"Moda kadınlara kendilerini özel hissettirmeli"

Genç moda tasarımcısı Gülnur Güneş, üç yıl İstanbul Moda Akademisi'nde eğitim gördükten sonra kendi markasını kurdu ve kısa sürede büyük yol aldı. Sanat ve cemiyet hayatından birçok ünlü ismi giydiren Gülnur Güneş, Nişantaşı'nda açtığı showroom'unda moda tutkunlarına hizmet veriyor. Kardeşi Öznur Güneş de ablasının yolundan gitmiş ve o da moda sektörünü seçmiş. Ablası ile birlikte çalışmaya başlayan Öznur Güneş, ayakkabı, çanta ve aksesuar tasarlıyor. Birbirlerini ve koleksiyonlarını tamamlayan ablakardeşin hedefleri büyük; zaten bu yolda ilk adımlarını atıp Paris'te tasarımlarını sergilemeyi başarmışlar. Hatta Paris'teki bir showroomda tasarımlarını satmaya başlamış. Gülnur ve Öznur Güneş kardeşler ile nasıl modacı olduklarını, kısa ama başarılarla dolu moda yolculuklarını ve hedeflerini konuştuk.

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

GÜLNUR GÜNEŞ: Moda küçüklüğümden beri benim için gerçek bir tutkuydu. Bilgi Üniversitesi Avrupa Birliği İlişkileri bölümünde eğitim görürken İstanbul Moda Akademisi (MA) ile tanıştım. Bir sene marka yönetimi okuduktan sonra yapmak istediğim işin artık bu olduğuna emindim. Daha sonra yine MA'da iki senelik Moda Tasarımı bölümüne geçtim. Mezun olur olmaz Özlem Kaya'nın yanında altı ay staj yaptım. Koleksiyon hazırlama süreci adına orda çok şey öğrendim. Daha sonra Nur Yerlitaş'ın yanında bir sene staj yaptım. Orada da haute couture adına çok değerli bilgiler edindim, bu anlamda kendimi geliştirmemde çok büyük katkısı oldu. Artık hazır olduğumu hissettiğimde iki sene önce Nişantaşı'nda ilk showroomu'mu açtım. Çok hızlı ve güzel bir ilerleme kaydettik ve ekibimiz çok hızlı büyüdü. Bir senede yeni yerimize geçtik. Geçtiğimiz haftalarda çok güzel bir açılışımız oldu şimdi yeni showroomu'muzda müşterilerimize hizmet veriyoruz.

ÖZNUR GÜNEŞ: Ben ݍstanbu lBilgi Üniversitesi TV Haberciliği ve Programcılığı son sınıf öğrencisiyim. Moda, sanat, aksesuarlar ve özellikle ayakkabılar benim her zaman ilgi alanım olmustur. Bir şeyler tasarlamak benim için yeni bir olgu değil. Kendi kafamdaki istediğim ayakkabıları ve aksesuarları kendim için özel yaptırdığım yerler her zaman vardı.

Moda dünyasına ilk kim adım attı, birbirinizi yönlendirdiniz mi?

G.G: ݍkilem içindeydim; ya eğitimini aldığım işi yapacağım mutsuz olacaktım ya da yapmak istediğim işi yapıp mutlu olacaktım. Aileme bu konudan bahsettim. Hangi kararı alırsam alıyım destekleyeceklerini söyleyince daha da yüreklendim. Yani kapıyı ben açmış oldum. Sonra o kapıdan Öznur da girdi.

Ö.G: Bu işi profesyonel alana taşımam kardeşim Gülnur'un beni buna ikna etmesiyle ve vizyonuma olan güveniyle başladı diyebiliriz. Bu sektörde henüz çok yeni olmama rağmen çok güzel geri dönüşler ve yorumlar aldık. Bundan dolayı çok mutluyum.

Öznur Hanım, siz neler tasarlıyorsunuz?

Ö.G: Ayakkabılar ve çizmeler, saç bantları, boneler, bileklikler, vualetler, kilise düğünlerine özel şapkalar, kişiye özel kıyafetlerin üzerine saç aksesuarları, eldivenler, kristal taşlarla işlemeli başörtüleri, dönem şapkaları tasarlıyorum. Yaz sezonu için ise çanta, bikini ve plaj aksesuarları için çalışıyorum.

Bu arada tarzınızdan da biraz söz eder misiniz?

Ö.G: Tarzım; gösterişli, çarpıcı, detayların ön planda olduğu, geçmişin günümüz detaylarıyla buluştuğu, geleceğinde öngörüsüyle birleştiği bir tarz.

Moda dünyasında iki kardeş çalışmak çok yaygın; siz de bu nedenle mi birlikte çalışıyorsunuz?

