'Kısa cevaplarla şöhret oldum'
'Kısa cevaplarla şöhret oldum'
Röportaj:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
Ömer Temelli için “Fenerbahçe Spor Kulübü’nün en sevilen yöneticisi” diyor taraftar. “İçi dışı bir ve sözünün eri olduğu için” diye de ekliyor taraftarlar. Karadeniz kökenli olmasının verdiği muzip bir yanı da var Temelli’nin; taraftarla Twitter üzerinden sohbetleşirken verdiği esprili yanıtlar çok popüler. Tek kelimelik cevapları şaka konusu olan Ömer Temelli ile 34 yıl önce ailesi tarafından işletilmeye başlanan ve “Burada büyüdüm” dediği Dalyan Club’ta konuştuk.
'Kısa cevaplarla şöhret oldum'
Dalyan Club’taki tarihi bina çok güzel; hikayesi nedir acaba?
Ömer Temelli: Rahiplerin konakladığı bir yermiş eskiden; kilise de hemen yanımızda. 130 küsur yıllık, Vatikan’a bağlı bir kilisedir. Dalyan Club’a girdiğiniz anda bu tarihi binayla karşılaşılıyor; taş bina dokusuyla gündüz ayrı, gece ışıklandırmanın da etkisiyle ayrı bir güzelliği var. Dalyan Club’ta hem şehrin ortasında yeşillikler içinde nefes almak, hem de bu bina sayesinde tarihi bir havayı teneffüs etmek mümkün.
Dalyan Club’da neler var?
Temelli: Tenis ve havuz hizmeti veriyoruz. Şimdi de pilates stüdyosu ekliyoruz, büyük ve çok kapsamlı bir stüdyo olacak. Yaz ayları için de çocuklara bir okul açılacak, kışın da zaten performans okulumuz var. Çocuklatutumurımız Türkiye şampiyonasında yarışıyor. Turnuvalarımız çok güzel geçer, dünya sıralamasındaki kadın sporcuların katıldığı turnuva özelikle çok ilgi çeker.
Herkes gelebiliyor mu buraya?
Temelli: Üye olmayanlar da günlük ücretlerini ödeyerek geliyorlar, farklı üyelik tercihleri sunuyoruz misafirlerimize. Buraya uyum sağlayamayan kendiliğinden eleniyor, çok nezih bir ortam yarattık yıllar içinde. Burası bir kulüpten çok öte, ev gibidir. 85-90’dan beri gelen müşterilerimiz var değişmeyen, çok da yenilik yaptık bu yıl. Restoranımızı ve mönümüzü yeniledik ve bir bar açtık. Barda haftada bir gün canlı müzik de başlıyor.
Sizin Dalyan’ı kiralama hikayeniz nasıl olmuştu?
Temelli: Başka işlerim var aslında benim, yurtdışı mümessilliklerim var, inşaat işlerim var. Ben henüz üniversitedeyken, 1981’de babam ve abim kiralamışlardı, sonra da ben devraldım işleri. 20 dönüm burası; büyük sorumluluk ve çalışma gerektiriyor. Durmadan yenilik yapıp bakımını sağlamanız lazım.
'Kısa cevaplarla şöhret oldum'
Sporla ilgili misiniz peki?
Temelli: Tenis oynarım, eskiden futbol da oynardım, eski futbolcu arkadaşlarımızla, çok güzel günlerdi. Futbolu artık statta seyrediyoruz.
Trabzonlusunuz değil mi?
Temelli: İstanbul doğumluyum, aslında Sürmeneliyiz. Bir yaşındayken de Fenerbahçe’ye taşındık.
Kaderiniz de çizilmiş oldu. Yönetime nasıl girdiniz acaba?
Temelli: Fenerbahçeliyim tabii, Başkanımızla çok eskiden beri tanışırız. Yönetim Kurulu’na girmemi istedi, dokuz yıldır da içindeyim kulübün. Stat, tesisler, Fenerbahçe Ülker Erkek Basketbol Takımı, Fenerbahçe Koleji ve Taraftar Kart’la ilgileniyorum.
Çok zaman alıyor mu kulüp?
Temelli: Günde 4-5 saat ilgilenmek lazım Fenerbahçe ile.
Sizin çok sevilen bir yönetici olduğunuzu söylüyor taraftar.
Temelli: Sağ olsunlar, Twitter’dan taraftarlarımızla diyaloğumuz oluyor zaman zaman; seviyorlar beni. Basın karşısına da çıkmam gerekmedikçe, demeç vermem.
Herkese bir kelimeyle cevap veriyormuşsunuz...
