
Moda ve tasarım dünyasının duayen ismi Ferruh Karakaşlı, aynı zamanda kendine özgü sanat anlayışıyla dikkat çeken bir ressam. “Eserlerimi moda sektöründeki gibi koleksiyon şeklinde geliştiriyorum” diyen Karakaşlı, üretim felsefinin ise zamansızlık ve duygusal zarafet üzerine kurulu olduğunu söylüyor. Tasarımlarında genellikle sanat, doğa ve insan ruhunun derinliklerinden ilham alıyor. Dünyada ve Türkiye’de tanınan isimleri giydiren, başarılı modacı Ferruh Karakaşlı, kendisi de bulunduğu her okazyonda isabetli stil seçimleri ile dikkat çekiyor. Karakaşlı ile buluştuk; modada sezondaki favorilerinden gardırobunun demirbaşlarına, tasarım felsefesinden en güncel hedeflerine dair keyifli bir sohbeti paylaştık.
Röportaj: İrem Orhan
Fotoğraf: Şeref Yılmaz
İrem Orhan: Hem moda hem de sanatsal üretimlerinizde yaptığınız işlere bakınca hayli farklı bir tarzınız olduğu aşikar. Bu işe ilk başladığınız yıllar ve şimdiler arasında bir değerlendirme yapacak olsanız, sanata bakış açınızda nasıl farklılar var?
Ferruh Karakaşlı: Sanat daha çok zanaatkarlık düzeyindeydi. Terzilik ve el işçiliği bir zanaat olarak ön plandaydı. Detaylara özen, dikiş kalitesi ve kumaş seçimi gibi unsurlar ‘estetik’ algısını belirliyordu. Sanata yaklaşım daha dolaylı ve klasik bir çizgideydi. Şimdilerde sanat, sadece zanaatkarlıkla sınırlı kalmadan tasarıma ve koleksiyon temasına entegre edilen, görsel ve kavramsal olarak ön planda tutulan bir alan haline geldi. Özetle benim sanata olan bakış açım; zanaatten sanatsal anlatıma, geleneksel estetikten çağdaş ilham kaynaklarına doğru evrilmiş durumda.
İ.O: Öncelikle bir sanatçı olarak kendi çizginizi nasıl tanımlıyorsunuz?
F.K: Ekspresyon, canlılık, saf rengin duygusal gücünün yoğun figüratif varoluş ile harmanlanması... Günlük yaşamda yapılan küçük alt temel pratiklerin egemen kültürün kabul ettiği gerçeklerin dışına çıkarak kendine özgü bir dünyanın yaratılması olarak yorumlanabilir. Baskın kültürün değerlerinden farklılaşarak kültürel toplum içindeki alt kültürlerin dışarıda kalan, önemsenmeyen, görünmeyen varlıklarını yeni ayrıksı olanı estetikleştirmeye çalışırım. Batıda simgesel bir muhalefet olarak ortaya çıkan, yerleşik düzenle çatışan ve egemen kültürün dilini simgesel bir biçimde bozan alt kültürleri yeni bir yüzey üzerinden görünüm kurmaya çalışırım. Eserlerimde semboller şehir göstergeleri, bükülmüş varlıklar, doğa nesneleri, geometri, kültürel mtifler kaos ile yaratıcı uyumun renklerin ve imgelerin birleşimidir çalışmalarım. Bu kültürel olguları oldukları haliyle görünür kılar ve estetik potansiyellerini kendi bağlamları içinde sunarım.
İ.O: Güncel üretimleriniz hakkında neler söylersiniz?
F.K: Eserlerimi moda sektöründeki gibi koleksiyon şeklinde geliştiriyorum. En son eser kategorim ‘Cosmic Intelligence’ koleksiyonudur. Arzularımızı ve düşlerimizi bir şişeye doldurup okyanusa attığımızda kozmos yaşamımıza destek vermeye başlar. Hayatımızda tesadüf olarak adlandırdığımız kesitler aslında tesadüf değildirler. Şikayet etmeyi bırakıp aksiyona geçtiğimizde olumlu kesişmeler oluşur. Bu kesişmeler başka bir ifadeyle kader çizgileridir kozmosun bize sağladığı. Cosmic lines; bolluk, refah, başarı ve sağlık ile dolu bir yaşamın renkler ve kesişmeler ile bezenmiş bir hali olarak karşımızda duruyor.
İ.O: Yaptığınız işle ilgili sizi heyecanlandıran ve sürekli üretmeye iten şeyler neler?
