Hayatla İlgili Hep Yeni ve Heyecanlı Planlarım Var

Eski hentbolcu, model, oyuncu, sunucu ve aynı zamanda bir eş ve bir anne olan Gamze Keçeli ile Sarıyer’de yeni taşındıkları evlerinde buluştuk.

Hayatla İlgili Hep Yeni ve Heyecanlı Planlarım Var

Marmara Üniversitesi Spor Akademisi mezunu olan Gamze Keçeli, 2003 yılında katıldığı Miss Model of Turkey yarışmasında Türkiye Güzeli seçilmesinin ardından Ayla Algan’dan oyunculuk dersleri alıyor ve sonrası malumunuz kendisi için dizi ve televizyon programı teklifleri birbiri ardına gelmeye başlıyor. Gelen teklifler konusunda hayli seçici davranan Gamze Hanım, 2017 yılında iş insanı Nedim Keçeli ile evleniyor, ertesi yıl ise oğlu Yaman’ı kucağına alıyor. Yaman ile birlikte tüm odağı ailesi olurken, bu durumunu röportajımız esnasında söylediği şu sözlerle de teyit ediyor: “Oğlum büyürken hep yanında olmak istedim, sanırım becerdim de bunu. Şimdi 7 yaşına giriyor ve doğduğundan beri hep beraberiz.” Anlayacağınız aile kavramı onun için çok önemli, dekorasyon, doğa, spor, moda ile ilgilenmeyi seviyor, “Güzel olan her şeye zaafım var” diyor. Gamze Keçeli ile Sarıyer’deki yeni taşındıkları evlerinde bir araya geldik; özel konularla dolu keyifli bir sohbet ve eğlenceli bir çekim gününü paylaştık.

Röportaj: İrem Orhan

Fotoğraf: Serkan Eldeleklioğlu



“Güzel gözüken her şeye zaafım var. Güzel kıyafetler, dekorasyon, doğa, deniz, hepsine... Moda ise benim oyun alanım diyebilirim, çok seviyorum.”


İrem Orhan: Gamze Hanım, nasıl gidiyor şimdilerde hayat, her şey yolunda mı? Sizi tanıdık tanıyalı dış görünüşünüze her zaman, özen gösteriyorsunuz, modayı ve trendleri yakın takip ediyorsunuz, kedinize özgü bir çizginiz de var; siz kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Gamze Keçeli: Çok şükür diyelim, herkes kadar iyiyim ben de şu sıralar. Diğer konuda ise şöyle söyleyebilirim; ben terazi burcuyum onun da etkisi olduğunu düşünüyorum bu bahsettiğiniz noktalarda, güzel gözüken her şeye zaafım var. Güzel kıyafetler, dekorasyon, doğa, deniz, hepsine... Moda ise benim oyun alanım diyebilirim, çok seviyorum. Trendler konusunu tartışırız ama çünkü trend olan şeylere çok da bayılmıyorum. Stilimi spor, şık ve her zaman yerine göre diye tanımlayabilirim sanırım. 


İ.O: Stilinizle ilgili de sıkça iltifat alıyorsunuzdur; şimdiye kadar duyduğunuz en güzel şey neydi? Şunu da sormadan geçmeyelim; sezon trendleri arasında favorileriniz neler? Bu sezon gardırobunuzun demirbaşı nedir?

G.K: Çevremde birçok insan yıllardır kendi markamı kurmam gerektiğini söyler, bunu bir iltifat olarak alıyorum tabii öyle bir düşüncem şimdilik yok ama insanlar tarafından stilimin beğenilmesi çok hoşuma gidiyor. Dediğim gibi trendlere karşı çok ilgim yok, sadece bir parçayı gördüğümde beğenmem ve vücut tipime yakışıyor olmasını önemserim. 


İ.O: Diğer yandan evinizin dekorasyonu da dikkat çekici, tarzınızı yansıtıyor gibi; zarif, yalın, modern. Dekorasyon sürecinizden bahsetmek ister misiniz bize biraz da? Bu süreçte öncelikleriniz nelerdi, dekorasyonda kiminle çalıştınız?

G.K: Çok teşekkür ederim, ben de çok seviyorum evimi. Dekorasyon tamamen Enis Karavil’e ait, yazlık evimiz gibi... Kendisinin vizyonuna, zevkine, farklı ruhuna bayılıyorum. Çok keyifli onunla ve ekibiyle çalışmak. 


İ.O: Dekorasyonda ilham aldığınız bir felsefe ya da kültürler var mı?

G.K: Bu evi yaparken ilk önce aklımda hep çeşitli sanat eserleri vardı; evin her yerinde çekim yapmadık fakat sizin gördüğünüz salondaki ‘art wall’ sanırım ilk beni heyecan landıran detaydı. 



