İrem Helvacıoğlu ile zamanda yolculuk

İrem Helvacıoğlu’ndan aldığımız enerji ve ilhamla zaman tünelinde bir yolculuğa çıkıyor ve kendimizi, 2000’lerde bir yaz ayının ortasında geçen özel bir hikayenin içinde buluyoruz.

İrem Helvacıoğlu ile zamanda yolculuk

RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF MESUT YAZICI
VİDEO BETÜL YAZICIOĞLU
STYLING BILGECAN KOÇANA
SAÇ HARUN ATEŞ
MAKYAJ GAMZE TEKIN
MEKAN İÇİN SWISSOTEL THE BOSPHORUS İSTANBUL'A TEŞEKKÜR EDERİZ.


Ultra enerjik, cool, cesur ama bir o kadar da kırılgan ve romantik bir ruha sahip İrem Helvacıoğlu. Sürekli araştırmayı seven ve derin derin bakan gözleriyle sıcacık bir sohbeti var ve siz sordukça o anlatıyor. Sıkı sıkıya bağlı olduğu değerleri, konfor alanından çıkmaktan korkmayan yapısı ve samimi duruşu ise çizdiği tabloyu tamamlıyor, o anlattıkça içinden başka başka kadınlar çıkıyor. Hikayesi olan, güçlü ama bir o kadar da naif, zarif kadınlar... Sohbetimiz devam ederken, Helvacıoğlu ile zamanda bir yolculuğa çıktık, 2000'ler yazlarına ışınlandık; kendimizi, kahramanı bugüne ait ama geçmişten gelen bir hikayenin içinde bulduk.

İREM HELVACIOĞLU RÖPORTAJININ BACKSTAGE VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN BAĞLANTIYI TIKLAYINIZ

İrem Hanım, tüm iş yoğunluğunuz arasında nasıl gidiyor sizin için her şey?
Her zaman yoğun bir iş tempom oldu benim ama bu yıl çok özeldi gerçekten. Hem pandemi öncesi oynadığım sanat filmi 'Eflatun' hem dizimiz 'Annenin Sırrıdır Çocuk' bir yandan da yeni dijital platformun lansman projesi 'Kaçış' var. Çok heyecan verici... İşler seyirciyle buluştuğunda ise tabii tüm yorgunluğumu ve yoğunluğumu unutuyorum. Bu yoğun tempoda olmak özel yaşantımı biraz zorluyor tabii her şeyi hızlandırmak, birçok şeyi bir iki güne sığdırmak durumunda kalıyorsun ama özellikle erkek arkadaşım Yolaç, ailem ve arkadaşlarım bu durumda bana çok destek oluyor.

Dijital platformdaki diziniz yayınlanmaya başladı. Biraz bahsetmek ister misiniz?
Ekim ayında okumuştum senaryoyu sanırım, bir yandan da yaz döneminde dijital platformda olmayı çok içten istemişim. Lansman projesini okumak ve içinde yer almak keyifli ve heyecan verici bir deneyim oldu. Güçlü, cesur ve farklı bir konusu var.

Beyaz perdede ya da tiyatro sahnesinde olsun, hayat verdiğiniz karakterler genelde aşkta cesur kadınlar. Öyle ki, bu bazen tehlikeli olsa da hissettiğini yaşamaktan kaçmıyorlar. Kendinizle kıyasladığınızla, bu kadınlarla nasıl farklar ya da benzerlikler görüyorsunuz? Siz de onlar gibi korkusuz adımlar atar mısınız?
Bence seçim yaptığım her karakterin içinde biraz benden bir şeyler var. Onu başka bir karakterle birleştirecek olmak, yeniden yaratmak hem eğlenceli hem zor. Korkusuz adımları seviyorum, güçlü duyguları ifade etmek, sonucun olumlu ya da olumsuz olmasını düşünmeden adım atmak 'keşke'leri azaltıyor gibi geliyor.

