HAZIRLAYAN NAZAN ORTAÇ nazan.ortac@sabah.com.tr
Acıbadem Fulya Hastanesi Uzman Psikolog
Sena Sivri
"Gerçekçi tedbirler kaygıyla baş etmede ilk yoldur; tedbirinizi alın, sosyal izolasyona uyun ve kişisel hijyeninize özen gösterin. İşe gitmek zorundaysanız bu tedbirleri iş durumuna adapte edin. Gerçek ve doğru bilgiye ulaşın, sosyal medya ve whatsapp gruplarından gelen doğruluğu kanıtlanmamış bilgilere itibar etmeyin. Konu ile ilgili sosyal çevrenizle konuşurken çok olumsuz olup, birbirinizi korkutmaktan kaçının. Umursamaz ya da aşırı kaygılı olmak yerine gerçekçi bir noktada durmaya çalışın. Çocuğunuz da bu dönemde kaygılı olacaktır. Yaşına uygun kısa ve öz bilgilerle sorularını cevaplayın. Sosyal izolasyonla beraber uyku ve yemek düzeninizin bozulmaması için ufak esnetmelerle aynı ofisteki gibi bir düzeni evde de uygulayın. Pijamalarınızla çalışmayın, her gün günlük rutininize hazırlanın ve günü öyle geçirin."
Anadolu Sağlık Merkezi Mikrobiyoloji Uzmanı
Dr. Melda Özdamar
"Yeni koronavirüs için virüsün 'RNA' dediğimiz yapısına moleküler yöntemlerle bakabildiğimiz testler var. Yeni koronavirüs testi, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarı'nda ve sayısı aratarak devam eden belirlenmiş Halk Sağlığı Laboratuvarları'nda yapılmaktadır. Testin sonuçlanması zaman aldığından testi yaptıran kişinin izolasyon kurallarına uyarak test sonuçlarını beklemesi gerekiyor. Yani test edip, duruma göre tedavi, takip ama en önemlisi izolasyon yapmak lazım. Testi yapan kişiler, çok özel şartlarda, özel kişisel koruyucu ekipman giyerek, sıkı önlemler altında yapması gerekiyor. Burundan ve/veya genizden sürüntü çubuklarıyla alınan örnekler, kapalı ortamlarda, çok dikkatli bir şekilde taşınıp laboratuvarda test ediliyor. Test, ilgili hekim karar verdiği andan itibaren 7/24 çalısan referans merkezlerine gönderilir, en erken de 36 saatte sonuçlanıyor. Bahsettiğimiz gibi çok fazla bileşen var laboratuvar aşamalarında. Testlerle ilgili halkımız tarafından hiçbir güvensizlik olmasın, kanıta dayalıdır ve test sayısı arttırılarak devam edecektir."
Emsey Hospital Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Uzmanı
Prof. Dr. Birol Baytan
"Covid 19 yeni bir virüs, yaklaşık 4 aydır tanıdığımız bir virüs. Araştırmalarda saatlerce hatta günlerce cansız yüzeylerde kalabileceği gösterilmiş ise de hastalık oluşturma potansiyelinin cansız yüzeylerde 12 saatten uzun olmadığına dair bilgiler var. Ayakkabılar ile eve girmemek, evde kullandığımız terlikleri dezenfekte etmek, bu kısım önemli çünkü birçok insan terlik konusunda dikkat etmiyor ve virüsleri eve taşıyabiliyor. Terlikleri 90 derecede yıkamak, sık sık temizlemek alabileceğimiz önlemlerden. Metal yüzeylerde uzun kaldığı bildiriliyor ancak virüsün hastalık yapıcı etkisi de kalıyor mu bu tam bilinmiyor. Bu yüzden tedbirli olup kirli olduğunu düsündüğümüz yüzeyleri dezenfektanlarla veya 1/10 sulandırılmış çamaşır suyu ile temizlemek etkili olabilir."
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Erdem Yesilada
"Nar, zencefil ve zerdeçal özütünden hazırlanmış şekersiz pastillerin virüsleri yüzde 85 oranında bloke ettiği klinik çalışmalarla ispatlanmıştır. Bu pastillerden günde 6 taneye kadar kullanabilirsiniz. Özellikle kalabalık ortamlara girmeniz gerektiğinde, havaalanlarında, toplu taşıma araçlarında koruyucu önlem olarak pastil kullanabilirsiniz. İyileştirici özelliği olduğuna inanılan tavuk suyu çorba ya da şekerli pastiller boğazda virüslerin yerleşimini kolaylaştırır ve onları besleyen bir ortam oluşturur. Tüketmeyin! Virüsler arasında bizim kullandığımız mesajlaşma uygulamalarına benzeyen bir haberleşme sistemi vardır. Şekerli pastil ya da tavuk suyu çorba bu sistemi besler ve güçlendirir, virüslerin vücuda yerleşmesine sebep olur. Ancak nar, zerdeçal ve zencefil özütlerden oluşan pastillerin kombinasyonun bir diğer özelliği de tükürükteki dogal mikrop öldürücü madde olan lizozimi 5 misli artırarak vücudun kendi savunma mekanizmalarını devreye sokmasıdır. Bu etki klinik araitırma ile kanıtlanmıştır."
