Mehtap Elaidi

Ünlü modacı ile Burcu Esmersoy’un modelliğinde görücüye çıkan yeni koleksiyonunu konuştuk.

Mehtap Elaidi
Türkiye'nin önde gelen modacılarından biri olan Mehtap Elaidi, tasarım ekibini yönettigi Enmoda.com için ilkbahar- yaz koleksiyonu hazırladı.

Online alısveris sitesi Enmoda, artık kendi koleksiyonunu hazırlıyor ve tasarım ekibinin basında da ünlü modacılarımızdan Mehtap Elaidi bulunuyor. Bu koleksiyonu olustururken Nisantası'ndan yola çıktıklarını belirten Elaidi, "Amaç suydu; Nisantası baktıgınız zaman hem kendinizi eglendirebileceginiz, hem alısveris yapabileceginiz, hem de sinemaya gidip, galeri gezebileceginiz bir yer yani o dinamik hayatın etkinliklerini barındıran bir semt" diyor. Burcu Esmersoy'un tanıtımını yaptıgı ve birbirinden güzel tasarımların yer aldıgı bu yeni koleksiyonu ve merak ettigimiz her şeyi Mehtap Elaidi'den dinledik.

Enmoda.com markası kendi koleksiyonunu çıkarıyor ve siz de bu tasarım ekibinin başındasınız. Bu süreci anlatır mısınız?
Aslında normal bir tekstil firmasında tasarımlar nasıl hazırlanıyorsa Enmoda markasında da birebir aynı mantıkla üretiliyor. Konsept belirlemeden, çizimlerin yapılması, kumaslandırılması, üretilmesi, hepsi... Ciddi bir süreci var bunun ve online mecra için çok yeni ve zor bir sey. Normalden daha da hızlı bir alan burası çünkü. Bizim ikinci sezonumuz, ilk kıs için yapmıstık simdi yaz ayları için hazırladık bir koleksiyon. Çok da iyi gidiyor.

Bu tasarım ekibinin basına nasıl geldiniz?
Markafoni ile kendi markam üzerinden yaptıgım çalısmalar vardı. Kendim de perakende satıs yaptıgım için benim için en önemli unsurlardan biridir satısa dönebilmesi. Onlar da bu yönümü biliyorlar, geldiler ve konustuk.

Kaç kişilik bir ekipsiniz?
Altı kişilik bir ekibiz. Önce bir araya geliyoruz ve nasıl bir çerçevede koleksiyonu hazırlayacagımızı konusuyoruz. Sonrasında ben onlara kafamdakileri anlatıyorum ve baslıyoruz.

Bu koleksiyonlar internetten satısa yönelik oldugu için özellikle dikkat ettiginiz seyler var mı tasarım yaparken?
Tabii. İnternet markası için hazırladıgınız zaman normalin çok üzerinde bir kitleye hazırlamıs oluyorsunuz koleksiyonu. Bir kere Türkiye'nin her kesimine hitap ediyorsunuz ve bu nedenle ortak noktada bulusmak gerekiyor. "Ben bu kıyafeti böyle bir kadın için hazırladım" deme lüksünüz yok. Bütün sezon trendlerini, Türk kadınının vücut yapısını, yasam tarzını ortak noktada bulusturup oraya hitap edecek tasarımları yapmak gerek. Dısarıdan bakıldıgında kolay gibi gözüküyor ama oldukça zor bir is bu. Benim için çok keyifli, çünkü yepyeni bir tecrübe. Sınırlı kalmıyorum ve ciddi bir mücadele yasıyorum.

Daha önceki röportajımızda "Aslında moda ve trend diye bir sey yok, her sey moda" demistiniz, bu koleksiyonda onu nasıl uyguluyorsunuz? Burada çok genis bir kadın yelpazesine hitap ettigim için trendlerin daha çok farkında olarak tasarımları yapıyoruz ama gene de böyle bagıra çagıra "Bunlar trend" demiyoruz. Kendi markamda oldugu kadar ince degil tabii ama onları ayarlıyoruz yine de. Renklere, siluetlere, desenlere dikkat ediyoruz.

Kendi koleksiyonunuzda maskülen bir tarzınız var. Bu koleksiyonda da onu uygulayabiliyor musunuz?
Kendi markamda olup da burada neler var diye söylersem eger; zıtlıklar var siyahımız ve beyazımız var tabii, puantiyeler var. Küçük tasarım detayları var yine ürünü farklılastıran. Ben renkleri, desenleri birlestirmeyi seviyorum, onlar bu kolesiyonda da var. Kendi markama göre daha fazla elbise var. Burada daha feminen kalıyorum. Elbise zaten yükselise geçti çünkü en rahat seylerden biri. Yine gömlek benim için olmazsa olmaz, dolayısıyla bu koleksiyonda da var.

İnternet'ten alısverise nasıl bakıyorsunuz, siz de online alısveris yapıyor musunuz?
Çok yapmıyordum ama içine girdikten sonra farklı bir gözle bakıyorsunuz. Bir de benim kızlarım var, dolayısıyla hepimiz adına yeteri kadar yapıyorlar. Her koleksiyonunuzun bir adı var normalde.

