Kilolarınız evliliğinizi kötü mü etkiliyor?

Eşlerden birinin kilo alması durumunda kilo alan taraf kadınsa kendine güveni azalıyor, kıskançlık krizleri artıyor, evliliklerde problemler yaşanıyor

Kilolarınız evliliğinizi kötü mü etkiliyor?

Kendinizi daha az seksi ve hantal mı hissediyorsunuz? Bu giderek mutsuz olmanıza mı neden oluyor, çekiciliğinizi yitirdiğinizi, eşinizle evliliğinizin bu nedenle yolunda gitmediğini mi düşünüyorsunuz? Gardırobunuzda zarif elbiselerin yerine büyük beden pantalon ve gömlekler mi asılı? Önce bu günlere nasıl gelindi ona bakalım... Sorunun nereden kaynaklandığının farkında olmak ve bu konuda bir sorunun varlığını, yani kilo fazlalağınız olduğunu kabul etmekle işe başlayın...

Erkeklerin kalori ihtiyaçları kadınlara göre daha fazladır; kadın farkında olmadan eşinin porsiyon büyüklüğünü taklit etmeye, eskisinden daha fazla yemeğe başlar. Eşinizin kalbine giden yol midesinden geçer mi acaba? Genellikle erkekler kalorisi çok daha az sağlıklı gıdaları yemeyi tercih ederler. Evliliğin birlikteliği paylaşma ilkesini beslenme alışkanlıklarına da kaydırma eğilimi, eşlerin sohbet, muhabbet derken yemeğin miktarını arttırmaları gibi sonuçlar doğurabilir. Yeni bir hayata başlangıç yapın! Evlilik ertesi ziyaretler evde verilen davetlerde gereksiz ikramlardan uzak durun. İlk yemek denemeleri, her şeyin tadına bakmak nedeniyle farkında olmadan alınan kalori demektir. Çözülmemiş sorunlar, aile olmanın getirdiği sorumluluklar, aile büyükleri anne ve babaların yaşattığı gerginlikler ve stres nedeniyle tüketme alışkanlığını artmamasına dikkat edin. Flört dönemindeki özenli davranışlar, nazik jestlerin evlilikle birlikte devamının gelmemesinin yarattığı hayal kırıklığı ile yaşanan mutsuzluk ve mutsuzluğu teselli için yemek yemeye odaklanmak çözüm değildir. Atılmasın, dökülmesin, kalmasın diye yemekleri bitirmek gibi bir görev üstlenmek çok yanlıştır. Yoğun çalışma hayatı ve ev yaşamı arasında yemeklerin fast food ağırlıklı olarak dışarıdan sipariş verilmesi en büyük hatalardan biridir.

NASIL BİR STRATEJİMİZ OLMALI?

Kendi öz değerlerinizi hiçe sayıp, önceliği hep başkalarına vermeyin. Kendinizi hiçbir şey ve hiç kimse için fedakarlık yapmak zorunda hissetmeyin ve başkalarının öncelikleri, sizinkilerden önce gelmesin. Kilo verememenizin bahanesi; işiniz, aileniz, çocuklarınızın öncelikleri olmasın. Sağlıklı yaşamak ve kendiniz için kilo vermeyi amaç edinmelisiniz. Eşiniz, arkadaşınız veya başka hiç kimsenin baskısı ile bu olayı çözemezsiniz. Çevrenizin olumlu katkıları, bu süreçte başarılı olmanıza katkı sağlayacaktır. Vereceğiniz kilo hedefi, standart ideal kilo tabloları ile değil de; sizin için ideal olan, vücuttaki yağ/kas/kemik oranınız, boyunuz, yağlanmanın toplandığı bölgelere göre ve şeker, tansiyon, kolesterol değerleriniz göz önüne alınarak belirlenmelidir. Kilo vermek için yeme alışkınlıklarınızı değiştirmeli ve kendinize ayda 4-5 kilo üstünde hedefler koymamalısınız. Hedef küçültülürse, odaklanmak daha kolay olur. Çıtayı yüksek koyarsanız, bu sizi strese sokar; başarısızlık hissi ise diyeti yarım bırakmanıza neden olur. Kilo alımı ve vücutta yağ birikiminin ana nedenlerinden birinin, yüksek kalorili beslenme tarzı ile buna karşın yetersiz fiziksel aktivite ile daha az kalorinin harcanmasıdır. Konuyu bu kadar basite indirgeyemiyoruz maalesef. Kilo verememeyi etkileyen genetikten hormonlara sayısız parametreden söz edebiliriz.

İLK ADIMDA NE YAPALIM?

Bol bol su için.

Tuz tüketimini azaltın.

Şeker alımını azaltın.

Doymuş yağları azaltın.

Lif alımını artırın.

Diyet kola ve kahveyi sınırlı tüketin.

Kompleks karbonhidratlara, rafine edilmemiş tahıllara beslenmenizde daha fazla yer verin.

Kaliteli proteinler tüketin.

Yağsız kırmızı eti daha sınırlı; tavuk, hindi, balık gibi beyaz etleri daha fazla tüketin.

Baklagiller aynı zamanda bitkisel proteinler içerir; beslenmenizde mutlaka olmalıdır.

Yumurtayı haftada 3 gün yemelisiniz.

Süt ve süt ürünlerini ve probiyotik özellikte olanlarını tüketmelisiniz.

Günde üç porsiyon sebze, iki porsiyon meyve yemelisiniz. Mümkün olduğunca tabağınız rengarenk olsun, her renk belirli bir antioksidanın varlığına işaret eder.

Beslenmenize ara öğünler ilave ederek, iştahınızı kontrol eder ve daha sık ama daha az yersiniz.

Banu KAZANÇ

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.