İçerginde alışverişin yanı sıra etkinlik, hediye listesi, ortaklaşa alım ve sosyal alışveriş bildirimleri gibi modüller de barındıran Netlence. com, bilişim sektörüne hızlı bir giriş yaptı. Belirli kriterlere uygun olarak özenle seçilmiş kaliteli ürünlerin bulunduğu bu sosyal alışveriş sitesinde 15 ana kategori altında toplanmış giyimden aksesuara, ev dekorasyonundan beyaz eşyaya, teknolojiden spor giyime kadar binlercesine tek çatı altında ulaşabileceğiniz bir yapı ve birçok yenilik mevcut. Hediye almayı ve vermeyi seven, trendleri takip eden, stil ve estetiğe önem veren, kaliteli ürünler arayan, sosyal yönü kuvvetli ve her yaş grubundan alışverişten keyif alan herkes, netlence dünyasında kendisi ve sevdikleri için birçok ürüne ulaşabilir. Etkinlik oluşturmanın da ötesinde, etkinlikleriniz için bir de hediye listesi oluşturabiliyorsunuz. Netlence'yi, A46'nin sahipleri Arda Can, Selim Demir ve Tuvana Büyükçınar Demir ile Ömer Kıyar kurdu. Kurucu ortaklarla A46'da buluştuk ve Netlence'nin kuruluş aşamasını konuştuk.
Netlence nasıl doğdu, neden farklı bir alana yönelme ihtiyacı duydunuz?
SELİM DEMİR: Uzun zamandır e-ticaret projesi yapmak istiyorduk. Aklımızda her zaman Tuvanam ve Tutti'nin online mağazasını yapma fikri vardı fakat zaman içinde A46 Organizasyon'un da devreye girmesi, organizasyon kültürümüzün ve altyapımızın da oturmasıyla beraber daha kapsamlı bir projeyi nasıl yapabiliriz ya da etkinlikler e-ticareti nasıl birleştirebiliriz diye düşünmeye başladık. Bu sırada dördüncü ortağımız Ömer Kıyar böyle projeyle geldi. Yaklaşık iki buçuk senede kendi içimizde yazılımını tamamladık, geçen yıl da online hayat başladı.
TUVANA BÜYÜKÇINAR DEMİR: Ben çok teknolojik bir insan degilim hatta bir dönem teknolojiye savaş açan bir insandım ancak "Asla internetten alışveriş yapmam" diyen ben sonunda internetten alışveriş hastası oldum. Çünkü artık zaman çok kıymetli, aynı anda üç iş yapıyoruz. Bunun beraberinde gelen sosyal alışveriş portalları da vazgeçilmezimiz haline geldi. Tabii iyi ve farklı olan ayakta kalacak.
Netlence'nin format ve içeriğinden söz eder misiniz, öncelikle neleri hedeflediniz?
S.D: Netlence format ve içerik olarak her geçen gün gelişiyor, yönümüzü daha net çizmeye başlıyoruz. İşin özünde Netlence'yi tasarım ağırlıklı bir site olarak konumlandırmak istiyoruz yani ulaşılabilir tasarım ve kaliteli ürünlerin satıldığı ama bunun yanında kullanıcıya birçok faydalı modüller sunabilen bir alt yapı. Bu modüllerden bahsetmek gerekirse, bunların en başında etkinlik ve hediye listesi tarafı geliyor. Özel günleriniz için etkinlik oluşturabiliyorsunuz, etkinlikleriniz için hediye listesi oluşturabiliyorsunuz ve arkadaşlarınızı davet ettiğiniz zaman hediye listesi onlara gitmiş oluyor. Onlar da tek başlarına ya da grup halinde sizin hediyenizi alıp size yollatabiliyor. Bunun yanı sıra sosyal alışveriş de dememizin sebebi şu: Sitede ürünler üzerinden etkileşim yaratarak üyeler birbirinin neyi beğendiğini, neye sahip olduğunu, yaptıkları yorumları görebiliyor. Diğer bir özellik; Netlence'nin içinde 'Shop in Shop'ların olması. Site içinde ayrı bir dükkan gibi konumlandırdığımız, daha çok tasarımcılara ağırlık vermek istediğimiz ayrı dükkan alanları bunlar. Buralara girdiğiniz zaman da sadece o markanın sayfasına giriyorsunuz, dolayısıyla o markanın market ürünlerine ulaşıyorsunuz.
