Röportaj: İrem Orhan
Fotoğraflar: Ersin Al
Yeni albümü ‘Clear Horizon’u konuşmak için bir araya geldiğimiz cazın usta ismi Kerem Görsev; “Bu albümün hikayesi, bu yılın başında İtalya’ya gidişimle başladı. Albüme adını veren parçanın ilk notaları, Como Gölü’ne bakan küçük evde çalışmam için aldığımız elektrikli piyanoda yankılandı” diyor. O olağanüstü manzaranın kendisini birbirinden farklı hayallere sürüklediğini ve Como’da iki beste yaptığını söylüyor. Albümde sekiz yeni bestesi var, hepsi de 2023 ve 2024 yıllarında yaptığı, yaşayan besteler. “Hayatımda hep hislerimi birinci sıraya koydum” diyen usta sanatçı ile albümünün ortaya çıkış hikayesini ve yeni eserlerini konuşmak üzere bir araya geldik.
Kerem Bey nasılsınız öncelikle, nasıl gidiyor her şey sizin tarafınızda? Şimdilerde en yeni heyecanlarınız neler?
Müzikal çalışmalar, konserler bu yaz sezonunda da devam etti. Yazın şu son günlerinde de bayağı tempolu konserlerimiz oldu, keyifli oldu. 13, 14 Mayıs’ta yeni albümüm ‘Clear Horizon’u bitirdim; onun için çok mutluyum. Enteresan, sevdiğim besteler olduğu için de ayrıca keyifliyim. Bu albüm 1 Ekim’de çıkacak. Diğer yandan yeni bir albüm yazmaya başladım ve keyfim çok yerinde. ‘Midnight Melodies’ yani ‘Gece yarısı melodileri’ falan gibi böyle bir albüm yapmak istiyorum. Özetle bu günlerde hem konserlerim oluyor hem de bu yeni albümüm çıkacak onun heyecanı var, bir de dediğim gibi yeni yazmaya başladığım albüme motive olmuş durumdayım.
Yeni albümünüz ‘Clear Horizon’un özel bir ortaya çıkış hikayesi var mı? Albümünüze bu ismi seçmenizin sebepleri nelerdi?
Bu albümün hikayesi, 21 Ocak 2024’te İtalya’ya gidişimle başladı. Albüme adını veren parçanın ilk notaları, Como Gölü’ne bakan küçük evde çalışmam için aldığımız elektrikli piyanoda yankılandı. Sabah uyandığımda karşıma çıkan ilk manzara, evi çevreleyen görkemli tepelerin, Como Gölü’nün hareketsiz sakin sularına yansımasıydı. O manzara beni derinden etkiledi ve aniden çalışmaya başladım. Kısa bir süre içinde de albüme adını veren bestem ‘Clear Horizon’ doğdu. Hayatımın en karışık dönemlerinden biriydi. İstanbul’dan yanımda getirdiğim nota kağıtlarım, kurşun kalemim, silgim ve kalemtıraşım şu anda bu röportajı yaptığımız Bodrum’daki evimde, piyanomun üzerindeler. Onlara bakıyorum ve ‘Clear Horizon’... Yani tertemiz, açık bir ufuk çizgisi düşünüyorum. Herkesin hayatında ihtiyacı olan, bakmaktan yorulmayacağı, aklının derinliklerindeki geçmişi temizleyen, geleceği aydınlatan ve tüm ruhunu rahatlatan temiz bir ufuk. 1960’lı yıllarda yapılan bir röportajda Alfred Hitchcock’a “Sizce mutluluk nedir?” diye sormuşlar. O da “A clear horizon. Nothing to worry about on your plate, only things that are creative and not destructive” demiş. Yani apaçık, tertemiz bir ufuk. Endişeleecek hiçbir şeyin olmadığı, sadece yaratıcılığın var olduğu, yıkıcı ve dikkat dağıtıcı hiçbir unsurun bulunmadığı bir hayatı “mutluluk” olarak tanımlamış. Bu parçayı yazdığım sırada yanımda eşim Deniz Kurt vardı ve Hitchcock’un bu röportajını bana o gösterdi. Hayatımızın önemli bir noktasında herkesin aradığı “mutluluk” tanımına bundan daha güzel bir açıklama olamaz diye düşündüm ve bu albümün ismini ‘Clear Horizon’ koymak istedim.
