Norveç'in başkenti olan Oslo, üç tarafından dağlar, diğer tarafından da limanlarla çevrili bir şehir. 1049 yılında kurulan Oslo, 14. yüzyılda başkent ilan edildi. Oslo limanında yer alan ünlü Akershus Kalesi işte bu döneme ait. Oslo iyi planlanmış ve son derece düzenli bir şehir. Ana caddeler Karl Johans Gate ve Stortingsgata, Kraliyet Sarayı'nın doğusunda birbirine paralel uzanıyor. Ulaşım için tramvay, metro ya da otobüsten yararlanabilirsiniz. Tramvay, Kral Johans Caddesi boyunca her iki yönde de işliyor. Sekiz metro hattı Stortinget İstasyonu'nda kesişiyor. Adalara ve Bygdoy Yarımadası'na giden vapurlar, belediye binası önünden kalkıyor. Sosyal toplum bilinçleri son derece gelişmiş olan Oslolular, yanlış bir şey gördüklerinde hemen şikayetçi oluyor. Trafikte yayalara da ceza kesildiğinden sadece yaya geçitlerini kullanmak mecburi tutulmuş. Atlı polislerin tur attığı şehirde, bisiklet kullanımı oldukça yaygın. Norveç, Tokyo'dan sonra dünyanın en pahalı şehri. Oslo'da turistlere en çok satılan eşya, yün kazak. Norveç kazakları sadece rahat ve kaliteli değil, seçkin desenleriyle de diğerlerinden farklı. Şehirde başlıca görmeniz gereken yerler şunlar: Akershus Kalesi ve surları, Çağdaş Sanatlar Müzesi, Ulusal Galeri, Norveç Direniş Müzesi, Oslo Katedrali, Belediye Binası, Kraliyet Sarayı, Fram Müzesi (Bygdoy Yarımadası), Kon-Tiki Müzesi, Norveç Halk Müzesi, Viking Gemileri Müzesi, Munch Müzesi... Oslo'ya gidip de Vigeland Park'a gitmemek olmaz. Açık hava heykel müzesi görünümündeki Vigeland Park, yemyeşil doğası ile ön plana çıkıyor. Park içinde 500 metrelik bir yürüyüşten sonra sanki bir heykel bahçesine düşüyorsunuz. İnsanlığın saf ve doğal yönünü gösteren yüzlerce heykel burada inanılmaz bir göz ziyafeti sunuyor. Norveçlilerin özel bir yemekleri yok. Ağırlıklı olarak deniz ürünleri ile besleniyorlar. Özellikle tütsülenmiş somon en önemli yemekleri. Evlerde yemek yeme alışkanlığı olmayan Norveçliler ağırlıklı olarak fast food ile besleniyor. Oslo'da tarihi binalara sahip oteller çoğunlukta. Kraliyet Sarayı'nın hemen arkasında bulunan Ambassadeur, işlenmiş balkon demirleri ve pembe cephesiyle şık ve rahat bir otel. 1847 yılında açılan Grand Hotel, Oslo'nun en eski otelleri arasında. Holmenkollen Park Hotel Rica da yüzyıllık oteller arasında.