HABER: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
Londra'da kızı Begüm, oğlu Can ve eşi̇ Haluk Berdan i̇le birlikte yaşayan Deniz Berdan i̇le, günlerini̇ nasil geç̇irdi̇ğini̇ ve aldiği önlemleri̇ konuştuk. Berdan, çocuklarıyla ayrı evde kalarak son derece dikkatli̇ olduklarının altını çizdi.
Londra'da koronavirüs ile mücadeleniz nasıl geçiyor?
Dünyadaki tüm yönetimler en başından beri kendilerine göre doğru kararları almaya çalışıyorlar. Her birinin de birbirinden kültür ve imkan farklılıkları var. İngiltere ne kadar imkanlı bir ülke görünse de sağlık durumu olan NHS en zayıf, en ihmal edilmiş kurumu. Böyle bir pandemiye elbette kimse yeterince hazırlıklı olamaz ancak İngiliz sağlık sisteminin bunu karşılamasına imkan yok. Ne yeterince doktorları ne de yeterince solunum cihazları var. Hükümet başta uyguladığı virüsün serbest yayılım politikasından 15 gün önce U dönüşü yaptı ve kilit personeller, çalışanlar hariç herkes kişisel izolasyon uyguluyor. Bu durumdaki pozitif noktaları ise mümkün olduğu kadar şeffaf sayılırlar; durumu gün gün halkla paylaşıyorlar. O yüzden herkes durumun farkında ve sağlık sistemindeki negatifliğe rağmen isyan etmeden sakinlikle karşılıyor.
Evet, İngiltere biraz bu konuda önlem almakta geç davrandı ve tepki çekti. Siz aile olarak nasıl önleminizi aldınız?
Koskoca İngiltere'de sadece 8 bin solunum cihazı mevcut. Yeterli testleri bile yapamıyorlar. Bunu da halkla açıkca paylaşıyorlar ve herkes kendi başının çaresine bakıyor. Biz de Covid 19'a yakalanmamak için kendimizce önlemlerimizi aldık. Çocuklarla evleri ayırdık; hükümet henüz sokağa çıkmayı yasaklamadan önce; çünkü Can her gün okula gidip geliyordu ve bu durum bizim için büyük risk taşıyordu. Ben kalp rahatsızlığı geçmişimden dolayı birinci risk grubundayım, o yüzden biz çocuklarla birlikte yakın zamanda taşınacağımız eve, eşim Haluk ile birlikte geçtik.
Evde aldığınız önlemlerden bahseder misiniz?
Eve gelen her türlü ürünü balkonda üç gün tutuyoruz. Ardından kuru gıdaları ayrı bir alana alıyorum birkaç gün daha garantilemek için. Sebze, meyve ve süt peynir gruplarının ambalajlarını sabunlu su ile yıkayıp duruluyorum ve öyle dolaba yerleştiriyorum. Her gün rutin olarak çamaşır suyu ile temizlediğim yerler; kapı kolları, kapı girişi, yüzeyler, banyolar, musluk ve lavabo. Bu epey zamanımı alıyor. Her işi kendimiz yapıyoruz en güvenlisi bu oluyor. Şansımıza henüz evin çoğu eşyası gelmediği için temizlemek daha kolay.
Market vs. gibi ihtiyaçlarınızı nasıl görüyorsunuz?
Buradaki kurallara göre mecburi market alışverişi ve günde bir defa olmak üzere ve evinizin yakınına spor amaçlı çıkabiliyorsunuz. İnanılmaz agresif bir virüs ve risk almak istemiyoruz. Haluk çok dikkat edemiyor; unutup elini yüzüne götürebildiği için ben çıkıyorum markete. Çoğunlukla çocuklarımız yapıyor alışverişi ve bize getiriyorlar, kapıdan belli bir mesafeden bırakıyorlar. Bazen ben de çıkıyorum onlarla ama marketin kapısında bekliyorum. Yayılımın en çok olduğu yerler maalesef marketler ve toplu taşıma araçları.
Bir gününüz nasıl geçiyor?
Her şey pandemi öncesi ve sonrası diye ayrılıyor hepimiz için… Bizim için de önceliklerimiz hayatta kalmak oldu. Sabah hızlıca kahvaltı ve sonrasında yaklaşık 2 saat evi dezenfekte etmekle geçiyor. Evde 1 saat spor yapıyorum. Eğer hastalığa yakalanırsak vücudumuz çok zayıf olmamalı belki bir şansımız olur kurtulmak için… Mütevazı bir öğlen yemeği yapıyoruz ve çocuklarla sürekli Skype üzerinden konuşuyoruz. Can, bu sene üniversiteye hazırlanıyordu ama şu an çok endişeli, sınavlar iptal edildi. Yeni sistem onu da çok geriyor hala online derslere katılıp ödev yapıyor ama hükümetin açıklamasını bekliyoruz. Hiçbir şey dert değil.
En çok ne yapmayı özlediniz ve her şey bittikten sonra neler yapmak istiyorsunuz?
Çocuklarımla bir arada olmayı ve rahatça sokaklarda yürüyüp dolaşmayı özledim. En basit, günlük hayatımızın tadını çıkarmayı istiyorum.
Sizden dizi, film ve kitap önerisi alalım.
Şu an düşüncelere dalıp aynı sayfayı defalarca okumak zorunda kaldığım için kitap okumaya bu olayı biraz söndürene kadar ara verdim. Netflix ve Amazon Prime'dan filmler izliyorum; Netflix'de 'Self Made', 'Unorthodox', 'Freud', 'Kalifat' son dönemde beni en çok saran diziler oldu.
Gelecek hakkında hislerinizi öğrenmek istiyorum.
Umarım en kısa zamanda aşı bulunur, üretilir ve bu olayın dünyaca üstesinden gelinebilir. Gelecekte tüm iş tanımlarının değişeceği kesin. Kimse şimdiden bir tahminde bulunamaz ancak kesinlikle yaşam şekilleri, ihtiyaçlar ve öncelikler değişecek hatta değişim başladı. Güç dengelerinin değişmesi kuvvetle muhtemel…