Röportaj: Nazan ORTAÇ
Fotoğraflar: Betül YAZICIOĞLU
İlhamını geometrik form ve şekillerden alan, triko örgüye bambaşka bir boyut getirerek gündelik hayata yönelik koleksiyonlar sunan Knitss, çoğunlukla yabancı marka sanılıyor. Oysa Knitss, tasarımcı Duygu Boz'un, tekstilci eşi Umut Boz'un destek vererek kurduğu bir Türk markası. Dünyada kısa sürede büyük ilgi gören, moda dergilerinde övgüyle söz edilen Knitss'in yaratıcısı Duygu Boz ile bir araya geldik ve fikirden üretime markanın serüvenini dinledik.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Knitss'i kurana kadar neler yaptınız?
Geçmişe baktığımda kendimi şanslı hissediyorum; hayattaki en önemli şeylerden biri olan aile ortamı ve sevgisi içinde büyüdüm. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema-TV mezunuyum. Babam ve annem bizleri istediğimiz alanlarda sonuna kadar destekledi, her zaman sevdiğimiz şeylerin peşinden gitmemiz konusunda cesaretlendirdiler. Sinema okumam da o dönemde ilgimin sinema sektörüne kaymasıyla gerçekleşti, görsel dünyanın sınırsız zenginliğini ve başka dünyaları keşfetme isteğim aslında bana hayatta en gerekli olacak, bakma ve görme yeteneğini sundu diyebilirim. Hayatta var olamayan hiçbir şey sinemada da var olamaz ve sinemanın gücü bambaşkadır. Bir film izlersiniz hayata olan bakışınız değişir, hayal gücümüz, olmak istediklerimiz hep sinemanın içindedir. Aslında sinema okurken ne olmak istediğimi keşfettim. Bir dünya yaratmak istiyordum ve bu dünyayı nasıl yaratabilirim? Aslında ilk temellerini sinema okurken zihnimde oluşturmaya başlamıştım. Üniversiteyi bitirdikten sonra İMA'da (İstanbul Moda Akademisi) 3 yıl moda tasarımı-yönetimi eğitimini tamamladım, bir yandan da babamla çalışıyordum. O süreçlerden sonra eşimle tanıştım, evlendim, akabinde de çok severek kurduğumuz Knitss ortaya çıktı.
Moda çocukluğunuzdan beri ilgilendiğiniz bir alan mıydı?
Tekstilci bir aileden gelmiş olmamın etkisiyle hep bir yaratma isteği vardı bende. Çocukluğuma geri gidip düşündüğümde aslında çok netmiş bu işi yapacağım. Baktığım her modelde veya kişide kendi çizgimle onu nasıl yapardım, giydirirdim, kendi dünyamda nasıl sunardım veya güzelleştirirdim gibi şeyler düşünürdüm. Aslında bir insanın çocukluğunda hangi ortamlarda, kimlerle büyüdüğü, ne okuduğu, ne çizdiği gibi birçok etken, o çocuğun geleceğini büyük oranda etkiliyor. Dolayısıyla moda, çocukluğumdan beri aile işinin tekstil olması sebebiyle hep iç içe olup büyüdüğüm bir alandı. Moda dergilerini arşivler, moda haftalarını her zaman çok sıkı takip eder, heyecan duyardım. Hala da öyleyim, meraklı ve araştıran bir yapım var. Öğrenmenin de sonu yok ama şu kesin, moda ve tasarım, içten gelen bir şey ve çocukluk dönemleriyle mutlaka bir bağlantısı var.
Knitss fikri nasıl doğdu? Ve fikri geliştirmek için nasıl bir yol izlediniz?
Knitss, anlattığım gibi zihnimde çok öncesine dayanan bir süreçte doğmuştu. Ne yapmak istediğimi biliyordum. Resmi olarak kurulması eşim Umut ile hayatımızı birleştirmemizle birlikte gelişti ve gerçekleşti. Bir anlamda da güçlerimizi birleştirdik, onun iş prensipleri ve profesyonel bakış açısı, benim hayal ettiğim markanın dünyasını ve kodlarını oluşturmaya ortam sağladı. Doğru insanlarla çalışmak, pozitif enerjinin etkisi, projeye ve markaya inanan insanların katkısıyla, heyecanla ve büyük bir aşkla çıktı ortaya Knitss. Kurmaya karar verdiğimizden itibaren hazırlık ve oluşum süreci tam 1.5 yıl sürdü.
