HAZIRLAYAN İREM ORHAN
Türk Rivierası'nın berrak sularına bakan eşsiz manzarası ve geniş sahili ile doğal bir amfi tiyatro formunda olan The Bodrum EDITION, bu sezon da misafirlerine rüya gibi bir tatil deneyimi sunuyor. Sezon boyunca tatil anlayışına farklı bir soluk getirmeye devam eden otelin genel müdürü Marc Matar ile buluştuk, incelikle işlediği kariyeri, oteldeki güncel gelişmeler ve en yeni planlarını konuştuk.
Lübnanlı olduğunuzu biliyoruz. Şu an çok genç bir genel müdür olarak sizi Türkiye'ye getiren hikayenizi ve başarılı kariyer hayatınıza dair detayları öğrenebilir miyiz?
Evet, Lübnan'da doğup büyüdüm. 17 yaşındayken Fransa'da otelcilik okudum, ardından 25 yaşında Cornell Üniversitesi'nden Uluslararası Otelcilik Yönetimi alanında MBA yapmaya hak kazandım. Paris, Cannes, Monaco, Dubai, Bali (Endonezya), Langkawi'deki (Malezya) lüks otellerde çalıştım. Bir gün eski bir meslektaşımdan The EDITION otelinin Bodrum'da açılacağını ve Açılış Genel Müdürü arandığını bildiren bir telefon aldım. İşe başvurumu yaptım ve birçok mülakat aşamasından geçtim. İşi almadan önce 10'dan fazla mülakata katılmışımdır.
Kaç yıldır bu marka ile çalışıyorsunuz? 5 yıl önce açılan Bodrum'daki otel size emanet edildiğinde ne hissetmiştiniz?
EDITION Otelleri'ndeki beşinci yılımdayım ve bu deneyimi dünyadaki başka hiçbir şeye değişmem. EDITION sadece bir otel markası değil, başlı başına bir kültür. Misafirperverlik tutkumu canlandırdığını söyleyebilirim. Ben bu otele inşaat aşamasında katıldım ve altı ay sonra kapılarını açtık. Bu arada, 300'den fazla çalışanı işe almam ve onların eğitimli ve sezona hazır olduklarından emin olmam gerekiyordu. Otelin açılış töreninde ekibimle sahnedeydim ve birlikte bu oteli dünyanın en iyi 10 oteli arasına sokmaya yemin ettik... Geçen yıl Conde Nast Traveller tarafından Readers Choice Ödülleri'nde Avrupa'nın en iyi dördüncü ve dünyanın ise en iyi 24'üncü oteli seçildik. 5 yıl sonra geriye dönüp baktığımda sadık konuklar, büyük destekçiler ve mutlu çalışanlar görüyorum, bu beni son derece gururlandırıyor.
Bodrum'daki beşinci sezonunuz ve bunun iki yılı pandemi ile geçti. Ama siz bu iki yılı başarıyla atlattınız. Neler yaptınız?
Bu iki yılı bu denli başarılı geçirmenizi sağlayan etmenler neler? Benim için işe gitmek sörf yapmak gibi. Deniz sakin ise güven verici ve rahattır ancak bir süre sonra sıkıcı olabiliyor. Asıl heyecan dalgalardan gelir; dalgalar büyüdükçe yolculuk daha da heyecanlı hale gelir. Son birkaç yıl büyük bir dalganın üstesinden gelmekle geçti ve benim en büyük endişem, misafirlerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını korumak ve işlerinin korunmasını sağlamak oldu. Mevcut pazar payımızı korumak için stratejilerimizi sürekli değiştirmemiz, iş modelini ve tekliflerimizi pazar koşullarına göre adapte etmemiz gerekiyordu. Tüm seyahat kısıtlamalarına ve zorluklara rağmen, son derece tutkulu bir ekip sayesinde harika sonuçlar elde etmeyi, tüm çalışanlarımızın işlerini korumayı ve iki yıl üst üste bölgedeki bir numaralı otel olmayı başardık.
Sizi diğer otellerden farklılaştıran ve turizm sektöründe ayrıştıran özellikler neler?
Liderleri takipçilerden tam olarak ayıran şey ne ise o. The Bodrum EDITION'da sürekli olarak yeni konseptler, etkinlikler ve içerikler sunuyoruz. Bizde araştırma ve geliştirme süreklidir, trendleri ve iş birliği yapacağımız partnerleri belirler, birlikte yeni, eşi benzeri olmayan ve özgün deneyimler yaratırız. Birkaç yıl önce sunmaya başladığımız, dondurma ve sorbelerimizin alkol ile yeniden yorumlanmasıyla elde edilen 'By Design Ice Cream for Adults-Yetişkinlere Özel Dondurma' yarattığımız yeni ve değişik aromalar için güzel bir örnek olabilir. Kısa sürede büyük bir başarı elde etti, konuklarımız çok beğendi ve sosyal medyada çok kereler paylaşıldı. Hatta o kadar popüler oldu ki, bazı ünlü Türk restoran ve barları bile bu konsepti birebir aynı ambalaj ile sunmaya başladı. Her zaman ekibime söylerim, "Taklit edilmek alabileceğiniz en iyi iltifattır." EDITION'a çok rahat bir oda ve harika bir hizmetin ötesinde bir deneyim için geliyorsunuz. Bu yaz yine her hafta harika sanatçı ve DJ misafirlerimiz sahne alıyor olacak. Yine elbette alanında en iyilerle çalışmaya devam edeceğiz. BRAVA için Peru'dan ünlü şef Diego Munoz ve Kitchen Restoranımız için Osman Sezener ile iş birlikteliklerimizi sürdüreceğiz. Ayrıca ailemize geçtiğimiz yıl katılan İstanbul'un çok ünlü bir Asya restoranı olan Inari de bizlerle birlikte. Ayrıca sanatçılar, moda tasarımcıları ve life style markaları ile de birçok başka iş birlikleri olacak.
Son olarak, hem otel hem de sizin yakın vadeli gelecek planlarınızdan bahsetmek ister misiniz?
Her zaman bir tutam gizem ve sürpriz bırakmak iyidir... Kendimizi taklitçilerden korumamız gerekir. Gelecek planlarımız zaman geçtikçe ortaya çıkacaktır.
