“ŞÖHRET HASTALIĞINA KAPILDIM AMA ÇABUK ATLATTIM”

Eda Taşpınar, iş hayatını Şamdan Plus’a anlattı!

“ŞÖHRET HASTALIĞINA KAPILDIM AMA ÇABUK ATLATTIM”

Eda Taşpınar, yaz başından beri gündemden düşmüyor. Giyim kuşamıyla gazetelerin ve dergilerin sayfalarını süslüyor. Kimileri onun şöhret hastalığına yakalandığını, kimileri de gündeme gelmek için elinden geleni yaptığını söylüyor. Hakkında böyle şeyler söylenirken o çalışıyor ve yeni el attığı işlerinde hızla ilerliyor. Kendi adını taşıyan güneş yağı ve bikini-mayo tasarımları ile Türkiye'den sonra şimdi de yurtdışına açılmaya hazırlanıyor. Eda Taşpınar ile hakkında çıkan "Şöhret hastalığına yakalandı" eleştirilerinden tutun da yeni projelerine ve tabii ki aşk hayatına kadar herşeyi konuştuk. Bu arada Eda'nın aşkı özlediğini ve aşktan büyük beklentileri olduğunu da söyleyeyim. Çünkü karşısına çıkacak yeni bir aşkla başka boyuta geçeceğine inanıyor. Neyse siz en iyisi röportajı okuyun ve Eda Taşpınar'ın iş ve aşk hayatıyla ilgili merak ettiklerinizi ögrenin...

Adını taşıyan güneş yağı büyük bir ilgi gördü, güneş yağı çıkarma fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlatır mısın?
Sükürler olsun evet. Bu yılı görmek ve hedeflerimizi bu doğrultuda belirlemek adına stok sayımızı düşük tutmuştuk, şimdi görüyoruz ki hata etmişiz. Neredeyse tükendi diyebilirim. Güneş yağı çıkarmak uzun zamandır aklımdaki en önemli projeydi. Hatta dört senedir bu iş üstüne ekiple kafa patlatıyorduk. Bir güneş aşığı olarak kendi ismimi taşıyan en doğru ürün, tabii ki güneş yağıydı. Bunun hayalini kurmak çok da zor olmadı. Şimdi "Kadın kendi kullansın diye güneş yağı çıkarttı" diyecekler ama desinler fark etmez aslında çıkıs noktası tam da bu oldu. Arkamda bu denli kuvvetli ve yaratıcı destekçilerim olmasaydı belki yine cesaret edemeyebilirdim. Ben hayalimi anlattım onlar gerçek kıldılar. Başta iş ortağım olmak üzere hepsine teşekkür borçluyum.

Kendi yağını çıkarmadan önce gerçekten nasıl bu kadar kararıyordun, ne kullanıyordun?
Genelde evde kendim doğal karışımlarla kendi yağımı üretir yaz boyunca yetsin diye de çabalardım. Başka bir güneş ürünü kullandığım çok nadir olmustur. Bu güneş yağında da kendi hazırladığım formülü kullandım zaten ama sonuç çok daha iyi çıktı.

Malum artık güneş ışınları çok daha zararlı ve genelde insanlar bronzlaşırken soyuluyor, sen soyulmamayı nasıl başarıyorsun?

Eskisi kadar agresif davranmayarak. Kış sonu muhakkak vücut peelingi ve bakımı yaptırıyorum. Güneşlenmeye mart ayından itibaren aralıklarla başlıyorum. Önce kendi koruyucu ürünüm ile 15 gün günese çıkıyor bir süre sonra da kendi özel karışımımla ve yağımla devam ediyorum. Ama asıl önemli adım güneş öncesi ve güneş sonrası bronzlaşma seviyesini arttırıcı sihirli karışımım. Merak etme onunla da 2014 yazında tanışacak herkes. Güneş sonrası bakımda çok önemli, doğru bakımla ten renginizi daha uzun ve sağlıklı korumayı bilmek gerekiyor.

Bu yaz gerçekten de kendi yağınla mı yandın yoksa başka ek ya da doğal ürünler de kullanıyor musun?

