Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Hazırlayan: Nazan Ortaç
Kardeş olmak her zaman kolay değildir... Önce anne-babayı, sonra oyuncakları, biraz büyünce kıyafetleri ve arkadaşları paylaşmak zorunda kalırsınız. Tüm bunlara rağmen en iyi, en biricik arkadaşınız, sırdaşınız, kardeşiniz olur. Büyüyünce yollar ayrılsa bile, kalpler hep birdir. Bazı kardeşler ise birlikte çalışacak, yol arkadaşlığı yapacak kadar şanslılar. Hatta bunların arasında adını dünyaya duyurmuş tasarımcı kardeşler de var. Ayşe & Ece Ege, Raisa & Vanessa Sason, Ezra & Tuba Çetin, Hande Yontunç & Duygu Gülşen, Esen Ziyal & Gonca Ergüven, Gizem Özkök & Dila Tahincioğlu, Burcu Erçil & İpek Ertan, Merve & Beste Manastır ve Eda Franci & Seda Yenigün, o şanslı kardeşlerden... Kardeş kardeş tasarım yapıp marka yaratanları derleyerek, başarılarının sırlarını ve birlikte çalışmanın zorluklarını ve kolaylıklarını mercek altına aldık...
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Ayşe & Ece Ege
"Ayrı ayrı olsaydık ilerleyemezdik"
Dice Kayek
27 yıl önce Ayşe ve Ece Ege tarafından kurulan Dice Kayek, şimdilerde dünya çapında tanınan bir Türk markası. Başarının altında yatan nedenleri, Ayşe Ege şöyle özetliyor: "Bir makale okudum, bizim işi çok güzel anlatmış. Ter, kan ve gözyaşıyla bir yere geliyorsunuz... Öyle böyle bir emek değil; gözyaşı ve alın teri akıtmadan olmuyor." Çok uyumlu, birbirlerinin alanlarına saygı duran bir ekipler. Ayşe Ege, kardeş olmalarının kendilerine avantaj sağladığını söylüyor:
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
"İki kardeşin aynı şirkete çalışıyor olması bizce büyük avantaj. Özellikle moda sektöründe iki kardeş olmasaydık, ayrı ayrı devam etmezdik. Biz iki kardeş, farklı karakterde olduğumuz için birbirimizi tamamladığımıza inanıyoruz. Tabii ki doğal olarak her iki kardeşte olduğu gibi tartışma ve fikir ayrılıklarımız olabiliyor. Ancak mutlaka sonunda ortak bir karar verebiliyoruz. Tekrar söylüyoruz ki iki kardeş olmanın ve iki kardeş böyle bir işte çalışmanın çok büyük bir avantajı var." Tasarımdan ise Ece Ege sorumlu: "Benim bir stilim var. Ve küçük bir çocukken bile bu stilim vardı. O zaman yaptığım çizimlerde bile kutu etekli bir kız çizerdim, üzerinde kapalı bir küçük kazak. O tarz uzun zamandır belliydi. Zamanın havasına göre değişiklikler oluyor ama o stili değiştirmedim. Ben şuna inanıyorum; bugün 'brand identity', her şeyde geçerli. Bir kişinin üzerindeki tasarımı uzaktan tanıyabileceksin. Bu özdeşlik yoksa uzun dönemde markanın başarılı olma şansı çok düşük."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Raisa & Vanessa Sason
"Odaklandığımız yönde ilerliyoruz"
Raisa&Vanessa
Yaptıkları tasarımlarıyla her zaman dikkat çeken Raisa ve Vanessa Sason, sadece Türkiye'de değil, dünyada da bilinen bir markanın yaratıcıları... Victoria's Secret modellerinden, son dönemin dünyaca ünlü genç sanatçıların tercihi haline gelen Raisa&Vanessa tasarımları etkilerini dünya çapına taşıdı.
