'İnsan kendi değerini kendi belirler'
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Röportaj:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Cengiz DİKBAŞ
Kendisi için tasarladığı kıyafetlerin gördüğü yoğun ilgi sebebiyle ve elbette içindeki yaratıcılık kıvılcımının da alev almasıyla birlikte 2004 yılında kendi markasını oluşturdu Siren Ertan Çarmıklı. ‘Siren Ertan İstanbul’ adını verdiği markasıyla 11 yıldır haute couture hizmet veren Çarmıklı, müşterilerinden gelen yoğun istek üzerine, daha kolay ulaşılabilir olmak adına internet satışına yönelik bir çalışma içine girdi. Ülkenin en çok ilgi gören alışveriş sitelerinden biri olan Lidyana.com’dan gelen teklifi değerlendirerek özel bir koleksiyon hazırlayan tasarımcı, kısa bir süre sonra www.sirenertan. com’dan da satışa başlayacak. “Her kadın sevdiği tasarımcıya ait bir parçaya sahip olmak ister. Gelen ilgi beni öyle sevindirdi ve heyecanlandırdı ki, internet satışına sıcak bakmaya başladım. Kadınların gardırobunda benden bir parça görmek istediği bir noktadayım. Kadınlar modayı takip etsin ama kendi stilleri de olsun” diyen Çarmıklı ile yeni koleksiyonu, moda ve stil üzerine konuştuk. Lidyana.com ile yapacağı çalışmadan çok şey öğreneceğine inandığını söyleyen Çarmıklı, tasarımlarını internet üzerinden satışa sunacak olmanın müthiş heyecanı içindeydi. Ama sanırım asıl heyecanı bir ‘Siren Ertan İstanbul’ markası satın almanın hayalini kuran müşterileri duyacaktır.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Size uzun zamandır hazır giyime yönelmeniz konusunda baskı yapıldığını duyuyorum. Bir tasarımcı için güzel bir şey olsa gerek, kadınların bu kadar çok giymek istediği kıyafetler tasarlıyor olmak...
Siren Ertan Çarmıklı: Evet, gerçekten de öyle. Kendi markam ve atölyemle bu 11. yılım. İlk günden beri hemcinslerimin ilgisi ve güveni beni çok mutlu etti. Aslında hiçbir zaman ‘haute couture’ dışında bir şey yapmak istemezken, onların talepleriyle daha kolay ulaşabilecekleri ürünler yaratmayı ben de arzu ettim zaman içinde. İnternetten alışveriş de bu anlamda çok önemli bir nokta.
Lidyana.com ile çalışma kararını nasıl verdiniz?
Çarmıklı: Aslına bakarsanız bir süredir www.sirenertan.com’u geliştirmek üzere çalışmalar yapıyoruz yakın bir arkadaşımla. İçinde haute couture’e göre daha uygun fiyatlı kıyafetlerin yer alacağı bir bölüm olması da planlarımız arasındaydı. İşte tam bu sırada geldi Lidyana’nın proje teklifi. Ben de böyle tecrübeli bir site ve ekiple kısa dönem bir çalışma yapmanın bize tecrübe kazandıracağını düşündüm. Onlardan farklı şeyler öğreniyoruz.
Lidyana için hazırladığınız koleksiyondan bahseder misiniz?
Çarmıklı: Yılbaşı öncesi olduğu için renkleri siyah, kırmızı, çam yeşili ve gece mavisi olarak belirledim. Kumaş olarak krep, kadife, tafta ve dantel kullandım. Modellerde sade, klasik çizgilerimden uzaklaşmak istemedim. Bunları küçük detaylarla zenginleştirdim. Bu koleksiyonumda da hedefim hep görmek istediğim kadın. Yani şık, zarif, asil ve güçlü.
Sanırım İzmir’den de çok sayıda hanım alışveriş yapacaktır sitenizden. Kreasyonu oluştururken nasıl bir mantıkla hareket ettiniz, hazır giyimde “Şöyle bir kadını giydirmek istiyorum” gibi bir düşünce geçer mi tasarımcının aklından?
Çarmıklı: Umarım, çünkü doğduğum şehrime dokunabilmek, benden bir şeyler göndermek çok isterim. “Kimi giydirmek isterim” sorusuna gelince, gerçekten hiç böyle bir seçimim yok. Kapımdan ve gönlümden geçen herkes müşterim, sonra da yeni dostum olabilir.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
E-ticaretteki bir sonraki adımınız ne olacak? Yılbaşından sonrası için bir plan yaptınız mı?
Çarmıklı: Lidyana.com ile çalışmamızı şimdilik 1-2 ay ile sınırlı tutmak niyetindeyiz. Gelen tepkilere ve de kendi iş programımıza göre ilerleriz diye düşünüyorum. Bu arada sirenertan. com’u yönetecek arkadaşım Sinem, heyecan içinde kendi sitemize konsantre olmamızı istiyor tabii. Çünkü ‘Siren Ertan İstanbul’ ve ‘Siren Ertan Couture’ün dışında farklı bölümler ve ürünlerle sürpriz yapacağız takipçilerimize.
