Güneş ışınları, endorfin hormonunun salgılanmasını artırarak mutluluk duymamızı sağlar, ağrıları azaltır, depresyon ve pek çok hastalığa da iyi gelir. Güneşin pırıl pırıl gökyüzünde ışıldadığı şu günlerde, bol bol güneşlenip kış için gerekli, kaynağı güneş ışınları olan D vitaminini depolamaya ne dersiniz? Güneş, sağlığımız için çok gerekli olan D vitamini kaynağıdır, güneş ışığı ile temas sonucu deride ortaya çıkar ve karaciğerde depolanır. Peki, sağlıklı güneşlenmek mümkün mü? Güneş ışınlarına fazlaca maruz kalındığında güneş yanıkları, cilt kanseri gibi olumsuzluklar gelişebilir, yetersiz güneşlenmede ise; D vitamini eksikliğine bağlı kemik, kas, kalp-damar hastalıkları, depresyon, diyabetten obeziteye kadar özellikle de bağışıklık sistemi hastalıklarında artış izlenmektedir. D vitamini sentezlemede; UVB ışınları, açık bir havada, atmosfere dik açıyla geldiğinde etkilidir. Yararlı olan D vitamini sentezi için öğle saatlerinde güneşlenmek gerekir. Ozon tabakasının delinmesi ile iyi filtre edilemeyen ve artan ultraviyole ışınları nedeniyle özellikle de güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde uzun süre güneste kalmanın fayda yerine zarar verecegi endisesi ile güneşlenmeye karşı adeta fobi geliştirdik.
Gerçekten önemli olan bu uyarıların biraz fazla abartılması sonucu bu defa da pek çok kişi, D vitamini seviyelerinin yetersiz olduğu süreci yaşamaya başladı. D vitamini seviyesi 20-50 ng/ml aralığında olanlar alt sınırda, 50-60 ng/ml aralığında olanların iyi durumda olduğu, 100 ve üzerindeki sonuçların ise toksik düzeyde olduğu kabul ediliyor. Şimdilerde ise uzmanların bu konuda dikkatinizi çekmek istedikleri nokta; güneş ışınlarından fayda sağlamak için sanıldığı kadar uzun süre güneşte kalmanızın gerekmediğidir. D vitamini sentezi için günde 15-20 dakika korumasız olarak güneşlenmek yeterli olmaktadır. D vitamininin ciltten sentezlenmesi yaz aylarında artar. Ekimden nisan ayına kadar güneşli günlerin az olması, cilt yüzeyinin kalın giysilerle örtülü olması nedeniyle azalacaktır. Kış aylarında bu durum göz önünde bulundurulmalı, gerekirse doktor denetiminde D vitamini takviyelerine başvurulmalıdır. Yine de kış aylarında fırsat buldukça açık ve güneşli havalarda güneş ışınlarından faydalanabilirsiniz. Buna ilaveten D vitamininden zengin bir diyetle beslenebilirsiniz, sardalye gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, D vitamininin oldukça iyi doğal kaynaklarıdır.
Son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda; D vitamini eksikliği, diyabet ve metabolik sendrom gibi hastalıklar ve lipid düzensizlikleri ile ilişkilendirilmekte, hatta obezite ve D vitamini eksikliği arasında bir korelasyon olduğu görülmektedir. D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı olur, bunun eksikliğinde yağ dokuda fazlalıklar ile kalsiyum seviyeleri ilişkilendirilmiştir. Yapılan çalışmalarda D vitamini ve kalsiyum takviyelerinin birlikte alındığı durumlarda; karın içi yağ dokusu oranında azalmanın, kilo kaybının daha belirgin olduğu gözlenmiştir. Güneşin ultraviyole ışınları cilt yağını D vitamini üretmesi için harekete geçirir. Onun dışında D vitamini, balık yağında, sardalye, uskumru, somon, ton balığında, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, tereyağı, yulaf ezmesi gibi besinlerde bulunur. D vitamininin ayrıca kolesterolü düşürücü ve metabolizmayı hızlandırıcı etkisi de bulunur. D2 vitamini şeklinde bitkilerde bulunan vitaminin , ancak sadece hayvansal gıdalardan alınan D3 formu vücutta depolanır. Ancak beslenmeyle D vitamini gereksinimini karşılamak oldukça zordur. Yağda eriyen vitaminlerden olduğundan, yüksek miktarlarda alınması toksik reaksiyonlara neden olabilir. D vitamini, bağırsakta kalsiyum ile beraber fosfor emilimini artırır. Bu aynı zamanda kemik sağlığı için de önem taşır. Çocuklarda, gebelerde ve emziren annelerde D vitamini ihtiyacı artar. Cam ultraviyole ışınlarını filtrelediği için gün boyunca camdan gelen güneş ışığının da D vitamini almanıza katkısı olmamaktadır.
Banu KAZANÇ