"İşimizin en keyifli yanı, lezzetli yemeklerimiz ve yenilikçi iş modelimizle insanlara zaman tasarrrufu sağladığımızı bilmek" diyen FitChef'in kurucusu Okan Tegen, yüzde yüz şeffaflık ilkesiyle hareket eden ve yaptığı işten keyif alan biri. Tegen ile markası ve üretim süreçleri üzerine özel bir sohbeti paylaştık.
Röportajımıza öncelilkle sizi biraz tanıyorak başlayalım mı? 33 yaşındayım İstanbul'da doğdum. Yaşadığım şehre ve insanlara katkı sağlamayı seviyorum. İş ve spor dışında kalan vaktimde eşimle yeni açılan restoranları keşfetmekten ve sosyal olmaktan çok keyif alıyorum. İş hayatımda yenilikçi ve öncü fikirler üretmek benim en büyük tutkum. FitChef'in kurucusu olduğum için şef olduğum sanılıyor. Hatta yakın zamanda bir televizyon kabalından yemek programı teklifi aldım. İşletme mezunuyum yemek yapmayı değil yemek yemeyi seviyorum. FitChef'in tüm operasyonunu yönetmeğe aşığım. Bu sayede toplumun beslenme yükünü üstlenmek bana büyük bir keyif veriyor.
FitChef'in doğuş hikayesinden bahseder misiniz? Çalışma hayatımın yanı sıra sporcu ve sağlıklı beslenme hayat tarzına sahip olduğum için ertesi gün ne yiyeceğimi planlamak, yemek yapmakla uğraşmak ve içinde ne olduğunu bilmediğim yemekleri yemek istemiyordum. Bu zamanımı sosyal aktivitelere ayırmak daha mantıklıydı. Bu düşünceyle FitChef'in bir ihtiyaç olduğunu farkettim. Bu ihtiyaç doğrultsunda bu sektörü oluşturan FitChef markasını kurmaya karar verdim. En iyi şeflerle ve profesyonel diyetisyenlerle lezzetli yemekler hazırlayıp, toplumun bütün beslenme sorununu yüklenen ve zaman tasarrufu sağlayan iş modelini 11 senedir büyük bir tutkuyla sürdürüyorum.
Sektörde fark yaratan yanlarınız neler? Bizim bir yemek yapma metodumuz var. Bunu sadece en iyi oteller ve restoranlarda görebilirsiniz. Buna sadık kalmak bizi belirli bir kalitenin üzerine çıkarıyor ve farklı kılıyor. Çok iyi şefler ve uzman diyetisyenlerle çalışıyoruz. Bunun yanı sıra yaratıcı ve dinamik yönetim ekibimizle, yenilikçi fikirler ve projeler üretip iş modelimizi her zaman güçlendiriyoruz. Sanırım bu yüzden tanınmış iş insanları, sporcular ve sanatçılar bizi tercih ediyor. Bu kalite ve devamlılık sayesinde pazar lideri olup üyelerimizle keyifli ve heyecan verici bir kültür oluşturuyoruz. Yemeklerimizi yaptığımız üretim tesisimiz İstanbul'daki en iyi mutfaklardan biri. İçerisinde akıllı fırınlar ve çoğu firmada bulunmayan üst düzey cihazlar var. Bu güçlü alt yapı sayesinde işimizi hep daha ileriye taşıyabiliyoruz. Bilmenizi isterim ki mutfağımız ziyarete açık bir tesis. Zaman zaman isteyen üyelerimiz gelip üretimi yerinde görebiliyor.
Uzun vadeli hedefleriniz neler? FitChef'i Global bir marka haline getirmek istiyoruz. Bunu yaparken farklı iş modelimiz sayesinde Türk mutfağının yurtdışındaki gelişimine katlı sağlayabilir ve kültürümüzü tanıtabiliriz. FitChef'i dünyanın bilinen yemek markalarından biri haline getirmek ve kazancımızla ülkemize yeni yatırımlar yapmak en büyük hedefimiz. FitChef'e yatırım yapıp ortak olmak isteyen fonlar var. Görüşmeler istediğimiz gibi giderse tüm bunları düşündüğümüzden daha erken gerçekleştirebiliriz.