Müşterileriniz www.sirenertan. com’dan size ulaşabilecek mi?
Çarmıklı: Çok güzel bir noktaya değindiniz. Benim de amacım her zaman daha ulaşılabilir olmak zaten. Ben artık markamla, tasarımlarım ve ürettiklerimle her kadının dolabında benden bir parça mutlaka isteyeceği noktadayım. Zaten sözle, maille, Instagram ve Twitter’la gelen mesajlar da hep bunu destekliyor. İşte bu yüzden ben de internet satışına sıcak baktım. Zaman ve maddiyat açısından her kadının tasarımlarıma daha kolay ulaşmasını ve her kadının gardırobunda bir ‘Siren Ertan’ etiketinin olmasını istiyorum.
Peki, siz internet alışverişi yapar mısınız?
Çarmıklı: Pek fazla değil (gülüyor). Çünkü ben bir şeye sahip olmaktan çok, paramla o geçireceğim keyifli zamanı satın almayı seviyorum. Biraz ellemek, koklamak, bir arkadaşla paylaşıp, bir cafe latte molası vermek gibi. Ama sanırım zamanla çağa ayak uyduracağım.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Klasik mi desem bilemedim, farklı bir tarzda giyindiğinizi düşünüyorum. Hiç giyinirken çılgınlık yaptınız mı? Yoksa her zaman böyle sofistike ve şık mısınız?
Çarmıklı: Evet, benim de sırf eğlenmek için kendime daha az yakıştırdığım kıyafetler giydiğim oluyor. Ama gardırobumun yüzde doksanını tarzıyla, rengiyle, kalıbıyla kendime daha çok yakıştırdığım, çok kısa sürede ve farklı kombinasyonlarla giyinebildiğim kıyafetler oluşturur. İnsanın stili yıllar içinde oturuyor ve ben her insanın bir tarzı olmasını severim. Üstelik bu, tüm dünyada kabul gören bir şeydir.
Kendi stilinizi nasıl tarif edersiniz? Sizin gardırobunuz nasıldır? Her sezon yeniler misiniz?
Çarmıklı: Çocukluğumdan beri sadece içimden geldiği gibi giyinirim. Giyinmek bana, aynanın karşısında resim yapmak gibi gelir. Biraz önce siz çok doğru tanımladınız aslında. Klasik ama her zaman farklı. Ne istediğimi çok iyi bilirim. Değmeyecek bir şeye yüz lira bile vermem. Aldığım her parçayı sanat eseri toplar gibi itinayla seçerim. Eskiden her istediğimi bulamazdım, artık kıyafetlerimin çoğunu kendim yaptığımdan böyle bir sorunum yok. Bir şeyler yaratan herkese hayranlık duyduğumdan o tasarımcıyı yansıtan, uzun yıllar gardırobumda bulunmasından memnun olacağım ya da kendim yapmayacağım parçaları da satın alıyorum. Gardırobumdaki ürünlerin kaliteli, uzun yıllar benimle olmasından mutlu olacağım, diğer kıyafetlerimle karıştırıp eğlenebileceğim kıyafetler olmasına dikkat ederim. Gardırobuma eklektik bir yapı diyebiliriz. 20 yıl önce aldığım ve hala kullandığım parçalar görmek mümkündür.
Dolabınız için en çok nelere yatırım yaparsınız?
Çarmıklı: En çok modası geçmeyecek ve her zaman seveceğim mücevher, saat, çanta ve dış giyime yatırım yaparım.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Sizi en çok etkileyen modacı veya akım hangisiydi? Ne zaman ilk kez modaya yöneldiğinizi hissetmiştiniz?
Çarmıklı: Coco Chanel, Christian Dior, Yves Saint Laurent, Valentino Garavani, Karl Lagerfeld gibi tasarımcılara moda tarihine katkılarından dolayı büyük saygı duyarım. Art-Deco dönemiyse modadan dekorasyona, otomotivden mücevhere kadar beni en çok cezbeden dönemdir diyebilirim.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Sizce moda nedir? Şıklığın marka giyinmekle ilgisi var mıdır?
Çarmıklı: Bence moda neşeli bir şeydir. Hayatın tuzu biberidir, hayatlarımıza renk katar. Markalar da kesinlikle gereklidir. Çünkü hem her tasarımcının yaratıcılığını paylaşabilirsiniz, hem de bu sektör dünyada milyonlarca insana istihdam sağlamaktadır.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Şık giyinmek nedir desem peki?
Çarmıklı: ‘Şık giyinmenin’ marka ve moda olanı giyinmekle hiçbir alakası yoktur derim, sadece demode olmamanızı sağlar. Sezon modasını körü körüne uygulamak yerine, içinden kendinize en uygun ve yakışanları seçmenizi tavsiye ederim.
'İnsan kendi değerini kendi belirler'
Bizim değerimizi giydiğimiz marka veya tasarımlar belirlemiyor yani...
Çarmıklı: Kesinlikle, insan kendi değerini kendi belirler.