Söylediğim sistemle başlayıp direkt kendi yağıma geçtim. Kendi ürünüm beni bile şasırttı desem! Abartmıyorum uğrasıp yaptığım kendi karışımımdan daha iyi gerçekten.

"Artık daha dikkatli güneşleniyorum" gibi bir açıklaman vardı. Neye dikkat ediyorsun ve insanlara ne tavsiye ediyorsun?
Küçüklüğümden beri güneş aşığı kadınların arasında büyüdüm. Şu ana kadar da cildim veya sağlığım ile alakalı bir korku yaşamadım. Ancak belli bir süre sonra geleceğe yatırım olarak alışkanlıklarınıza aykırı bile olsa bazı konularda daha hassas ve dikkatli düşünmeniz gerekiyor. Artık yüzüme daha özenli davranıyorum, daha özel gözlükler veya şapkalar kullanıyorum. Güneş sonrası vücuduma farklı bakımlar uyguluyorum. Aşırı sıcak günlerde fazla güneşte kalmıyorum. Kimi zaman gölgede 1-2 saat geçiriyorum ama en önemlisi sezonu koruyucu faktörlü ürünümle açıyorum.

Yurtdışına açılma gibi bir hikayen de var yanılmıyorsam, bu nasıl ortaya çıktı, şu an ne aşamadasın?

Bu hikayem kendimi bildim bileli var, yeni bir şey değil yani. Başlangıcı nereden yaptığın gerçekten çok önemli. Şu ana kadar birçok proje yaptım, kimi markanın yüzü oldum, kimi marka için tasarladım ve sundum. Küçük küçük kendi üretimlerimi butik noktalarda sattım, reklam yıldızı oldum, dans ettim vs vs... Gördüm ki bu işi daha ciddi ve eksiksiz yapmalıyım. Türkiye'de çok önemli tasarımcılar ve genç yetenekler var. Bak hepsinin hedefi ve hayali aynı; orada olmak. Benim büyük iddialarım veya egosal bir bakış açım yok. Sadece kendi markamla yurtdışından başlarsam çok daha fazla motive olacağıma ve başarı yakalayacagıma inanıyorum. Şimdi kalkıp burada bir dükkan açsam, tasarladıklarımı satsam bu beni ne kadar motive eder, ya da başarılı olup olmadığımı kim neye göre ölçer inan bilmiyorum. Onun için acele etmeden emin adımlarla ilerlemeye gayret ediyorum. Bugüne kadar çok beklediğim zaman oldu ama hayallerim hep doğru anda hayata geçti. Şimdi de öyle olacak biliyorum.

İnsanın kendi markası olması ve gerçekten de bu kadar ilgi görmesi nasıl bir duygu?
Muhteşem bir duygu! Tarifi çok zor. Ben henüz anne olmadım, bu sebeple biraz iddialı bulabilir ve kızabilirler ama inan çocuğun gibi. Hele bir de söylediğin gibi ilgi görüyor ve beğeniliyorsa başka bir boyuta geçiyorsun. Kendime sessizce ve gizli gizli şunu söylemeden edemiyorum. "Ben var ya ben çok iyi bir şey yaptım"

Amerika dışında Avrupa'da da ürününün satılması gibi bir girişimin olacak mı?

Bu konuda da çalışmalarımız var. Avrupa da önemli satış noktalarına ürün tedarik eden gruplarla görüşmelerimiz sürüyor. Ancak burası için hayalim tek bir ürünle değil geliştirilmiş bir ürün yelpazesi ile girmek aslında. Bu da biraz zaman istiyor.

