Oyuncu çift Melis Birkan ve Aras Aydın ile bir araya geldik

Oyunculuktaki başarıları kadar, mutlu evlilikleriyle de dikkat çeken çift Melis Birkan ve Aras Aydın ile Palmalife Hotel, Bodrum’un muhteşem atmosferinde bir araya geldik, keyifli bir çekim ve özel soru ve cevaplarla dolu bir röportaj gerçekleştirdik.

aa

Hikayesi olan bir aşk onlarınki... Ve kendileri bu defa en gerçek halleriyle kendi aşk hikayelerinin baş kahramanı. Oyuncu çift Melis Birkan ve Aras Aydın; “Acaba böyle ilişkiler var mıdır hayatta dedikleri o ilişkinin içindeyiz” diyerek tanımlıyor birlikteliklerini ve şimdilerde ikisinin de ayakları yerden kesilmiş ve mutluluktan uçuyorlar. Hem özel hayatlarında hem de kariyerlerinde keyifli bir dönemdeler. Tesadüflerin bir araya getirdiği çift, bir yıl önce aşklarını evlilikle taçlandırıp, birlikte yeni bir yolculuğa başladılar. İkili ile Palmalife Hotel, Bodrum’un muhteşem atmosferinde buluşup, hayatlarının bu yeni dönemini konuştuğumuz, özel hayatlarının en bilinmeyenlerinden güncel kariyer hedeflerine uzanan keyifli bir sohbeti paylaştık.


Öncelikle tanışma hikayenizi ve evlilik kararını nasıl aldığınızı anlatmak ister misiniz? 

Aras Aydın: Moda Sahnesi’nde bir oyuna gitmiştim bir arkadaşımla. Koltuk numaralarımızı ararken, seyirciler arasında gördüm Melis’i. Duvara çarpmış gibi oldum, hemen gözlerimi kaçırdım heyecandan. O da yanımda bir kız arkadaşım var zannetmiş. Sektörde hemen hemen her işi takip etmeye çalışıyorum. Melis de zaten hep takip ettiğim hayran olduğum biriydi. Neyse, yerimizi aldık oyun başladı. Bir süre sonra ben Melis’i izlemekten kendimi alamadım. Ellerini, saçını sağdan sola atışını izlemeye başladım. Çok spesifik bir gülüşü vardır mesela, kahkahasını duyduğumda ben de gülümsedim. Seyirciyi güldüren replikler beklemeye başladım ki, Melis bir daha bir daha kahkaha atsın. Oyun çıkışı (ben kendimi o kadar kapatmışım ki) selam vermemek için resmen savaştım. Çok çekindim. Yanıma kadar yürüdü ve selam vermemi bekledi, veremedim. Sonra şemsiyesini açıp yanımdan yavaşça uzaklaştı. Ben ertesi gün Özlem’in (menajerim) ofisine gittim. Ofisin kapısını vurdum girdim içeri. “Allah’ın emri peygamberin kavliyle Melis Birkan’ı kendime istiyorum” dedim. “Verdim gitti” dedi. Aslında birçok insanın yuvasının yıkıldığı, boşanmaların arttığı, ayrılıkların yaşandığı bir dönemdi pandemi dönemi. Çoğu ilişki için bir sınav olduğunu düşündüm. Bırakın tartışmayı, ses yükseltmeyi, fikir ayrılığı bile yaşamadık. Saygı-sevgi çerçevesinde birbirimize daha da sıkı bağlandık. Beraberliğimizin ikinci haftasında da ben kendisine dalmış bakarken, “Ne oldu, ne düşünüyorsun” diye sordu. Ben de “Zamanı gelince söyleyeceğim” demiştim. Evlilik kararını ikinci haftada almıştım. Velhasıl, hayran olduğum kadınla evlendim. 

Melis Birkan: Ben Aras’ı oynadığı bir dizide izleyip çok yetenekli bir oyuncu olduğunu düşünmüştüm. Sonra aynı menajerle çalıştığımızı öğrendiğimde menajerime de söyledim bu görüşümü ama o zamanki beğenmenin buralara geleceğini asla tahmin edemezdim. Sonrasında moda sahnesinde bir oyunda karşılaştık sonra da ben Aras’ı izlemeye onun oyununa gittim ve ilk kez orada tanışıp konuştuk. Sonrası çok da uzun sürmedi. Müziğe olan ilgisini bildiğimden gideceğim bir konsere onu da davet ettim ve o konser sonrası her şey kendi akışıyla bizi buralara getirdi. Sevgili olduktan kısa bir süre sonra pandemi başladı ve bütün pandemi sürecini beraber geçirdik. Yeni sevgili olan iki insan için birbirini tanıma sürecinde zor olabilecek bir zamanken, biz bu dönemi çok güzel geçirdik. Ve fark ettik ki, biz birlikte çok mutluyuz. Ben “Acaba böyle ilişkiler var mıdır hayatta” dediğim bir ilişkinin içinde buldum kendimi. Önemli bir sınavı erken verdik ama iyi ki de öyle olmuş.


