Şerif ERCAN
Kuzey Avrupa ülkelerinden Estonya'nın başkenti olan Tallinn, turistik açıdan Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri. Baltık Denizi kıyısında yer alan şehrin tarihi merkezi, birçok işgal ve saldırıya rağmen günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış. Zaten şimdi de UNESCO'nun koruması altında... Estonya, dolayısıyla Tallinn'de, tarih boyunca İsveç, Rus, Sovyet gibi pek çok devlet hüküm sürmüş. O yüzden de Tallinn'de birçok kültürün izini görmek mümkün. Kentin tarihi yerleri üç bölüme ayrılıyor. Katedral Tepesi adlı bölüm, merkezi otoritenin kurulduğu ilk yer. Günümüzde ise Estonya Meclisi burada yer alır. Eski Kasaba adlı bölüm, eskiden sıradan Estonyalıların yaşadığı bölüm olarak tanınıyor. Kırsal Alan ise, eski şehrin güneyinde yer alan ve çiftçilerin yaşadığı bir bölüm. Şehirde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında Old City geliyor. Buradaki eski şehir Toompea, Alexander Nevsky Katedrali, Kumu Art Museum, Raekoja Plats, Toomkirik Kilisesi, Toompea Tepesi, Kadriorg Park ve Toompea Kalesi mutlaka görülmeli. Aslında Tallinn'de tüm gezilecek yerler Old City'de. Bu bölgede ulaşım aracına da gerek yok, her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Şehrin kalbi ve ana meydanı Raekoja Platz. Meydana açılan binalar, 11. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında yapılmış ve gününüze kadar ayakta kalmayı başarmış. Meydandaki en önemli ve en büyük bina Tallinn Hall Town, yani eski belediye binası. Bina, Tallinn'in simgelerinden sayılıyor. Yine bu meydandaki önemli bir bina da; Tallinn Town Hall Pharmacy... Avrupa'nın en eski ve hala işleyen eczanesi unvanına sahip. Ne zaman açıldığı bilinmemekle birlikte bu eczaneye ait en eski dokümanlar 1422 yılına kadar uzanıyor. Eczanenin bir kısmı da müzeye dönüştürülmüş. Meydana yakın önemli bir yapı da Holly Sprit Church (Püha Vaimu Kirik). Bu arada sanat tutkunları için şehirde birçok müze olduğunu da belirteyim. Tallinn, gece hayatıyla da adından söz ettiriyor. Her zevke hitap eden bar, gece kulübü ve disko var. Şehirde eğlence sabaha kadar sürüyor. Ucuzluğuyla da dikkat çeken Tallinn'i mutlaka seyahat rotalarınız arasına almanızı tavsiye ediyorum. Kışın beyazı bürünüp ayrı bir güzellik sergilese de siz en iyisi bahar aylarında gidin ve şehrin keyfini doyasıya yaşayın.