Ramazan'da, öğün sayısı azalır ama öğünlerde yenen yemeklerin cins ve miktarları değiştiği için kilo alırız. Bu tabloya Bayram süresince çoğu kez rafine karbonhidratların ağırlıklı olarak tüketilmesi da eklenince, metabolizmamız adeta durma noktasına gelir. Bu dönemde beslenmede en önemli nokta, mide ve bağırsakların yükünü azaltmak için azar azar, ama sık sık yemek ve metabolizmayı hızlandırmak olmalıdır. Kilo vermek için kaloriyi aşırı kısıtlayan, birdenbire az yemeye yönelten ve ani kilo vermeye neden olan tek tip diyetler yapmamalısınız.
SAĞLIKSIZ DİYETLERE SAKIN İTİBAR ETMEYİN
Kesinlikle bayramdan sonraki ilk gün tartıya çıkarak güne başlamayın! Tartılmayı, ertesi güne bırakın. Kendinize öncelikle hafif bir geçiş dönemi şansı tanımalısınız. Özellikle de kilonuzda biraz artışı hissetseniz bile, hemen kendinizi sıkı kurallar ve sınırlamalarla kısıtlamaya çalışmayın. Hele bayram sonrasında bu kiloyu vermek için paniğe kapılıp, size zarar verecek yöntemleri tercih etmeyin. Hızlı kilo verdiren diyetlerinden uzak durun ve metabolizmanızı hızlandırmaya yönelin. Bunun için az ve sık yemek yeme esasına dayanan ve beraberinde egzersiz olan programları hayatınıza geçirin. Ekmek ve karbonhidratı tamamen kesen diyetler, tek besin diyetleri gibi diyetleri size mucize sunan programlara itibar etmeyin.
VÜCUT SU TUTMUŞ OLABİLİR
Birçoğumuzun Ramazan ve onu takip eden bayram sonrasında, tartıda gördüğümüz değerlerden hoşlanmayacağı aşikardır. Hemen paniğe kapılmayın! Vücudunuz rutinin dışına çıktığı için etkilenmiş ve su tutmuş olabilir. Vücutta ödem oluşabilir, bağırsak düzeninizi etkilemiş olabilir, kabızlık sorunu nedeniyle de kilo artışınız olabilir, alkollü içecekler vücutta su tutmuştur. Bütün bu saydığımız nedenlerle tartının ibresi tahmininizden fazla kilo gösteriyordur, takip eden günlerde vücut ödemi atar ve normale döner.
DİYETE HAZIR OLMALISINIZ
Eğer bu süreçte çok fazla kilo almadıysanız, işimiz daha kolay olacaktır. Haftada üç gün, her öğünde ağırlıklı olarak proteinlere yer vermek (et, tavuk, balık, yumurta), diğer günlerde ise en az bir öğün protein ile beslenmek, karbonhidratları daha çok öğle öğününde tüketmek, su tüketimini arttırmak ve tuzu kısıtlamanız, kısa sürede eski formunuza dönmenizi sağlayacaktır. Ana öğünlere ilave edeceğiniz birkaç küçük öğünle kan şekerini dengeleyerek iştahınızı kontrol edebilirsiniz. Ara öğünler, metabolizma hızını artırmanın yanı sıra, kan şekerini dengede tutar, çabuk acıkmayı ve bir sonraki öğünde çok fazla yemeyi engeller.
SEBZEYE DE AĞIRLIK VERİN
Balık ve deniz ürünleri, yağsız et, yumurta ve tavuk eti gibi kaliteli protein kaynakları sizi daha uzun süre tok tutar ve metabolizmanızı hızlandırır. Sebze ağırlıklı beslenmeye, ağır ve yağlı yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durmaya, öğün atlamamaya, azar azar ama sık sık yemeye özen göstermelisiniz. Posa tok hissetmenizi, kan şekerinin hızla yükselmesini engeller, beslenmenize bol bol yeşillik ilave etmelisiniz.
TOKSİNLERİ ATIN
Bayramlar, yeme-içmenin ve sosyalleşmenin yoğun olarak yaşandığı günlerdir. Şimdi ise karbonhidratlı besinlerin neden olduğu şişlerden, şişkinliklerden kurtulmak için özellikle rafine, işlenmiş karbonhidratları azaltıp, proteinleri arttırarak, vücudun su atımını desteklemelisiniz. Salatalık, kereviz, marul ve lahana vücudu toksinlerden arındırmak için iyi seçeneklerdir. Greyfurt ve limon da faydalı metabolik uyarıcılardır.
UYKU DÜZENİ VE STRES
Açık havada yürüyüşlere başlamalısınız. Önceleri haftada üç gün 30 dakika olarak başladığınız yürüyüşlerinizi, ilerleyen günlerde performansınıza bağlı olarak arttırabilirsiniz, böylelikle stresle baş etmenizin yanında uykunuz da düzene girecektir.
MUCİZE KAYNAĞI SU
En doğal ve etkili ödem atma yolu su içmektir. Su ile metabolizmanız hızlanır, vücuttaki ödemin atılmasına yardım eder. Su kalorisiz, en kolay bulunan, yan etkisi olmayan mükemmel bir içecektir. Yemeklerden önce soğuk, ılık ya da sıcak her ne biçimde olursa olsun mutlaka su içmelisiniz.
Banu KAZANÇ
