Cemiyet hayatının en renkli isimlerinden biri olan Süreyya Yalçın ile genç isadamı Tugay Gökkaya, herkesi imrendiren bir ask yaşıyor. İlişkilerinde ikinci yılı doldurmak üzere olan çiftin neredeyse her anı birlikte geçiyor. Sürekli el ele, göz göze olan Yalçın ile Gökkaya, objektiflere her zaman mutluluk pozu veriyor. Aslında 'mutluluk pozu' demek yanlış; çünkü onlar zaten mutlu ve fotograf karelerine de mutlulukları yansıyor. Attığı her adımı haber olan Süreyya Yalçın ile hakkında çok az sey bildigimiz Tugay Gökkaya, her zaman göz önündeler fakat konuşmayı pey sevmiyorlar. Süreyya Yalçın'ın bugüne kadar verdigi röportajın sayısı bir elin parmaklarını geçmez herhalde.
Tugay Gökkaya ise kendini anlatmayı sevmiyor ve bu yüzden de röportaj tekliflerini hep geri çeviriyor. Bunları bilmemize ragmen Süreyya Hanım ile Tugay Bey'e, yılbası özel sayımız için özel bir çalısma tektifinde bulunduk. Yeni taşındıkları evlerini Şamdan Plus'a açmalarını, evde yılbaşı konseptinde bir fotoğraf çekimi yapmayı ve sonrasında da haklarında merak edilenleri sormayı teklif ettik. Çok özel seyler istedigimizin farkındaydık, zaten bu teklife ilk verdikleri tepki de bunun bir göstergesiydi. Neyse ki, sonra ikna oldular ve evlerinde fotograf çekimi ve röportaj için randevu verdiler. Yaklasık dört ay önce tasındıkları yeni yuvalarına girdigimizde, bizi bir köpek karşıladı, sonra baska bir köpek geldi, hepsi çok sevimliydi. Daha sonra evde sadece iki köpek degil tam sekiz köpeklerinin oldugunu gördük. Süreyya Hanım, konsepte uygun olarak çok sık giyinmisti, Tugay Bey de aynı sekilde yılbası sıklıgını yansıtıyordu. Bu fotograf çekimi için degil ama yılbası yaklaştığı için evlerini süslemişlerdi; her yer ışıl ışıldı. Rezidansta olmalarına ragmen bahçeleri vardı ve bahçe de aynı sekilde yeni yıla hazırdı. Biraz sohbet ve Süreyya Hanım'ın yiyecek ve içecek ikramından sonra fotograf çekimine başladık.
Evin farklı köselerinde fotografladıgımız çift, kıyafet degistirerek yeni pozlar verdi. Sonunda Süreyya Yalçın ile Tugay Gökkaya'nın iste bu çok özel fotoğrafları ortaya çıktı. Yılbaşının ışıltısını ve coşkusunu yansıtan fotoğraflar, aynı zamanda Yalçın ile Gökkaya'nın yaşadığı büyük aşkın da bir göstergesi... Fotoğrafları görüyorsunuz, peki Süreyya Yalçın ile Tugay Gökkaya ile neler konuştuk? Öncelikle onların gözünden 2012 yılını, yılbaşlarını ve gelecek yılı konuştuk. Yeni evlerini ve evlerindeki yaşamı da sorduk onlara. Daha birçok sorumuz oldu ve onlar da cevapladı. Aslında sorularımıza Süreyya Yalçın cevap verdi ama Tugay Bey de yanındaydı ve o da onayladı.
Bir yılı daha geride bırakıyoruz, 2012 yılı sizin için nasıl geçti, genel bir değerlendirme yapabilir misiniz ?
Huzurlu ve mutlu bir yılı daha sevgi ve sağlıkla geride bıraktık. Güzel anılarımız oldu. İnşallah herkes için böyle geçmiştir. Yeni yılda her şeyin, herkesin gönlüne göre olmasını diliyorum.
Yaşadığınız aşk açısından bir değerlendirme yapar mısınız, 2012 yılı ilişkinize ne kattı?
Gün geçtikçe tabii ki daha çok sevip bağlandık birbirimize. Hep böyle devam etmesini Allah'tan diliyorum.
Sanırım yılın büyük bölümünü birlikte geçirdiniz; birlikte uzun tatillere çıktınız, biraz bu tatillerden söz eder misiniz; 2012 yılında nerelere gittiniz?
