Banu KAZANÇ
Kilo verirken daha az kalori alma fikri doğru olsa da ağırlığınızı etkileyen diğer faktörlerin olduğunu göz ardı edemeyiz. Kilo vermenin nasıl olacağı; genetik yapınızdan, yaşam tarzınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, yaşınız, kullandığınız ilaçlar, sağlık sorunlarınıza, hormonlarınıza, fiziksel aktivitenize kadar çok farklı birbirinin içine geçmiş karmaşık faktörlerin oluşturduğu bir konudur. İnsülin direnci, hashimato, trioid yetmezliği, kortizol yüksekliği gibi hormonal dengesizlikler kilo vermeyi zorlaştırıcı etkenlerdir. Gelin bu yazımızda bunlardan birkaçına değinelim.
UYKU DÜZENİNE BAĞLI HORMONLAR
Uyku eksikliği, vücudunuzun açlık hormonunuzdan daha fazlasını üretmesini ve da az miktarda leptin üretmesine neden olur.
BAĞIRSAK FLORANIZ
İnsan vücudundaki mikroorganizmaların sayısı, niteliği ve dengesizliği, kilolu olmayı tetikliyor. Bağırsaktaki bakterilerin çeşitliliğini, bilinçsizce antibiyotik kullanımı, işlenmiş gıdalar, trans yağlar, rafine un ve şekerin fazla tüketimi, yüksek miktarda kırmızı et yemek, yeteri kadar posalı gıda tüketmeme gibi pek çok sağlıksız beslenme alışkanlıkları etkiliyor. Sonuç; probiyotiklerle beslenmeye özen göstermelisiniz.
VİTAMİN VE MİNERAL EKSİKLİĞİ
Bazı vitamin ve minerallerin eksikliği kilo vermeyi zorlaştırır. Metabolizmanız, bazı vitamin ve mineraller eksikse yavaşar. Vitaminler vücutta üretilmez, dışarıdan alınması gerekir. Mineraller ise vitaminlerden yararlanmak, besinleri emilimi için gereklidir. Sonuç; vitamin ve mineral deposu olan sebze ve meyveler tüketmelisiniz.
KRONİK DİYETÇİ OLMANIZ
Sürekli diyet yapıp bıraktığınızda metabolizmanız olumsuz etkilenir. Diyet ve kısıtlama, sürekli kilo alıp verme metabolizmaya hızını yavaşlatır, sürekli olarak yemeye odaklanırsınız. Kilo vermek için çok düşük kalori ve sınırlı besinlerle yaptığınız diyetler, metabolizmanın yavaşlaması, kas kaybı ve iştah kontrolünün bozulmasına neden olur. Bilinçsizce uyguladığınız kısıtlayıcı ve sok diyetlerle yavaşlayan metabolizmanız nedeniyle yeniden ve hızla kilo alırsınız. Sonuç; bilinçsizce yapılan düşük kalorili diyetler yapmaktan vazgeçin.
AŞIRI STRES
Zaman içinde yoğun stres altında olmak, kronik açlık, uyku eksikliği genel olarak kendinizi yorgun hissettirir. Stres ile kortizol hormonu üretimi aşırı artar. Kortizol hormonunun sürekli yüksek seviyelerde olması, başta kilo alımı olmak üzere yüksek kan şekeri, bağışıklıgın zayıflaması, karın bölgesi yağlarının artması gibi birçok problemi beraberinde getirir. Stres altında iken, her zamankinden daha fazla yeme eğiliminde olursunuz. Stresinizi azaltmaya çalışın. Strese girdiğinizde sürekli yiyorsanız, bilinçli olarak bu kalıptan kaçınmalısınız, stresi yönetmek için yemeğe bağlı bir model geliştirmek yerine, kendinizi rahatlatacak çözümler üretmelisiniz. Sonuç; stresinizi kontrol altına almalısınız.
KAN ŞEKERİ AŞIRI DALGALANMALARI
Kilo almanın önemli bir nedeni, kanda insülin hormonunun yüksek olmasıdır. Sürekli insülin yüksekliği yağ birikimini tetikler. Kanda insülin düzeyini normal sınırlarda tutmak kilo vermenizi kolaylaştırabilir. Karbonhidrat tüketimine dikkat etmelisiniz. Glisemik indeksi düşük karbonhidratlar, favori besinleriniz olsun. Sonuç; doğru karbonhidratları seçmelisiniz.
GENETİK ÖZELLİKLERİNİZ
Kilolu olma durumu, genlerimizle kuşaktan kuşağa taşınır ama bunda genlerin mi, yoksa yeni nesillerin hareketsiz yasam tarzı ve beslenme alışkanlıkları mı olduğu net değildir. Kötü beslenme alışkanlıkları da aynen genler gibi ailedeki yetişkinlerden çocuklarına geçer, paylaşılır. Sonuç; kilolu olmak kaderiniz değildir. Beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimini gözden geçirmelisiniz.