İstanbul'da moda haftası rüzgarı
HAZIRLAYAN İREM ORHAN
Üçüncü kez dijital olarak gerçekleşecek Fashion Week Istanbul öncesi, moda haftası kapsamında koleksiyonlarını sergileyecek tasarımcılarla bir araya geldik, en yeni heyecanlarını paylaştık.
12-15 Ekim tarihleri arasında üçüncü kez dijital olarak gerçekleşecek Fashion Week Istanbul, modanın görsel sanatla buluştuğu kısa filmlerle ülke sınırlarını aşarak, Türk tasarımcıların özel koleksiyonlarını dünyayla buluşturmaya devam ediyor. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (İHKİB) organizasyonuyla düzenlenen FWI; bu yıl da Türkiye Tanıtım Grubu (TTG) tarafından destekleniyor ve Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) ile İstanbul Moda Akademisi (İMA) iş birliğinde yürütülüyor. Moda dünyasının önde gelen tasarımcılarını bir araya getiren moda haftası kapsamında koleksiyonlarını sergileyecek olan marka ve tasarımcılar tam 34 şovla karşımıza çıkıyor. Dice Kayek, Dilek Hanif, Mehtap Elaidi, Şansım Adalı, Arzu Kaprol, Deniz Berdan, Emre Erdemoğlu, Gökay Gündoğdu, Nedret Taciroglu, Tuvana Büyükçınar ve İstanbul Moda Akademisi New Gen projesi kapsamındaki genç tasarımcılar gibi pek çok tasarımcı modanın görsel sanatla buluştuğu kısa filmlerde koleksiyonlarını sergileyecek. Fashion Week Istanbul Uluslararası Marka Danışmanı Seda Domaniç ve dijital defileleriyle modaseverler ile buluşacak altı tasarımcı ile moda haftası öncesi bir araya geldik; üçüncü kez gerçekleşen dijital moda haftası ile ilgili görüşlerini aldık.
ŞANSIM ADALI "DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ EN ÇOK HİSSETTİĞİMİZ SEZON OLACAK"
Dijital dönüşümün sektörümüzde başarılı bir şekilde uygulanmış olması, tüm tasarımcıların ve endüstrinin en kreatif şekilde yeni düzene uyumu ve bunun devamının daha da başarılı bir şekilde organize edilmesi en büyük mutluluk. Hepimiz bu süreçte güçlenerek ilerliyoruz ve bu etki koleksiyonlarımıza ve kavramsal duruşlarımıza yansıyor. Bu sezon da geçen sezonun devam filmi niteliğinde çok daha çok kültürlü, daha disiplinler arası ve bambaşka dokuları birleştirdiğimiz bir sezon oldu. Bu performansı modaseverlerle buluşturmanın heyecanı çok daha özel olacak.
"TÜRK MODASININ HER SEZON DAHA FAZLA KİŞİYE ULAŞMASI BÜYÜK GURUR"
Pandeminin başından beri içinde bulunduğumuz yüzde 100 dijital dönüşümü en çok hissettiğimiz sezon olacak bu ekim. Koleksiyonlarımız çok daha duyarlı, daha özgür ve daha az karbon ayak izinde buluştu. Podyum ve catwalk düzenini özlerken, yepyeni konseptlerde sunuyoruz artık koleksiyonlarımızı. Adana'nın en özel yerlerinde, kültürel mirasımızı çok renkli şekilde yansıtan, tarihi değerleri eklektik bir moda diliyle sunan bir film geliyor. Türk modasının her sezon daha da fazla kişiye ulaşması bizler için büyük bir gurur. Bunu özellikle dijital ve sosyal mecralardan aldığımız geri bildirimler ve uluslararası satışlarla desteklemek çok büyük bir motivasyon. Bu durumun artarak devam etmesi, globalin yoğun ilgisi Fashion Week Istanbul'un istikrarlı duruşu ve tasarımcıların emeği sayesinde. İlerleyişin yeni jenerasyon ve değişen düzende daha da yaratıcı bir şekilde ivmesi ve bunun sürdürülebilirliği en büyük beklentimiz.
