Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Koray IŞIK
Esin Kıramer, uzun süre kurumsal hayatta tecrübe kazandıktan sonra içindeki sanat tutkusuna kulak vererek kendi markası 'Poison by Kıramer'i yaratmış. Takı tasarımı hiç aklında yokken öylesine aldığı bir bileziğin kopması sonucu yeteneğini fark eden ve bugün herkesin beğenisini kazanan tasarımlara imza atan Kıramer ile bir araya geldik. "Poison kadınlarının modayı kendilerinin yaratmasını istiyorum" diyen Kıramer ile tesadüfler sonucu başlayan markasının keyifli kuruluş sürecini konuştuk.
Nasıl oldu moda sektörüne girişiniz?
Çocukken iki tane idolüm vardı; amcam Erdem Kıramer ve İpek Kıramer. İkisi de sıfırdan kendi markalarını yaratmış insanlar. 20 yılı aşkın çalışma hayatımda en son 15 yıl kadar Vakko'da çalıştım. Kurumsal dünyada proje ve fikir üretiyorsunuz, sonra onu kabul ettirip, hayata geçmesi sırasında siz bu fikirden çoktan soğumuş oluyorsunuz ve tatmin olmamaya başlıyorsunuz. 35 yaşlarımda "Ben gittikten sonra hayatta benden ne kalacak, geride ne bırakmış olacağım?" demeye başladım. Tamam güzel ilişkiler kurdum, güzel hayat yaşadım ama elle tutulur bir şey istiyordum. Bir yazı atölyesine gittim ve bir öyküm D&R ve Remzi'de satıldı. Sonra yağlı boya resim dersleri almaya başladım. Bunlar benden beklenilmeyenlerdi. Bunun tadını aldıktan sonra o kendi markanı kurma hikayesi devreye girdi işte.
Poison by Kıramer markasının kuruluş süreci nasıldı?
Hiç takı ile alakam yoktu aslında. Bir gün Bodrum'da tatildeyken oradaki bir takı dükkanına gittik. Normal boncuk bilezikler vardı, belki her yerde görebileceğiniz parçalar ama satıcı hanım alacağım bilezikleri takarken bana çok olumlu yorumlar ve güzel cümleler söyleyerek bileziği taktı. Bütün yaz da hiç çıkarmadım. Sonra bir gün odamda otururken, hiçbir şey yokken bilezik koptu ve boncuklar odanın her yerine dağıldı. Normal bir bilezik olmasına rağmen o kadar üzüldüm ki... Eşim de bana bileziği tekrardan birleştirmemi tavsiye etti. Eksik boncuklar için de hayatımda ilk defa boncuk satılan bir yere gittim. Düşünün nereden bulurum diye Google'dan aradım, o kadar fikrim yoktu yani (gülüyor).
Böylelikle takı tasarımına girdiniz...
Aynen, bir baktım kürekle, poşetlere boncuk dolduruyorum. Kaplan gözü, casper'lar, acayip acayip taşlar... Eve gelip dizmeye başladım, eşim de beni onların başından kaldıramamaya başladı. Eve misafir geldiğinde hediye etmeye başladım. Tam bir sene sonra Bodrum'da iki tane mağazaya ilk koleksiyonumu yerleştirmeye gittim ve ilk satış noktam Bodrum oldu. Yani Bodrum'dan aldığım bileziğin kopması o an bana çok üzüntü verse de güzel bir şeye neden oldu.
Aynı zamanda uzun bir kurumsal geçmişiniz var. Bunun katkısı size ne oldu?
İnanılmaz bir tecrübe... Modanın duayeni, Türkiye'de modayı yaratan adam; Vitali Hakko... Ben ona hep; "Modanın Atatürk'ü" derim. Kendisiyle 7 yıl beraber çalışabildim. Müşteri açısından bakabilmeyi öğrendim.
Peki, tasarım aşamanız nasıl oluyor? İlham nereden geliyor?
Poison'ın kuruluş amacı, tasarımı ve lüksü ulaşılabilir kılmak... Çok başarılı tasarımlar yapılıyor, gerçek taşlar kullanılıyor, gerçek materyaller kullanılıyor ve bir küpeye 5 bin dolar vermek durumunda kalabiliyorsunuz. Poison kadını dünyayı bilen, trendleri takip eden ama kendi ayağının üzerinde duran ve o parayı nasıl harcaması gerektiğine dair belli duruşu olan kadınlar. Güzel ürünlerin farkındalar ama 5 bin dolar bir küpeye vermek yerine, iki ülke gezmeyi tercih edenler.
Koleksiyonunuzda hangi parçalar bulunuyor?
Yüzük, broş, küpe, bileklik, kolye gibi ürünler var, aynı zamanda da erkekler için de bilekliklerimiz var. Her markanın kuvvetli olduğu ürünler vardır, benim de zannediyorum küpe. Küpeler çok beğeniliyor. Bir de Poison olarak biz hiç olmayan ürünler icat etmeye çalışıyoruz, çoklu kullanıma sahip ürünler. Poison kadınlarının modayı kendileri yaratsın istiyoruz. Mesela bir choker tasarlıyoruz, aynı zamanda bileklik olarak da kullanabilirsiniz. Bazen bizim de hiç ummadığımız kullanımlar çıkabiliyor. Mesela fular ürettik. İpek fularlarda denizyıldızı gibi motifli tokalarımız var. Baş, bilek, ayak bileği, boyun kullanımı için. Geçen yazın en çok satan ürünü oldu.
Daha ilerisi için takı dışında aksesuarlara da giriş yapabilir misiniz?
Şu an tüylü eldivenlerimiz var. 'Kiss me' koleksiyonunda bulunan sentetik tüy detaylı 18 ayar altın kaplama yüzükler ve kelepçeleri, tüylü eldivenleri eşleştirdik. Önümüzdeki yazın fularlarına kadar şu an her şey hazır. Bir insan sadece takı almaya mağazaya girmemeli. Girdiğinde birçok şey bulabilmeli. Bunların hepsi Poison çizgisinde olduğu sürece sıkıntı yok.
Yurtdışına açılmayı düşünüyor musunuz?
Yurtdışında müşterilerimiz var. Koleksiyonu görüp, değerlendirip, sipariş vererek mağazalarında yer almalarını sağlıyorlar. Özellikle Kuveyt, Poison ürünlerini çok beğendi. O şekilde çalışmalar yapıyoruz.
Gelecek için planlarınız var mı?
Hem ürün gamını genişletmek hem de satış noktalarını arttırmak istiyorum ama günümüzde ticaret çok önemli. Çok güvenilir bir ödeme sistemi olan, herkesin çok kolay kullanabileceği ve yakın hissedeceği bir site yaptık. Fotoğrafları da ben çekiyorum, dediğim gibi; her şeyi ulaşılabilir kılmak amacımız. Lüksü çok uzak konumlandırırız ama tasarım ve lüks herkes için var. İleride de limited ürünler üreteceğim ama 5 bin-10 bin dolar olmayacak, tasarımlarımın parayla ölçülebilen bir değeri olmasını istemiyorum.