T.B.D: Ben hep hayallerinin peşinden giden, o hayallerin gerçeğe, gerçeğin de başarıyla somut bir hale gelmesine alışmış bir kişiyim. Bu enerjiyi vermek için çok çalıştım ve başardım, hayal edip sona gitmeyi öğrendim. Aynı şekilde bu projede Selim'le Arda'da da aynı şey oldu. Aşk ve başarma hissi Netlence konusunda onlar için en başından vardı. Yazılımı çok uzun süren bir proje olduğu için ilk başta çok anlamıyordum ve inanmıyordum ama sonraları hakikaten kendim de bu işin bir parçası olup da "Tasarım bir şey arıyorum" deyince kendimi gerek Türk, gerek yabancı sitelerden alışveriş yapar buldum. Bugüne kadar kötü bitirdiğimiz bir proje olmadı, zaten inanmadığımız bir projeye de girmedik. Bu nedenle Netlence'ye bütün enerjimizi kattığımızı düşünüyorum. Daha çok bebek bir proje ama A46 da önceleri bebekti, bugün bulunduğu nokta bir okyanus. Netlence'nin de önünde atlaması gereken bir okyanus var ama dediğim gibi bu tamamıyla istemek, farkında olmak, çok çalışmak ve farklı olmaktan geçiyor. Biz bunları yapacak kişileriz.
Bir tasarımcı olarak Netlence hangi özellikleriyle sizi heyecanlandırıyor?
T.B.D: Tasarımcıların bugüne kadar yapılan internet sitelerindeki duruşu sanki her zaman outlet mantığında olmuştu. Biz bütün tasarımcılara kolay eriştik belki ama hep indirimli koleksiyonlardı bunlar. Netlence bir indirim sitesi değil, alışveriş sitesi. Piyasada bulacağınız fiyatlara göre daha uygun fiyatlarda çıkacak koleksiyonlara da yer verecek ve seçilmiş ürünlerden oluşacak. Güçlü dinamikler var sitede. Ben bir modacıyım ve gelen talep doğrultusunda uzun yıllardır kendime bir online alışveriş sitesi kurmak istiyordum fakat gün içinde böyle bir fırsatım olmamıştı. Simdi Tutti ve Tuvanam markasıyla sitede güçlü bir şekilde yer almak çok hoşuma gitti. Ne kadar talep olduğunu gördüm. Birkaç sene öncesinde tasarıma bu kadar çok ilgi yoktu ama moda okullarının açılması, gerek teknoloji gerek başta konularda modanın bir çıkış yolu olması artık gençlerin tasarım kavramına daha çok sahip çıkmasını sağladı.
Site içinde bloglara yer vermeyi de düşünüyor musunuz?
S.D: Evet, yakın zamanda devreye alacağımız bir blog sayfamız olacak, o blog sayfasında insanların ilgi alanlarına göre sekiz ana başlığımız olacak, bu ana başlıklar altında da yazarlar olacak. Bu yazarların paylaşımları, ürün tavsiyeleri olacak. Kullanıcıların bu blog sayfalarından çok faydalanacağını düşünüyoruz, çünkü iyi isimler yazacak ve onlar da faydalı bilgiler edinecek. Bu aslında tam bir blog değil, interaktif bir blog olacak, tıpkı bir market gibi... Dolayısıyla Netletce çok kompleks bir yapı, kullanıcıya birçok fayda sağlıyor ama biz bunları adım adım öğretmek istiyoruz. İnsanların üye olmasını, sunduğu tasarımlardan zevk alarak alışveriş yapmasını, zaman içinde de bu özellikleri keşfetmelerini hedefliyoruz.
ARDA CAN: Netlence genel anlamıyla dünyadaki ilk projelerden biri hatta bizim yaptığımız konseptiyle ne Türkiye'de ne de dünya çapında böyle ikinci bir proje var. Birçok şeyi bir çatı altında birleştirdik, en büyük özelliği de yazılımının kendi ekibimiz yani A46 Bilişim tarafından yapılmış olması. Gerçekten de facebook gibi altyapısı çok güçlü bir site bu. Farklı olmak için çok güzel fikirlerimiz var. Netlence'yi bir dünya markası yapmak istiyoruz, bunun için de yavaş ama sağlam adımlarla ilerliyoruz. Şu anda aktif olan kullanıcılardan da çok güzel yorumlar alıyoruz.
