Ayşe Kucuroğlu

"Çalışmadığım zaman kendimi hasta gibi hissediyorum"

Ayşe Kucuroğlu

Kış sezonu için dolabınızda hangi parçalar ve hangi markalar öne çıkıyor?

Bu sezon en son Beymen'den Dries Van Noten'ın bir paltosunu aldım. Aslında çok palto aşığı bir insan değilim ama görür görmez aşık oldum ve hemen aldım. Askeri çizgiler taşıyan, her şeyle çok kolay giyebileceğiniz bir palto. Uzun olduğu için her şeyin üstüne giyip çıkabiliyorum. Alexander McQueen'in deri klos eteği yine bu sezon çok giydiğim parçalardan, yine aynı tasarımcının yeşil yapraklı bir kazağı favori parçam. Bu aralar kazaklara merak saldım, havalar iyi giderken bir an önce soğukların gelmesini istedim.Bugün de giydiğim elbiseler arasında yer alan Jil Sander tasarımı siyah sweatshirt kumasından yapılmış elbise yine bu sezon çok sevdiğim parçalardan. Victoria Beckham'ın yaptığı elbiselere de gözüm iyice alıştı, onları çok beğeniyorum. Academia'ya bayılıyorum, bu sezon özellikle çok güzel. Uçuk pembe gömleği ve eteğini günlük hayatımda da çok giyiyorum. Hem kumaşlar hem de renkler çok güzel.

Kişisel bakıma gelirsek, günlük rutin uyguladığınız güzellik sırlarınız var mı?

Makyajı çok seviyorum ama gece saat kaç olursa olsun eve geldikten sonra mutlaka makyajımı temizliyorum. Yüzümü ıslak gibi gözükecek kadar nemlendiriyorum, Balkan kökenli bir aileden geliyorum. Babam ve halalarımın cildi genetik olarak çok çabuk kırışabilen ciltler, bu yüzden yüzümü mümkün olduğu kadar nemlendiriyorum. Serum veya kremlerle evde ne varsa bolca yüzüme sürüyorum.

Bu sezon televizyonda da yemek üzerine ilgiyle izlenen bir programa imza attınız, televizyonu sevdiniz mi?

Televizyon işi bir adrenalin ve benim yapıma çok uygun, o disiplini sevdim. Beş çocuğum olduğu ve iş hayatının içerisinde olduğum için çok dakik bir insanım. Bu anlamda televizyonda çalışmak benim için çok uygun oldu. Yeni bir proje var şu anda görüşmekte olduğumuz, kesinleştiğinde sizler de duyacaksınız. Tekliflere de açığım.

"OYUNCULUK YAPMAYI" DÜŞÜNMÜYORUM
Oyunculuk yapmayı düşünür müsünüz?

Yok, oyunculuk düsünmüyorum o kadar uzun boylu değil. Çocuklarınız sizi ekranda görünce nasıl tepkiler veriyor? Suna'yı ve Kemal'i ara sıra televizyona götürüyordum hatta Kemal eve gelince Osman'a "Sen beni görmedin mi, ben bugün kanaldaydım, izlemedin mi beni?" diye soruyordu. Onlara çok değişik geliyor annelerini televizyonda görmek. Özellikle dört numara Cenk'le, programın tekrarları hep birlikte izlerken çok keyif alıyorduk.

Yemek yapmayı çok sevdiginizi biliyorum, dünya mutfagından hangileri tercihiniz?
Yemek yapmayı çok seviyorum, son zamanlarda da kendi restoranımda Fransız alt yapılı lokal lezzetleri de kullanarak bir mönü yarattım. Mönüde zaman içinde deneye deneye yeni lezzetler ortaya çıktı. Mönünün omurgası çok kuvvetli çünkü makarnalarını ve ekmeklerini ben yapıyorum.

