İkinci çocuğunu da biraz büyüttükten sonra iş hayatına kaldığı yerden devam eden Fulya Gündoğdu, kağıt havlu sektörünün öncü markalarından birini Türkiye'ye getiriyor. Çocuklarını büyütürken, her anne gibi onlara hijyen alışkanlığı kazandırmaya çalışırken zorlandığını anlatan Gündoğdu, renkli kağıt havlu ve tuvalet kağıtlarının hijyen eğitimini kolaylaştırdığını keşfetmiş. Bu keşiften sonra 'Renova' markasının Türkiye temsilciliğini alan Gündoğdu, yeni iş hayatını Şamdan Plus'a anlattı.
Röportaj:Fuat ÇAĞDAŞ
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
Önce kendinizden biraz bahseder misiniz, ne eğitimi aldınız, daha önce hangi sektörlerde çalıştınız?
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Üniversiteden sonra borsada çok uzun yıllar yatırım uzmanı olarak çalıştım. Uzmanlık alanım finans ve yatırım...
İş hayatına evlenince mi ara verdiniz, bu kararınızda eşinizin etkisi oldu mu?
Evet, evlenince ara verdim. Eşimin özel bir etkisi veya baskısı olmadı ama hemen çocuk sahibi olunca, bebeğim doğduğunda uzun bir süre iş hayatına ara vermem gerektiğini biliyordum. Annelik bambaşka bir olay... Hem iş hayatı hem annelik birlikte eş zamanlı eksiksiz yapılamıyor, bunu kabul etmek lazım. Her ikisi de bana göre yarım kalıyor. Bir tarafta çok küçük bir bebek, diğer tarafta ciddi bir çalışma alanı var. Hangisine tam adapte olacaksınız? Yaptığım işin eksiksiz olması, prensiplerim içinde öncelikli olandır. Mükemmeliyetçi ve detaycı bir yapıya sahibim karakter olarak. Dolayısıyla çocuklarımın ihtiyaç duyduğu zamanı birebir takip etmek, onlara bebeklik ve özellikle ilk çocukluk dönemlerinde sağlıklı gelişimleri için gereken zamanı ayırmak öncelikli olandı benim için ve en etkili gerekçe ile ara vermiş oldum.
İki çocuktan sonra iş hayatına geri döndünüz, iş hayatını özlediniz mi?
Özledim tabii. İlk çocuğum Hena'dan kısa bir süre sonra ikinci çocuğum Tevfik dünyaya geldi. Art arda olması bir anlamda kolaylık, ama işe ara vermek anlamında süreyi daha da uzattı. Şimdi ilk çocukluk evrelerini geçirdiler, kızım, abla oldu ve oğlum da anaokulu çağına geldi. Benim de daha fazla boş vaktim olduğundan iş hayatı özlemimi fazlaca hissetmeye başlamıştım. Şimdi doğru zaman, iş hayatımı bıraktığım tempodan yakaladım. Adaptasyon güçlüğü yaşamadım. Bu da artı bir avantaj oldu bana.
Ev hanımı ve anne olarak geçen zamanı değerlendirir misiniz, halinizden memnun muydunuz?
Ev hanımı ve anne olarak geçirdiğim zaman, iş hayatındayken hep hayal ettiğim bir zamandı ve o süreci de keyifle, doya doya yaşadığımı düşünüyorum. Çocuklarımın gelişimini, gün be gün büyümesini, ilk seslerini, hani şu "Baba" dedi veya "Anne" dedi olayı vardır ya, o ilkleri ve daha pek çok güzel olayı anında yakaladım. Bütün anneler bilir ki bu bambaşka bir şey... Çocuk eğitimi, psikolojisi enteresan, anne ilgisi ve şefkati gerektiriyor. Bu süreçte kendi ruhum da mutlulukla beslenerek yeniden doğmuş gibi yenilendi, enerjim tazelendi çok memnundum yaşadıklarımdan. Çocuğunuz olana kadar ayrı bir hayatınız var, çocuğunuz olduktan sonra başka bir hayatınız var. Allah isteyen herkese yaşatsın. Anne olup memnun mutlu olmamak mümkün mü?
Uzun bir aradan sonra iş hayatını atıldınız. Çocuklarınızın bakımı ve eğitiminde bir sorun veya sıkıntı yaşıyor musunuz?
İş hayatına başlamadan önce çocuklarımla ilgili olan her şeyi programladığım için herhangi bir sıkıntım olmadı. Daha önceki sorunuzda belirttiğim gibi bir işi eksiksiz yapmak benim önceliğim... Dolayısıyla eğitimi sosyal ve aile aktiviteleri anlamında sıkıntımız yok ama bazen spontan program değişiklikleri olabiliyor ancak öncelik her zaman onların.
Ünlü bir kağıt havlu ve tuvalet kağıdı markasını Türkiye'ye getirdiniz. Bu sektöre girmek nereden aklınıza geldi? Bir hikayesi var mı?