F.K: İnsanların hayatına dokunmayı çok severim. Örneğin, giyim alanında birçok sanatçının imajına ve konumuna katkıda bulunarak kariyerlerine dokunmak beni çok mutlu etmiştir. Bu yüzden Türk dizi sektöründe marka olarak özel bir konum edindik. Ayrıca hangi sektörden olursa olsun çalıştığımız kişilerin imaj ve kariyerlerine katkıda bulunmak müthiş heyecan verici.
İ.O: Bilmeyenler için biraz geçmişe dönsek; moda merakınız nasıl başladı? İlk üretimleriniz nasıl gelişti?
F.K: Modaya olan ilgim çocuk yaşlarda başlamış aslında. Çok küçük yaşlarda çocukken oyuncak yerine kıyafet istermişim. Kıyafetleri tamamen kendim seçer, hoşuma gitmeyen hiçbir şey giymezmişim. Babamın giydiklerini beğenmez, eleştirir ve bazen değiştirmesini istermişim. Ben modaya kalite kapısından girdim denilebilir. Giydiğim kıyafetlerde malzeme ve işçilik kalitesinin ekstrem bir detay ile oluşmasını isterdim. Daha iyisi, daha iyisi ve daha iyisi derken bir noktada tıkandım ve en iyisini yapmak için kolları sıvadım, ilk mağazamı Viyana’da açtım. Çok özgün bir mağazaydı.
İ.O: Bir tasarımcı olarak üretim felsefenizi nasıl özetlersiniz?
F.K: Ferruh Karakaşlı’nın üretim felsefesi zamansız ve duygusal zarafet üzerine kuruludur. Tasarımlarımda sanat, doğa ve insan ruhunun derinliklerinden ilham alıyorum. Ürünlerde hem estetik hem de ruhsal bir iz bırakmayı hedefliyorum. Her detayda kalite özen ve anlam anlayışı ön plandadır. El işçiliği, sınırlı adette üretim, slow fashion, kaliteli malzemeyle sürdürülebilir üretim anlayışı üretim felsefemin temel taşlarını oluşturuyor.
“Giydiğim kıyafetlerde malzeme ve işçilik kalitesinin ekstrem bir detay ile oluşmasını isterdim. Daha iyisi, daha iyisi ve daha iyisi derken, bir noktada tıkandım ve en iyisini kendim yapmak için kolları sıvadım.”
“Stil, modadan bağımsız olarak kendine has bir duruşa sahip olmayı ifade eder. Özellikle iş dünyasında ya da yaratıcı alanlarda stil sahibi olmak bir kimlik göstergesi ve stratejik iletişim aracıdır.”
İ.O: Resimlerinizde modanın etkisi, moda tasarımlarınızda resimlerinizin etkisi görülüyor mu?
F.K: Moda ve sanat birbirinden çok etkilenir. Ben sanatı, sanat eseri düşüncesine veya birkaç alana sıkıştırmak istemiyorum. Hayatın kendisini bir yaşama sanatı olarak nitelendirdiğinizde, hayatınızın her alanına sanat katmak tutku ötesi bir hal alıyor. Dokunduğunuz ve baktığınız her şeyi bir sanat eseri gibi görebilir ya da sanata dönüştürebilirsiniz. Moda ve sanat benim için ‘Otaku’ diyebiliriz. Otaku; Japonca bir kelime ve başka bir lisanda karşılığı yok. Tutkudan fazla fakat takıntıdan az bir duyguyu ifade eder.
İ.O: Kariyerinizde kırılma noktası olarak gördüğünüz bir şeyler var mı?
F.K: Bir gün Rahmi Koç’a Viyana’daki mağazamdan 40 ons ağırlığında ipek bir kravat hediye ettim. “Gördüğüm en kaliteli kravat, bu nereden” diye sormuştu. Viyana’daki mağazamdan olduğunu söylememin üzerine gelip mağazayı göreceğini söylemişti. Bu doğrultuda Viyana’ya gelip mağazayı gördü ve bu konseptte bir mağaza Türkiye’de açalım demişti, ben de bu vesile ile Türkiye’ye geçiş yapmış oldum.
İ.O: Moda ve tasarımla bu denli yakından ilgili biri olarak sizce stil, kişinin kendini ifade etme noktasında nasıl bir rol üstleniyor?
