Ceren Öztürk Şamdan Plus'a anlattı

“Üzgün olduğum anlarda daha çok şiir yazıyorum”

Ceren Öztürk Şamdan Plus'a anlattı
Kısa bir süre sonra Mesut Yılmaz'ın küçük oğlu Hasan Yılmaz ile dünya evine girecek olan iç mimar Ceren Öztürk tüm gelirini Mika-Der'e bağıslayacağı ilk şiir kitabı 'PenCeren'i anlattı...

Asıl mesleği iç mimarlık olan Ceren Öztürk küçük yaştan beri bir hobi olarak yazdığı şiirlerden oluşan ilk kitabını çıkarıyor. Üstelik kitap, şiirlerin yanı sıra fotografçı Çagla Cömert Heimel'in şiirlere uygun olarak çektiği fotoğraflardan da oluşuyor. Kısa bir süre sonra bir yıldır ilişki yasadığı eski başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz'ın küçük oğlu Hasan Yılmaz ile evlenecek olan 26 yaşındaki Öztürk ile hem adını 'PenCeren' koyduğu kitabını hem de evlilik heyecanını konuştuk.

Adı 'PenCeren' olan bir şiir kitabı çıkardınız. Şiire olan merakınız çok mu eskiye dayanıyor?


Küçüklügümde zaten yazmaya baslamıstım. 10 yasında falan defterleri karalıyordum. İlk olarak maniler sonra öyküler yazmaya basladım derken gelisti.

O zamanlar anne ve babanıza okutuyor muydunuz?

Hayır, o yaşlardayken kimseye göstermezdim. 18-19 yaşlarımda yavaş yavaş dostlarımla paylaşmaya başladım. O benim bir nevi günlüğümdü, özelimdi. Yaşadıgım duygular, arkadaşlarımın yaşadıkları duygular da içindeydi çünkü. Sonra annem ile paylaşmaya başladım çünkü o da edebiyata çok düşkün. O okuyunca "Bunları benim kızım mı yazıyor? bir şey yap ve bunları insanlarla paylaş" dedi. İlk annem beni tetikledi. Sonra yazmaya devam ettim ve büyüdükçe de yazmam gelişti. Bir gün ben de şiirlerimi tamamen bir hobi olarak insanlarla paylaşmaya karar verdim.

Esas mesleğiniz nedir peki?


Ben iç mimarım. Babam da mimar ve dört senedir onun yanında aile şirketimizde çalısıyorum.

Edebiyat okumak istemediniz mi hiç?


Aslında psikoloji okumak istiyordum ama edebiyata düskünlügüm yoktu. Siir yazmak sadece bir hobiydi. Profesyonel olarak bunu okumak, ise dönüstürmek istemedim. O nedenle bundan bir beklentim yok. Zaten siir Türkiye'de çok fazla okunmuyor ve dikkat çekmiyor.

Çıkaracağınız kitap sadece şiirlerden değil aynı zamanda fotoğraflardan da oluşuyor. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?


Düşündüm ve kitabımı nasıl ilgi çekici hale getirebilirim dedim. Tabii sanata düskünlügüm de burada etkili oldu. Fotograf çekmeyi de seviyorum ama istedim ki profesyonel bir insanla çalısayım. Bu nedenle her siire ayrı bir fotograf yaptık. 350-400 tane siirim var ama ben ilk kitap için 60 tane seçtim. Sonra Çagla Cömert Heimel ile tanıstım. Kendisi Viyana'da yasıyor ve iyi bir fotografçı. Onun duygularını yansıtısı çok hosuma gitti. Toplantılarımızı yaptık, o da projeyi çok begendi. Zaten onun da ticari bir beklentisi yok. Ancak Viyana'da oldugu için bu projeyi ortaya çıkarmak iki sene sürdü.

Genelde şiirleriniz aşkla mı ilgili yoksa her sey var mı?

Her sey diyebilirim. Ask ile alakalı da var tabii ama doga askı da var içinde. Herkesten etkilenebiliyorum. Örnegin benimle oturup bir sey palyasıyorsunuz ben ondan kendi bakıs açım ve duygularımla ortaya bir siir çıkarabiliyorum.

Ticari bir kaygınız olmadığını söylediniz ve bu nedenle de bu kitaptan elde edeceğiniz geliri Mika-Der'e (Minik Kalplerle El Ele Derneği) bagışlıyorsunuz. Mikader'i seçmenizin özel bir sebebi var mı?


