Kol sarkmaları durumunda ilk akla gelen, "Biraz spor yaparım, hemen toplanır bu sarkmalar" diyerek bir türlü o egzersizleri yapmamak ve sonraya bırakmaktır. Aslında doğru tedavi, tabii ki doğru tespitle seçilecektir. Mesela egzersiz yapmak gevşemiş cilt ve cilt altını düzeltemeyeceği gibi, gereksiz yere yapılan bir liposuction da daha kötü bir görüntü de yaratabilir. Bu yazıda, bütün seçenekleri kısaca inceleyerek bu konuyu aydınlatmaya çalışacağım. Özellikle orta yaşlarda fark edilmeye başlanan kol sarkmaları, hareketsizlik ve zayıflık sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Genetik olarak da adaleler ve deri gevşek olabilir. Tabii ki ilk yapılması gereken şey, derhal egzersizlere başlayarak sağlıklı bir yaşantıya başlamaktır. Her gün yapılan düzenli ve doğru egzersizlerle çok güzel ve uzun süreli sonuç alınır. Hem tüm vücutta genel dirilik hem de psikolojik dirilik elde edilir, üstelik de daha az masraflıdır. Ancak bu iyi niyet, genellikle bir türlü gerçekleşemez ve daha kısa bir yol olan tıbbi yardım talep edilir. Bu tıbbi yardımları, ameliyatsız medikal estetik işlemler ve cerrahi işlemler olarak ayrı ayrı incelememiz gerekir.
Pasif egzersiz: Spor yapamayanlar için, ülkemizde uzun yıllardır kullanılmış ve denenmiş; galvanik akımla uyarı vererek sadece adaleleri çalıştırıp pasif jimnastik hareketleri yaptıran sistemler, adaleleri gayet iyi toparlar. Ancak, bu kişilerin cilt ve cilt altları da gevşektir ve spor yaparak bunlar düzeltilemeyeceği için bu sistemler yeterli değildir ve başka destekler de gerekir.
Teknoloji: Artık çok gelişmiş olan radyofrekans, lazer, IPL, ultrason, manyetik alan gibi yüksek teknolojilerden yararlanarak fazla yağların küçültülüp, sıkılaştırılması ve cilt kolajen, elastin dokularının da tetiklenerek cilt kalitesinin arttırılması mümkün. Bu sistemlerin dezavantajı, haftada bir 6-8 seans uygulanması gerekir. Sonuçlar ise ikinci aydan sonraya ortaya çıkar. Belli aralıklarla tedavilerin tekrar edilmesi tavsiye edilir.
Endopeel: Endopeel adı verilen ve ülkemizde bulunan bir ilaç, adale içerisine enjekte edilerek hem adalenin sertleşmesine ve hem de kısmen derinin sıkılaşmasına yardımcı olur. İşlem 15-20 dakika sürer, çok çabuk etki eder, 6-8 ayda bir tekrar edilir. Bilinen bir yan etkisi yoktur.
Mezoterapi: Zayıflamış cilt ve cilt altı dokusunu vitamin ve stimule edici ilaçlarla desteklemek, dokuların fiyolojik sağlığını arttırır. Diğer tedavilerle birlikte kombine yapıldığında sonuçlar daha başarılı olur.
D-Lift: Yöntem, gevşemiş cilt altı dokusuna lokal anasteziyle yerleştirilen ameliyat iplikleri. Ameliyat dikişlerinin etrafında zamanla oluşan sıkılaşmış dokudan esinlenerek keşfedilmiş bu sistem sayesinde, sıkı dokuyu artık biz de istediğimiz yerde elde edebiliyoruz. Yüz ve boyun gibi yerlerde zaten 1-2 yıldır bu tekniği başarıyla uygulayıp sonuçlarını daha yeni görmüşken, Kore ve Rusya'da bu teknik yaklaşık 10 yıldır uygulanır. Uygulama sonrası oluşabilecek olası morlukların dışında, hiçbir yan etkisi yoktur.
Askı: Gevşemiş deriyi toplayabilen, zamanla eriyebilen, deri altına yerleştirilen askılı iplikler kollarda da kullanılılıyor.İşlem lokal anesteziyle yapılır. Asıcı etkisiyle ve dokuyu uyarıcı etkisiyle cilde çok kısa sürede form vererek toparlar.
Lipoliz: Fazla kilolara bağlı sarkmalarda cilt altı yağ dokusunu azaltmak için, yağ dokusu içine enjekte edilerek uygulanan, lipoliz yapıcı ilaçlar var. Lipoliz yöntemi Batı dünyasında uzun yıllardır, ameliyat seçeneğinden önce kullanılmaktadır. 3-5 günlük şişme ve morluklar dışında başka bir yan etkisi yoktur, 4-6 seans gerekir.
CERRAHİ SEÇENEKLER NELER?
Liposuction: Daha çok, fazla yağlı ama sıkı bir cilt yapısına sahip kişilerde uygulanabilir. Çünkü yağ dokusunun azalması boşalma nedeniyle daha da sallanmayı arttırabilir. Ancak liposuction esnasında içten uygulanan lipolazer, radyofrekans ve ultrason teknolojileri sayesinde, bir yandan yağ miktarı azalırken bir yandan da cilt altı iyice ısıtılarak sıkılaştırılmış olur. İyi teknik ve tecrübe gerektirir.
Brakioplasti: Özellikle fazla kilolu veya kilo vermiş kişilerde, hem bu kadar fazla yağ dokusunun alınması ve bir hayli fazla deri bollaşmasının düzeltilebilmesi için kesilerek çıkarılması gerekir. Maalesef artık bu noktaya gelmiş kişiler için başka bir seçenek yoktur. Ameliyat doğru bir karardır, çünkü çok fazla fiziksel rahatsızlık verir. Ancak dirsekten kol altına kadar uzanan bir ameliyat çizgisi, insanları korkutur. Halbuki bu izler zamanla göze çarpmayacak hale geleceğinden elde edilecek rahatlık, göz önünde bulundurularak bu karar verilmelidir.
Şah YAYCI