İ.O: Genelde ev dekorasyonunda en çok özenilen kısım salon oluyor. Sizin için de öyle mi oldu?

G.K: Benim için evin her köşesi çok önemli, evin girişinden tüm odalara kadar tek tek düşündük Enis Bey ile beraber. Sonuç sıcak, çocuklu bir ailenin rahat edebileceği hepimizin zevkine uygun bir ev oldu. Dekorasyonda genelde Ralph Lauren tercih ettik; benim için sanat eserleri çok önemliydi, PG Art Gallery bize çok destek oldu bu süreçte.


İ.O: Diğer yandan şunu da soralım; evde en keyif aldığınız ve en fazla vakit geçirdiğiniz bölüm hangisi? Ev için en çok hangi alışverişleri yapmayı seviyorsunuz?

G.K: En keyif aldığım bölüm kış bahçesi. Çünkü mutfak ile bir arada burası; çocukluğumdan beri mutfakta oturmaya mutfak muhabbetine bayılırım, o yüzden mi bilmiyorum bu alan benim en çok vakit geçirdiğim yer.


İ.O: Peki, şimdi biraz da konuyu değiştirip kariyeriniz ile ilgili yeni hayalleriniz, kararlarınız var mı onu soralım; mesela sizi ekranlarda görür müyüz uzak ya da yakın vadede?

G.K: Biraz uzak kaldım ama neden olmasın? Beyaz perde sanırım artık dijital kanallara döndü. Dijitaldeki Türk dizilerini çok keyifli buluyorum, çok beğeniyorum. 



İ.O: Oğlunuz Yaman ile nasıl gidiyor şimdilerde hayat? Büyüdükçe onunla iletişim şekliniz de değişiyor mu?

G.K: Ben oğlum büyürken yanında olmak istedim hep, sanırım becerdim de bu işi. Şimdi 7 yaşına giriyor kendisi, doğduğundan beri hep beraberiz. İletişimimiz de tabii ki değişiyor, onun büyüdüğünü izlemek çok keyif veriyor; gün geçtikçe sohbetlerimizin şekli bile değişiyor. Yaman çok akıllı, biraz utangaç ama sevgi dolu bir çocuk. Gurur duyuyorum onunla.


İ.O: Ailece birlikte yapmaktan en keyif aldığınız aktiviteler neler?

G.K: Akşam yemeklerimiz... Akşam yemeklerine hep birlikte oturup, sohbet ediyoruz ve sonrasında Yaman uyuyana kadar onunla olmayı seviyoruz. Ayrıca benim şahsım adına en çok sevdiğim diğer şey hep beraber olduğumuz tatiller.



“Temizlik ve düzen olmazsa olmazım. Hatta bu konuda fazla mükemmeliyetçiyim. Bu tabii bazen yoruyor beni ama huydur ne yapalım...”



“Evde en keyif aldığım bölüm kış bahçesi. Çünkü mutfak ile bir arada burası; çocukluğumdan beri mutfakta oturmaya mutfak muhabbetine bayılırım; o yüzden mi bilmiyorum bu alan benim en çok vakit geçirdiğim yer.”


İ.O: Oğlunuzu yetiştirmek konusunda destek alıyorsunuzdur muhakkak değil mi? Bu konuda en büyük yardımcınız kim ya da kimler?

G.K: Tabii ki eşim... Yaman’ı biz onunla birlikte büyütüyoruz, onun emekleri tartışılmaz. Nedim çok iyi bir baba, Yaman çok şanslı. Ama tabii annemi eklemesem de olmaz, bize her konuda her zaman çok destek oldu ve hala da oluyor.


İ.O: Peki, oğlunuzu istediğiniz gibi yetiştirebildiğinizi düşünüyor musunuz? Ya da zaman zaman eksik kaldığınızı düşündüğünüz anlar, vicdan azabı yaşadığınız oluyor mu? G.K: Tabii ki vicdan azaplarım çok oldu; ben Yaman doğduğundan beri çalışmadım, hep onun yanında olmak istedim fakat ilk çocukta özellikle acaba yanlış mı yapıyorum duygusu bende de çok oldu. 7 senedir akşam yemeğe bile çıksam gözüm hep evdeki kamerada; acaba ne yapıyor, sıkıldı mı, bir şey mi oldu diye... Tabii ki aslında her şeyin dengede olanı güzel ama sanırım bizim nesil her şeyi çok büyük yaşıyor, ben de öyleyim. 



i.O: Genç bir anne olarak, sizin annelik konusunda kendi annenizden aldığınız bir hayat dersi var mı?

G.K: Benim annem için aile çok önemliydi. Aile kavramını bize çok küçük yaşlardan beri hissettirdi. Biz üç kız kardeşiz ve ilişkilerimiz çok iyi; arkadaş gibiyiz, hiç ayrılmayız. Sanırım ben Yaman da ailenin önemini bu denli bilsin isterim, aile her şeydir. 


