''Koleksiyonun her bir parçası içimizdeki değişimi yansıtıyor''

Kendi tabiriyle ezber bozan, otantik ve özgün tasarımlar yaratan Milka Karaağaçlı İnce, yeni koleksiyonun heyecanını yaşıyor. ‘Kısmet by Milka’nın son koleksiyonu ‘Monsters’ın tüm detaylarını ve tasarım hikayesini markanın kurucusu Milka Karaağaçlı İnce’d

''Koleksiyonun her bir parçası içimizdeki değişimi yansıtıyor''

RÖPORTAJ MELİH TÜRK
FOTOĞRAF KUTUP DALGAKIRAN

'Kısmet By Milka' uzun yıllardır sektörde başarılı işleriyle dikkat çekiyor. Sadece Türkiye'de değil dünyada da ünlü isimlerin tercih ettiği marka, yeni koleksiyonu 'Monsters'ı kısa süre önce beğeniye sundu. Biz de tasarımdan üretime tüm aşamaların gerçekleştiği merkez ofiste, markanın kurucusu Milka Karaağaçlı İnce ile buluştuk ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Yeni koleksiyonunuz Monsters'i anlatır mısınız? Kaç parçadan oluşuyor, nelerden ilham aldınız, koleksiyondaki öne çıkan detaylar neler?
Diğer koleksiyonlardan farklı olarak 'Monsters' koleksiyonumuzun hazırlık aşamasını titizlikle yürüttük. Koleksiyonun ilk çıkış hikayesi aslında pandeminin başlangıç süreci ve pandemi sırasında yaşadığımız duygu değişiminin dışa vurumuyla gerçekleşti diyebilirim. Koleksiyonun her bir parçası içimizdeki değişimi yansıtıyor ve her bir tasarım, duyguları temsil ediyor. Ayrıca diğer koleksiyonlarımdan farklı olarak bu defa renkli taşların ön planda olduğu eğlenceli bir dünya ile karşılaşacaksınız. Elliden fazla tasarımdan oluşan koleksiyon; renkli değerli taşlar, pırlantalar ve roslow gold kullanılarak ustalarımız tarafından tek tek el işçiliğiyle hayat buluyor.

Monsters koleksiyonu hangi özellikleriyle diğer koleksiyonlardan farkını ortaya koyuyor?
Buradaki hikayemizin ise öncekilerden çok daha farklı bir hissiyatı var. Bireysel ve toplumsal olarak yaşadığımız mutluluklarımız, mutsuzluklarımız, başarılarımız veya başarısızlıklarımız, sevdiğimiz ama yargılanırız diye yıllardır içimizde tuttuğumuz özelliklerimizin artık ortaya çıkmaya başladığını hissettiren ve kendi farklılıklarımızı kabul etmemizin şerefine hazırlanan bir koleksiyon.

Bir koleksiyonun ilham aşamasından ortaya çıkış aşamasına kadar olan süreç nasıl işliyor? Siz markanın koleksiyonları oluşurken hangi aşamalarında aktif rol alıyorsunuz?
Ben ve ekibim dahil olmak üzere bir koleksiyonun hikaye sürecinden tasarım sürecine ve ardından gerçeğe dönüşme sürecine kadar her aşamasında aktif rol alıyorum ve alıyoruz. O gün gördüğümüz bir resim, dinlediğimiz bir müzik veya arkadaş grubumuzlayken açılan bir konu... Her daim algılarımızı açık tutarak ilham almaya devam ediyoruz ve bir diğer yandan farklı neler yapabiliriz sorusunu her gün kendimize soruyoruz, araştırıyoruz ve farklı olanın üstüne giderek challenge etmeyi seviyoruz.

Esentepe'de Kapalıçarşıyı aratmayacak bir merkez ofis kurdunuz. Tasarımdan üretime kadar tüm aşamaların uygulandığı bu merkezi bize anlatır mısınız?
Uzun yıllar önce yarattığım markamın bugün Türkiye'de henüz eşi benzeri olmayan bir atölye ve ofis sistemine dönüşmesi beni tahmin edemeyeceğiniz kadar mutlu ediyor. Geçtiğimiz sene itibariyle Esentepe'de bulunan ve atölyelerle beraber kurumsal departmanların bir arada bulunduğu 6 katlı merkez ofisimize taşındık. Dışarıdan hiçbir üreticiye bağlı kalmadan, kendi tasarım ekibimizin yanı sıra sektörün usta zanaatkarlarının ekibimizde olması ve tasarım sürecinde tamamen Kısmet by Milka'ya yönelik parçalar tasarlaması hepimiz adına bir başarı hikayesi benim için. Burada bir tasarımın fikir aşamasından, dökümüne, sade işçiliğinden, taş mıhlamasından, cilalanmasına ve ardından paketlenip dağıtıma çıkmasına kadar her aşamasını rahatlıkla yürütebiliyoruz. Bir diğer yandan teknolojik anlamda üretimimize ciddi anlamda yatırımlar yaptık. Bu sayede üretim kalitemiz ve hızımız arttı.

