Ünlü marka ve tasarımcıların ürünlerini tüketicinin beğenisine sunan Markaport, Markafoni.com ile olan işbirliği sonucu Verda Penso'yu objektif karşısına geçirdi. Penso, L'Adore markasının tasarımlarından kendi tarzına uygun olanları seçerek birbirinden güzel pozlar vererek modellik yaptı. Biz de Verda Penso ile modellik macerasının yanı sıra modayı ve özel hayatını konuştuk
"Bu sene benim de çok sevdiğim deri pantolonlar çok moda. Bu nedenle ben de gardırobumda deri pantolonları eksik etmiyorum. Bunun yanı sıra her zaman olduğu gibi bol kazaklarım, tişörtlerim, arkası uzun önü kısa sweatshirt'lerim, çivili veya çivisiz asla vazgeçemediğim postallarım ve dizüstü çizmelerim kışlık gardırobumdaki yerlerini aldı."
"Günümüzde internetten alışveriş yapmak çok kolay ve zevkli bir hale geldi. İstediğim tüm ürünleri rahatlıkla bulabiliyorum. Genelde ihtiyacım olan ürünleri alıyorum fakat kimi zaman her kadının yaptığı gibi ufak tefek şımarıklıklarım da olmuyor değil."
-Uzun süredir ortalarda görünmüyordunuz, şimdi karşımıza Markaport'un özel bir koleksiyon çekimi ile çıktınız. Bu projenin gerçekleşme hikayesini sizden dinleyelim mi?
Markaport'un ortaklarından Burak ve Alper benim çok sevdiğim ve ailece görüştüğümüz arkadaşlarım. Bir gün beni aradılar ve "Bir projemiz var, bu projede seninle çalışmak istiyoruz" dediler. Bir araya geldik, bana projeyi anlattılar ve ben de çok beğendim. Sonra da ortaya böyle bir sonuç çıktı
-Çekimlerde mankenlere taş çıkaracak kadar güzel pozlarınız var. Nasıl bir duygu modellik yapmak, zorlandınız mı?
Çok teşekkür ederim. Modellik yapmak tabii ki çok keyifli ama bir o kadar da yorucu. Her kadının hoşuna gideceği gibi benim de hoşuma gidiyor. Biz de çekimler esnasında hem çok eğlendik, hem de çok yorulduk.
-İnternet üzerinden alışveriş yapan biri misiniz? Ne sıklıkta yaparsınız, genelde neler alırsınız?
Eskiden değildim fakat günümüzde internetten alışveriş yapmak çok kolay ve zevkli bir hale geldi. İstediğim tüm ürünleri rahatlıkla bulabiliyorum. Genelde ihtiyacım olan ürünleri alıyorum fakat kimi zaman her kadının yaptığı gibi ufak tefek şımarıklıklarım da olmuyor değil.
-Tarzınızı nasıl tarif edersiniz?
Günlük hayatımda rahatlığa çok önem veriyorum. Bu nedenle de genelde spor ve rahat kıyafetler giymeyi tercih ediyorum. Hatta kimi zaman geceleri bile dışarı çıkarken topuklu ayakkabı giymeyip, düz ayakkabıları tercih ettiğim oluyor. Genelde taytlarım, postallarım, bol kazak ve tişörtlerimle çok mutlu ve rahat hissediyorum kendimi.
-Kışlık gardırobunuz için neler aldınız? Bu sene nelerin ön plana çıkacağını bir de sizden dinleyelim mi?
Bu sene benim de çok sevdiğim deri pantolonlar moda. Bu nedenle ben de gardırobumda deri pantolonları eksik etmiyorum. Bunun yanı sıra her zaman olduğu gibi bol kazaklarım, tişörtlerim, arkası uzun önü kısa sweatshirt'lerim, çivili çivisiz asla vazgeçemediğim postallarım ve dizüstü çizmelerim kışlık gardırobumdaki yerlerini aldı.
-Alışverişe çok vakit harcar mısınız? Sezon trendlerini takip ediyor musunuz?
Alışverişe çok fazla vakit harcayan bir kişi değilim. Önceden ne istediğimi, ihtiyacımı belirler ona göre gidip vakit harcamadan aradıklarımı bulur alırım. Hatta deneme kabinlerinden nefret ettiğim için çoğu zaman denemeden alırım. Bu konuda da şansım hep yaver gitmiştir çünkü aldıklarım her zaman üzerime olur. Sezon trendlerini ise tabii ki takip etmeye çalışırım ama trend diye de bana yakışmayacak bir parçayı asla kullanmam. Ne yazık ki birçok insan moda oldu diye üzerlerine yakışıp, yakışmadığına bakmadan alışveriş yapıyor ve üzerlerinde o parçaları taşımaya çalısıyor. Bu durum bana çok komik geliyor.
-Neleri asla giymezsiniz ya da her sezon mutlaka aldığınız, vazgeçemediginiz parçalar var mı?