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Tabii ki bunun ardında kızların büyük emekleri ve gece gündüz bitmeyen çalışmaları yatıyor... "Hedefimiz her zaman globalde tanınmaktı" diyen Raisa ve Vanessa, bunun çok kolay olmayacağını ilk günden farkında oldukları için adımlarını her zaman doğru bir şekilde attı. Şimdi de emeklerinin karşılığını alıyorlar. Bohem ruhlarını, özgür çizgileriyle bir araya getiren Raisa ve Vanessa Sason'un bu kadar tercih edilmesi de belki de bu birleşim...
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Raisa Sason, "Açıkçası bana göre enerjinizi hangi yöne odaklarsanız o yönde ilerlemeniz kaçınılmaz. Biz buna çok odaklıydık" diyor. Vanessa Sason da bunu destekliyor: "Aslında farkımız çok çalışıyor olmamız diyebiliriz. Karşımıza gelen fırsatları iyi analiz ederek, iyi değerlendiriyor ve uzun vadeli planlar yaparak hayallerimiz ve hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Ezra &Tuba Çetin
"Birbirimizin en iyi arkadaşıyız"
EzraTuba
Her ne kadar iki farklı karaktere ve giyim stiline sahip olsalar bile iyi anlaşan iki kardeşler. Kurdukları EzraTuba markasıyla başarılı işlere imza atan Ezra ve Tuba Çetin, başarılarındaki sırrı da iki farklı vücut yapısına sahip olmaları, kusurların nasıl örtüleceğini iyi bilmeleri ve çok çalışmalarına bağlıyor. Tabii birbirlerinin en iyi arkadaşı olmaları durumunu da hesaba katmadan olmaz. Aralarında anlaşmazlık olduğu zaman bile bu süreci uzatmıyorlar ve orta yol bulduklarını söylüyorlar. Tuba Çetin, "Biz çok küçük yaştan itibaren hem çok iyi arkadaştık hem de beraber bir şeyler üretmeyi ailemiz bize öğretti. İlkokula başlamadan önce beraber okuyup yazmayı öğrendik, beraber resim yapıp birbirimizin fikrini alırdık. Her şey çocuklukta paylaşmayı ve beraber üretmeyi öğrenmekle başlıyor. Ailemiz bizi bir ekip olarak yetiştirdi iş hayatına" diyor. Ezra Çetin de aralarında iş bölümünü şöyle anlatıyor:
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
"İkimiz de tasarım yapıyoruz. Beraber yapacağımız defileden paketlemeye kadar beraber tasarlar, kurgularız. Sonra Tuba üretimle ilgilenir ben de satış, yeni pazarlar ve tanıtım ile ilgilenirim. Yeni projeler yazmak ve Tuba'ya bunları anlatıp hayata geçirmemiz bizim en belirgin iş ayrımlarımız. Bir de ben tasarlarken kaleme çoğunlukla hakim olamam, oysa Tuba'nın ayakları daha yere basar ve elinde silgiyle gelip rötuş yapar. Eğer ben atölyede ihtilal yapıp, çılgın bir tasarım hayata geçirirsem, makası eline alıp, sağını solunu keser. İşin şakası bu tabii ki yıllarca mağaza zinciri olan markalara tasarım hizmeti verince satan ürünü çok iyi tanıyorsunuz ve daha kağıda çizmeden maliyet hesaplarınızı kafanızda yapmaya başlıyorsunuz. Bazen ben çılgınlıklar yapmak istiyorum ve genellikle bunları performanslarımıza, defilelerimize saklıyorum."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Beste &Merve Manastır
"Aile her şeyin önünde gelir"
Manu Atelier
Babaları çanta zanaatkarı Adnan Manastır'ın izinden giderek Manu Atelier markasını kuran Beste ve Merve Manastır, ürünlerini 18 ülkede 40 lokasyonda satmanın gururunu yaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda Cambridge Düşesi Kate Middleton'ın da Manu Atelier tasarımı bir çanta tercih etmesi oldukça konuşuldu. Peki, aralarında nasıl bir iş bölümü var? Beste Manastır, şöyle özetliyor:
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
"Merve tüm operasyon ve finanstan sorumlu. Ben satış ve pazarlamadan sorumluyum. Kreatif alanda ise her konuda beraber çalışıyoruz." Baştan sona her aşamada beraber çalışıyor. Merve Manastır, bu süreçte bazı anlaşmazlıklar olduğunu anlatıyor: "Ama biz bu anlaşmazlıkların bizi en iyi sonuca ulaştırdığını düşünüyoruz. Özellikle yeni koleksiyona hazırlık aşamasında. En büyük şansımız aynı zevklere sahip olup, farklı açılardan bakabilmemiz. Bu yüzden farklılıklarımızı ve benzerliklerimizi bir araya getirip, en iyi sonuca ulaşabiliyoruz. Aynı zamanda babamız da işin her aşamasına dahil. Ayrıca unutmamak gerekir ki ne olursa olsun aile her şeyin önünde gelir, bu sebeple zamanının büyük bir çoğunluğunu en sevdiklerinle geçirip sonucunda da bir şeyler yaratabilmek paha biçilemez."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Eda Franci & Seda Aksoy
"Sorumlulukları paylaşıyoruz"
Davet Çok Elbisem Yok...