Ürün gamınızdan söz eder misiniz?
S.D: Netlence'de teknolojik ürünler de var, ev dekorasyon ürünleri, giyim, ayakkabı, çanta ve aksesuar da, gurme ürünleri de... Kitap, hobi, spor outdoor kategorileri var. Çok geniş bir yelpazede birçok şey sunuluyor, bir yaşam sitesi aslında ve zaman içinde de biraz da tüketicinin talepleri doğrultusunda daha net çizgiler içinde ve tasarım ağırlıklı olarak şekillendirmek istiyoruz her anlamda. İnsanların hem kendileri, hem de sevdikleri için alışveriş yapabilecekleri, çok önemli bir alternatif bu site.
Netlence'nin genç tasarımcılara önderlik etme gibi bir misyonu da var mı?
T.B.D: Bugün sanal medyada baktığınız zaman herkesin bir şey satmak istediğini görüyorsunuz ama bu profesyonel bir yönetim gerektirir ve markalaşma süreci ancak profesyonel bir yapının altında oluşur. Gençler bugün kendini Instagram ya da Twitter üzerinden pazarlamak yerine Netlence gibi sitelerde shop'lar açarak gösterebilir. Bence bu anlamda gençler için çok önemli bir kanal, çünkü artık herkes evinde reçel yapıp satma derdinde. Ben bu fikrin konusunda deneyimli bir ekibin yönlendirmesiyle gelişmesi gerektiğine inanıyorum. Gelen tasarımcı iyi bir vizyona sahipse biz onu çok doğru bir şekilde yönlendirebiliriz.
Günümüzün temposunda internetsiz bir yaşam mümkün değil şüphesiz ama internetten alışveriş sitelerinin aynı popülerliliğini devam ettirip ettirmeyeceği konusunda ne düşünüyorsunuz?
A.C: Bizim amacımız insanların internette vakit geçirmelerini ama keyifle ve bilgilendirici bir şekilde vakit geçirmelerini sağlamak. Sosyal ortamda arkadaşınızla alışverişe çıkıyormuşsunuz gibi hissetmeniz. Zaten sosyal alışveriş mottosunun içeriği de bu. Beğendiğiniz ürünüz arkadaşınıza tavsiye edebiliyorsunuz, ondan fikir alabiliyorsunuz. Gerçekten tıpkı bir arkadaşınızla alışverişe gidiyormuş gibi site içinde gezebiliyorsunuz. Bir etkinlik üzerine arkadaşlarınızla sohbet edebiliyorsunuz. Amacımız, insanların Netlence'den sadece alışveriş yapmaları değil, Netlence'de gerçekten keyifli vakit geçirmeleri. Tabii ki sabit bir zihniyette kalırsak insanlar bir süre sonra sıkılacaklardır belki ama iki buçuk senede kurulmasının nedeni de biraz bu; içeriğini her gün adım adım geliştirdik, hiç acele etmedik. Bundan sonraki dört, beş adım da kafamızda mevcut. Yenilikçi olmazsanız zaten kaybolup gidersiniz.
S.D: Ben internet kullanmayı seven bir insanım ama günümüzde zaten mecburen kullanıyorsunuz. Netlence işine girmeden önce de internetten alışveriş yapan bir insandım. İnternette ticaret anlamında neler olup bittiğini de yakından takip ederim.
A.C: Ben teknolojiye çok meraklıyım, çocukluğumdan beri teknolojiyle ilgili olduğum için internetle tanıştığımız günden bu yana aktif olarak kullanıyorum. Alışverişe çok meraklı biri değilim ama internet konusunun hayli içinde oldum her zaman.
İnternette rekabetin kriterleri neler, örneğin siz hangi özelliklerinden dolayı bir internet sitesini tercih ediyorsunuz?