"Asla giymem" dediğim şeyler olduğunu söyleyemem çünkü yalan olur. Bugün hoşuma gitmeyen bir şey seneye hoşuma gidebilir örneğin. Eğer "Ne giymezsiniz?" diye soruyorsanız şu an için cevabım "Şalvar" olur. Hala kadınların günümüzde şalvar giyip, altına da topuklu ayakkabı giydiklerine şahit oluyorum ve bunun çok kötü göründüğünü düşünüyorum. Bu sene vazgeçmeyeceğim şeyler ise deri pantolonum ve deri görünümlü taytlarım.
"Alışverişe çok fazla vakit harcayan bir kişi değilim. Önceden ne istediğimi, ihtiyacımı belirler ona göre gidip vakit harcamadan aradıklarımı bulur, alırım. Hatta deneme kabinlerinden nefret ettiğim için çoğu zaman denemeden alırım."
-Sizi bir süredir ekranlarda görmüyoruz. Yakın bir gelecekte televizyon projeniz var mı ya da neler yapmayı planlıyorsunuz?
Aslında kış başında ekranlardaydım fakat program bir takım sebeplerden dolayı uzun sürmedi. Şu an için bir kanalla görüşmem var hatta programın formatını oturup birlikte yazdık. Belirli ön çalışmalar yapılıyor, bu nedenle onları bekliyoruz. Yeni yıl itibarıyla inşallah bir aksilik olmazsa başlayacağız.
Programın konsepti yine moda olacak ancak bu sefer moda ile ilgili farklı bir yarışma programı ile beni ekranlarda göreceksiniz. Daha fazla bilgi vermek isterdim ama şu an için sadece bunları söyleyebilirim.
-Her zaman fit bir fiziğiniz var, bunu korumak için ne yapıyorsunuz?Yiyeceklerinize dikkat eder misiniz, spor yapar mısınız?
Spor yapmayı çok seven bir insanım ve haftanın dört günü spor yapıyorum. Bunun yanı sıra beslenmeme de dikkat ederim fakat iki aydır sağlık sorunları nedeniyle spor yapamadım ve deli gibi yemek yedim. Sanırım öncekilerin acısını çakırdım. Şimdi ise spor yapmama tekrar izin verildi ve tam gaz yeniden başlayacağım. Malum, artık yaş 35 oldu. Sporuma ve yediklerime dikkat etmem gerekiyor.
-Bir dönem tasarım yapıyordunuz. Yakın bir gelecekte kendi tasarımlarınızı satacağınız bir koleksiyon oluşturmayı düşünüyor musunuz?
Evet, kafamda öyle bir şey var. En büyük zevkim tasarım yapmak aslında. Özellikle deri bir koleksiyon çıkarmak istiyorum uzun zamandır. İnşallah en kısa zamanda bu projemi de gerçekleştireceğim. Bunun dışında şu an için başka bir projem yok.
-Daha önceki röportajımızda ileride Nişantaşı'nda bir mağaza açmayı istediğinizi söylemiştiniz. Hala böyle bir isteğiniz var mı?
O zamanlar öyle düşünüyordum fakat şimdilik o projemi askıya aldım. Öyle bir şey düşünmüyorum şimdilik.
-Peki, babanızın mesleğiyle de de hala ilgileniyor musunuz?
Şu an kendi işlerime yoğunlaşmış vaziyetteyim. Kardeşim Serim Penso artık babamın en büyük yardımcısı. Ben de bayrağı ona devretmiş oldum. Ancak bana ihtiyaçları olduğu zaman onların yanlarında oluyorum.
-Bana hep hayatta risk almayı seven, hırslı ve her an şaşırtmaya hazır bir kişiymişsiniz gibi geliyor. Gerçekten de böyle biri misiniz?
Bana bunu beş sene evvel sorsaydınız kesinlikle "Doğru" derdim. Ancak artık risk almayı pek sevmiyorum galiba. Yine de bunlara ek olarak hırslı ve her an sürprizlerle dolu bir kişi olduğumu hala söyleyebilirim.
-Sizin için 2012 yılı nasıl geçti? Neler mutlu, neler mutsuz etti sizi?
2012 yılı benim için çok iyi geçti dersem yalan söylemiş olurum.
-2013'ten beklentileriniz neler? Örneğin bu sene evlenmeyi istiyor musunuz?
2013 yılında sağlık, huzur, işimde daha çok başarı, ailemin ve bütün sevdiklerimin yanımda olmasını istiyorum. Evlilik konusunda ise evet, artık kesinlikle evlenmek ve anne olmak istiyorum. Eğer evlenirsem de asla mantık evliliği yapmam, bu kesinlikle aşk evliliği olmalı.
-Peki, şu an için bir ilişkiniz var mı?
Evet, iki aydır Cenk Kangöz ile birlikteyim ve güzel giden bir ilişkimiz var.
"Artık kesinlikle evlenmek ve anne olmak istiyorum. Eğer evlenirsem de asla mantık evliliği yapmam, bu kesinlikle aşk evliliği olmalı."
"Sezon trendlerini tabii ki takip etmeye çalışırım ama trend diye de bana yakışmayacak bir parçayı asla kullanmam. Ne yazık ki birçok insan moda oldu diye üzerlerine yakışıp, yakışmadığına bakmadan alışveriş yapıyor ve üzerlerinde o parçaları taşımaya çalışıyor. Bu durum bana çok komik geliyor."
