Röportaj: İrem Orhan
Fotoğraflar: Serkan Eldeleklioğlu
Styling: Eylem Yıldız
Saç: Mehmet Türkibis
Makyaj: Furkan Karakol
Mekan için Intercontinental Istanbul'a teşekkür ederiz.
Gayrimenkul sektöründeki başarılı kariyeri kadar, insan ilişkilerinde de samimiyet ve profesyonelliği, olabilecek en muhteşem şekilde bir araya getirmiş biri Şule Alp Duman. Üniversiteden mezun olduktan sonra aslında tesadüfen bu sektöre giriyor ama işini o kadar severek yapıyor ki; “Tekrar dünyaya gelsem yine aynı sektörde olmayı tercih ederdim” diyor. Hal böyle olunca ödüllerle taçlandırdığı bir kariyer yolculuğu da sürpriz olmuyor tabii, başarı kaçınılmaz oluyor. A plus projelerin satış departmanlarında direktörlüğünü yaptığı işlerde her daim yükselen bir başarı grafiğiyle şu an bulunduğu noktaya gelen Şule Alp Duman ile kariyer yolculuğunda geldiği nokta, şimdilerdeki en güncel hedefleri ve gayrimenkul sektöründeki trendleri konuştuğumuz özel bir sohbet ve keyifli bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdik.
Şule Hanım şimdilerde neler yapıyorsunuz? İş ve özel hayatınızda yaz nasıl başladı?
Bildiğiniz gibi profesyonel iş hayatıma çok kısa ara verdim yaklaşık iki aydır biraz dinleniyorum diyebilirim. Her ne kadar dinlenmek bana uygun olmasa da kendimi zorluyorum. Çok uzun yıllardır haftalık izin bayram tatili vs. izinlerimi kullanmadan çalışıyordum. İş görüşmelerime devam ediyorum. Evimde vakit geçiriyorum, uzun zamandır vakit ayıramadığım ailem ve arkadaşlarımla anılar biriktiriyorum.
Genç yaşta satış ve pazarlama alanına adım attınız ve istikrarlı şekilde gayrimenkul sektöründe çalışan bir kadın olarak bu macera sizin için nasıl başladı ve nasıl devam ediyor?
Üniversiteden mezun olduktan sonra aslında tesadüfen bu sektöre girdim. O kadar severek yaptım ki işimi, tekrar dünyaya gelsem yine aynı sektörde olmayı tercih ederdim. Sürekli yeni insanlarla tanışmak, onları ikna etmek beni inanılmaz mutlu ediyor.
Peki, şimdilerde sektörünüzün içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küresel bir kriz içerisindeyiz. Yatırımcılar bir yer almaya korkuyor. Bekle gör politika- sı içerisinde herkes. Bildiğiniz gibi pande- mi döneminde ev fiyatları inanılmaz arttı. Piyasada balon fiyatlar duyduk. Ev alacak yatırımcılar da bu fiyatların ineceğini dü- şündü. Ancak döviz kurlarında yaşanan hareketlilik maliyetlere yansıdı. Dolayısıyla fiyatlar inmedi ancak satışların durgun olması sebebiyle yükselmedi de. Bunun dışında ekonomik sıkılaşma doğrultusunda atılan adımlar sebebiyle kredi kullanmak da mümkün. Dolayısıyla sektörde durumlar şu an pek de iç açıcı değil ancak bu bir süreç... Ben içinde bulunduğumuz dönem sonrasında gayrimenkul sektöründe ciddi hareketlilik öngörüyorum. Şu anda gayri-menkule yatırım yapmayanların veya konut ihtiyaçlarını karşılamayanların çok pişman olacağı bir dönem. Çünkü inşaat firmalarından (banka kredisine gerek kalmadan) esnek ödemelerle ve iyi indirimlerle gayri- menkul sahibi olmak mümkün. Ancak yatırımcılar şuan altın, kripto para ve borsaya yönelmiş durumda...
