En güzel bahçelerde onların imzası var

Temelleri 40 yıl önce Muzaffer Şirin tarafından atılan ‘Cem Botanik’, 43 bin m2’lik sera ve fidanlığı, 20 bini aşkın bitki türünü çiçekseverlerle buluşturuyor. Markanın yöneticileri Ayşe ve Cem Şirin ile botanik ve peyzaj trendlerini konuştuk.

En güzel bahçelerde onların imzası var

Peyzajıyla ilgi çeken şık ve zarif bahçeler, cennetten bir köşe hissi yaratan, gözalıcı manzaraya sahip biyolojik göletler başta olmak üzere doğanın tüm güzelliklerini bizimle buluşturan Cem Botanik markasının yöneticisi Cem-Ayşe Şirin çiftiyle Beykoz'daki seralarında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik... Özellikle son dönemde tüm dünyada büyük ilgi gören biyolojik göletleri bir de onlardan dinlemeye ne dersiniz?

Cem Botanik, Türkiye'de botanik sektörünün önde gelen markalarından birisi. Siz aynı zamanda bir aile şirketisiniz. Hikayenin başlangıcından söz eder misiniz?
CEM ŞİRİN:
1974 yılında babamız Muzaffer Şirin'in kurduğu 40 senelik bir aile şirketini, sürekli kendimizi yenileyip, geliştirerek bu günlere taşıdık. Eşim Ayşe, üniversitede tanışıp evlendiğimizden itibaren bana bu alanda her zaman destek verdi ve şirketimizi birlikte yönettik. Şimdilerde oğlumuz Yiğit Şirin'in de eğitimini tamamlayıp aramıza katılmasıyla artık daha profesyonel olarak üçüncü kuşakla yola devam ediyoruz.

Hem meslek hem de hayat ortaklığı yürütüyorsunuz. Tanışmanız nasıl oldu?
AYŞE ŞİRİN:
Benim babam gazeteciydi ve zamanında İskandinav ülkelerinde basın ataşeliği yaptı. Haliyle ortaokul ve lise yıllarım oralarda geçti. Daha sonra Türkiye'ye döndük. Eşimle, yüksek öğrenimimi sürdürdüğüm İstanbul Fen Fakültesi'nde tanıştım. Kendisi zaten bir taraftan da babasının mesleğini icra ediyordu. Evlilik kararı aldıktan sonra ben de onun şirketine dahil oldum.
C.Ş: Ben herkese böyle bir iş ortaklığını tavsiye ediyorum. Tabii herkesin böyle bir şansı olamayacağı için onlar adına da üzgünüm... İnsanın hayatındaki en güvendiği insanla hem yaşamı hem mesleki yolu el ele yürümesi, gerçekten muhteşem bir duygu...

Bahçeleri, balkonları, yaşam alanlarını güzelleştiren birbirinden farklı uygulamalarınız var. Biraz bunlardan söz eder misiniz?
A.Ş:
Peyzaj alanında dünyadaki tüm trendleri aynı anda ülkemize taşıyoruz. Bahçe, teras ya da balkon hiç fark etmez; çatı bahçeleri ve dikey bahçelerle tüm bölümlerde farklı peyzaj uygulamaları ile çok keyifli yaşam alanları hazırlıyoruz. Periyodik bakım ve uygulamaları, biyolojik gölet ve biyolojik havuz uygulamaları da faaliyet kollarımız arasında. Başta bonzai türleri olmak üzere farklı ve egzotik bitkilerden çok ilginç modellere varan dekoratif saksılara, bahçe malzemelerine kadar oldukça geniş bir yelpazemiz var. Ayrıca Beykoz'daki 43 bin m2'lik alana kurulu sera ve fidanlığımızın yanı sıra Baltalimanı'nda yer alan "bahçe ve bitki marketi" Garden Center da yepyeni bir konsept olarak hizmet veriyor... 20 bini aşkın bitki türünü ve 500 çeşit saksıyı müşterilerimizle buluşturuyoruz.

Son yıllarda özellikle pek çok yıldızlı konut projesinde sizin biyolojik gölet uygulamalarınıza yer veriliyor. Biyolojik göletlerin artan popülaritesini neye bağlıyorsunuz?
A.Ş:
Göl manzaralı evler, doğal bir hayata duyulan özlemin de göstergesi aslında. Başta Avusturya ve Almanya olmak üzere yurtdışında klorla ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki, aileler çocuklarıyla birlikte yüzdükleri suların daha doğal olmasını ve hiçbir kimyasal içermemesini tercih ediyor. Bu anlamda tamamen doğal olan göletler ise; içindeki su bitkileri ile bulunduğu bölgedeki tüm tabii yaşamı kendine çekiyor. Yani yapılan bir gölet, çevresinde kendiliğinden ekolojik bir sistem oluşturuyor, yani doğa şehrin içinde yaşıyor...