S.D: Türkiye'deki internet sektörüne baktığınız zaman belli segmentler var. Bir; özel alışveriş kulüpleri ki, buralara girdiğiniz zaman indirimli ürün arıyorsunuz, Türkiye'nin ana pazarını bu siteler oluşturuyor. İki; Hepsiburada gibi her şeyi bir çatı altında bulabileceğiniz siteler var, yine bunlarda fiyat rekabeti ön plana çıkıyor. Üç; bizim de kendimizi konumlandırmak istediğimiz, biraz daha tasarım ağırlıklı, her yerde bulamayacağınız özel ürünlerle size farklı bir alışveriş merkezinde alışveriş yapıyormuşsunuz hissini uyandıran altyapılar. Biz bu anlamda kendimizi diğer sitelerden farklı konumlandırmaya çalışıyoruz. Netlence kesinlikle bir indirim ya da fırsat sitesi değil. Sezon ürünleri satan bir site olmak istiyoruz ama dönem içinde blog sayfalarında elbette kampanyalar olabilir ama bu site kaliteli sezon tasarım ürünlerini bulabileceğiniz bir site.
A.D: Ben internetten alışveriş yaparken dışarıda bulamadığım, farklı ürünleri tercih ediyorum, ayrıca müşteri memnuniyeti çok önemli benim için. Fuarlara katılarak Türkiye'de olmayan ürünleri de getirmek istiyoruz.
Markalaşma sürecinde doğru stratejilerin önemi üzerine neler söylemek istersiniz?
T.B.D: Markalaşma süreci eskiden daha çok bildiğimiz yollardan geçiyordu, şimdi piyasa çok farklı, tamamen hayran kitlenizin sizi keşfetmesiyle de olabiliyor ki Türkiye son günlerde böyle bir yapı içinde. Bu süreç eskisi kadar kolay değil tabii, bu anlamda en önemli şey markanın hedef ve yandaş markaları çok iyi gözlemleyip, onların gittiği yolu aynı şekilde kat etmek yerine onun rakibi gibi gözükerek yürümek. Zaten yapılmış olanı "Ben daha iyi yaparım" diye yapmanın bir anlamı yok, başka bir şey yapmak lazım.
Sitenin içeriğiyle ilgili yeni projeleriniz var mı?
S.D: Netlence altyapı olarak çok büyük bir proje. Bu alanda çok büyük bir rekabet var, önce Netlence'yi başarmak istiyoruz ama Netlence zaten kendi içinde üç ayrı internet projesini barındırıyor. Dolayısıyla her birini üyelere anlatmamız belli bir zaman alacak. Ancak bunları tamamladıktan sonra bir, iki fikrimiz var. Netlence'nin ürettiği içerikle insanların her alanda faydalanabileceği bir site haline dönüşmesini hedefliyoruz. Netlence çabuk tüketilen değil, uzun soluklu bir site olacak. Netlence'nin güç birliklerine giderek çapını büyütmek gibi bir hedefi de var, zaman içinde Netlence'nin yatırımcı ilişkilerine açık hale gelmesini de istiyoruz. Bu sayede de pastadan daha geniş bir pay almayı hedefliyoruz. Tasarım çizgisinin dışına çok çıkmadan zaman içinde ünlü isimlerle işbirliklerimiz de olabilir dolayısıyla Netlence hem internet alanında hem de sosyal hayatta aktif bir yapı olacak.
Yeni koleksiyonunuzdan da söz edelim isterseniz. 2014 ilkbaharyaz sezonunda Tuvanam kadını neler giyecek?
T.B.D: 2014 yazı benim için cream de la cream bir yaz olacak. Çok yumuşak, çok romantik ama aynı zamanda çok seksi... Aynı zamanda bir ihtişam sergileyecek. Bugüne kadar hep maskülen bir kadından söz etmiştim, çünkü ben hayata hep sert bakan, kendi ayakları üzerinde duran kadınlara hayran olup temalarımda onları işledim ya da çok renkli, çocuksu duygulara yer veren, hayattan korkmayan kadınları işlediğim zaman çok renkli koleksiyonlar hazırladım. Şimdi hayatı olgunlukla izleyen ama yaşının gücünden, cazibesinden çok faydalanan bir kadın var yaz koleksiyonumda. Mutlu, gururlu ama şımarık, çünkü hayallerine bir şekilde ulaşmış, iyi yaşamayı ve lüksü seviyor ama dediğim gibi 2014 yazının Tuvanam kadını romantik bir kadın.
Gülru İNCİ