AYŞE-ECE EGE "DIJITAL SUNUMLARIN DEFİLELERİN YERİNİ ALDIĞI BİR DÜNYADAYIZ"
Fashion Week Istanbul'un bir parçası olmak her zaman bizi heyecanlandırıyor, ayrıca dijital ortamda olması da çok önemli. Pandemi süresince dünya modacılarının ortam kararı, koleksiyon sunumlarının dijital ortama taşınmasıydı, FWI'nın bu konuda da kendini güncellemesini ve dijitalleşmeyi sürdürüyor olmasını ayrıca takdir ediyoruz. Tabii biz de bu sürece ayak uydurarak markamızı dijitalleştirdik. Online mağazamızı yeniledik, wholesale platformlardan ve zoom üzerinden müşterilerimizle randevulaşmaya başladık. Koleksiyon sunumlarımızı moda filmleri aracılığı ile yapıyoruz ve çeşitli platformlarda yayınlıyoruz. Dijital sunumların artık defilelerin yerini aldığını düşünüyoruz.
"BU SEZON MODA HAFTASI ÇOK SES GETİRECEK"
Bu yıl gerçekleşecek dijital FWI'da uluslararası profesyonel bir ekip ile çalışıldığı ve stratejilerin biraz daha yerleştiği kanaatindeyiz. Bunun sonucunda da uluslararası platformlardan daha olumlu geri dönüşler olup moda haftasının daha fazla ses getireceğine inanıyoruz.
DİLEK HANİF "BU SENENİN ÖNEMLİ VE FARK YARATAN NOKTALARI ÇOK FAZLA"
Moda haftasına Dilek Hanif olarak uzun bir aradan sonra katılıyorum. Özellikle, pandemi döneminde yüzyüze kaldığımız seyahat kısıtlamaları ve yurt dışında gerçekleştirilen moda haftalarına katılım gösterememe gibi engeller moda dünyasını fiziksel showroom'lardan dijital ortama yönlendirdi. Dijital ortamın biz tasarımcıları heyecanlandıran yanları daha önce ulaşamadığımız daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşabilmemiz. İstanbul Moda Haftası'nın dijital platform Joor ile yaptığı iş birliği, BOF ve Karl Otto ile ortak adımlar atması ise bu senenin önemli ve fark yaratan noktaları.
"EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ TÜRK MODASININ ULUSLARARASI ORTAMDA PROFESYONEL OLARAK TEMSİL EDİLMESİ"
Pandemi esnasında tasarımlarımızı ve koleksiyonun yapısını yeniden gözden geçirdik. Davetlerin, özel gecelerin kısıtlanması, gündüz kıyafetlerine doğru yüzümüzü çevirmemize neden oldu. Ayrıca seçilen kumaşlarda da bir farkındalık yaratmak istedik; doğal kotonlar ve ketenlerle sürdürülebilir modanın bir parçası olmaya özen gösterdik. İlkbahar/yaz 2022 koleksiyonunda ise pandemi sonrası coşkuya yer vermek istedik. Davetlerin yeniden hareketleneceği bir yazın bizleri beklediğini düşünerek yaz gecelerine eşlik edecek tasarımlar, renkler ve kumaşlara ağırlık verdik. İstanbul Moda Haftası'ndan en büyük beklentimiz Türk modasının uluslararası ortamda profesyonel olarak temsil edilmesi, dijital platformların tasarımcıları global satış noktaları ile buluşturmaları ve sosyal medyanın bu doğrultuda yoğun olarak kullanılması...
MEHTAP ELAİDİ "BU SEZON FWI'DA GELİNEN NOKTA ÇOK HEYECAN VERİCİ"
Dijital moda haftasında bu sezon üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz için, bazı şeyler daha çok oturdu. O yüzden çıtanın daha yükseleceği koleksiyonlar ve filmler izleyeceğimize inanıyorum. Ama bunun yanında bu sezon gerçekleştirilen sergi ile uzun süredir gelmek istediğimiz noktaya özgün bir duruşla geleceğimize de inanıyorum. Biliyorsunuz, bu meslek çok uzun soluklu bir meslek ve her altı ayda bir kendinizi yenilemeniz ama aynı zamanda da imzanızı tutmanız gerekiyor. Bence bu sezon FWI için böyle bir noktaya gelindi ki bu da çok heyecan verici.