Göletler yüzme havuzu olarak da kullanılabiliyor mu?
C.Ş:
Biyolojik göletler ikiye ayrılıyor. Biri yüzme göletleri, diğeri süs göletleri. Yüzme göletlerinde kesinlikle keyifle yüzülebiliyor. Diğerinin de seyrine doyum olmuyor. ݐlk olarak yaklaşık 25 yıl önce Avusturya'da ortaya çıkan bu ekolojik konsept, suyun bitkiler tarafından, ne bir kimyasal madde ne de özel filtre kullanılmaksızın arıtıldığı, çevreye mükemmel biçimde entegre olan bir sistem... ݐstğge göre yüzlerce metrekareden binlerce metrekareye kadar hazırlanabilen göletler, her türlü hava şartına dayanabiliyor. Özellikle gölde kullanılan estetik unsurlar, ortama görsel bir zenginlik de katıyor. Suyu temizleme özelliği olan bitkiler, arıtma ve filtreleme özellikleri sayesinde, gölün her daim temiz ve sağlıklı olmasına imkan veriyor. Yani seneler boyu göletiniz doğal kalıyor...

Göletleri her ortama uygulamak mümkün mü? Mesela küçük bir bahçeye de gölet yapabilir misiniz?
C.Ş:
Elbette yapılabilir. Önemli olan derinlik. Sistemin sağlıklı çalışması için en az 1 metre derinliğinde olması gerekiyor. ݐsterseniz 1 metrekare genişliğinde de yapabilirsiniz.

Bir diğer özel çalışma alanınız dikey bitkilendirme, buna olan ilgi nasıl?
A.Ş:
Şehir hayatının içinde beton yığınları arasında nefessiz kalmaktan sıkılanlara, kendine soluklanacak alanlar, yeşili hissedebileceği kaçışlar arayanlara dikey bitkilendirmeyi özellikle öneriyoruz. Çünkü dikey bitkilendirme sayesinde soğuk taş duvarlar, binaların dış cepheleri, renklendirme ihtiyacı duyulan tüm iç ve dış yüzeyler sıcacık bir görüntüye kavuşuyor... Yeşili hissetmek için uzaklara gitmenize gerek kalmıyor; tam tersi yuvanızın içinde sanki ormanda gibi ailenizle birlikte bu güzelliği doyasıya yaşayabiliyorsunuz...

Bu arada müşterileriniz arasında pek çok ünlü isim olduğunu da biliyoruz. Birkaç isim ve onların alışverişte tercih ettikleri bitkileri öğrenebilir miyiz?
A.Ş:
Misafirlerimiz arasında Sabancı ailesi, Dinçkök ailesi, Mustafa Sarıgül, Ali Ağaoglu, Ozan Doğulu gibi pek çok değerli isim var. Misafirlerimiz tüm ürünlerimize özel ilgi gösteriyor ama bilhassa Japonların efsanevi ağacı, özel bir felsefeyi temsil eden bonsai ya da David Austin güllerinin yeri pek çoğu için ayrı! Kısa bir süre önce ürün portföyümüze ekledigimiz David Austin gülleri, tüm dünyada özel kokusu ile ünlü. Narin, meyvemsi, misk veya ferahlatıcı gibi değişik kokulu çeşitleri bulunuyor. Bu enfes kokular bize eski güllerin klasik duygusunu hatırlatırken, tüm zarafetiyle de bahçe ve balkonlara bambaşka bir ayrıcalık kazandırıyor.

Son derece renkli bir mesleğiniz var. Satışını yaptığınız bitkileri de bizzat sizin seçtiğinizi duyduk. Ürünlerinizi nerelerden alıyorsunuz, onları seçmek de keyifli bir süreç mi?
C.Ş:
Büyük bir keyifle alışveriş yapıyoruz. Hollanda, İtalya Avusturya, Almanya, Belçika, Japonya, Vietnam, Çin; en başta alışveriş yaptığımız ülkeler. Ayrıca kendi üretim çiftliğimizde yetiştirdiğimiz yüzlerce çeşit bitki de, bizim ayrı ayrı ilgilenip konuştuğumuz çocuklarımız gibiler. Yurtdışındaki fuarları özenle takip ediyoruz.

A.Ş: Zaten içimizde gezgin bir ruh var. Fuarlara katılmak da bize hem görsel anlamda çok şey katıyor hem de yepyeni dünyalarla tanışıyoruz. Öyle ki, bazen işimizin dışında bir sektörel fuarda da kendimizi buluveriyoruz. Çift olarak birbirimizi bu anlamda çok destekliyoruz.

İş dışında birlikte vakit geçirdiğinizde neler yaparsınız?
C.Ş:
Seyahat etmeyi çok seviyoruz. Bu sebeple fırsat bulduğumuz her an farklı ülkeleri keşfe çıkıyoruz. Bu arada değişik lezzetleri denemekten de ayrı keyif aldığımızdan, yepyeni mutfakları test edip, sonra hoşumuza giden lezzetleri kendi evimizde deniyoruz.

A.Ş: Yurtdışı seyahatler bizim keşif anlarımızdır. Yerel insanları tanımak, geleneksel ürünleri almak, kültürlerini öğrenmek vazgeçilmezimiz. Aldıklarımızı yaşadığımız mekana uyarlayıp kullanmaya özen gösteririz. Bizim için aile hayatı, çocuklarımızla paylaşım çok önemli. Onları arkadaşça dinleyip, birlikte keyifli vakit geçirmek en değer verdiğimiz anlar. Çok şanslıyız ki, iş ve aile hayatını birlikte çok güzel bir dengede yaşayabiliyoruz. Dolayısı ile birbirimizden hiç sıkılmadan, birbirimize omuz vererek ve tamamlayarak hayat ortaklığımızı devam ettiriyoruz.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.