Orient Express treni birçok kişinin bucket listesinde olan farklı bir deneyim. Ben de bu deneyimin bir parçası olmayı çok arzu ettim ve bir hayale doğru yola çıktım. Turumuzu, İstanbul, Bükreş, Budapeşte ve Paris olarak planladı Belmond Grubu. Buna göre bir akşam İstanbul’da, bir akşam trende, bir akşam Bükreş’te bir akşam trende, bir akşam Budapeşte’de, bir akşam trende ve son akşam Paris’te kalınacak şekilde organize olduk.
MEHTER MARŞI İLE TRENE BİNDİK
İstanbul’a gelen dostlarımla öncelikle İstanbul’da Boğaz’da keyifli bir gece yaşadık. Hem Türk yemekleri hem de Türk kültürüne özel bazı dokunuşlarla burada misafirlerimi keyifle ağırladım. Çünkü benim için Türkiye’yi, Türk kültürünü göstermek, anlatabilmek ve yaşatabilmek çok kıymetli. Ertesi gün bizleri Bakırköy Tren İstasyonu’na götürdüler. İstasyonda bizi çok keyifli karşıladılar. Türk bayrakları her yerde, simitçi, çaycı, lokumcu ve birçok düşünülmüş küçük detayla Mehter Marşı gibi geçmişimizden bugünümüze güzel bir karşılamayla bindik trene.
Tren yolculuğumuzda önce farklı vagonlarda kalanlara oda anahtarları verildi ve herkes odalarına yerleşti. Trenin dış görüntüsü ve içinde kullanılan ahşap, cam ve farklı detaylar gerçek bir eski zaman tüneli hissiyatı veriyor. Tren karşılamasındaki ekibin kıyafetleri, odanızdaki karşılama, o sıcak, şık ve farklı bir dönemin içerisine alıyor sizi hızlıca. Odalar çok hoş dekore edilmiş, standart odalar bir koltuk ve masadan oluşurken, gece açıldığında altlı üstlü ranza yatak haline geliyor. Odaların içerisinde el yüz yıkama için dolap içinde gizlenmiş bir bölüm ve eşyalarınızı koymak için de raflar var.
Her vagon için, size özel hizmet eden bir ekip var ve gerçekten o ekip sizinle tüm seyahat boyunca müthiş bir şekilde ilgileniyor. Her 8 oda bir tuvalet paylaşılıyor. Trende özel birkaç oda haricinde duş olmadığından, planlama bir akşam trende bir akşam varış yapılan şehirde kalınacak şekilde yapılıyor. Bar vagonu içerisinde piyano, çok şık bir bar ve oturma alanları mevcut. Trende olunduğunu arada unutsak da yürüyüş ve geçiş noktaları çok özenli yapılmış. Işıklandırma, seçilen aksesuarlar gerçekten işlevselliğiyle ve dizaynıyla ayrı bir tarz yaratmış.
Bar vagonu akabinde 3 adet yemek vagonu var ve her birinin kendi servis ekibi ve oturma düzeni var. Yemek saatleri akşamları 19.30’da başlıyordu ve trende her bir yemek saati, varış kalkış sırasında anons yapılıyor. Bu da insanı yeniden ansızın bir zaman tüneline götürüyor. Trende çalışan ekip çok cana yakın, çok profesyonel, çok yardımcı ve her şeyden öte herkesi ayrı ayrı el üstünde tutan, her detaya hakim olan müthiş bir ekip. Ben uzun zamandır hiçbir otel veya seyahatte böyle bir deneyim yaşadığımı sanmıyorum. Bu başlı başına bir insana geçirdiği birkaç günlük seyahati en keyifli kılan ögelerden biri kanımca.
İLK GECE GREAT GATSBY GECESİ YAPTIK
Trene bizler öğleden sonra saatlerinde bindik, dolayısıyla yerleşmemizin ardından ve tren hakkında bilgi sahibi olduktan sonra ilk akşam Great Gatsby temalı bir gece yapmayı arzu ettiğimizden kostümlerimizle önce bar vagonuna akabinde yemek salonuna geçtik. Bar bölümünde her gün bizlerle olan bir piyanist vardı ve yeni, eski farklı şarkılarla hep bir ambiyans yaratıyordu. Bar ekibi çok hareketli, çok farklı lezzetlerle karşılıyordu bizleri her seferinde...
Selin Habab'ın bu özel deneyiminin tüm detaylarını okumak Şamdan Plus'un yeni sayısını kaçırmayın.