Röportaj Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Emrah ABİ
Stil danışmanı Gökçe Çil, yakın dostu ve iş ortağı Ayşenur Aksoy ile birlikte birçok başarılı dizinin styling'ini üstlenmiş bir isim. "Moda hep hayatımdaydı" diyen Gökçe Hanım, her zaman güzel giyinmeye ve giydirmeye önem vermiş. Moda tutkusu hakkında ailesinin de çok büyük bir rolü olduğunu söyleyen Çil ile yeni projeleri ve moda üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Uzun zamandır stil danışmanlığı yapıyorsunuz. Moda sektörünün içerisinde yer alamaya nasıl karar verdiniz?
Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra dünyaca ünlü bir markada 3 sene yöneticilik yaptım. Kariyer odaklı hayatıma devam ederken eşim Gökhan Çil ile tanışıp, 24 yaşında evlendim. Evliliğimin ilk yılları işimden uzak kalmamak için kıyafet tasarımı yaptım. Bir müddet nerdeyse sadece kendi tasarladığım kıyafetleri giydim diyebilirim. O yüzdendir ki kumaş ve dikimden çok iyi anlarım. Sonra Kerem(11) ,Kaan(11) hemen arkasından bir yıl sonra Kaya'yı(9,5) dünyaya getirdim. Çocuklarım okul zamanına gelinceye kadar tüm zamanımı onlara ayırdım.
Çok genç yaşta anne olmuşsunuz. O dönemde işinizden de ayrı kaldınız. Sonra tekrardan dönüş kararı nasıl oldu?
Oğullarımı adeta birer danışan olarak görüp, o dönemde erkek kıyafeti konusunda baya yol kat ettim(gülüyor). Şimdi resimlere bakıyorum da yürümeye başlamadan, papyon takıp, ceket giymeye başlamışlar. Pijamalarına kadar çok özenle seçerdim. Moda hep hayatımdaydı yani... Şimdilerde tüm renk uyumlarını ve nerede ne giyeceklerini çok iyi biliyorlar.
Çocukların okula başlaması ile kaldığım yerden işime devam etmeye karar verdim. İlk önce de yakın çevrem ile başladım. Küçüklüğümden bu yana her gördüğüm insanı kendi kafamdaki doğru tarza uydurmaya çalışır, eve gelen misafir çocuklarının saçlarını tavşan makasım ile keser "tamam şimdi oldun" derdim. Tabii annem bu durumdan çok hoşnut olmazdı(gülüyor). Gözüme çok güvenirim, bu konu tevazu gösteremeyeceğim. Daha sonra dostum aynı zamanda da ortağım Ayşenur Aksoy ile zevkimizi, bilgimizi, bu işteki güçlerimizi birleştirdik ve birçok projeye stil danışmanı olarak imza attık ve atmaya da devam ediyoruz.
Modanın hayatınızdaki yeri nedir?
Doğduğunuz zaman içerisinde bulunduğunuz ortam ileriki seçimlerinizde size yol gösteriyor. Tabii ki ilginiz ve yeteneğiniz de varsa... Ailem giyim konusunda zevkleri olan kişilerdir. Erkek giyimi konusunda iddialı olmamın nedeni de babamdır diyebilirim. Küçüklüğümüzden beri kız kardeşim ile kıyafetlerimiz hep beğeni toplar. Doğru seçilmiş kıyafetler, benim de göz zevkimin oturmasına güzel ve iyi görünmenin nasıl olması gerektiğini anlamama neden oldu sanırım.
Stil danışmanlığı günümüzün popüler mesleklerinden... Tam olarak neler yapıyorsunuz?
Stil danışmanı karşınızdaki kişinin "bugün ne giysem, bana ne yakışır, nasıl iyi ve güzel görünürüm"ün cevabını verecek olan kişidir. Aslında sadece giyinmek yeterli değil. Doğru duruş, bakış, doğru saç ve makyaj, giydiğiniz kıyafet ile nasıl oynamanız gerektiğine kadar size bilgi veren kişidir. Unutmamalıyız ki taşıdığımız kıyafetler, insanlar ile kurduğumuz iletişim de dahil, çok önemli bir yer kaplar. Kıyafet vücutta can bulur. Benim yaptığım iş ise sadece kıyafet seçmek değil, kişiyi analiz etmek ve bunun sonucunda da doğru kıyafeti giydirmek...
Dizilere stil danışmanlığı yapıyorsunuz, ünlü isimlerle de çalışıyor musunuz?