Şimdilerde atv’de yayınlanan “Aldatmak dizisinde oynuyorsunuz. Yoğun bir iş temponuz var. İş-sosyal hayat dengesini kurabiliyorsunuz? Melis Hanım bu duruma nasıl bakıyor Aras bey?

A.A. Diziye 12. bölümde dahil oldum. Ekipten çoğu kişi önceden çalıştığım müthiş güzel yürekli insanlar. Onların güler yüzü olmasa bu tempo çok daha zor olabilirdi. Behram karakterinin gidişatıyla benim işim oldukça yoğunlaştı ama ben çok memnunum. Bana çalışmak olsun. Gözlerim kapanana kadar, kafam düşene kadar çalışabilirim. Setten ne kadar yorgun gelirsem geleyim, kapıyı açan o gülüş benim yorgunluğumu sıfırlıyor. Melis’in burada hakkını vermek lazım.


Peki düğün hikayeniz? Ne zaman, nerede, nasıl evlendiniz? Özel anılarınız vardır eminim o büyük günle ilgili?

A.A. Düğünümüzü kokteyl/nikah ve sonrasında bir after party olarak tasarladık. Kimseyi sıkmadığımız, herkesin eğleneceği bir düğün olsun istedik. Fenerbahçe’de Dalyan’da nikahımız oldu. Sonrasında sağ olsun Kemal Aydoğan ve Moda Sahnesi emekçileri istediğimizi kırmadı ve Moda Sahnesi’nde çok eğlendiğimiz konser tadında bir after party gerçekleştirdik. 

M.B. Düğünümüz Dalyan Kulüp’te oldu. Bir gündüz düğünüydü. Çünkü akşamında Moda Sahnesi’nde bir konserle eğlencemiz vardı. Mayıs ayında olduğu için hava açısından herkesin kafasında yağmur yağma ihtimali takılsa da benim için hiçbir zaman böyle şeyler sorun olmaz. Ben o gün için olacak her şeye hazırlıklıydım ve o gün bizim günümüz olduğu için her şeyi olduğu gibi kabul etmiştim baştan. Sanırım bu sebepten de hiçbir aksaklık yaşamadık. Sonradan konuştuğumuz aile ve arkadaşlarımızdan da aynı güzel şeyleri duyduğumuzda mutlu oluyorum hala. Çünkü derdimiz gerçekten eğlenilebilen bir düğün olmasaydı ve bunu becerdik diye düşünüyorum. En büyük anımız o gün hiçbir şey yiyememiş ve içememiş olduğumuzdu. Ama çok eğlendik ve mutluyduk, o yüzden bunu da gülerek hatırlıyoruz.


Şimdi ise Bodrum’un muhteşem atmosferinde o günü bir kez daha yaşıyor gibiyiz biz de sizlerle. Bu durum size neler hissettiriyor? 

M.B. Düğün günü fotoğraflarımızı çeken sevgili Ferda güneşin yüksek ve tepede olduğu bir zamanda evlendiğimiz için haklı olarak biraz zorlandı. Düğün sonrası çekilen fotoğraflarımızda da biz biraz yorulmuştuk ama o yine de şahane kareler yakaladı bize. Şimdi bir sene sonra bu çekim bize o günün daha sakin bir hatırlatması oldu. Fotoğraf çektirmenin daha tadını çıkarabildiğimiz güzel bir atmosferde, yeni güzel insanlar tanımış olduk.


Bodrum’u sever misiniz, yaz ve Bodrum denildiğinde aklınıza ilk ne geliyor?

A.A. Bodrum’u çok severim. Çocukken aile tatillerimizi burada yapardık. Yazlık evler kiralardık. Çoğu yerini de bilirdim ama çok oldu gelmeyeli değiştiğini hissettim. Çekim için geldiğimizde İstanbul’da uzaklaşmak, denizi tepeden görmek, havası çok iyi geldi. Palmalife müthiş misafirperver bir oteldi.

M.B. Bodrum benim bildiğim ve tatil yaptığım bir yer değil. Aras bu konuda çocukluğunda burada çok tatil yaptığı için çok daha bilgili. Ama Ege’nin bende yeri hep başkadır. Denizi ve iklimi bana hep yaşanılası bir yer olduğunu düşündürmüştür. Bodrum’u görünce de bu düşüncelerimde ne haklı olduğumu anlamış oldum bir kez daha. 


Nasıl bir yolculuk evlilik sizin için peki?

A.A. Evlilik bence bir enerji alışverişi. Ben sakinleştiğimi hissettim. İnsan evriliyor, sorumlulukların değişiyor, kararlar ortaklaşıyor. Aynı arabayı dönüşümlü sürmek gibi. 