İstinye Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Psikoloji Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Rita Krespi Ülgen
"Yaşadıklarımızı anlamlandıralım. 'Bu belirsiz, olumsuz durumdan nasıl bir anlam çıkartabiliriz ki' diye düşünebiliriz. Belki bu durum bizi sevdiklerimizin kıymetini daha çok anlamamıza yarayabilir. Belki küskünlüklerimizi sonlandırmamız için bizi motive edebilir. Belki bu olaydan dolayı insanlara empati duymaya başlayabiliriz. Yeni amaçlar belirleyebiliriz. Önceliklerimiz değişebilir. Sağlıklı yaşamaya, beslenmemize dikkat etmeye karar verebiliriz. Sigarayı bırakmaya karar verebiliriz. Bu süreç kişiden kişiye değişiklik gösterse de esas olan bir şekilde gelişmek, olgunlaşmaktır. Hiçbir şey aynı kalmaz, değişir, dönüşür. İçinde bulunduğumuz durum doğası gereği mizah anlayışımızı bozacaktır. Yaşamımızdan zevk almak, kendimize gülebilmek, içinde bulunduğumuz durumla baş etmemizi kolaylaştırabilir. Mizah uygun şekilde ve şartlarda kullanılırsa sihirli bir değnek gibi gerginliği, duygu yükünü azaltabilir."
Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimi Öğretim Üyesi
Dr. Ali Gürsoy
"Gebelerde koronavirüs enfeksiyonu bulguları diğer bireylerden farklı değil. Hastalık; ateş, öksürük, kas ağrısı, halsizlik, boğaz ağrısı, ishal ve nefes darlığı gibi bulgular gösteriyor. Bu bulguların varlığında ve koronavirüs enfeksiyonu geçiren kişilerle temas olmuşsa mutlaka hastaneye başvurmalarını istiyoruz. Elimizdeki kısıtlı veriler; virüsü taşıyan annelerden doğan bebeklerde bugüne kadar koronavirüs saptanmadığını gösteriyor. Doğum esnasında alınan kordon kanı, amniyon sıvısı ve bebeğin boğaz sürüntüsü örneklerinde Covid 19 virüsüne rastlanılmamış olması da sevindirici bir durum. Virüsün anne sütünde taşındığına dair bir kanıt yok. Ancak, emzirme sırasında dikkatli olunması gerekir. Virüs, damlacık ve temas yoluyla bulaşabiliyor. Anne emzirmeye başlamadan önce ellerini yıkamalı ve virüsün bebeğe olası geçişini önlemek amaçlı maske takarak tüm önlemleri almalı. Eğer pompa kullanımı planlanıyorsa pompa ve aparatları sterilize edilmeli. Daha sonra emzirmede olduğu gibi anne ellerini yıkadıktan sonra sağma işlemini gerçekleştirebilir."
Türk Oftalmoloji Derneği Oküloplastik Cerrahi Birim Başkan
Prof. Dr. Ferda Çiftçi
"Araştırmalar, koronavirüste gözden bulaşmanın oldukça yaygın olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle elimizle göz ve yüz temasımızı en aza indirmeliyiz. Özellikle kadınlarımızın göz çevresine yaptığı makyajlar, bu dönemde risk oluşturabilir. Makyaj malzemelerinizi kimseyle paylaşmayın. Ortak kullanım her zaman risklidir. Makyajınızı steril şartlarda yapın, öncesinde mutlaka ellerinizi yıkayın. Eski veya uzun süre bekletilmiş makyaj malzemelerini kullanmayın. Bakteriyel risklere neden olabilir. Kirpiklerinize bu dönemde sıvı makyaj malzemeleri sürmeyin. Göz kalemi, kaş kalemi, far gibi göz ve göz çevresine yönelik makyaj malzemelerini çok çok dikkatli kullanın. Mümkünse göz ve göz çevresi makyajından bir süre uzak durun. Bu dönemde yapay kirpik kullanmayın. Makyaj malzemelerinin kesinlikle gözle, göz mukozası ile temas etmemesine çok dikkat edin. Makyajı temizlerken de gözle temastan sakının. Kontakt lens kullanıcısıysanız, önce lensi yerleştirin sonra makyaj yapın. Çıkarırken de önce makyajınızı temizleyin sonra kontakt lensi çıkarın. Yerleştirirken de çıkarırken de, lense dokunmadan önce mutlaka ellerinizi yıkayın."