Sektörde yaklaşık 12 yılı geride bıraktınız. Bu yıllar içinde kariyer aşamalarında en önemli olaylar nelerdi?
14 yıllık kariyerimi terk edip sıfırdan bir yolculuğa çıkmak hayatımda aldığım en büyük kararlardan biriydi. Türkiye'deki kuyumcu mücevheri kültürünü günlük hayata taşımak ve mücevherde ilk tasarım markası olmak, ardından Harvey Nichols'daki ilk Türk markası olmak, tasarladığım Aşk-ı Memnu'daki Bihter kolyesiyle Türkiye'de beklemediğim bir anda başarıyı yakalamak ve Madonna'nın bizi tercih etmesiyle beraber arkası kesilmeyen ünlülerin tasarımlarımı alması ve takması kabuğumdan çıktığımı hissettiren nice anılardan. Geriye dönüp baktığımda yaptığım işi başarmış olmak beni ileriye dönük planlarımda çok daha fazla motive ediyor.

Bu zamana kadar hangi ünlü isimler hangi takılarınızı taktı?
Burada sıralamak oldukça zor. Madonna, Beyonce, Bella Hadid, Rihanna, Meghan Markle, Britney Spears, Kim Kardashian, Anne Hathaway, Julia Roberts, Jennifer Lopez, Emily Blunt, Emilia Clarke, Amy Adams, Emma Stone, Katy Perry, Kate Upton, Lucy Hale, Greta Gerwig, Mila Kunis, Sarah Jessica Parker, Taylor Swift ve daha niceleri.

Ünlülerin sizin tasarımlarını kullanması nasıl bir duygu?
Her seferinde heyecan, mutluluk ve gurur duygularını aynı anda yaşıyorum. Ardından daha güzel şeyler yaratmak için işime daha da kenetleniyorum.

2022 yılında mücevher dünyasında trendleri öğrenebilir miyiz?
Piercing tam gaz devam edecek. Sosyal hayattaki çoğulcu yaklaşım, kişisel ifade mücevher dünyasında da yerini bulacak. Her şey çok daha kişisel değerlendirme sürecinden geçiyor. Bu da çeşitlilik ve özgünlük demek. Tasarım merkezli bir marka olarak bize çok iş düşüyor.

Pandemi dönemi sizin ve mücevher sektörü için nasıl geçti? Markanız için olumlu ve olumsuz etkileri neler oldu?
Biz pandemi sürecinde de yaratmaya ve çalışmaya devam ettik. Ama zorlu bir süreçti çünkü bizi nelerin beklediğini bilmiyorduk. Herkes aynı durumdaydı. Risk aldık ve büyümeye, yeni alışkanlıkları mücevhere katmaya devam ettik. Olumsuz olarak; sadece psikolojik olarak belirsizlikle savaşmanın güçlüğünü verebilirim. Tabii ki stresiniz artıyor. Ama bu herkes ve her sektör için böyle. Buradan kendimize inanarak çıkacağımıza şüphem yoktu. Öyle de oldu. Burada farklı düşünmek, öncü olmak, trendleri takip etmek yerine onları yaratan olmak önemli.

Bir tasarımcı olarak tasarlamayı en sevdiğiniz parça ve mücevher hangisi?
Moduma göre değişiyor. Heyecanlanmam ve 'neden olmasın' demem gerek.

Sizin gündelik yaşamda mücevher takmayı sever misiniz? Takmayı en çok sevdiğiniz parça hangisi?
Ben her daim mücevherleyim. İşte, sporda, plajda beni mücevherlerimle beraber görebilirsiniz. Hatta genellikle de ilk çıkan tasarımları takıp önce ben deniyorum. Ardından eşim Deniz veya kızım Mayra deniyor. Üzerinde eşimin, benim ve çocuklarımın isimlerinin olduğu aile bileziğim benim için çok özel.

Tasarımlarınızı üç kelimeyle tanımlar mısınız?
Sadece üç kelime ile Kısmet by Milka'yı betimlemek oldukça zor. Aralarından seçmem gerekirse; ezber bozan, otantik ve özgün diyebilirim.


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.