"BU SEZON VAR OLDUĞUMUZ COĞRAFYAYI GENİŞLETMEK İSTİYORUZ"
Biz uzun süredir koleksiyonlarımızda ve tasarımlarımızda sürdürülebilir noktaları artırmaya çalışarak ilerliyoruz. Sürdürülebilir bir markayız demek için daha yolumuz var ama kullandığımız kumaşların içeriklerinden tutun, kumaşların atık haline gelmesini önleyecek çözümlere kadar üzerinde çalışıyoruz. Onun haricinde tasarım detaylarıyla güçlendirilmiş zamandan bağımsız koleksiyon üretmeye devam ediyoruz. Bu sezon #KALKHEDONRIVIERA adını verdiğimiz koleksiyonda çocukluğumun geçtiği Kalamış'tan yola çıktık ve nostaljik diyebileceğimiz bazı detayları güncel hale getirerek beyazı sıkça kullanarak, trikolara da yer verdik. Bu sezon tasarımcı olarak yabancı platformları daha etkin kullanılarak, erişemediğimiz noktalara kendi markamızı tanıtmak ve var olduğumuz coğrafyayı genişletmek istiyoruz. Ben uzun bir zamandır Türkiye'nin değerli tasarımcılar yetiştirdiğini ama tam anlamıyla tanıtılamadıkları için olmaları gereken yerden uzağa düştüklerini düşünüyorum. Gittikçe kendine has bir dili olan, baktığınızda tasarımcısının imzasını taşıyan daha fazla koleksiyon çıktığını gözlemliyorum; bu anlamda global platformlarda söyleyecek sözü olan tasarımcılarımızın var olabileceğine de inanıyorum. Ama dediğim gibi bu uzun bir yolculuk ve her altı ayda bir özünüzden kopmadan sıfırdan kendinizi yaratmanız ve tüm tanıtım platformlarını en efektif şekilde kullanmanız gerekiyor. Mikro anlamda her tasarımcının makro anlamda her moda haftasının yapması gerekenin bu olduğunu düşünüyorum.
EMRE ERDEMOĞLU "DİJİTAL MODA HAFTALARINDA HER SEZONUN YERİ AYRI"
Moda haftalarının dijital olması, benim için daha detaylı bir çalışma gerektiriyor. Aslında daha yorucu. İnteraktif defilelerde küçük hatalar o an görünmüyor, olup bitiveriyor defile. Dijitalde kamera arkasına da geçmeniz gerekiyor. Hata oranını kabullenmeniz daha zor. Çok titiz bir çalışma gerektiriyor. Ben hep çok heyecanlı bir adam olduğum için her sezonun yeri ayrı üzerimde. Heyecan hep zirvede bende! Muhteşem bir iş çıkardık ekibimle. Şahane çekimler yaptık. Mutluyum çıkan sonuçtan.
"HİKAYESİ OLAN TASARIMLARLA YOLA DEVAM"
Hikaye adamıyım ben. Hikayesi olan, duygusu olan tasarımlar yapıyorum. 'Kanat' tarihteki yapısal ilk dengeli uçaklardan ve pilotlardan yola çıkarak hazırladığım bir koleksiyon. İnanılmaz duygusu olan, eski pilot kıyafetlerinden ilhamla günümüze uyarladığım bir koleksiyon oldu. Military formlar ve pilot aksesuarlarıyla göreceğiniz dramatik yönü yüksek bir iş çıktı ortaya. İlk pilotların, havacılık tarihindeki önemli isimlerin portrelerinin olduğu özel bir koleksiyon oldu. FWI'da gösterilecek ve bu çok heyecanlı.
GÖKAY GÜNDOĞDU "HİBRİT ŞEKİLDE NORMALLEŞEN YAŞAM MODA SUNUMLARINDA DA KENDİNİ GÖSTERİYOR"
Pandemi sürecinde yaşamın her alanında döneme uyumlu değişiklikler yaşanırken, iş hayatında da farklı çalışma modelleri deneyimlendi. Evden ve ofisten çalışma süreçlerine, çok da alışkın olunmayan yeni 'hibrit çalışma modeli' eklendi. Yarı zamanlı ev, yarı zamanlı ofiste sürdürülen model, yeni dönemin en çok tercih edilen çalışma yöntemi olurken, günlük giyim alışkanlıkları ve stillerde de değişiklik kaçınılmaz oldu. Koleksiyonumun detaylarda zenginleşmesine sebep olan bu dönüşüm beni heyecanlandırıyor. Güne kolayca adapte edilebilecek parçalar, mekan algısından bağımsızlaşarak yeni siluetlere kavuşuyor. Günlük hayata ve ofis yaşamına uyarlanmış daha sportif görünümler, ev konforunun rahatlığını ofise taşıyor. Gömleğin birçok farklı kimliğine tanıklık ettiğimiz koleksiyonda, pijamadan, elbiseye, yelekten, cekete yoğun iş hayatında stiller arasında ustalıkla dans eden kadınları görüyoruz. Yazın yumuşak esintilerini, olanca sıcaklığını pastel tonlarıyla yakalayan koleksiyon, büyüyen silüetlerle TAGG kadının gücüne güç katıyor.