İ.O: Çocukluk çağlarınıza dönsek biraz da, küçük yaşlarınızdan beri sahip olduğunuz bir takıntınız ya da alışkanlığınız var mı?

G.K: Temizlik ve düzen olmazsa olmazım. Hatta bu konuda fazla mükemmeliyetçiyim. Bu tabii bazen yoruyor beni ama huydur ne yapalım...


İ.O: Diğer yandan siz her daim gülen yüzüyle görmeye alışkın olduğumuz birisiniz. Sizin için de her şey her daim çok iyi gitmiyordur herhalde öyle değil mi? Peki, bu sürekli iyi görünme halini nasıl başarıyorsunuz?

G.K: Çok teşekkürler; böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti. Aslında beni, moralim bozuk olduğunda ya da sinirli olduğumda da hemen anlarsınız. Fakat sanırım çok sık olmuyor bu geçişler sadece yoksa duygularını saklayabilen bir insan değilim, ellerim titremeye başlar hemen. Fakat özellikle son zamanlarda beni mutsuz eden insanları hayatımda çok tutmamayı başarıyorum, hemen uzaklaşıyorum. Bu da bana pozitif anlamda çok şey kattı bence. 



“Annem için aile çok önemliydi. Aile kavramını bize çok küçük yaşlardan beri hissettirdi. Ben de oğlum Yaman ailenin önemini bu denli bilsin isterim, aile her şeydir.”



İ.O: Psikolojik olarak sıkıntıya düştüğünüz anlarda kendinizi iyi hissetmek için neler yaparsınız?

G.K: Theta healing ve nefes... Nefes, uzun zamandır sürekli yapamasam da inandığım ve yapmaya çalıştığım bir terapi. Theta ile ise bu yıl tanıştım, sevgili Sezin Şener hocam dünya tatlısı ve gerçekten çok faydasını gördüm.


İ.O: Sağlıklı beslenme konusunda yaptığınız özel bir şeyler var mı peki? Spor, hayatınızın neresinde?

G.K: Elimden geldiği kadar sağlıklı beslenmeye çalışıyorum; spor benim için çok önemli, haftada üç gün yapmaya çalışıyorum. Ben eski sporcuyum biliyorsunuz ve şimdi de haftanın üç günü Kahraman Çetin hocamla sporumu yapıyorum, hem beynimi rahatlatıyorum hem vücudumu. 



İ.O: Biraz da romantizm diyelim ve ilişkilerden bahsedelim; Nedim Bey ile evliliğinizde ilk yıllar ve şu an geldiğiniz nokta arasında bir değerlendirme yapacak olsanız neler söylersiniz?

G.K: 12 yıldır beraberiz Nedim ile sekiz yıldır da evliyiz. Tabii ki ilk günler flört zamanları, sonra evlilik, arkasından çocuk çok şeyi birlikte yaptık. Şimdi geriye dönüp baktığımda Nedim yokken hayatım nasıldı çok hatırlamıyorum bile. Sevgiye, saygıya, aşka ve mutlu olmaya niyetimiz ilk günden beri hep vardı. “İyi ki” diyorum hep, Allah nazarlardan saklasın. Ben çok şanslıyım, Nedim şahane bir yol arkadaş.


İ.O: Ayrıca siz de evliliğinizde ilk günkü heyecanla yola devam edenlersiniz. Sizce her şeyin bu denli yolunda oluşunun sebepleri neler?

G.K: Çok teşekkürler; gerçekten öyle. Bunca yıl nasıl geçti hiç anlamadım. Bence bunun tek formülü doğru insanla beraber olmak, o yüzden hep oğlum için de derim hatta bunu; Allah herkesi doğru ve iyi insanlarla karşılaştırsın. Biz bu konuda şanslıydık.


İ.O: Sona doğru yaklaşırken; çekirdek aile tablonuzla bundan 20 yıl sonra kendinizi nasıl bir yerde görüyorsunuz?

G.K: 20 yıl... Biraz yaş almış olabiliriz ama hayalimiz tabii ki çekirdek ailemizle yine bir arada güzel sofralarda beraber sağlıklı, huzurlu ve keyifli olmak.


İ.O: Uzak ya da yakın gelecek için sizi heyecanlandıran planlarınız var mı?

G.K: Her gün için hep yeni ve heyecanlı planlarım var. Umarım yaşarız ve hep birlikte güzellikler görürüz.



“12 yıldır beraberiz Nedim ile, sekiz yıldır da evliyiz. Sevgiye, saygıya ve mutlu olmaya ilk günden beri niyetimiz vardı. ‘İyi ki’ diyorum hep, Allah nazarlardan saklasın. Çok şanslıyım, Nedim şahane bir yol arkadaşı.”