Biraz da güncel projelerinize değinerek devam edelim dilerseniz. Neler var şu anda gündeminizde?
Bildiğiniz gibi kurumsal bir firmada üst düzey yönetici olarak görev yapıyordum. İşi bırakırken de amacım kendi markamı ya- ratmaktı. Ancak firmalardan gelen teklifler sebebiyle sanırım bir süre daha bu şekilde çalışmaya devam edeceğim. Dört firmayla görüşmelerim devam ediyor. Temmuz sonu gibi netleştireceğim. Bunun dışında borsa ve kripto paralar ile ilgili çeşitli eğitimler alıyorum. Bu eğitimleri devam ettirmeyi düşünüyorum.
Sizinle ilgili olarak dışarıdan gördüğümüz en dikkat çeken şey, hayatınızda en önemli yeri işinizin kapladığı... Çalışıp üretmekten mutlu olan birisiniz. Bu hep böyle miydi, yıllar içinde mi gelişti?
Bu soru beni inanılmaz mutlu etti çünkü beni yakinen tanıyanlar işimi ne kadar sevdiğimi çok iyi bilir. Sizin gözünüzden de böyle gözüküyor demek ki. Bu hep böyleydi. Üniversitede çalışarak paramı kazanırdım, hatta birkaç işte çalıştığımı bilirim. Bu duygunun tarifi pek mümkün değil benim için. Kendi paranı kazanmak bambaşka bir duygu. Harçlığım bittiği zaman ailemden para isteyemedim hiçbir zaman. İş hayatımda da geceleri ofiste uyuyup sabah işe devam ettiğim çok olmuştur. Bir insanın babası, patronu veya eşi lütfen izin kullan çok yoruldun der mi hiç? Bana hep söylemişlerdir. Çok çalışmayı çok seviyorum bu özelliğimi kaybetmek istemiyorum.
Ciddi kararlar alıp karmaşık süreçler yönetiyorsunuz. Tüm bunları yaparken siz nelerden güç alıyorsunuz?
Ben başarının bana vermiş olduğu gücü çok seviyorum. Bir işe başladığım zaman hep o işi başarıyla tamamlarsam etrafımda göreceğim takdiri hayal edip var gücümle çalışırım. Yani gücünü kendimden alıyorum. Şimdi buna bir de eşim eklendi. O benim en büyük destekçim. Bana inanan, yapabileceğimi en iyi bilen, bu sebeple de beni motive eden...
Tabii başarı kriterleri de herkese göre değişir ama size göre başarının tanımı nedir?
Gücü kendinden alabilmek, kendi ayaklarının üzerinde durabilmektir. Başarı, hiç yılmamak, azimli ve kararlı olmaktır. Başarı, kendini yazgısını ancak kendisinin çizeceğini bilmektir.
Peki Şule Hanım, başarılı bir iş kadını olarak siz kariyerinizin ilk yıllarından başla- yarak bugüne baktığınızda kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendimi takdir ediyorum çünkü hiç yılmadım sürekli çalıştım, yoruldum demedim, hayıflanmadım. Elbette hatalarım da oldu ancak hatalarımdan ders çıkararak yoluma devam ettim.
Konu iş olunca vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?
İlk olarak, planlama becerisi ve risk alma cesareti, kararlarımı sağlam bir temel üzerine oturtmamı sağlıyor. Deneyimlerimden çıkardığım dersler ve geçmiş hatalarımdan edindiğim bilgi, süreçleri daha etkili bir şekilde yönetmeme yardımcı oluyor. Kendime olan güvenim, sorumluluk almak ve kararlı bir duruş sergilemek de beni iş hayatındaki zorluklara karşı güçlü kılıyor. Bu prensipler ile mümkün olduğu kadar iş dünyasında güvenilir bir yönetici olmaya özen gösteriyor ve sürekli olarak kişisel ve profesyonel gelişimime odaklanmaya gayret ediyorum.
Röportajın devamı Şamdan Plus yeni sayısında...