"DİJİTAL MODA HAFTALARININ SAĞLADIĞI FIRSATLAR ÇOK FAZLA"
Pandemi sebebiyle dijital olarak gerçekleşen moda haftaları, markalarımızı daha geniş kitlelere duyurmak için bize büyük fırsatlar sağladı. Türkiye Tanıtım Grubu ve İHKİB desteğiyle gerçekleşen FWI, uluslararası mecralarda ve prestijli bir satın alma platformunda yer almak konusunda tasarımcılara motivasyon kaynağı oldu. Bunun Türk modasını özgün kimliğiyle anlatabilmek için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin sadece iyi bir üretici değil, yaratıcı, yetenekli bir insan kaynağına da sahip olduğunu göstermek için değerli bir sürecin içinden geçiyoruz. Hibrit bir şekilde normalleşen günlük yaşam moda haftasında da kendini gösteriyor. Bu sezon dijital sunumlarımıza bir de sergi ekleniyor ve fiziksel dünyayla tekrar buluşmamız için ilk adımı temsil ediyor.
SEDA DOMANİÇ FWI ULUSLARARASI MARKA DANIŞMANI "BU SEZON MODASEVERLERİ BÜYÜK BİR SÜRPRİZ BEKLİYOR"
Üç sezondur dijital olarak gerçekleştirdiğimiz koleksiyon sunumlarının yanı sıra bu sezonun en heyecan verici gelişmesi, Istanbul State of Mind teması altında daha yenilikçi hibrit bir format deniyor olmamız. Dijital moda filmleri yıllardır görmeye alıştığımız defilelere farklı bir alternatif olarak karşımıza çıkmıştı. Bu sezon bir tarafta 12-15 Ekim arasında 30 tasarımcımızın yeni koleksiyonlarını tanıtan filmleri dijital mecralarda yayınlarken, diğer tarafta modayla farklı disiplinleri bir araya getiren fiziksel bir sergimiz de olacak. Bu senenin en büyük sürprizi Fashion Week Istanbul Presents Istanbul State of Mind sergisi olacak. Mecidiyeköy'deki Quasar binalarına bitişik eski likör fabrikasının içinde ve Akaretler'deki sıraevlerde İstanbullu modaseverleri farklı, multidisipliner bir deneyim bekliyor. 14-17 Ekim arasında gerçekleşecek etkinlikte İstanbul'dan izler taşıyan resim, fotoğraf, video ve multimedya türlerindeki sanat eserleri, teatral performanslar, enstalasyonlar ve sahne gösterileri yer alacak. Türk tasarımını güncel sanatla buluşturarak İstanbul'un halet-i ruhiyesini yansıtacak bu deneyimi herkesin yaşamasını tavsiye ediyorum.
HEDEFIMIZ TÜRKIYE'NIN BIR MODA VE TASARIM ÜLKESI OLDUĞU ALGISINI PEKIŞTIRMEK"
FWI kapsamında Türk modasını dünyaya tanıtmak adına birçok farklı çalışma yapılıyor. Bunlardan en önemlileri, önde gelen uluslararası moda mecralarıyla ve global online satış platformlarıyla yapılan iş birlikleri. Bu dönemde aynı zamanda 11 farklı moda ülkesinin en beğenilen influencer'ları ile kapsamlı bir tanıtım kampanyası yürütüyoruz. Hepimizin stil kodlarını etkileyen isimlerin üstünde Türk tasarımlarını görmek, onları İstanbul'da ağırlamak Türk modası adına gurur ve mutluluk veren bir yansımayı beraberinde getiriyor. Ünlü yönetmen Marie Schuller tarafından çekilen tanıtım filmimiz de dünyanın önde gelen moda mecralarında yine bu dönemde yayınlanıyor olacak. Fashion Week Istanbul 10 yılı aşkın süredir devam eden Türkiye'nin en önemli uluslararası moda etkinliği. İstanbul'u dünya moda takviminde öncelikli bir yerde konumlandırmak için bugüne kadar yarattığımız değerler bu etkinlik çevresinde bir araya geliyor. Hem Türkiye'nin en önde gelen tasarımcıları hem de organizasyon komitesi FWI'u her sezon farklılaştırmak, global ölçekte konuşturmak için yoğun emek sarf ediyor, bu emeğin doğru mecralarda karşılık bulması, Türkiye'nin bir moda ve tasarım ülkesi olduğu algısını pekiştirmesi hepimizin dileği.