Tabii ki her seneki gibi değişmezimiz olan Amerika'da uzun süre kaldık. Uzakdogu'ya hiçbir esya almadan sadece esofmanlarımızla gittik. Yunan Adaları'nı dolastık. Tabii ki asık oldugumuz cennetimiz Bodrum'umuzda güzel vakitler geçirdik.
Geçen yılbasını nerede, nasıl geçirmistiniz?
Geçen yıl yeni yıla Amerika'da girdik.
Bu yılbaşında ne yapacaksınız?
Çok yakın arkadaslarımızla İstanbul'da olacagız. Ama tam bir program yapmadık. Dogaçlama olacak.
Çok özel olmayacaksa, birbirinize ne hediye alacaksınız, öğrenebilir miyiz?
Hediyeyi önceden açıklamak sürprizi bozar. Çok özel diyelim. Şimdiye kadar kutladığınız en özel, en unutulmaz yılbaşı hangisiydi, niye? 2010'un yılbaşıydı. Çünkü tanıştığımız yıldı.
Yılbaşı ve benzeri özel günler sizin için önemli midir, mutlaka özel kutlamalar yapar mısınız?
Kaçınılmaz... Mutlaka birbirimize sürprizler yaparız. 2013 yılından neler bekliyorsunuz, önümüzdeki yıl için planlarınız var mı? Bizim hayatımız çok değişken değil. Radikal kararlar almayız. Böyle çok mutluyuz. Bazı şeyleri zamana bırakmak gerekir ya! İşte biz bunu yapıyoruz.
Çok mutlusunuz, Allah bozmasın; mutluluğunuzun sırrı nedir?
Sevgi, saygı ve birbirimize olan bağlılığımız. Tam bir tarifi yok. Toplamı diyelim. Her ilişkide inişler çıkışlar olur, ama gördüğümüz kadarıyla siz hiç sorun yaşamıyorsunuz.
Hakikaten öyle mi, yoksa sizde de ufak tefek sorunlar yaşanıyor mu? Bu sorunlar genelde neden kaynaklanıyor?
Her çift gibi bizim de oluyor ama büyük kavgalarımız olmamıştır. İletişimi doğru kurarsanız sorunlar kısa zamanda çözülüyor.
Siz bir elmanın yarısı mısınız, yani hayata aynı pencereden mi bakıyorsunuz yada tam tersi, sizin için zıtlıkların birlikteliği mi söz konusu?
Gerçekten birbirimizi her anlamda tamamlıyoruz. Nasıl tarif edilir bilmem ama çok mutluyum.
Birbirinize müdahale eder misiniz, yoksa birbirinizi olduğu gibi kabullenip ona göre mi yaşarsınız?
Kimse değişemez, birbirimizi olduğu gibi kabul ediyoruz. Zaten değişmemizi gerektiren sorunlar da yaşamıyoruz.
Giyim kuşam, yemek, eğlence, gezme, tatil zevkleriniz aynı mı yoksa birbirinize uymaya mı çalışıyorsunuz?
Beğenilerimiz, beklentilerimiz ve zevklerimiz birbirine yakın. Tabii ki bazen farklı şeyler isteyebiliriz. Bu insanın doğasında olan bir şey ama çoğunluğun içinde farklılıklar hiç göze batmıyor.
Size sık sık partilerde rastlıyoruz; biraz eğlence anlayışınızdan söz eder misiniz, ne tür eğlenceleri tercih edersiniz?
Dostlarımızla olmaktan büyük zevk alıyoruz. Partiye ille de ihtiyacımız yok. Kafede ya da evimizde bile eğlenebiliyoruz. En son birbirinize yaptınız sürpriz neydi? Yakın zaman önce doğum günüm vardı. Tugay Bey La Boom adlı yerde bana mükemmel bir doğum günü partisi yaptı. Tüm yakın dostlarımızı oraya davet etmiş. A'dan Z'ye her şeyi ile bire bir ilgilenmiş. Üzerimde resmim olan çok güzel bir pasta yaptırmıştı. Çok hoşuma gitti.
Küçük şeylerle mutlu olur musunuz, sizi en çok ne mutlu eder?
İkimiz de çok ufak şeylerden mutlu olmayı bilen insanlarız. İlk kez evinizi Şamdan Plus'a açtınız, öncelikle çok teşekkür ederiz.
Biraz evinizden söz edelim, ne kadar süredir burada yaşıyorsunuz, neden burayı tercih ettiniz?
Yaklaşık dört ay önce buraya taşındık. Esasında bir sebep yok. Şehirde yaşamayı düşünüyorduk. Bu daireyi de çok beğenince hemen taşınmaya karar verdik.
Yanılmıyorsam ilk kez villa dışında yaşıyorsunuz, rezidansta yaşamak sizi zorladı mı?
Tabii yıllar sonra villa tipi bir evden gökdelen tarzı bir eve geçmek, şehir dışı yerine şehrin içinde yaşamak çok zıt ama şimdilik yaptığımız bu tercihte çok mutluyuz. İstanbul'a yukardan bakmak o güzelliği doyasıya seyretmek ayrı bir keyif.
Burada bahçeniz de var, bahçeyle uğraşmayı sever misiniz, bahçenin bakımıyla ilgilenir misiniz?
Gökdelende oturuyoruz ama burayı seçerken bahçesinin olması büyük etkendi. Gökdelende bir bahçe hayal edin. Bu bahçede ağaçlarımız, renkli çiçeklerimiz var. Profesyonel hizmet almadan kendi bahçemiz ile biz ilgileniyoruz. Şehir ortamında bile birkaç ağaç ve çiçeğin verdiği hazzı hiçbir şey vermiyor.
Bahçe sizin için olmazsa olmazlardan mıdır?
Evet, çünkü biliyorsunuz sekiz köpeğimiz var. Onlar için de iyi bir yaşam alanı oluyor.
Evi kendiniz mi dekore ettiniz yoksa profesyonel destek aldınız mı?
Bugüne kadar taşındığım hiçbir evde iç mimar kullanmadım. Bu evde ben yaşayacaksam benim tercihlerim, benim zevklerim doğrultusunda olmalı. Tugay da ben de zevkli kişileriz, evi dekore ederken de kimseye danışmadan birlikte yaptık.
Ev dekorasyonunda sizin için önemli olan nedir, nelere dikkat edersiniz?
Evde çok eşya olmasını sevmiyoruz. Geniş mekanların içinde az eşya olması tercihim. Ev; ferah, rahatlatıcı ve dingin olmalı. Evin en çok sevdiğiniz köşesi neresi, daha çok nerede zaman geçirirsiniz? İkimiz de yemek yapmaya bayılıyoruz. Bazen birlikte, farklı dünya mutfaklarından denemeler yapıyoruz. Başarılı da oluyoruz.
Evde nasıl zaman geçirirsiniz, neler yaparsınız?
İkimiz de misafir ağırlamayı çok severiz. Dikkat ederseniz yanımızda hep dostlarımız olur. Evde de sıkça dostlarımızı ağırlıyoruz. Yeni evimizde bahçemizi gördünüz. O bahçede oturup İstanbul'u seyretmek bile büyük keyif veriyor.
Evinizi sekiz köpekle paylaştığınızı görüyorum, evde sekiz köpeğe bakmak zor olmuyor mu?
Hayvan bakmak sorumluluk gerektirir. Sizin de gördüğünüz gibi büyük bir keyifle bakıyorum. Hepsi ailemizin bir bireyi gibi.
Köpeklerin bir hikayesi var mı, yani hangisi nereden, ne şekilde geldi, en çok hangilerini seviyorsunuz, neden?
Hayvan sevgimi bilmeyen artık yok gibi. Şu an evde yaşayan çeşitli cinslerde sekiz köpeğimiz var. Hepsi bir birbirinden tatlı. Nasıl şunu çok seviyorum diyebilirim ki.
Kıyafetlerinizin çoğunu kendinizin tasarladığını biliyoruz, bunun için evde bir atölyeniz var mı?
Atölye kuracak kadar çok kıyafet diktirmiyorum. Benim tasarımlarımı dikebilen birkaç terzi var, onlarla çalışıyorum.
Söz kıyafetlerden açılmışken en çok ne almaktan hoşlanırsınız, elbise mi, ayakkabı mı, çanta mı?
Her kadın gibi kıyafet almayı severim. Takıntılarım yok. Çoğunlukla alışveriş yaparken kafamda konbinlerim, ona göre ne eksikse onu tamamlarım.
Eski kıyafetlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz, atıyor musunuz, bağışlıyor musunuz, arkadaşlarınıza mı veriyorsunuz?
Eski kıyafetlerimi daha gözden çıkarmadım ama nasıl değerlendireceğime daha karar vermedim. Şimdilik dolabımda duruyorlar.