Evet. İşe çocuklar vesilesi ile ara verdiğimi belirtmiştim. Çocukları büyütürken bir takım eğitim sıkıntılarının da farkına varabiliyorsunuz. Örneğin el yıkama, diş fırçalama, tuvalet eğitimi gibi kişisel bakım eğitim başlangıcı her annenin sıkıntılı dönemidir. Bu eğitimlerin bir yerinde çocuk inadı ile karşılaşabilir. Sürekli çocuklara eğlence ile öğretmeyi denerken bir diğer taraftan da evimin tadilatına başlamıştım. Misafir tuvaletimin yerlerini kırmızı ve diğer tarafları da siyah ve aynayla kaplamıştım. Tek uyumsuz olan tuvalet kağıtlarıydı. Bu konunun araştırmasını yaparken Renova'yla tanıştım. Rengarenk tuvalet kağıtları, kağıt havlular çok çekici. Sadece benim değil, çocukların da ilgisini çekiyor. Kızım pembe oğlum mavi, ben siyah derken, bu farklılıktan çok hoşlandım. Yaş grubu ne olursa olsun kadın, erkek, çocuk, genç insanların da hoşlanacağını düşündüm. Sadece evde değil, otellerde de sunulduğunda, konsept odalarda paylaşıldığında, partilerde, okullarda, hastanelerde, restoranda, otellerde tercih edilebileceğini düşünerek mümessiliğini aldım. Sadece tuvalet kağıdı değil, kağıt havludan küçük mendillerden, mutfak peçetelerine kadar muhteşem renk, koku ve en önemlisi ekolojik doğal özelliklere sahip olması bu hikayenin hayata geçmesini sağlamış oldu.
Renkli tuvalet kağıdı ve kağıt havluları sanırım ilk kez siz Türkiye'ye getiriyorsunuz. Bu işte ilk olmak riskli mi, yoksa avantaj mı?
Evet, ilk kez ben getiriyorum. Rakibi olmadığı için avantajlı olduğunu düşünüyorum.
Siz bu ürünlerin pazarlama ve reklamını yapacaksınız herhalde, özel bir pazarlama veya tanıtım stratejiniz olacak mı, yoksa klasik yöntemleri mi kullanacaksınız?
Elbette farklı tarafını ortaya koymak için planlı programlı profesyonel bir şekilde ilerleyeceğiz. Ürünlerimiz her yerde olmayacak, sadece belli yerlerde satılacak, bu da ürünümüzün özel olmasını kılıyor.
Bu ürünleri nasıl bir özelliği var? Özel günler için veya kişiye özel üretimler de olacak mı?
Renova, 1998'de dünyada mikro damlacık teknolojisi ile losyonlu tuvalet kağıdı üreten ilk firma olmakla birlikte 1999'da İspanya ve Portekiz'de ISO14001 belgesine sahip ilk temizlik kağıdı firmasıdır. Kişiye özel üretimler olacak tabii ki. Mesela en son Kate Moss için özel olarak hazırlanmış havlu kağıtları var. Harika, ben bayıldım.
Bu ürünler sanırım Avrupa'da hediyelik eşya gibi de değerlendiriliyor, bundan biraz bahseder misiniz?
Renova kesinlikle tuvalet kağıdı olarak değil, kişisel bakım ürünü olarak kullanılıyor. 'Kutu Box'larım çok şık, ileriki planlarımızda büyük alışveriş merkezlerinde, corner'larda hediyelik olarak satmak da var. Kişisel veya kurumsal anlamda da kullanılabilir.
Acı bir olayla havuz güvenliği ortaya çıktı. Sizin diğer bir ürününüz de, havuz kenarlarına ve ıslak zeminlere döşenen kaymayan yer malzemesi. Biraz bahsedebilir misiniz?
Evet, bu acı olayla tüm anneler sarsıldı. Türkiye yeni Green Good Design ödüllü UPM Profi'nin kompozit zemin ve dış cephe kaplama malzemeleri bilinen diğer ahşap kompozit malzemelerden farklı olarak doğal görünüme sahip yüksek performanslı iç ve dış mekan çözümleri sunuyor. Geri dönüştürülmüş kağıt ve ahşap lifleri ile atık etiketlerin bir araya getirilmesiyle oluşan PVC içermeyen bu kusursuz karışım bütün mekanlarda sağlıklı ve çevre dostu bir çözüm sunuyor. Kaymaz, leke tutmayan güneş ışınlarından dolayı solma yapmıyor. Evlere 10 yıl, iş yerlerine 5 yıl garanti veriyoruz.
Eşiniz Doğan Bey'den iş konusunda destek alıyor musunuz, deneyimlerinden yaralanıyor musunuz?
Eşimden destek alıyorum tabii, onun deneyimleri yoluma ışık tutuyor, yol gösteriyor. Bildiğiniz gibi Doğan Bey de kağıt sektöründe, senelerin tecrübesine sahip bir isim olduğu için görüş ve değerlendirmeleri benim için çok anlamlı...
Eşinizle aranızda bir rekabet, yarış var mı?
Tabii ki yok... Doğan Bey benim iş hayatına dönmemde ve hemen adapte olmamda en büyük destekçim oldu. Başarılarımızdan ancak onur duyarız.
Eşinizle aynı iş yerindesiniz değil mi, eşinizle birlikte çalışmak nasıl, avantajları veya dezavantajları neler?
Evet, aynı ofis içindeyiz. Genelde birbirimizi pek görmüyoruz. Toplantılarda karşılaşıyoruz, şimdiye kadar dezavantajını yaşamadım açıkçası.
İş hayatınızda kendinize nasıl bir kariyer planı çizdiniz, hedefleriniz neler?
Türkiye'de olmayan iki farklı ürün getiriyorum. Bundan sonraki hedeflerim yine Türkiye'de olmayan ürünleri sizlerle tanıştırmak olacak. Ürünleri seçerken sadece büyüklerin değil, küçüklerin de hayatında kolaylık sağlayan ürünler öncelikli olacak. Sosyal sorumluluk çalışması planlıyoruz. Bu noktada Sağlık Bakanlığı veya Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde olabiliriz. Çok yeniyiz, daha yolun çok başındayız ama güzel hedeflerimiz var. İşe yarayan projelerde bulunmak istiyoruz. Sadece göz dolduran değil içinde hem sorumluluk hem işlevsellik, hem nitelikli işlerle var olacağız.