Burada da bir isim koydunuz mu ya da nereden yola çıktınız?
Nisantası'ndan yola çıktık bu koleksiyonu kurgularken. Amaç suydu: Nisantası hem kendinizi eglendirebileceginiz, hem alısveris yapabileceginiz, hem de sinemaya gidip, galeri gezebileceginiz bir yer yani o dinamik hayatın etkinliklerini barındıran bir semt. Dolayısıyla Nisantası'ndaki kadınlardan yola çıktık bu koleksiyona 'Nisantası' adını verdik. Koleksiyonu üçe böldük. Diger iki kadın ise Alaçatı ve Bebek kadını
olacak. Alaçatı daha sıcak, dogal ve yaz kokan bir kadın olacak. Bebek ise sehire dönüs ve tekrar sehir hayatına adapte olusu simgeleyecek. Bu çekimde Burcu Esmersoy objektif karsısına geçti.

Neden Burcu Hanım seçildi?
Çekime baktıkça hakikaten ondan başkası çok zor olurdu diyorum. Burcu'nun Nisantası kadınını simgelemesi çok dogal. O kıyafetleri üzerinde tasıyısı, pozları vermesi tam oturuyor. Zaten daha önce Elaidi olarak bir imaj çekimimiz de olmustu. Kendisini çok seviyorum. Burcu giydigi kıyafetin ruhunu o kadar kolay yansıtabiliyor ki, o yüzden de dogru seçim oldugunu düsünüyorum. Zaten kendisi çalısan ve aynı zamanda sehrin tadını çıkaran bir kadın.

IFW'yi Moda Tasarımcıları Dernegi düzenliyor, siz de o dernegin baskanısınız. İlk başladıgınızda çok hedefiniz vardı, onlara ulastınız mı? Bizim IFW'yi ilk baslatırken de, sonrasında da hedeflerimizden biri tasarımcıların yurtiçi ve yurtdısı satısını artırabilmek ve tasarımcıyı daha kuvvetli bir platforma oturtabilmekti. Simdi biliyorum ki geçen moda haftasında ben dahil 6-7 tasarımcı Türkiye'den siparis aldı, dolayısıyla ben o anlamda hedefe dogru gittigimize inanıyorum. Tabii ki ideale ulasmak bir, iki sezonda mümkün degil. İkinci hedefimiz ise Türkiye'deki tasarımcıların uluslararası takvime göre koleksiyon hazırlamasıydı. Simdi bunun çok oturdugunu görüyorum. Bugün en az 40 tasarımcı uluslarası takvime göre bir sene sonranın koleksiyonunu hazırlıyor. Bu da çok önemli bir gelisme. Küçük adımlar gibi gözüküydor bunlar ama hedeflediginiz yere gitmek için çok önemli.

Mart ayında düzenlenecek IFW için ne düsünüyorsunuz?
Bu sene de yine Antrepo'da yapılacak IFW. Farklılıklar olabilir tabii, çünkü bu sefer IMG düzenliyor ve onların çok ciddi birikimleri var. Her sezon bir öncekinden daha kuvvetli bir sekilde ilerliyor bence.

Öyleyse sizin IFW'de sunacagınız koleksiyonunuzdan da bahsedelim. Nelerden etkilendiniz, teması ne olacak?
'1900' diye bir film izledim ben ve konusu çok enteresandı. Bir gemide bulunan çocugun o gemide hiç karaya ayak basmadan yasayıp bir piyanist olmasını anlatıyordu. Sonunda gemi hurdaya çıkacagı zaman çocugu gemiden çıkarmaya çalısıyorlar ama çocuk gemide kalıp gemi ile birlikte havaya uçurulmayı istiyor. Bunun nedenini de "Hayatımı daha basit yasamak istiyorum" diye açıklıyor.
"New York'a ayak basarsam çok seçenek var ve bundan korkuyorum, istemiyorum" diyor. Bu beni çok etkiledi. O kadar çok sey var ki seçecek "Neyi seçelim?" derken yoruluyoruz. Bu benim çıkıs noktamı olusturdu. Daha sade bir koleksiyon hazırladım.

Son olarak size Dilek Hanif'in hazırladıgı THY kabin ekibinin kostümlerini de sormak isterim. Ne düsünüyorsunuz bu konuda?
O gurubun çok aktivitesi var ve sürekli hareket halinde bir guruptan bahsediyoruz. Kısıtlı alanda çok haraket edilmesi gerekiyor. Fonksiyonel oldugunu düsünmüyorum o tasarımların. "Bu koleksiyonun tanıtım çekime baktıkça hakikaten Burcu Esmersoy'dan baskası olmazdı diyorum. Burcu'nun Nisantası kadınını simgelemesi çok dogal. O kıyafetleri üzerinde tasıyısı, pozları vermesi ona tam oturuyor. Zaten daha önce Elaidi olarak bir imaj çekimimiz de olmustu Burcu ile. Kendisini çok seviyorum."
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.