G.G: Moda dünyasında iki kardeş veya ikili çalışma çok bildik bir durum. Dediğim gibi kendi adımı taşıyan bir marka yarattım. Ve uzun bir müddet tek başıma çalıştım. Öznur daha sonra yapılan kıyafetlere aksesuar yapabileceğini söyledi ve ortaklığımız böyle başladı. ݍkili modasına temamız 80'ler ise o dönemin beni en çok etkileyen kadınlarına, giyim tarzlarına bakıyorum. Daha sonra Gülnur ile kafa kafaya verip renklere, kumaşlara karar veriyoruz ve daha sonra ürünler ortaya çıkmaya başlıyor. Ben daha çok tasarımlarımı uygulamalı olarak ortaya çıkartıyorum. Yani bir şeyi ortaya çıkartırken planlı bir şekilde yapmıyorum bir günde 10 adet de model çıkartabilirim, bir haftada bir model de çıkartabilirim o anın enerjisine bağlı. Bunun yanında alternatif olarak kişiye özel aksesuar tasarımları da yapmaktayım.

Şimdiye kadar hangi ünlü isimlere kıyafet diktiniz?

G.G: Ebru Gündeş, Petek Dinçöz, Özge Ulusoy, Çağla Şıkel Altuğ, Irmak Atuk, Aslı Hünel, Aslıhan Günel, Martha Graeff, Gizem Hatipoğlu, Hatice Aslan, Şebnem Dönmez çalıştığımız ünlüler arasında. Fakat en son 'O Ses Türkiye'de Ebru Gündeş'in giymiş olduğu kendi desenimiz olan gömleğimiz çok ses getirdi. Yayınlandığı ilk akşam 250 mail aldık ve telefonlarımız hala susmuyor. Gömlek için şu an bir bekleme listesi var. Bunlar olurken aralarında komik geri dönüşlerde alıyoruz. "Karım iki gündür başımın etini yiyor bu gömleğe nasıl ulaşabilirim" diyenler, ya da "Bu işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama karıma bu gömleği nasıl alabilirim, arkadaşlarım böyle bir mail attığımı görse sokağa çıkamam" diyen eşler ve "Bir tıp fakültesinde bir kıyafetin bu kadar konuşulduğunu ilk defa duyuyorum" diyen mailler alıyoruz.

Müşteri kitlenizi nasıl tanımlarsınız?

G.G: Genel olarak gözlemlediğim stil sahibi, fark yaratmayı seven, kendine özgü bir tarzı olan ve aktif bir sosyal yaşantısı olan kadınlar diyebilirim. Tek tip ya da belli bir müşteri kitlem olduğunu söyleyemem. Günay'da sahne alacak bir assolist de gelip kıyafet diktirmek isterken, 18 yaşına yeni girmiş bir genç kız da yılsonu balosunda giymek için kıyafet diktirmek isteyebiliyor. Dolayısıyla genç bir kitleye hitap ettiğimi söyleyebilirim, bu da beni çok mutlu ediyor tabii ki.

Ö.G: Her kadının kendi içinde biraz da olsa egoist olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden onlara kendilerini özel hissettirecek, fark yaratacakları tasarımlar yapmayı çok seviyorum. Dolayısıyla hitap ettiğim kadın tipi kendine güvenen, cesur ve ön planda olmaktan çekinmeyen kadınlar.

Bu aralar üzerinde yoğunlaştığınız bir proje var mı?

G.G: Şu an yaz koleksiyonum için bir defile düzenlemeyi planlıyorum ve bunun için çalışıyoruz. Online satış sitemizin çalışmaları devam etmekte. Şu an projelerimiz bunlar ve tabii ki geçen senelerde katıldığım gibi yine yurtdışındaki fuarlara katılmak da projelerimiz arasında.

Yurtdışına açılmayı düşünüyor musunuz?

G.G: Yurtdışına zaten açıldım sayılır. Geçtiğimiz sene Paris'te bir showroom'dan telefon aldık. Telefondaki kadın internet sitemizde koleksiyonlarımızı gördüğünü, çok beğendiğini ve bizim ürünlerimizin onun müşteri kitlesine çok hitap edeceğini düşündüğünü, koleksiyonumu showroom'unda sergilemek istediğini söyledi. Teklife olumlu baktık ve katılımımızı gerçekleştirdik. Gerçekten de güzel siparişler aldık. Hatta bu hafta onların gönderimini gerçekleştirdik. Ama tabii ki de yurtdışında bir çok fuara katılıp markamızın bilinirliğini daha fazla arttırmak istiyoruz.

Fuat ÇAĞDAŞ