Nedir markanın tasarım kodları?
Knitss, 3 yıldır dünyanın en prestijli fuarlarında ve showroom'larında büyük ilgiyle karşılanıyorsa bunun tek bir sebebi var, o da orijinal olması. Tasarım kodları da aslında çok net olarak göründüğü gibi renkli ve çarpıcı bir dünya. Markanın altyapısını ve kurumsal kimlik çalışmasını doğru bir şekilde belirlemek için ciddi çalıştık. Fransa'nın en iyi ajanslarından birine hayal ettiğimiz dünyayı sunduk, onlar da bize pazar araştırmasından kimlik çalışmasına kadar önemli önerilerde bulundular ve ortaya Knitss çıktı. Knitss'te en keyif aldığım sonuçlardan biri de; müşterisi, zincir mağazalarda ürünü görünce, "Etiketine bakmadan Knitss olduğunu tahmin ettik" diyorlar ki, bu bizim hedeflerimizden biriydi. Demek ki tasarım kodlarını müşterisine doğru bir şekilde aktarabilmişiz.
Sitenizde de dediğiniz gibi tasarımlarınız sanat eserlerine benziyor. Siz mi yapıyorsunuz tasarımları ya da bir ekiple mi çalışıyorsunuz?
Koleksiyonlarda mimari yapılardan, grafik-geometrik detaylarla birlikte modern sanattan besleniyoruz. Bütün tasarımlar kendi ekibimiz içinde çıkıp oluşuyor. Tüm ekip birlikte çalışıyoruz, ben kreatif anlamda yön veriyorum. Her koleksiyon başlangıcında ilham öğelerini toplayıp, o sezonun hikayesini oluşturuyorum ve tüm öğeleri bir araya getirdikten sonra koleksiyon oluşum süreci başlıyor. Koleksiyon ürün planlaması, iplik, renk, materyal seçimi, desen ve örgülerin oluşması, kalıp fit çalışmaları, ilk numunelerin çıkışı gibi heyecanlı bir süreç. Hep bir detay ve çalışma, mükemmeliyetçi bir yapım var. Başarının da detaylarda gizli olduğunu düşünüyorum. Knitss koleksiyonlarında yer alan en basic parçanın bile sürpriz bir detayı vardır.
Sizin tarzınız nasıl? Tarzınız tasarımlara ne kadar yansıyor?
Koleksiyonları tasarlarken kendi giymeyeceğim hiçbir şeyi yapmıyorum. Aslında bir kadın veya bir genç kız ne giymek ister, giydiği kıyafetler içinde kendini nasıl farklı, özgüveni yüksek ve rahat hisseder ona odaklanarak tasarımlara yön veriyorum diyebilirim. Benim tarzım da yerine, zamanına göre değişir... Günlük hayatta spor-şık giyinmeyi seviyorum, artık gelişen dünyaya uyum sağlamak için şıklığımız kadar, rahatlığımız da ön planda olmalı. Zaman çok değerli, sabah evden çıktığınız bir kombinle tüm günü rahatlıkla geçirebilmelisiniz. Knitss tasarımlarında da birbirinden farklı, çarpıcı ve konforlu tasarımlarla müşterimizin hem zevkine hem rahatlığına hitap ediyoruz.
Üretim konusunda da çok titizsiniz. Bu süreci anlatır mısınız?
Dünyanın en büyük ve en önemli markalarına üretim yapan kurumsal bir şirket olmanın verdiği sorumlulukla üretim bizim en hassas ve titiz davrandığımız alan diyebilirim. Tasarımlar oluşup, profesyonel çizime aktarılıp, son haliyle onaylandıktan sonra üretime geçilir ki bu en önemli süreçlerden biridir. Üretimde kalite standardını net belirleyip, en son aşamada bile titizlikle kontrol edip, her bir ürünü tüm gün giyip test ederek onaylıyoruz. Tasarım ve kalite ödün vermeyeceğimiz alanlar. Knitss koleksiyonlarında sadece yüzde 100 İtalyan iplikleri kullanıyoruz. Tüm tasarımları kaşmir, yün, ipek, pamuk, viskon gibi birbirinden özel ve kaliteli materyalleri bir araya getirerek oluşturuyoruz.
Kısa sürede büyük başarı yakaladığınızı düşünüyorum, dünyada moda arenasında da takip ediliyorsunuz. Nasıl başardınız bunu? Belli bir strateji izlediniz mi?