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı
Prof. Dr. Ahmet Akçay
"Çin'de bildirilen vakalarda, yeni koronavirüs nedeniyle yatan hastalarda; astım, alerjik nezle ve besin alerjisi gibi alerjik hastalıkların olmadığı bildirilmiştir. Çok az bir sayıda ilaç alerjisi ve ürtiker rahatsızlığı olan hastalar olduğu bildirilmiştir. Alerjisi olan hastalar koronavirüse karşı daha dirençli midir? Alerjisi olanların bağışıklığının daha güçlü olduğu ve koronavirüsünden koruduğu bilgisi maalesef doğru degildir. Alerjisi olanların mikroplara karşı değil, alerjenlere karşı bağışıklık sistemi daha fazla çalışmaktadır. Bu nedenle de; koronavirüsten korunmada herhangi bir etkisi yoktur. Antihistaminik kullanımı bağısıklığı zayıf atmaz. Tam tersine faydalı olabilir. Özelikle polen alerjisi olanlarda; burun kaşınması, nezle ve hapşırma, virüsün daha kolay yayılmasına neden olabilir. Bu nedenle; alerjik nezle belirtileriniz varsa mutlaka doktorunuza danışarak antihistaminik kullanmanız faydalı olacaktır. Kortizonlu burun spreyleri koronavirüs için riskli değildir. Tam tersini kortizonlu burun spreyleri alerjik nezlesi olanların burun mukozasını düzelteceği için direnci artıracaktır. Bundan dolayı doktorunuz kortizonlu burun spreyi önermişse, devam etmenizde fayda olacaktır."
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı
Doç. Dr. İsmail Barış
"Pek çoğu için sokağa çıkmak, insan yaşamının en önemli unsurlarından olan sosyalleşme ve iletişim kurmanın yegane yolu. Bu nedenle, öncelikle ileri yastaki bireylere bu hastalığın yol açacağı sorunlar hakkında yeterince bilgilendirme yapılmalı ve evde kalmanın onların yararına olduğuna inanmaları sağlanmalı. Bu konuda bazı uygulamalara gidilebilir. Örnegin eski bir dostuyla, askerlik arkadaşı veya eski komşusuyla telefon veya görüntülü arama yapması sağlanabilir. Zira yasça ileri olan kişiler için kendilerine yaşam neşesi veren, dertlerini unutturan en önemli faaliyet geçmiş güzel günlerini hatırlamaktır. Ikinci bir uygulama olarak da televizyon ve radyo kanallarında, yaşlıların ilgisini çekecek, onları eski güzel günlere götürecek programlar yapılabilir. Bir destek de bu bireylerin sadece kendilerine yönelik oluşturulacak telefonda danışma hatları aracılığıyla sosyal hizmet uzmanları ve psikologlarla ile görüsmelerinin sağlanması olacaktır. Böylelikle ileri yaştaki bireyler hem ihtiyaçlarını dile getirebilecekler hem de uzmanlar tarafından dinlenerek psikolojik anlamda rahatlama yaşayabileceklerdir."
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği KOAH Çalışma Grubu Başkanı
Prof. Dr. Arzu Mirici
"Hastalığın solunum sistemini etkilemesi ve önceden bir hastalığı olan bireylerde daha önemli olması, kronik akciğer hastalarına dikkat etmemiz gerektiğini gösteriyor. Bu hastalıkların basında KOAH ve astım geliyor. KOAH; öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı ile seyreden bir hastalık. Hastalar tedavi görseler bile zaman zaman, özellikle de kış aylarında bu şikayetleri artabilir ve bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekebilir. 'Alevlenme' ya da 'atak' olarak adlandırılan dönemlerde bazen hastaneye yatılması, bazen de daha fazla ilaç kullanılması gerekebilir. Her koşulda tedaviye evde devam edilmesi önerilir. Buna hekiminiz karar verecektir. Covid 19'un en sık belirtileri, ates, boğaz ağrısı, öksürük ve nefes darlığı. Demek ki KOAH'lı bir hastanın her zaman yaşamadığı belirtiler olan ateş ve boğaz ağrısı ortaya çıkmışsa en yakın sağlık kuruluşuna tercihen aile hekimine başvurmalı. Nefes darlığı, KOAH'lı hastaların yaşadığı en temel belirti. Her zamankinden daha farklı ya da ilaç kullandığı halde değişmeyen ya da artan nefes darlığı durumunda hastalarımızın yine en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir."