RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF SERKAN ELDELEKLİOĞLU
VİDEO KORAY IŞIK
Yakın zamanda kurduğu ev tekstil ürünleri markası RUIA ile yeni bir sektöre “merhaba” diyen Rüya Büyüktetik, influencer kimliği ve korunaklı özel hayatı ile kitlelerin takip etmeyi sevdiği bir isim. Kendisi naif ve zarif biri ve bu hal tavırlarını da hayatın her alanındaki seçimlerine başarıyla yansıtıyor. İş hayatında, iş birliği yapmanın oldukça keyifli olduğu Rüya Büyüktetik, evlilikte de iyi de bir yol arkadaşı. 2019 yılından bu yana iş insanı Can Cansağlar ile evli, mutlu ve huzurlu. İkili, hayat görüşleriyle birbirini tamamlayıp mükemmel bir meç oldukları gibi, stil seçimleriyle de adeta birbirlerini yansıtıyorlar. Hal böyle olunca, yılın tam da aşk ayında bu hayranlık uyandıran çiftin önce stillerini mercek altına aldık, sonra onların özel hayatlarına dair keyifli bir sohbeti paylaştık.
Evli, mutlu, huzurlu... Bizim sizinle ilgili dışarıdan gördüğümüz bu ama nasıl gidiyor şu sıralar hayat?
RÜYA BÜYÜKTETIK: Çok teşekkür ederiz. Bu yıl evliliğimizin beşinci yılını kutluyoruz. Hayatımız keyifli ve yoğun tempoda devam ediyor.
CAN CANSAĞLAR: İkimiz de yoğun bir tempoda çalışıyoruz ancak her akşam birlikte aynı sofraya oturduğumuzda İstanbul’un ve yoğun temponun yorgunluğunu unutuyoruz.
İlk görüşte karşı cinste hal ve tavırlar ile birlikte dikkat ettiğimiz diğer noktalar da galiba kıyafet seçimleri oluyor, yanılıyor muyum? Birbirinizin stilinde sizi en etkileyen şey ne olmuştu ilk karşılaşmada?
R.B. Kesinlikle. Biz aslında ilkokul arkadaşıyız. Tabii o dönem bunlardan bir haberdik. Yıllar sonra okul buluşmasında karşılaştık. Yaz ayıydı ve Can ona çok yakıştırdığım spor tarzda bir kıyafetle gelmişti. Kendinden emin ve rahattı. Çok beğenmiştim.
C.C. Rüya’nın tarzında, standart aksesuarları farklı stillerde kullanması beni çok etkiliyor. Mesela bir straplez bluzunun üstünde deri kemer kullanmıştı ve çok yakıştırmıştım.
Tabii hemen şunu da sormak istiyorum; ilk buluşmada birbirinizin ne giydiğini hatırlıyor musunuz?
R.B. Spor şık bir şort ve tişört olmalı.
C.C. Bej rengi bir bluz, kot şort ve fiyonklu terlikleri vardı.
Birbirinizin stil seçimlerine müdahale eder misiniz?
R.B. Açıkçası ben hep kendi giydiklerimle alakalı Can’a fikrini sorarım. Onun yorumlarını çok önemserim. Benim dolabımı benden iyi biliyor olabilir.
C.C. Rüya, alacağı her üründe fikrimi sorar ve zevkime çok güvenir. Bu şekilde dünyadaki tüm moda markalarını tanıdım diyebilirim.
Birbirinizin stillerini üç kelime ile özetlemenizi istesek?
R.B. Spor, şık, minimal.
C.C. Klasik, zamansız, elegan.
Peki, birbirinizin asla giymeyeceği kıyafetleri sorsak; eşiniz stil seçimlerinde neleri asla tercih etmez desek?
R.B. Çok renkli, çok desenli şeyleri genelde tercih etmez. Daha sade ve yalın tasarımlardan hoşlanır.
C.C. Eşofman giymeyi pek sevmez.
Gardıroplarınız için yaptığınız son alışveriş?
R.B. Ben kendime en son yün bir palto aldım.
C.C. Napa bir mont aldım.
Rüya’nın son dönemdeki en gereksiz alışverişi nedir sizce? Rüya sana da soralım tabii ki; Can’ın yakın zamandaki en gereksiz alışverişi nedir?
R.B. Bazı teknolojik harcamaları bana ilk başta gereksizmiş gibi geliyor, sonra kullanmaya başlayınca bayılıyorum.
C.C. Rüya’nın işi moda üzerine olduğu için, aldıklarını gereksiz olarak değil işine yatırım olarak görüyorum. Savurgan biri olmamasını çok takdir ediyorum.