Güneş yağına ilgi büyük ama tasarladığın mayo ve bikinilere ilgi nasıl peki? Tasarımları yaparken neye dikkat ediyorsun?
Heyecanla ve aşkla tasarladık, karşılığında da hak ettiği ilgiyi fazlasıyla gördü bence. Şahsen çok güzel tepkiler ve olumlu eleştiriler aldım, Collezione gibi köklü bir gençlik markasının gelişimine ciddi şekilde katkısı oldu ama daha önemlisi bu katkı gerçekleşen satış rakkamları ile teyit edildi. Kendi stilimi her kadının rahatlıkla kullanabileceği, güzel görünebileceği ve rahat güneşlenebileceği bir şekilde sunmaya gayret ettim. Plajda hoşluk teninize ve vücut tipinize uygun renk ve kesimi seçmekle başlar. Bu sebeple her vücut tipine uygun modellerden oluşan bir yelpaze sunmaya fakat üzerine Eda imzasını da bir o kadar doğru atmaya çalıştık.

Sen mayo ve bikini konusunda çok cesur seçimler yapıyorsun, tasarımlarında da ürünler bu kadar cesur mu?
Bazı parçalarda kendime olduğu kadar cesur davranmaya çalıştım, isteyerek ve bilerek. Bizler çok göz önündeyiz bu sebeple ayrıcalıklıymışız gibi duruyor, ama inan bana plajda bazen benden bile güzel vücutlu kadınlar görüyorum. Onlara hitap edebilecek parçaları bu koleksiyonda eksik bırakmak kendime haksızlık olurdu.

Şu an kendi markanın dışında uğraştığın başka bir iş daha var mı?

Şu ana kadar olan çalışmalarda ortaya çıkan başarılı sonuçlar diğer markalar için de referans teşkil ediyor. Bu sebeple koleksiyon konusunda teklifte bulunan iki önemli marka var ama henüz netleşmedi. Artık kendimi hazır hissetmem sebebiyle de 2014'te hayata geçmesi planlanan farklı alanlarda da projeler var.

Geçenlerde gazetelerde sadece gündeme gelmek ve dikkat çekmek için o meşhur gözlüğü taktığın yazıldı. Gerçekten de merak ediyorum neden taktın öyle bir gözlük?

Eğer gündeme gelmek için bir gözlük takmam yeterli oluyorsa Eda markası için muhteşem bir nokta helal bana! Ama bunun bir alt yazısı var bence onu daha doğru okumak lazım. Gündemde olmak gibi bir açlığım varmış gibi duruyor muyum sence? Oysa o gözlüğü takmamın masumane iki sebebi vardı. Birincisi çok basit, artık yaş 33 güneşe karşı eskisi kadar cengaver olamıyorum, güneşlenirken de kafamı ya kuma ya da şapkaya gömmekten yoruldum. O gözlük şu anda plaj çantamın en kıymetli parçası çünkü tüm yüzümü koruyor ve ben özgürce hareket edebiliyorum. İkincisi ben uçuk tasarımlara aşık bir kadınım ve o gözlük Bernhard Willheim tasarımı. Hatta bir de şapkası var onu da sıklıkla takıyorum ama o gündemden kaçmış.

Şu şöhret hastalığı konusu da çok konuşuluyor son zamanlarda. Kendini bir gün gazete ve dergide görmezsen rahat edemeyecegin bile söylendi. Bu eleştiriler hakkında ne düşünüyorsun, cevap vermek ister misin?

Bunun bir hastalık olduğu doğru. Öyle veya böyle nasıl olduğundan bağımsız olarak ünlü olduğunuz andan itibaren bunun etkisine kapılmamış kimse olabileceğini sanmıyorum. Muhakkak ermiş birkaç karakter vardır ama ben onlardan biri değilim! Başlarda ben de o akıntıya kapıldım, şükürler olsun çabuk toparladım. Ama en önemlisi hiçbir zaman gündemde olmamaktan dolayı üzüntü yaşadığımı veya bunun takibinde olduğumu hatırlamıyorum. Bu biraz da özgüvenden kaynaklanıyor belki de. Çünkü gerçekten istediğinde tekrardan o gündemi yaratabilecek güçte olduğunu biliyorsun. Yanlış anlama gözlük takarak yaratılan gündemlerden bahsetmiyorum.

Uzun bir süredir kalbin boş galiba. "Eh artık zamanı geldi biri olsa" diye geçiyor mu içinden?

