiziliyor ve mekan fotoğraf kalitesinde yaşatılmış oluyor. Her konuda müşteri onayı alındıktan sonra uygulama dosyaları hazırlayarak işin uygulama sürecini başlatıyoruz.
Gelişen teknoloji ve tüm diğer unsurlarla beraber size göre mimarlık algısı nasıl farklılaştı?
Önümüzdeki dönemde mimarlık nasıl bir değişim gösterecek? Mimarlık her dönem olduğu gibi teknolojinin tüm gelişimini yakından takip ediyor ve çağın gereksinimleri doğrultusunda bazen teknolojiye yön de verebiliyor. Yaratıcılıktaki kalıplar ve sınırlar her geçen gün daha çok zorlanıyor ve imkansız kavramı artık kabul görmüyor. Bence mimarlık doğayla daha da yakınlaşacak ve doğaya alternatifli, değişebilir mekan kurguları sunacak.