Peki, birbirinize aldığınız ilk 14 şubat hediyesi nedir desek?
R.B. Ben parfüm diye hatırlıyordum ama kazakmış.
C.C. Sarı renkli, İngiliz el yapımı bir çanta almıştım.
Aşk bir kıyafet olsaydı ne olurdu sizce?
R.B. Bence zamansız bir siyah elbise.
C.C. Rüya’nın üzerindeki herhangi bir kıyafet.
Biraz da özel sorular diyelim dilerseniz; birlikte yapmaktan en keyif aldığınız aktivite nedir?
R.B. Can’la hayatın her anını paylaşmayı çok seviyorum. İkimizin de ortak noktası seyahat. Can’ın harika bir seyahat arkadaşı olduğunu düşünüyorum. Her şeyi organize edip planlıyor. O yüzden kafam çok rahat ediyor, seyahatlerimiz de çok keyifli geçiyor.
C.C. Çok enerjik ve pozitif bir insan olduğu için onunla evde baş başa oturmak bile çok keyifli. Ama ben de yurtdışı seyahatlerimizi çok seviyorum.
Sevdiğimiz insanlara hitap şekillerimiz sıkça değişiyor ve her dönem yeni bir kelime özellikle sosyal medyada popüler oluyor. Sizin sevdiğiniz kişilere ve birbirinize hitap şekliniz nasıl?
R.B. Bizde durum biraz klasik; Can’a uzun yıllardır isminin baş harfleriyle hitap ediyorum.
C.C. Yaklaşık 15 senedir beraber olduğumuz için şimdiye kadar birçok hitapta bulundum ama en çok kullandığım ‘minik’ sanırım.
“Aşk, yaş aldıkça yaşaması güzelleşen olan bir duygu” der kimileri. Sizde durum ne?
R.B. Aşk kesinlikle yıllar içinde başka başka formlara bürünüyor, birbirini tanıdıkça, yaşanmışlıklarla bambaşka hisleri içinde barındırmaya başlıyor. Genişliyor, derinleşiyor, büyüyor, yoğunlaşıyor. Biz de uzun yılları beraber paylaşmış bir çift olarak bence aşk dediğimizde içini farklı farklı hislerle dolduruyoruz.
C.C. Rüya o kadar güzel yanıtladı ki, sadece katılabilirim söylediklerine.
Dünya edebiyatı klasikleri içinden ya da filmlerden en sevdiğiniz çiftler kimler?
C.C. ‘The Office’ dizisindeki Jim ve Pam’in ilişkisini doğal ve naif buluyorum.
18 yaşındaki duygu ve düşüncelerinizle sahip olduğunuz aşk tanımınızı düşünün, bir de bugünkünü. Nasıl farklar var arada? O zamanlar aşkı ne zannederdiniz mesela?
R.B. O zaman aşık olmakla aşık kalmanın aynı şeyler olduğunu düşünüyordum. Şimdi ikincisinin ne kadar daha emek ve derinlik isteyen bir his olduğunu anlıyor ve yaşıyorum.
C.C. Aşkın çok daha sorumluluk ve emek gerektiren bir şey olduğunu yıllar içinde fark ettim.
Mutlu bir birlikteliğin yolu tabii ki güçlü bir aşktan geçiyor ama eşlikçileri neler dersiniz?
R.B. Her şeyden önce saygı ve anlayış. Bunlar aşkın, sevginin koruyucusu.
C.C. Birbirinin hassasiyetlerine özen göstermek, mutlu olduğu şeyleri yapması için destek olmak ve teşvik etmek.
Günümüzde her şey çok hızlı. Ve galiba saf sevgi artık ilişkileri sürdürmek için yetmiyor. Sizce günümüz koşullarında bir ilişkiyi neler canlı tutar?
R.B. Buna cevabım yine aynı; saygı ve anlayış. Bu ikisi olmadığı müddetçe bir ilişkinin sağlıklı süremeyeceğine inanıyorum.
C.C. İnanılmaz bir tüketim çağında yaşıyoruz. O yüzden yine aynı şeyi söyleyeceğim belki ama iki tarafından da emek vermesi ve çaba sarf etmesi gerekiyor.
Ve bugün ikili ilişkilerin en büyük tehdidi nedir size göre?
R.B. Her şeyi garanti olarak görmek. Özeni kaybetmek. İmkanlar geliştikçe elimizde var olanların kıymetini daha da derinden bilmemiz ve buna uygun davranmamız gerektiğine inanıyorum.
C.C. Bu konuda kesinlikle Rüya’ya katılıyorum.