Sanslı olamayanların, sanslı olanların hayat sınavlarına bir sebep olduguna inandıgım için ilk kitabım 'PenCeren'in gelirini çocuklar için çalısmalarını takdir ile takip ettigim Mika-Der'e bırakarak bir ısık da ben onlara, gelecegin büyüklerine, tutmak istedim.

Kitabınızın ismi 'PenCeren' bunu siz mi belirlediniz?

Evet, ismimden de yola çıkarak benim penceremden insanlarla paylasmak istedim siirlerimi.

İkinci kitabınız da kısa zamanda gelecek mi ve onda da bir fotografçıyla çalışacak mısınız?

İkinci kitaba da, hazır siirlerim var onları koyacagım. Yine o kitabın gelirini de bagıs yapmak istiyorum. Ancak bu sefer bir fotografçı degil de belki bir ressamla çalısabilirim. Daha çok genç insanlarla çalısmak istiyorum. Görünmeyen sanatçılar vardır ya onlara da sans verilmesi gerektigini düsünüyorum.

İlham üzüldüğünüzde mi, aşık olduğunuzda mı ya da çok mutlu olduğunuzda mı geliyor?

Aslında üzgün oldugum anlarda daha fazla yazabiliyorum çünkü beni rahatlatıyor yazmak. Bir de bir insanın herhagi bir durumundan mutlu ya da mutsuz etkilendigimde yazabiliyorum.

Şu andaki ruh halinizi sorabilir miyim?


Çok mutluyum. O nedenle de pek siir çıkmıyor.

Bu sene Mesut Yılmaz'ın oğlu Hasan Yılmaz ile dünya evine gireceksiniz. Mutluluğunuz bundan mı kaynaklanıyor?

Tabii biraz onun da etkisi var. Onun heyecanı çok büyük.

Düğünden sonra şiir yazmak için daha çok ilham gelecek mi sizce?

Evet, çünkü yasananlar daha da güzellesecek, yaplasılanlar artacak.

Nişanlınız Hasan Bey şiirleriniz okuyor mu?

Okuyor ve çok begeniyor. Bana hep "Nasıl yazıyorsun bunları?" diyor. Örnegin bana bir sey anlatıyor, ben onun yanında hemen o anlattıgı seyle ilgili bir siir yazabiliyorum o da çok sasırıyor. Bu konuda beni çok destekliyor.

Evleneceğiniz için çok heyecanlı mısınız? Bu heyecanla ilgili şiir yazdınız mı?


Evet, kıs aylarına dogru dügünümüzü yapmayı planlıyoruz. Tabii heyecan var ama kosturmaktan siir yazamıyorum. O biraz rahatladıgım zaman olacak gibi geliyor. Malum Anneler Günü yaklastı.

Anneniz ve müstakbel kayınvalideniz Berna Yılmaz ile ilişkiniz nasıl, neler planlıyorsunuz?

Ben annemle arkadas gibiyimdir çok severim. Zaten çok gençtir annem. Arkadaslarımla konustugum her seyi annemle de konusurum. Kayınvalidem, zaten Berna Annem. Onunla da iliskilerimiz çok iyi. İkisi de mükemmel insanlar.Berna Hanım zaten Türkiye'de çok sevilen, saygı duyulan, iyi kalpli bir insan. Sonuçta ikisi de anne ve bizleri bu günlere getirmisler.

Yılmaz Ailesi'ne gelin gidiyor olmanızın bir sorumluluğu, heyecanı var mı?

Heyecanı tabii ki de var ama sorumluluk zaten hayatım boyunca oldu. Ekstra bir sorumluluk gibi algılamıyorum bu durumu çünkü ben zaten oldugum gibiyim. Heyecan var çünkü böyle degerli bir aileye gelin gidiyorum. Hasan Bey ile kaç senedir berabersiniz? Bir seneden beri birlikteyiz. Bir arkadas ortamında tanıstık.

Çok kısa süre içinde evlilik kararı aldınız öyleyse..

Evet hemen kararımızı verdik. İkimizin de is hayatında simdiye kadar bir tecrübesi oldu. Hayatımızla ilgili belirli bir düzeni de kurdugumuz için bu kararı aldık. Ailelerimiz de bizi çok destekledi.

Nasıl evlenme teklifi aldınız?

Çok dogal gelisti aslında. Koltukta oturuyorduk ve birden teklif etti. İliskimiz de dogal oldugu için teklif de dogal oldu.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.