Avrupa’da Ramazan ayının en güzel yaşandığı nadir yerlerden biri Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna. Dolayısıyla Ramazan’da yurt dışı tatili yapmak isterseniz bu şehir en iyi seçeneklerden biri. Yıllarca egemenliği altında kaldığı Osmanlı’dan kalan bazı gelenekleri sürdürmeye devam eden Saraybosna’da Ramazan ayında şehir bir başka güzel oluyor. Örneğin Osmanlı’dan beri varlığını sürdüren tarihi Başçarşı, Ramazan ayında ‘ay ve yıldız’ ışıklarıyla süsleniyor. Şehrin çeşitli bölgelerindeki ay ve yıldız figürlü aydınlatma ışıltısıyla görsel bir şölen oluşturuyor. Özellikle tarihi Başçarşı’nın bulunduğu alanlardaki ışıklandırmalar, hem yerel halktan hem de turistlerden büyük ilgi görüyor.
Yazı: Şerif Ercan
Zengin bir tarih ve kültüre sahip olan Saraybosna, yemyeşil doğası, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan kalma zengin mimarisi, bizim mutfaktan da tatlar taşıyan kendine has lezzetleri, kültürel atmosferiyle Balkanlar’ın en özel şehirlerinden biri. Geçmişle bugünün harmanlandığı büyüleyici bir atmosfere sahip olan şehir, Miljacka Nehri kıyısında kurulmuş. Asırlar boyu Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğinde kaldığı için, tarihi, mimarisi, mutfağı ve sosyal yapısıyla Türkiye’ye çok benziyor.
Saraybosna, barındırdığı dini çeşitliliği ile de öne çıkıyor. Müslümanlık, Katoliklik, Ortodoksluk ve Musevilik burada yüzyıllar boyunca barış içinde bir arada var olmuş. Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da kurduğu en önemli şehir olarak da bilinen Saraybosna’da birçok Osmanlı eseri bulunuyor. 1561 yılında inşa edilen, kümbetiyle görkemli bir cami olan Ali Paşa Cami, İmparator Cami ve Gazi Hüsrev Bey Cami, şehrin önemli kültürel ve dini abideleri olarak öne çıkıyor.
1896 yılında açılan Belediye Binası, Or todoks Katedrali, Saraybosna Katedrali, eski Yahudi tapınağı, kendine has tarzıyla dikkatleri çeken sebil, bedestenler, medreseler, hamamlar, türbeler, saat kulesi, taş sokaklar, tek katlı küçük dükkanlar ve kuşatmanın sembolü olan tünel ise, mutlaka görmeniz gereken yerler arasında bulunuyor.
Yukarıda söz ettiğim gibi Saraybosna’da Ramazan’ın özel bir cazibesi var. Cami minarelerinin aydınlatıldığı, Sarı Tabya’dan top seslerinin ve tüm şehirde ezan sesinin duyulduğu akşam vaktinde Saraybosnalılar genellikle lezzetli yemeklerle dolu iftar sofralarında bir araya gelir. Siz de orada iftarınızı açarken sıcak Ramazan pidesi yemeyi ihmal etmeyin. Bizdeki gibi odun sobasında pişen Ramazan pidesi kokusu, Saraybosna’da Ramazanla ilişkilendirilen bir kokudur ve bazı yerel fırınların önünde sıra beklemek çok alışıldık bir görüntüdür. İftar için şehirdeki geleneksel restoranları tercih edin. Bu restoranlarda oruç genellikle hurma ve bir bardak su, limonata veya meyve suyu ile açılır, ardından diğer yemeklere geçilir. Ramazan sofralarının ilk yemeği Saraybosna’ya özgü topadır. Kaymak, tereyağı, yumurta ve çeşitli peynirlerin kısık ateşte eritilmesiyle yapılır ve iftardan hemen önce hazırlanır. Sonra ev yapımı yemeklere geçilir. Bunlardan en ünlüsü Saraybosna sahanıdır. Birkaç yemeğin birleşiminden oluşur.
Genellikle biber dolması, sarma (yaprak ve lahana), şiş kebabı ve soğan dolmasından olan bu yemek, yüzyıllardır Başçarşı bakırcıları tarafından yapılmış derin metal tabaklar olan sahanlarda servis edilir. İftar sofralarında tatlı olarak da genelde, hoşaf, erikli veya güllü tatlılar, şerbetli kadayıf, hurma tatlısı, tufahiya, baklava ve elmalı börek yer alır. Tabii Saraybosna’ya gidip de börek ve köfte yemeden dönmek de olmaz. Bir iftarınızı da onlara ayırın.