2010 yılında kadınların hayatını kolaylaştıran bir marka hayatımıza girdi; Davet Çok Elbisem Yok... Özel günlerde elbise bulma derdinden ve sadece bir gece giyebileceğiniz bir elbiseye dünya para vermekten kurtaran marka, moda tutkunu iki kardeş Eda Franci ve Seda Aksoy tarafından kuruldu. İkili, ilk olarak kendi kıyafetlerini kiralayarak başladıkları online sitelerini bugün dünyanın en iyi tasarımcılarının da bulunduğu yüzlerce farklı markanın yer aldığı konsept bir showroom'a çevirdiler. Ardından 'DCEY' ismiyle kendi tasarımlarını da yaratan kardeşler, birlikte çalışmanın zor olmadığını düşünüyorlar. Eda Franci,
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
"Sorumlulukları bölüşüyoruz. Bütçe, yatırım ve şirket performansı Seda'da. Ben ise kreatif direktör gibiyim. Markayı oluşturan, marka hikayesini yazan yaratıcı taraf" diyor ve ekliyor: "Bizim kendi sosyal çevremiz bu işte ilerlememizdeki en büyük adım oldu. Aynı zamanda bizim avantajımız modaya olan ilgimiz ve tutkumuz. Yurtdışındaki marka bağlantılarımız bu işin içine girmeden önce sahiptik. Pazarlama alanında sahip olduğumuz bütün bağlantılarımızı kullanarak çok kuvvetli ilerledik. Başarımızın sırrı yenilikçi, vizyonu geniş ve araştırmacı olmak diyebilirim."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Duygu Gülşen & Hande Yontunç
"Birimiz duygusal birimiz mantıklı"
2wins
Türkiye'nin ilk tek yumurta ikizi tasarımcıları Duygu Gülşen ve Hande Yontunç... Yarattıkları '2wins' isimli markaları sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'dan Avrupa'ya birçok ülkede tercih ediliyor. İkili, tasarımlarını da birlikte yapıyor. Ve bu süreç her zaman sulh içinde geçmiyor. Duygu Gülşen, şöyle anlatıyor: "Tasarımları birlikte yapıyoruz. Zaten en büyük tartışmalar da bu yüzden çıkıyor. Birimiz 'Buna sarı değil de, siyah düğme kullanalım' derken diğerimiz itiraz, ediyor ve tartışma uzadıkça uzuyor... Çünkü Hande daha duygusal, ben mantığıyla hareket etmeyi tercih edenlerdenim. Ama bağlılıktan öte birbirimize bağımlı gibiyiz. Arkadaşlıklarımızda da önce ikimiz en yakın arkadaşız..."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Burcu Erçil & İpek Ertan
"Egoları arka plana atıyoruz"
Nenuphar Atelier
Cemiyetin sevilen isimleri Burcu Erçil ve İpek Ertan, Nenuphar Atelier adında kurdukları giyim markalarıyla birbirinden şık tasarımlarını moda tutkunlarına sunuyor. İpek Ertan, çalışma süreçlerini şöyle anlatıyor: "İkimiz de model tasarlamaktan bütçelemeye, işin her detayı ile birebir ilgileniyoruz. Böylece birinin zamanı daha dar olduğunda yetişemediğinde diğeri arayı rahatlıkla kapatıyor. Ortaklık kardeş de, arkadaş da olsanız kolay bir şey değil... Egoları arka planda tutmak gerekiyor çoğu zaman. Kardeş olmanın avantajı bence birbirini çok iyi