M.B. Benim için evlilik, sevgili olmaktan farklı bir hissiyat değil. Zaten sevdiğiniz ve yanında olmayı istediğiniz ve düşlediğiniz insanla bir yola çıkmış oluyorsunuz. Yolu yürümek istediğiniz kişiyi bulduktan sonra sevgililik veya kocalık, bence sıfatlar durumu değiştirmiyor. “Evlenip imzalar atılınca durum değişir” deniyor genelde. Bizde imza atılmadan öncesi ne ise sonrası da aynı. O sizin yaklaşımınızla ilgili sanırım.


İkinizin de aynı sektörde olmasının yani aynı işi yapıyor olmasının avantaj ya da dezavantajları hakkında neler düşünüyorsunuz? 

A.A. Aynı sektörde olmanın en güzel yanı, birbirimizin performanslarını izliyor ve eleştirebiliyor olmak. Melis iyi bir izleyicidir onun geri dönüşlerine, eleştirilerine çok kulak asarım. Bir de sahneleri ezberlemem de olmazsa olmazım Melis. 

M.B. Aras da işini çok seven ve çok düşün celi bir koca olduğu için biz işin avantaj kısmını yaşıyoruz hep. Gecesi, gündüzü, saati ve mevsimi belli olmayan, her an her türlü değişikliğe açık ve adapte olmanızı gerektiren bir iş yapıyoruz. Bu konuda senin işin ya da benim işim konusu olmuyor bizim evde. Yapılması gereken her neyse birbirimize sonuna kadar desteğiz ve hep anlayışlıyız. Birbirimizi ve işimizi seviyoruz çünkü.


İkinizde oyuncusunuz ve hayat verdiğiniz karakterlerin aşk ilişkileri sürprizlerle dolu. Siz ilk görüşte aşk dedikleri şeye inanır mısınız? Bu konuda şansını zorlamayı sevenlerden misiniz? 

M.B. İlk görüşte aşk mıdır o bilemiyorum ama ilk gördüğünüz anda insanın en derinde hissettiği bir şey oluyor. Bu hissettiği şeyin de sürekliliği, birbirinize göre olup olmadığınızı da zaman size gösteriyor. Aşk yaşadıkça büyüyor bence. Zaman aldıkça başka evrelerini gösteriyor. 

A.A. Mesleğimiz gereği bize benzemeyen insanları canlandırıp onların yerine kendimizi koyarak düşünmeye çalışıyoruz çoğu zaman. Bu da empati kurmak ve yaşadığımızdan bize ait olmayan düşünceleri kabul etmek için bize yardımcı oluyor bence.


Aşkı bir şeye benzetecek olsanız mesela, bu ne olur? 

A.A. Aşkı kendi hayatımda milat olarak görüyorum. M.Ö veya M.S olarak bilinen şey benim için; “Melis’ten Önce” ve “Melis’ten Sonra”. 

M.B. Aşkın tanımı kesinlikle şekerli, yumuşacık, güzel kokan ve kanat çırpan bir şey bence. Benim aşk tanımım muhteşem bir kalbi, çok güzel bakan, güzel kirpikli, koca gözleri olan ve her baktığımda içimi ısıtan kocaman güzel gülümsemesi olan, içi dışından da güzel olan kocam.


Mutfakla aranız nasıl? Hanginiz mutfakta daha iyisiniz, yemekleri kim yapar? 

A.A. Ben Oğlak burcuyum ama bir Boğa’ymışçasına yemeğe düşkünüm. Anne tarafım da baba tarafım da Çerkez olduğu için Çerkez mutfağına bayılırım ama işte yemek bitince pişman olup söylenenlerdenim. Melis’in eli çok lezzetlidir, sebze yemekleri, çorbaları döktürür. 

M.B. Evde mutfakla arası olan ve yemek yapan benim. “Mutfakta kendimi buluyorum” diyenlerden değilim ama yaptığım şeyler beğenilince çok mutlu olduğum bir gerçek. Sebze ve zeytinyağlı daha çok yaptıklarım galiba. Tatlıda da fena değilim sanıyorum…


Ve tabii şunu da sormadan geçmeyelim, yakın zamandı bir bebek haberi alır mıyız sizden? 

A.A. Böyle bir planımız var. Bebek düşünüyoruz. Gerçekleşeceği zaman sağlıkla gelsin, tek istediğimiz bu. M.B. Bebek tabii ki isteğimiz ve gelecek planımızın içinde ama zamanını şu an tam bilemiyoruz. Zaman bize gösterecek...


Son olarak şu an gelecekle ilgili sizi en heyecanlandıran şey nedir?

A.A. Değişim... 

M.B. Olma ihtimali olan dilek ve isteklerimin ve isteklerimizin, gerçek olma ihtimali benim mutlu eden gelecek planım. Sağlıkla, sevdiklerimle ve gerçekleşmesi umudu olan hayallerimle.



6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.