Bu albümde sekiz yeni besteniz var öyle değil mi? Müzik tutkunlarını nasıl bir albüm bekliyor diye sorsak?
Bestelerin hepsinin birer hikâyesi var, hepsinin yaşanmışlıkları var. Hep yaşadığım, hissettiğim olaylara yazdığım parçalar. O olağanüstü göl manzarası beni hayallere, düşüncelere taşıdı ve Como’da iki beste yaptım. Bu albümde sekiz yeni bestem var. Her biri bir duygunun ürünü olan, 2023 ve 2024 yıllarında yaptığım, yaşayan besteler. Hayatımda hep hislerimi birinci sıraya koydum. Denizi, doğayı, dünyayı, aşkı, sevgiyi, gerçeği, güzelliği ve mutluluğu hissetmeyi. Bu albümü dinlerken, bir deniz kenarında oturup açık bir ufka doğru bakmanın verdiği mutluluğu herkesin hissetmesi dileğimle... Bu albümde ve yurt dışında kaydettiğimiz tüm albümlerimde çalmasının dışında, co-producer olarak edit, mix ve mastering’deki her detayda hassas kulağı ile emeği geçen değerli dostum Ferit Odman’a özel bir teşekkür etmek istiyorum. Albümlerimdeki büyük katkılarından dolayı değerli ağabeyim, efsanevi Emre Plak’ın kurucusu Hüseyin Emre’ye ve albümde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Son dönemlerde beni mutlu eden bir albüm oldu.
Bir müzisyen olarak üretim süreçleriniz nasıl başlıyor ve ilerliyor genelde? Nelerden ilham alıyor, en çok nelerden besleniyorsunuz bu süreçte?
Uzun yaşanmışlıkların hikayesidir müzik... Bu yaşanmışlıkların bir bir notaya dökülmesi ve anlatma sanatıdır. Her ne yaşıyorsanız yaşıyorsunuz ve onlar not olarak önünüze dökülüyor, beyninize geliyor, sonra siz onları notaya çekiyorsunuz, piyanoda çalıyorsunuz, içinize siniyorsa ki, içinize sinmeyen hiçbir besteyi kullanmazsınız çünkü beste yapmak için zaten beste yapılmaz, sizi bir olay tetikler ve o da müzik olarak çıkar. Ben bugüne kadar yaptığım besteleri hiçbir zaman piyanonun başına oturup “Hadi bugün bir beste yapayım” diye yapmıyorum, bir olaydan etkilenip hazırlıyorum genelde.
Peki, şimdi geldiğiniz noktayı düşününce nasıl değerlendiriyorsunuz bugünü? Ulaştığınız noktadan memnun musunuz?
Gelmek istediğim noktalar var diyebiliriz aslında. Hiçbir müzisyen “Geldim, oldu, bitti” diyemez herhalde, öyle bir şey yok. Şunu hiç unutmayın ki; başarı her zaman bizden çok daha hızlıdır, hiçbir zaman başarıyı yakalayamazsınız ama başarıyı yakalamaya çalışma sürecinde verdiğiniz emek, hırs onu yakalama, dokunma hissi oluyor. İşte ben şu anda mesela yine o duygudayım; yine yakalayamadım, yine dokunmadım başarıya ama mücadele ediyorum. Ve böyle de çok mutluyum hayatımdan. Bulunduğunuz sektörde başarılı işler yapıp fark yaratmak ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak hiçte kolay olmasa gerek...
Siz bu başarının kaynağını neye bağlıyorsunuz?
Kendi kurallarım var hayatta, babamdan bana miras kalan kurallar... İstemediğim hiçbir şeyi yapmam bir, istemediğim bir yerde çalmam iki, istemediğim bir müzisyenle çalışmam bu da üç. Önce insanlık derim hep, başarı böyle geliyor bence. Hatta her zaman başarı da gelmiyor esasında... Bana hiçbir zaman istemediğim bir şeyi para karşılığında kimse bugüne kadar yaptıramadı, sormaya dahi cesaret edemediler. Benim kendime ait kurallarım var, kendi inandığım müziği yapmaktan son derece keyif alıyorum, kendi bestelerimle insanlara hayal kurdurmaktan zevk alıyorum. Birlikte çalıştığım müzisyen arkadaşlarımı seviyorum, birbirimize inanıyoruz, bu iş grup işidir, hepimiz keyif içinde işimizi yapıyoruz.