F.K: Stil sahibi olmak sadece dış görünümle ilgili değil, kişiliğin, değerlerin ve yaşam tarzının bir yansımasıdır. İnsanların kim olduğunu kelimeler olmadan anlatmanın güçlü bir yoludur. Aynı zamanda özgüven kazandırır fark edilir kılar ve sosyal ortamlarda saygı uyandırır. Stil, modadan bağımsız olarak kendine has bir duruşa sahip olmayı ifade eder. Özellikle iş dünyasında ya da yaratıcı alanlarda stil sahibi olmak bir kimlik göstergesi ve stratejik iletişim aracıdır. İlham aldığın şeyleri kendi süzgecinden geçirerek kendine göre yorumlamak stil sahibi olmanın ilk adımlarından biridir. Stil sahibi olmak için kendinizi ifade eden bir gardırop oluşturmak, fiziksel özelliklerinize göre renk ve oran uyumları geliştirmek ve özelliklede sizi ifade eden aksesuarlar ile kişiselleştirmek ve pekiştirmek, örneğin bir saat, yüzük, fular, gözlük tarzı gibi. Az ama etkili aksesuar kullanmak stil sahibi bir görünüm sağlar. Saç, cilt, duruş ve ifade de buna dahil olmalıdır. Tarzınızda tutarlı olmak etki yaratır. Özet olarak; stil sahibi olmak için kendi imzanızı oluşturun. Bir tarz detayı sizi tanımlamalıdır. Bir renk, bir kumaş, bir aksesuar, bir ayakkabı tipi gibi. İnsanlar sizi gördüğünde bu tam onun tarzı diyebilmeli.
İ.O: Stilinizin sizi siz yapan özelliği nedir?
F.K: Zamansız ve rafine çizgiler, modadan bağımsız kalıcı bir estetik anlayışı, kullanılan her ürünün (ceket kesimi, gömlek kesimi, pantolon kesimi) gibi detayların kişisel ve fiziksel özelliklere uygun olarak tasarlanması. Gösterişten uzak ama güçlü bir ifade dili (duygusal zarafet) sanatla bütünleşen tasarım koleksiyonların her birinde sanatsal ince bir dokunuş ve detay yüksek kalite kumaş ve işçilik. Detaylarda ustalık, formda ise netlik. Geleneksel işçiliğin çağdaş görünüm ile harmanlanması.
İ.O: Bir sanat eseri ya da bir moda tasarımı fark etmez; özgünlük mü daha önemli yoksa kullanılabilirlik mi?
F.K: İtalyan ulusuna bakıldığı zamanki tasarım ve modanın Nirvana’sı olduğunu düşünüyorum. Stil sahibi olmanın rahatlığa ve fonksiyona tercih edildiği bir toplum görüyoruz. Özgünlük her şeyin önünde. Ama özgünlükle kullanılabilirliği harmanlayabiliyorsanız işte bu müthiş bir şey.
İ.O: Sezon gardırobunuzun demirbaşı nedir?
F.K: Geçen sezon İtalya seyahatim öncesi vegan ipek kumaştan kendime renk renk gömlekler hazırlamıştım. Bu gömlekler İtalya seyahatimde olay oldu. Çok özel bir kumaş, yaz aylarında inanılmaz serin tutan ve çok hoş bir döküme sahip. Bu sezon da gardrobuma yeni renklerini ekliyor olacağım ve bu sezon da gardrobumun vazgeçilmez parçaları olacak gibi gözüküyor. Çok yakın bir gelecekte bu vegan ipek gömlek koleksiyonumuz online sitemiz üzerinden de satışa sunulacak.
İ.O: Kendiniz için yaptığınız son alışveriş nedir?
F.K: Normalde yıllardır her şeyi kendime özel diktirdiğim için pek alışveriş yaptığım söylenemez. Zaman zaman bir aksesuar, bir ayakkabı ya da çanta alıyorum. Son İtalya seyahatimde tasarımını beğendiğim bir sneaker almıştım.
İ.O: Son olarak; yakın gelecekte sürpriz iş birlikleriniz olur mu? Uzak ya da yakın vadeli gelecek planlarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?
F.K: Çok yakında Ferruh Karakaşlı markası online satışa başlıyor. Küçük bir özet yapacak olursak, iki temel kategori olacak. Başlangıç kategorisi; günlük şıklık, daha uygun fiyat. Luxury kategorisi; seçkin malzeme, sınırlı üretim şeklinde olacak diyebiliriz. Yukarıda bahsettiğim tüm detayların süzgecinden çıkmış bir ürün kategorisi Ferruh Karakaşlı sevenleriyle buluşuyor olacak. Aslında sadece alışveriş değil bir yaşam tarzı sunulması ana hedeflerimizden birisi. Sanat alanında Ferruh Karakaşlı eserleri yurt dışında Brüksel, Paris, Londra gibi bir çok metropollerde sergilenecek. Online satışımız doğrultusunda doğal olarak parfüm ve kozmetik grubu markaya dahil edilecek. Ürün yolculuğumuzda özel dikim dışında da hazır giyim ve aksesuar koleksiyonlarıyla global açılımını pekiştirecek.