Kadim topraklara büyülü yolculuk

Farklı inançların ve efsanelerin anavatanı olan, tarih boyunca farklı kavimlerin bir arada yaşadığı kadim toprakların izini sürebileceğiniz Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde büyüleyici bir keşfe çıkıyoruz.

Kadim topraklara büyülü yolculuk

Farklı inançların, efsanelerin, çok renkliliğin ve çok sesliliğin anavatanı, tarih boyunca farklı kavimlerin bir arada yaşadığı kadim toprakların izini sürebileceğiniz büyüleyici bir yolculuğa ne dersiniz? Adıyaman, Nemrut, Göbeklitepe, Balıklıgöl, Şanlıurfa, Halfeti, Gaziantep rotasında, Anadolu'nun bereketi bol, manevi hazinelerle değerlenen bu eşsiz coğrafyasını kendine has tat ve dokularla keşfedebilirsiniz. Şimdi bu turda keşfedeceğiniz, Nemrut, Göbeklitepe ve Halfeti'ye yakından bakalım...


Binlerce yıllık tarih yolculuğunda onlarca devletin var oluşuna tanıklık eden bu kadim topraklara doğru yapacağınız gezi, dünyanın sekiz harikasından biri olarak gösterilen Nemrut Dağı'nda başlıyor. Helenistik Dönemin en görkemli kalıntılarına ev sahipliği yapan ve eşsiz gündoğumu ve günbatımı manzaraları ile UNESCO Dünya Mirası listesinin benzersiz ve nadide bir üyesi olan Nemrut Dağı, deniz seviyesinden 2 bin 150 metre yükseklikte, Adıyaman'ın kuzeyinde Kahta ilçesinde yer alıyor. Gün doğumu ve gün batımı manzarası, tümülüsleri ve muazzam güzellikteki heykelleriyle Kommagene Krallığı'nın heybetini gösteren Nemrut Dağı, tüm kültürleri buluşturmak isteyen Kommagene Kralı I. Antiochos'un başka kültür tanrılarını bir araya getiren heykelleri ve kabartmalarıyla göz kamaştırıyor.




Dünyanın bilinen tarihini değiştirecek buluntularıyla tüm dünyanın ilgisini çeken, tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe, Şanlıurfa'ya 15 km mesafede konumlanıyor. 12 bin yıl önceye ait olduğu anlaşılan ve toplamda 20 tane olduğu belirlenen üzeri açık dini yapılar bize, bugüne kadar dünyanın bilinen ilk tapınakları olduğunu doğruluyor. 1500 yıllık bir dönemden günümüze kalan arkeolojik birikintiler tarihimizle ilgili yeni bilgiler kazandırırken aslında bundan önceki bildiğimiz tarihi de yeniden yorumlatıyor. Özellikle T biçimi dikilitaşları dünya üzerinde şu ana kadar bilinen en eski anıtsal yapılar olarak biliniyor. Tüm yazılanları yeniden yazdıran ve tarihi değiştiren Göbeklitepe'de yeni gizli geometrik desenler de keşfedildi. Göbeklitepe'yi inşa edenlerin, tekerleğin icadından binlerce yıl önce, geometrik prensipleri anladığını ve bu prensipleri inşaat planlarına uygulayabildikleri anlaşıldı. İsrailli arkeologlar tarafından yapılan keşif, Göbeklitepe'nin düşünülenden daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ve o zamanlar için imkansız olduğu düşünülen karmaşık planlama teknikleri uygulandığını gösteriyor.




Gaziantep ve Şanlıurfa'nın ortasında yer alan Halfeti zamana ve sulara direnen bir mucize! Fırat Nehri'nin doğu yakasında, 'Ekamia' adıyla kurulan günümüzün Halfeti şehrinde binlerce yıldır yaşam devam ediyor. Birecik Barajı nedeniyle büyük bir bölümü sular altında kalan bu tarihi bölge 2013 yılında Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından 'sakin şehir' ağına dahil edildi. Güneydoğu Anadolu'nun bu saklı güzelliğinin tarihi 3000 yıl önceye uzanıyor. Fırat Nehri kıyısında önemli bir konumda kurulan Halfeti tarih boyunca Asurlular, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar yönetimine girmiş, kültürel ve mimari zenginliğini de bu çeşitlilikten almış. Suların altında kalan sessiz şehir gören herkesi büyülüyor. Masal tadında bir keşfe çıkmak isterseniz, Jules Verne'nin üç günlük turlarına bir göz atabiliriniz.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.