Knitss'in başarısı özgün ve orijinal olmasından kaynaklanıyor. Her şeyin taklit edildiği dünyada özgün olmak ve olmayanı sunmak takdir görüyor tabii ki. Dünya pazarında var olmayan sıra dışı bir marka Knitss. Başarının sırrı, yaptığımız işe güveniyoruz ve inanıyoruz, en önemlisi severek, doğru insanlarla ve ekiplerle çok sıkı çalışıyoruz. Nerelerde satılıyor? Online satışınız da var değil mi? Knitss, dünyanın birçok noktasında premium butik ve zincir mağazalarda satılıyor ve her geçen gün yeni noktalar ekleniyor satış ağına. Bu ay ilk mağazamızı Akmerkez'de açıp, müşterisiyle kendi dünyasında buluşturduk. İkinci mağazamız yolda; o da Akasya AVM'de olacak. Onun dışında Türkiye'de Beymen, Harvey Nichols, Brandroom, Galleries Lafayette gibi önemli premium zincir mağazalarda satılıyor. Ayrıca kendi online sitesinden satılıyor. Bununla birlikte Stylebop ve Moda Operandi gibi önemli online satış mecralarından da ulaşılabiliyor.
Triko, son yıllarda ciddi bir geri dönüş yaşıyor. Triko giymenin incelikleri var değil mi? Mesela hangi kumaşlarla kombinlenmeli? Yazın serin, kışın sıcak tutar mı?
Trikoya son yıllarda ciddi bir yönelme söz konusu. Doğru kalite ve iplik seçimleriyle yazın serin tutan tasarımlarla konforu ve şıklığı sağlamak mümkün. Kışınsa vazgeçilmezi tabii ki. Ayrıca triko her şey ile kombinlenebilir, isteyen spor şık kombinini yaratır, isteyen payetli bir etek veya pantolonla kombinleyerek kendi özgün tarzını yaratır. Ben kendi hayatımda yaz-kış ağırlıklı olarak triko giyiyorum (gülüyor)...
Siz marka olarak sürdürülebilir bir gelecek ile iş sağlığı ve güvenliği konusuna da büyük önem veriyorsunuz. Bu konuyu anlatır mısınız?
Sürdürülebilir bir gelecek için evrensel iş sağlığı ve güvenliği standartlarında üretim yapıyoruz. Bütün ürünlerimizi uluslararası kuruluşlar tarafından denetlenen, yüksek sosyal uygunluk standartlarındaki işletmelerimizde kendimiz üretiyoruz. Knitss'ten aldıkları her bir ürün ile müşterilerimiz insan ve çevre sağlığına zararsız kimyasallardan üretilmiş ürünleri kullanarak ekosistemi koruyor. Aynı zamanda etik, sürdürülebilir bir üretim yapısına destek vererek en yüksek seviyedeki iş sağlığı ve güvenliği standartlarını benimsiyor.
Markayı eşinizle birlikte yarattınız... Birlikte çalışmak nasıl? Eve iş getiriyor musunuz ya da evi işe taşıyor musunuz? Bunun için önlemleriniz var mı?
Markayı eşimle birlikte çok severek, aşkla kurduk. İyi ki tanışmışız diyorum hep, aile olmanın dışında işte de ortak bir hedef belirlemek ve bunun için birlikte çalışmak çok değerli bence. Birlikten kuvvet doğar felsefesine çok inanıyorum. Eve bazen iş getirdiğimiz oluyor tabii ki. Eşim çok yoğun çalışan, sık sık seyahat eden biri, bazen gün içinde kendisini görmediğim zamanlar oluyor. Bu durumu bazen evde keyifle çalışarak telafi ediyoruz. Sınırları bildikten sonra bir sakıncası yok. Birbirimizi iyi tanıyoruz.
Eşinizle, işiniz dışında ortak hobileriniz var mı? Birlikte neler yapmayı seviyorsunuz?
Birlikte film izlemek, seyahat etmek, yeni tatlar keşfetmek, açık havada yürüyüş yapmak, ailemizle ve sevdiğimiz dostlarımızla vakit geçirmek en sevdiklerimizden. Tabii ki en önemlisi, hayatımızın merkezi oğlumuz Ali'yle geçirilen her an ve yapılan her aktivite bizi fazlasıyla motive ediyor.