Happily Ever After'ın bu seneki yılbaşı mönüsü nasıl?
Yılbaşında her zamanki yılbaşı mönümüzü hali hazırda veriyor olacağız, bazı insanlar böyle özel günlerde abartılı mönülerden hoşlanmıyor, biz de bu nedenle günlük hayattan kopacağımız bir mönü hazırlamak istemiyoruz. Çünkü ben de bir yere gittiğimde yiyeceğim yemeğin önüne temanın geçmesinden hoşlanmıyorum. Yılbaşı için 'Hindi Wellington' yapıyoruz ve aynı zamanda 'Ördek Confit' olacak.

"YILBAŞI MÖNÜMÜZ BELLİ"

Yılbaşı akşamı için planınız nedir, mönü belli mi?

Bu yılbaşında yemek kısmını evde çocuklarla geçireceğim. Yılbaşı akşamım benim çok uzun sürüyor, çocuklarla birlikte yemek sofrasında yılbaşı akşamına başlıyoruz. Ondan sonra eşimi alıp arkadaşlarıma katılıyorum. Yüksek ihtimalle yine kendi restoranımda eşim ve dostlarımla birlikte olacağım. Evdeki mönü de bol Türk mezeli olacak çünkü anneanne ve dede de gelecek, yeni yıl olduğu için çocuklar da istedikleri her şeyi yiyebilecekler. Kızarmış küçük tavuk parçaları, kızarmış sosisler ve küçük yuvarlak köfteler olacak ve televizyon açık olacak, klasik bir yılbaşı olacak aynı benim çocukluğumdaki gibi...

Yeni yıldan beklentileriniz neler?

Çocuk (gülüyor). Şakaydı... Herkes için sağlık ve huzur diliyorum yeni yılda, sağlık ve huzur olduktan sonra gözüm yüksekte değil açıkçası.

Televizyon, markalarla işbirlikleri, Happily Ever After ve çocuklar derken çok yoğun bir çalışma temponuz var. Hepsine nasıl vakit ayırabiliyorsunuz?


Aşkla vakit ayırıyorum. Çalışmayı çok severek yapıyorum, bir gün evde kalmayı denedim bin bir türlü hastalık belirtisi buldum kendimde o yüzden esim de yasakladı evde durmayı. Evde hiçbir şey yapmadan gerçekten duramıyorum ben. Kendi iş yerimde yemek pişirirken, mönüye bir şeyler eklerken dinlendiğimi hissediyorum. Çok da uykuyu seven bir tip değilim. Çocuklarla olunca, kendimi işe atınca "Oh dünya varmış" diyorum, eşim de çok yardımcı. Sabahtan akşama kadar hep "Ne kadar güzel" ve "yi ki..." diye telkin ediyorum kendimi. "Ne kadar güzel ki sevdiğim insanlarlayım, sevdiğim işi yapıyorum ve sağlıklıyım" diyorum. Bunu kendime hatırlatınca bana enerji geliyor, yorulmuyorum.

İsminiz artık bir marka ve Beymen gibi birçok ünlü marka sizle işbirliği yapmaktan keyif alıyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

݁nanılmaz mutlu oluyorum, daha önce Türk tasarımcılarla da işbirliklerim oldu. Beymen'le de geçtiğimiz sezonlarda işbirliklerim olmuştu. Aynı zamanda sadık müsterişi olduğum bir markanın bana böyle bir teklif getirmesi beni çok mutlu ediyor. Bu işi severek yaptım çünkü Beymen çok eski ve köklü bir marka. Her zaman her ihtiyacımı Beymen'de buluyorum, Türkiye'de sadece buradan alışveriş yapıyorum. Çocuklarla ilgili ihtiyaçlarımızı genellikle Amerika'ya gittiğimizde alıyoruz, vintage da çok seviyorum. Buradan aldığım güzel ürünlerle dolabımdaki eşyaları kombinlemek çok hoşuma gidiyor. Hiçbir şey almak istemesem de o gün kendimi dinlemek istediğimde Beymen'in ayakkabı reyonunu dolaşmak bana terapi gibi geliyor.

ZEYNEP GÜLER CEYLAN

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.