tanımak ve karşınızdaki kişiye alan bırakmanız gereken anları çok iyi bilmek. Ayrıca Burcu ile çok farklı iki karakter olduğumuzdan birbirimizi iyi tamamladığımızı düşünüyorum." Burcu Erçil de iyi bir iş bölümü yaptıklarını söylüyor: "İpek çizerken ve tasarlarken onu hayranlıkla seyrediyorum ve bir bakıyorum tasarım aşamasına dahil olmuşum. Ben satın alma, pazarlama, finans bölümleriyle ilgili detaylarla ilgilenirken de, bir bakıyorum İpek inanılmaz etkin bir şekilde dahil olup, benden çok daha faydalı olabiliyor. Dolayısı ile ikimiz de her konuda birlikte sorumluluk alıyoruz diyebilirim."
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Esen Ziyal & Gonca Ergüven
"Farklılığımızı avantaja çevirdik"
Eve's Jewelery
Esen Ziyal ve kardeşi Gonca Ergüven, aile meslekleri olan kuyumculuğu bir üst noktaya taşımak amacıyla kurdukları Eve's Jewelery ile bu sene 10. yıllarını kutluyor. Esen Ziyal, çok farklı iki karakter olduklarını söylüyor: "Her konuyla ilgili farklı görüşlere sahibiz. Mesela ben bir ürün için 'bu satmaz' derim, Gonca 'hayır satar' der ve o ürün satar, ben şok olurum. Ben daha klasikçiyim, onun daha marjinal bir tarzı var. Ben derim, 'Bu ürünün çok güzel bir tarzı, yapalım', o, 'mümkün değil, satmaz' der ama satar. O yüzden hiç bu konularda ahkam kesmenin doğru olmadığını anladık. Çok şükür ki iki farklı zevke sahip, iki farklı insanız. Bizi yeni tanıyanlar kardeş olduğumuzu anlamıyor zaten, iki yakın arkadaş sanıyor. Her konuda iki farklı karakteriz ama bunu birlikte çalışırken fırsata çeviriyoruz." Gonca Ergüven ise farklılıklarıyla ilgili olarak, "İlk birkaç yıl dezavantajlarını yaşadık, sonra bunu avantaja çevirdik" diyor.
Kardeş kardeş tasarlıyorlar
Gizem Özkök & Dila Tahincioğlu
"Birlikte çalışmak en büyük lüks"
Diela
Aile mesleği kuyumculuk olan Gizem Özkök ve Dila Tahincioğlu, Diela markasını birlikte hayata geçirdi. Abla-kardeş mücevhere olan tutkularını, aileden gelen meslek bilgileriyle birleştirerek kendi yollarında yepyeni bir marka ile yürümeye karar verdi. Dila Tahincioğlu, "Ailemiz 1940'lardan beri bu sektörde bulunuyor. Üçüncü nesil olarak gerçekten bu sektöre adım atarken çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Takı tasarımına olan ilgimiz, sektör takibimiz, üretim prosesleri hep aile yadigarı. Gizem'in de dediği gibi bize en zor olanı doğru zamanı doğru enerjiyle birleştirip özgün bir DNA ile işin marka yaratma heyecanı serüvenine dahil olmaktı." Birlikte üretmekten ise son derece memnunlar: Gizem Özkök, bunu şöyle anlatıyor: "En güvendiğiniz kişiyle birlikte çalışmak, hiçbir zaman gözünüzün arkada kalmaması ve sonsuz bir özveriyi beraberinde getiriyor. İnsanın kardeşi ile birlikte çalışması çok büyük lüks, aynı zamanda da en büyük destek. İyi ki birlikteyiz diyorum."