Ortağım Ayşenur Aksoy ile bu sezon bizim için çok verimli ve yoğun bir sezon oldu. Yaklaşık on projeye imzamızı atmış olduk. Tabii ki bir çok ünlü isim ile de çalıştık. Dizi çok apayrı değişik bir dünya... Senaryoyu okuyorsunuz ve karakteri siz yaratıyorsunuz.
Aynı zamanda cemiyet hayatının içinde yer alan bir isimsiniz. Moda, cemiyet hayatının üyelerinin sürekli iç içe olduğu bir kavram. Arkadaşlarınız sizden fikir alıyorlar mı arada?
Evet! Zevkime güvendikleri için ben de çok mutlu oluyorum. Arkadaşlar arası fitting'ler ayrı bir eğlenceli oluyor(gülüyor).
Sizin stilini en beğendiğiniz isimler kimler?
Ben zamansız stilleri severim. Edie Sedgwick, Jane Birkin, Kate Moss stillerini beğendiğim isimlerden... Türkiye'den de Ece Sükan...
Yaz dizileri başladı, siz de birkaç projenin stil danışmanlığını yapacaksınız. Peki, styling'leri yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Bu yaz çok renkli eğlenceli aynı zamanda da romantik bir yaz. Floral uçuşan elbiseler dolabımızda mutlaka olmalı. Rengarenk kimonoları bu yazın joker parçası olarak görebiliriz. Crop top etek ile oluşturulmuş takımlar ise sezonun enerjik parçalarından... Hasır ve örgü çantaları da gardırobumuzda bulunduralım derim.
Her kadının dolabının demirbaşları vardır. Sizin değişmeyen parçalarınız neler?
Benim değişmeyenlerim zamansız blazer ceketlerim, spor ayakkabılarım, jean'lerim ve güneş gözlüklerim... Bu parçalar benim yoğun tempomdaki kurtarıcılarımdır.
Stil sahibi biri olmanın altın kuralları nelerdir?
En başta kendinizi sevin, tanıyın. Sizi stil sahibi gösteren duruşunuzdur. Kendi ruhunuz için giyinin. Tabii ki doğru yerler de doğru parçaları kullanmak çok önemli. Sezonun trend parçalarını kullanın ama tamamıyla teslim olmayın. Abartı makyajlardan mümkün olduğu kadar uzak durun. O kıyafet size olmuyor ise savaşa girmeyin. Giydiğiniz de savaşı siz kazanmış gibi gözükseniz de, geniş zaman içerisinde kaybedenin siz olduğunu anlayacaksınız. Fazla ve sizi abartı gösterecek kıyafetleri üzerinizde gereksiz yere taşımayın. Yıldız siz olun, bırakın kıyafetler size eşlik etsin.
3 erkek çocuğu annesisiniz. Erkek annesi olmak, nasıl bir duygu bir de sizden dinleyebilir miyiz?
26 yaşımda Kerem ile Kaan'ı bir yıl sonra ise Kaya'yı dünyaya getirdim. Tabii ki evlatların erkeği kızı olmaz ama benim ruhum ve yapım erkek annesi olmaya daha uygun gibi(gülüyor). Allah dağına göre kar veriyor diyelim. 3 erkek çocuğu annesi olmak oldukça hareketli ve eğlenceli. Yenilmezler filmi gibi ev de kahraman çok her gün bir macera var(gülüyor).
Peki, Düzgün fiziğinizi nasıl koruyorsunuz?
İnce ve sportif bir yapıya sahibim ama spor hayatım da yok denecek kadar az. Hafta da bir iki vakit buldukça yürüyüş yaparım. Fiziğimin genetik olduğunu düşünüyorum.
Gününüzü nasıl dengeliyorsunuz?
Çok erken kalkarım, geç kalkmanın zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Aile sofrası bizim için önceliktir. Güne tam aile kahvaltımızı yaparak başlar sonra da çocukları okula yolcu ederiz. İşte tam bu zaman benim işlerimi halletmem için başlangıç saatidir. Mümkün olduğu kadar çocukların okul dönüşü saatine kadar işlerimi halletmeye çalışırım. Bu kadar yoğun bir tempoda ne ailemi ne de işimi aksatmamaya çok özen gösteriyorum.
Şimdilerde ne tür projelerle ilgileniyorsunuz?
Gelecek için yeni projeler olacak mı? Şu an çok güzel iki yaz dizisi projesinde stil danışmanlığı yapıyoruz. Pek yakında yayındalar kaçırmayın. Bu sezondan gelecek sezona devam edecek dizilerimiz ve yeni gelen projeler ile inşallah yoğun ve güzel bir sezon olacak. Bunun dışında ise hayata geçirmeye planladığımız bir proje üzerinde çalışıyoruz. Tamamlandığı zaman söyleyeceğim.