Temelli: (Gülüyor) Ne yapayım; ben “Günaydın” diyorum mesela, 30 bin kişi aynı anda “Günaydın” diyor ve soru sormaya başlıyor. 500 farklı kişinden bir anda soru geliyor ama soru aynı. Herkes tek tek cevap istiyor. Okumuyorlar sanırım, kısa cevaplarımla şöhret oldum. Merak ettiklerini cevaplamaya çalışıyorum seviyorum taraftarımızla konuşmayı.
Zaten sizin tavrınızı, tutumunuzu seviyor taraftar.
Temelli: Aslında kısa yazmam vakit sorunumla ve daha çok kişiye cevap vermeye çalışmamla ilgili. Ama ne kadar uzun yazarsanız, o kadar polemik konusu olabiliyor. Maalesef futbol ortamında söyleyeceğiniz ya da yazacağınız en küçük şey bile ertesi gün gazetelere manşet olabiliyor. Ben de buna zemin hazırlayan kişi durumunda olmak istemem. O yüzden farklı takımlarla ilgili sorulan sorulara cevap vermiyorum. Fenerbahçe ile ilgili sorulara da yine polemik konusu olmayacak şekilde bilgilendirme amaçlı yazmaya gayret ediyorum.
Kadınların izlediği ilk maç efsaneydi değil mi; stadın dolacağını tahmin etmiş miydiniz?
Temelli: O günü hiç unutamam. Stadın dolacağını hiç tahmin etmemiştik, 10 bin bilet bastık. Sabah dediler ki, binlerce kadın kuyrukta! 20 bin daha bastık. Sabah 08.00’da stat önü tamamen doluydu, müthiş bir taraftarımız var. Kenetlenmiş ve takımına sahip çıkan. O süreçte kadın ve çocuklarımızın o maçta sergilediği görüntü tarihe geçti. Uluslararası medyanın da konuyu gündeme getirmesiyle dünyada ses getiren bir maç oldu. Biz yönetim olarak normal zamanda da kadınların ve çocukların tribüne daha çok gelmesi taraftarıyız. Kadınların ve çocukların olduğu yerde küfür azalır. Ama genele bakıldığında kadınların ve çocukların en çok maç izlediği yer yine bizim stadımız.
'Kısa cevaplarla şöhret oldum'
Yabancı oyuncu sayısının artırılma kararına ne diyorsunuz?
Temelli: Bu konuya bakış açımızı yönetim olarak açıklayacağız. Bu durumda ben sadece şahsi fikrimi söyleyebilirim. Yedi yıl önce Inter’le maç yapmıştık, takımda 10 yabancı, bir İtalyan vardı. Karşı çıkan da var, olumlu görenler de var. Ama unutmamak lazım bundan yaklaşık 10 yıl önce başkanımız yabancı sınırlamasının kalkması gerektiğini söylemişti. Aziz Yıldırım’ın ne demek istediğini Türk futbolu 10 yıl sonra ancak anlayabildi. Yine şahsi fikrim olarak söylüyorum, Türk futbolu için engelleyici bir şey değil, şartları daha rekabetçi hale getirecek. Altyapıya yatırım yapan kulüp sayısı az ama artık yapmak zorunda. Hiçbir takım, iyi bir Türk oyuncusu varken yabancıyı almak istemez.
Mutlu bir insan mısınız? Yaptığınız işleri seviyor musunuz?
Temelli: Yaptığım işleri seviyorum ve beni mutlu etmeyen işlerle zamanımı harcamamayı tercih ediyorum. Ama bence mutluluk sadece bireysel olarak ele alınacak bir kavram değil. Aileniz ve çevrenizdekiler de mutluysa mutlu olabilirsiniz. Ben iş hayatımda da Fenerbahçe’de de işleri zorlaştırmak yerine kolaylaştırmayı tercih eden ve bunun için çabalayan biriyim. Mesela Dalyan Club’ta dört mevsim tenis oynayan spor yapan, yaz aylarında yüzme öğrenen çocukları gördükçe mutlu oluyorum. Aynı durum Fenerbahçe’de de geçerli. Dereağzı Tesisleri’nde her gün yüzlerce çocuk spor yapıyor. Bundan daha büyük mutluluk olabilir mi?
Hayatınızda Dalyan Club ve Fenerbahçe’nin yeri nedir?
Temelli: Her ikisi de benim hayatımda çok büyük bir yere sahip. Kendimi bildim bileli Fenerbahçe benim hayatımda olan bir tutku. 9 yıldır da yönetim kurulundayım. Dalyan Club ise 1981 yılından bu yana, yani tam 34 yıldır benimle.