Hayatı akışında mı yaşarsınız, şansını zorlamayı seven biri misiniz?
Bazen akışı yaşamayı tercih edip, bazen de sınırları zorlarım.

Mutluluk nedir size göre? Uyguladığınız mutluluk kürleriniz var mı?
Enerjisini yüksek bulduğum ya da bana öyle hissettirdiğini düşündüğüm şarkıları dinlemek ve yürümek... Bu, çoğu zaman aklımın sesini susturup, doğru şeylere odaklanmamı sağlıyor.

Sizi her daim formunda görmeye alışığız ama bunu sağlamak için özel bir rutininiz, beslenme programınızın olmazsa olmazları var mı? Tatlıyla aranız nasıl mesela?
Yaklaşık 12-13 yıldır iki öğün besleniyorum ve bunların saatine özen göstermeye çabalıyorum. Erken kalkarsam hemen yemeyip öğlen kahvaltı yapıyorum, akşam yemeğini de maksimum akşam 6'da bitirmiş olmayı tercih ediyorum. Bazı durumlarda tek öğün yiyebiliyorum. Tatlıyı çok sevmiyorum ama yemiyorum diyemem. Meyveli olan şeyleri daha çok seviyorum, buzlukta mutlaka sakladığım meyveler vardır ve onları yoğurtla tüketmeyi çok seviyorum.

Biraz da estetiğe bakış açınızı konuşalım mı? Mesela sizin için estetik uygulamalar, kusurları örtmek mi, yoksa kişideki bazı noktaları daha da dikkat çekici hale getirmek demek mi, hangisine yakınsınız?
Estetik operasyonlar, kusur örtmek ya da kişiyi çekici hale getirmek için değil de, büyük bir bozukluk varsa ve bu kişinin kendisini rahatsız ediyorsa yapılmalı bence. Ama tabii botoks yaptırıyorum çünkü bunun çizgilerin yüzüme yerleşmesine engel olduğunu düşünüyorum. Ve tabii ki bunu tüm mimiklerimi yok edecek şekilde değil, doğru dozda çizgilerin yerleşmesine engel olacak kadar yaptırıyorum.

Biraz da aşk ve ikili ilişkiler diyelim isterseniz ve şimdilerde hayatınızda biri var mı, aşık mısınız diye soralım?
Sekiz aydır Yolaç Özcan ile birlikteyiz. Sadece sevgili değil arkadaş, dost, aile olduk birbirimize ve bunu yakalamak çok güzel. Hem çok eğleniyoruz hem çok keyifli zaman geçiriyoruz. Her gün konuşacak ve paylaşacak çok şey buluyoruz. Bu tarifsiz ve çok özel.

İkili ilişkilerdeki kriz anlarında siz daha çok problem çözücü taraf mı yoksa alttan alınmayı bekleyen taraf mı oluyorsunuz?
En güzel şey sorunu ortadan kaldırmak. Bunun için diyalog ve söylenilen sözler çok önemli. Anlayıp, ifade etmek ve bunun için çaba göstermek karşılıklı olabilir ama ne devamlı problem çözebilirsin ne de devamlı alttan alınmayı bekleyebilirsin. İkisi de sürekli olduğunda yorucu, beraber konuşmak çok önemli.

Son olarak hayatta, yapmak isteyip de yapamadığınız bir şeyler var mı? Sizinle ilgili yakın vadede neler bekliyor bizi?
Her zaman gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi çok sevdim ama maalesef hem çalışma programım hem de pandemi bir süredir bunu yapmama engel olmuştu. Birçok planım var henüz gerçekleşmeyi bekleyen, umarım bu sene buna fırsat bulup, zaman yaratabilirim. İşle ilgili de tabii yine düşündüğüm birçok şey var ama bunlar sürpriz olsun.

İREM HELVACIOĞLU RÖPORTAJININ VE FOTOĞRAFLARININ TAMAMI ŞAMDAN PLUS YENİ SAYISINDA...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.