Zaman hayatın farklı dönemlerine göre değişen birimleri ifade ediyor. Göz önünde olduğumdan beri bu kadar süre yanımda birini görmemeye alışık olmadığınızdan kaynaklanıyor uzun gelmesi belki de ama bana iyi geldi, biraz kendimle olmak ve sürüklenmemek... Hep olduğu üzere doğru şeyin gelip beni bulmasını bekliyorum diyelim. Garip de bir hissim var bu konuda, bu sefer hayatıma girecek kişi ile başka bir boyuta geçeceğime ve belki de sevilmediğim kadar sevilip seveceğime inanıyorum.

Biz seni Çeşme'ye bağlayan şeyin eski sevgilin olduğunu düşünüyorduk ancak ilişkinizin bitmesine rağmen sen bu yaz Çeşme'de ev bile kiraladın. Bodrum defterini tamamen kapattın mı, nedir seni Çeşme'ye bağlayan şey?

Herkes yeni insanları veya yerleri sevmenize vesile olabilir ama bu o mekanları veya kişileri o sebeplerle bağımlı kılmaz. Alaçatı da benim için öyle bir yer. Daha önemlisi ailemin yarısı her yaz burada. Bodrum defterini tabii ki kapamadım ama artık burada bir evim var ve ben yazın yerleşik bir düzeni daha çok seviyorum.

Bize senin Çeşme'ni anlatır mısın? Gizli yerlerin var mı, nerelerde yemek yersin, nerede denize girersin?

Daha bohem ve rahat olabileceğim beachler'i seviyorum. Hafta sonları ise kimsenin olmadığı küçük koylara gidip orda güneşlenmeyi tercih ediyorum. Akşamüstü güneş batımına doğru olmazsa olmazım (hele ki bir de sporu o gün kısalttıysam) Ilıca Plajı... Burada kumda koşu ardından beach volley ile günü sonlandırıyorum. Bunun dışında Alaçatı çevresinde Urla, Seferihisar ve Iğdır'a kaçamak yapmayı sevdiğim en önemli yerlerin başında geliyor. Akşam yemeklerinde genellikle salaş balıkçıları tercih ediyorum. Uzun kahvaltıları seviyorum, bunun için Hacımemiş bölgesindeki otantik mekanları tercih ediyorum. Alışverişimin çoğunu da gene Hacımemiş'teki küçük butiklerden yapmayı seviyorum.

Birçok insan eski sevgilisiyle karşılastığı zaman ya mekanı terk eder ya da konuşmaz ancak sen medeni bir sekilde ilişkilerini sürdürüyorsun. Bora Kozanoğlu ile de Çesme'de karsılasıyor musun?

İnsan hayatına sokacağı kişilere kendi karar veriyor, ne yasayacagına da... Bu medeni davranışı gösterememesi için gerçekten kötü bir son ve hatıra taşıyor olması lazım insanın. Ya da yaşadıklarına veya geçmişteki tercihlerine saygı duymuyor, bir pişmanlığı taşıyor olmalı. Ben şanslı biriyim böyle hisler taşımıyorum. Bu davranısın da hayatta kim olduğumla ve duruşumla çok alakalı olduğunu düşünüyorum.

Bir dönem sörfe merak sarmıstın hala devam ediyor musun yoksa o defter de kapandı mı?

Tabii ki sörf e devam ediyorum. Ben tam anlamıyla bir spor aşığıyım. Yaz, kış spor yapmak benim mutlu olmamı sağlayan önemli bir unsur. Yaz aylarında da deniz, güneş ve spor paket programını içeren sörf vazgeçilmezim...

Yeni yayın döneminde televizyonla ilgili projen olacak mı, seni ekranda görecek miyiz?

Televizyon ile ilgili projelerde ince eleyip sık dokuyorum, yüzümü eskitmek de istemiyorum. Geçmiste 'Yok Böyle Dans' öncesinde 'Trendikon', 'Sen Yeter ki İste', 'Bu Benim Tarzım' gibi moda programlarını hayata geçirmiştim şimdi daha farklı ve uzun soluklu televizyon projeleri için ön değerlendirmelerim sürüyor. Bilmem belki biz dizi projesi dahi olabilir!

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.