YAZI ÖZGE ZEKİ
FOTOGRAF JEAN PHILIPPE PITER
Öyle bir ev düşünün ki mobilyasından sehpa üstü süsüne, perde deseninden içindeki her detaya özel tasarım olsun. Kullanılan malzemeler sayesinde yaratılan ışık oyunlarıyla her an rengi değişsin. Zorlu Residence'daki bu evin izinden gidiyoruz ve projenin detaylarını öğrenmek için Mimar Eren Yorulmazer ile Ritz Carlton'ın en üst katındaki evinde buluşuyoruz. Oldukça sportif ve enerjik tavrıyla karşılıyor Eren Bey bizi. Milano'nun meşhur kafesi The Caffe Cova'nın enfes kahvesi eşliğinde başlıyor sohbetimiz. "İstanbul'un manzarasıyla şehir hayatında hafta sonları belli zaman dilimlerinde kullanılacak bir rezidans katı projesiydi burası. Malzemelerde çok özellikler var. Quartz kristal taş yerlerde kullanıldı. Smokey quartz malzeme olarak yarı değerli bir taştır. Bütün dekorasyonda kullanılan parçalar A'dan Z'ye sadece bu mekan için tasarlandı. Halısından kumaşına, aydınlatma elemanından masaüstü aksesuarına kadar. Her şey özel tasarım bu proje için." Eren Bey, daha önce Türkan ve Zeki Zorlu çiftinin Bursa'da 40 dönüm içindeki villalarını da yaptığı için çift ile çalışması kolay olmuş. Tabii rezidans projesi olması sebebiyle binanın ana verileri belli hareket sınırları vermiş. Eren Bey, bu sınırlamalar içinde en iyi sonuca ulaşmak için hareket etmiş ve bunu başarmış. Hatta projede bulduğu bazı çözümler diğer rezidans sahiplerine bile ilham vermiş.
MEKAN IŞIĞA GÖRE RENK DEĞİŞTİRİYOR
Dairenin en belirgin özelliği ışık oyunları. Bunu nasıl sağladığını sorduğumda Eren Bey, formülünü şöyle anlatıyor: "Doğrama lar binanın seçtiği bir renkti, bej gri tonlarında. Biz gümüş ve altınla mevcut altyapıyı birleştirerek bir konsept oluşturmayı seçtik. Bir de geniş ölçekli bir manzara var, ana oturma odası olan salonun duvarlarını belli özel yapım bir camla kaplayarak manzaranın İstanbul Boğazı'ndan Topkapı'ya kadar olan kısmın içeriye yansımasını sağladık. Bir de kristal mekan konsepti var burada. Yerler kuartz, duvarlar kristal cam. Mekan ışığa göre renk değiştiriyor. Aydınlatma elemanlarında da yine altın kaplama ve gümüş kaplama malzemeler o kristal efekte eşlik ettiler. Belli tavan yükseklikleri var bu rezidanslarda, bir havalandırma, genel mekanik ve elektrik sisteminin verdiği kısıtlamalar var, bunları iyi aştığımı düşünüyorum. Hiçbir menfez görmeden havalandırma sistemini harika çalışır şekilde tavanlarda gene aynı belli noktalarda cam ve kristal etkisini kullanarak alçaklığı hissettirmeyecek şekilde düzenleme yaptım. Ki birçok daire sonradan bunu kendine adapte etti.'
HER DETAYDA ÖZEL MARKALAR KULLANILMIŞ
Dekorasyonda kullanılan özel dokuma, ipek ve ipek-kadife kumaşlar Luigi Bevilacqua'ya yaptırılmış. Perdelerin özel işlemeleri ise Züber imzalı. Bütün sehpa üstü aksesuarları Eren Bey bizzat kendisi tasarlamış. "Hepsi özel imalat bu mekan için, hiç tekrarı olmadı" diyor. Kullanılan desenli aynalar da yine özel tasarlanmış. Bütün armatürler THG, vitrifiye ise Toto markalı. Evin en önemli yaşam alanlarından olan mutfağın tasarımı yine Eren Bey'e ait. "Mutfakta zemin yine quartz. Kullanılan dolap kulplarından aydınlatma elemanlarına kadar hepsi özel tasarım. Tabak takımları Jean Lui Coquet, Haviland. Bütün bardaklar Bacarat ve St. Lui. Çatal-bıçak takımlarının hepsi Ercuis ve Audio. Audio bildiğiniz gibi yüzyıllardır saraylara hizmet veren bir firma. Kullanılan halıların hepsi Oti ipek ve bambu karışımı tüm halılar. Bu mekanlardan geçtikten sonra mor renkte günlük bir sinema odası var. Duvarda mekanı aydınlatan duvar panosu şeklinde bronz döküm aydınlatmalar var. Duvarlar ses yalıtımını sağlayan özel bir malzemeyle kaplı. Bevilacqua'nın kumaşları, Oti'nin gene halısı kullanıldı burada. Olduğu gibi parlak lake ve cam yüzeyler koridoru oluşturuyor. Koridordaki duvar kağıdı Fromental. El yapımı üretim yapan bir firma, giriş holü ve burası için özel yapıldı. Ana yatak odası iki bölümden oluşuyor; ladies ve gents. Duvarlar 20. yüzyılın modernist döneminin belli sanatçılarının eserleriyle harmanlandı. Benim çizdiğim bir motifle ahşap üzerine gümüş varak kaplı çerçeveler kullanıldı. İki banyo yer alıyor, biri ladies bathroom ve powder room. Her iki alan da ametist taşıyla kaplı. Aydınlatma elemanları ve kapı kolları Lalique. Mobilyalar benim tasarımım, bu alanda birbiriyle bağlantılı giyinme odası da var. Tüm kumaşlar gümüş rengi ipek ve kadife dokular. Gent bölümünde ise yine yatak ve oturma bölümü var. Banyo yeşil emerald quartz kaplı. Banyo dolapları, aynalar, cam kapılar özel tasarım. Burada da Thg'nin Lalique'le kombinasyonlu armatürleri kullanıldı. Başucu aydınlatmaları da özel tasarımdır.'
"HEDEFİM ZAMANSIZLIĞI YAKALAMAK"
Bu kadar ihtişam detayı karşısında adeta başımız dönüyor. Projenin felsefesini soruyorum Eren Bey'e. "Burada zamansızlığa oynayan bir tasarım anlayışı var. Önümüzdeki jenerasyonlar 50 sene sonra bu mekanı gördüğünde yine bir masterpiece ile karşılaşacaklar. Benim tasarımlarımda arkasından koştuğum zamansızlığı yakalamak. Meslekte 25. senem ve bu sürede bin küsur mekana imza attım ben, bu bir rekordur. Bizim ofiste de gördüğünüz gibi dünün, bugünün, yarına bakar şekilde harmanlanması var tasarım felsefemizde. Bir moda peşinde değilim. Modaya çok saygı duyuyorum, hobim ancak bizde modadaki gibi yeni koleksiyon yok, zamansızlaşma var" diyor. İmza attığı eserler de bu tutkunun sonucu diye düşünüyorum sohbetimizin sonunda. Dünya çapında yepyeni projelerinin hikayelerini ilk dinleme sözünü alarak ayrılıyorum Eren Yorulmazer ile.