"Hürrem'i ben oynasaydım keşke"

6 yaşında başladığı oyunculuk kariyerine müzikle devam eden Mine Çayıroğlu: Zirvede olduğum dönemde İngiltere'ye yerleşip üç yıl tiyatro eğitimi aldım. Orada bana iki başrol teklif ettiler ama kabul etmedim. Her şeyi bırakıp gittiğime değil, Türkiye'ye dö

"Hürrem'i ben oynasaydım keşke"
Uzun bir süredir ekrandan uzak olan tecrübeli oyuncu Mine Çayıroğlu, şu sıralar dört parçalık maksi single'ı 'Hayalperest'in heyecanını yaşıyor. Çayıroğlu; çocuk oyuncu olarak başladığı kariyerini, yeni single'ını ve hakkında bilinmeyenleri GÜNAYDIN'a anlattı...

Sizi uzun bir süre ekranlarda veya sinemada göremedik. Neden ortadan kayboldunuz?

Kaybolmadım; her şeyi şansa bırakan biri değilim ama insanın hayatında şansın büyük bir yeri varmış. Doğru projenin gelmesi, doğru insanlarla buluşma gibi konularda çeşitli olaylar yaşadım. Bir de hamilelik ve doğum sürecim vardı. Hepsi bir araya gelince sektörden bir süre uzak kaldım.

SEKTÖR ÇOK DEĞİŞMİŞTİ

Zaman zaman şanssızlıklar yaşadığınızı söylüyorsunuz yani...
Kötü şans diyelim... 6 yaşından beri oyunculuk yapıyorum. Oyunculuğa üç sene ara verip tiyatro dersi almak için İngiltere'ye yerleştim. Orada konservatuvar eğitimi aldım. Kamera önü, şan ve dans dersleriyle çok yoğun bir eğitim süreci geçirdim. İngiltere'den döndüğümde herkesi ve her şeyi bıraktığım gibi bulamadım. Sektörü çok fazla ilerlemiş, ihtiyaçları farklılaşmış buldum.
Türkiye'ye döndüğünüzde nasıl bir sektörle karşılaştınız peki?
Döndüğümde çalışmak istedim; o enerjiye sahibim, alt yapım sağlam, tecrübem var. Ben evde oturmayı tercih etmedim ama demek ki tercih edilmedim. Doğumdan önce ve sonra da her kadın gibi ben de iş yapmak istemedim. Daha sonra 'İffet' dizisiyle ekrana döndüm ve istenmeme durumunu biraz kırdım. Ama bu diziden sonra yine iki sene evde oturdum. Aslında daha çok çalışabilirdim ama olmadı. O zamanlar bu çözümleyemediğim bir durumdu.

TÜRKİYE'DEKİ KARİYERİMİ BIRAKAMADIM
Popüler bir oyuncuyken neden İngiltere'ye gittiniz?

O dönem 'Mine Çayıroğlu dizileri' gibi bir şey vardı; her dizide, her projede ben vardım. Bir iş yapıyorsam, en iyisini yapmak isterim. Böyle bir dönemde eğitim almak için İngiltere'ye gittim. Diziden diziye koşan biri olarak, eğitime ihtiyacım var mıydı tartışılır ama ben gitmek istedim ve gittim.

Bu kararınızdan pişmanlık duyuyor musunuz peki?

Kariyerimin zirvesinde olduğum dönemde İngiltere'ye gitmeme değil, Türkiye'ye döndüğüme pişmanım. Çünkü İngiltere'de üç yıl kaldım ve konservatuvar eğitimimin son yılında iki başrol teklifi geldi. Şöyle bir karar vermem gerekiyordu; ya Türkiye'ye dönecektim ya da İngiltere'de kalıp kariyer yapacaktım.

Siz dönmeyi tercih ettiniz...
Gittiğim okul, İngiltere'nin en iyi drama okullarından biriydi. Eğer sabredip o iki başrolden birini kabul etseydim, şu an belki de Hollywood'da çalışıyor olabilirdim. Böyle bir kapıyı açma şansım vardı ve gidişatım buna çok müsaitti. Ama o yıl 'Türkiye'de bir kariyerim var, çok uzaklaştım, kaldığım yerden devam edeyim' dedim ve ülkeme dönmeyi tercih ettim.

Bu süreçte size destek olan, yol gösteren birileri oldu mu?

'Son Söz Sevginin' adlı dizide Haluk Bilgiler ile beraber oynamıştık. Kendisi yurt dışında önemli bir konservatuardan mezun. Bir gün onu aradım ve İngiltere'deki okulu kazanabilmem için ne yapmam gerektiğini sorup yardım istedim. Seve seve kabul etti. Kendisiyle Shakespeare'in bir oyununu çalışmaya başladık. Bu çalışma ile bana İngilizce aksanı, oyunculuk ve vücudumu kullanma biçimimle ilgili her şeyi öğretti. Haluk Bilginer'in, İngiltere'deki okulu kazanmamdaki rolü çok büyüktür.

'ŞANSINI MÜZİKTE DENİYOR' DEMESİNLER

Şimdi bir maksi single çıkardınız. Neden oyunculuğa dönmeyi değil de, şarkıcılığı tercih ettiniz?
Kimse oyunculukta tercih edilmediğim için şarkıcılık yaptığımı düşünmesin. Müzikle ilgili bir kariyer yapmak, çocukluğumdan beri istediğim bir şeydi. Lise yıllarımda setlerde çalışırken şan dersleri aldım. Müzik benim için hep bir tutkuydu. Oyunculuk ise ön planda olmamı sağlıyordu. Müzik kariyerim, bu durum nedeniyle biraz geç başladı. 'İstediğini alamadı, o yüzden müzikte şansını deniyor' demek çok doğru olmaz. Zaten müzik sektörünün durumu ortada. Ben de içimdeki müzik aşkını şimdilerde hayata geçiriyorum. Hem sahnede şarkı söyleyeceğim, hem de oyunculuğa devam edeceğim.

Peki 'Hayalperest' nasıl bir single?
Dört şarkı var içinde. Bunlardan biri; bir parçamın akustik versiyonu... 'Kozadaki Kelebek' şarkısının sözü ve müziği bana ait. Bu şarkıyı, hayatımda en çok sevdiğim kişilerden biri olan anneannemi kaybettikten sonra yazdım.

HÜRREM'İ OYNAMAYI ÇOK İSTİYORDUM

Son dönemde ekranda 'Keşke ben de oynasaydım' dediğiniz bir dizi oldu mu?
'Muhteşem Yüzyıl'da oynamayı çok isterdim ama olmadı ne yazık ki. O diziye çok yakışacağımı düşünmüştüm. Halit Ergenç ile karşılıklı oynamayı arzu etmiştim. Özellikle 'Hürrem' rolünü canlandırmayı isterdim. Yanlış anlaşılmasın; Meryem Uzerli gerçekten o rolün hakkını verdi, rol ona çok yakıştı. Kendisini de çok seviyorum ama o rolü ben oynamayı arzu ederdim.

Peki müzik kariyerinizde düet yapmak istediğiniz bir sanatçı var mı?

Teoman'la düet yapmayı gerçekten çok istiyorum. Kendisiyle hiç tanışmadım. İyi beste yapıyor, iyi söz yazıyor, ruhuma hitap ediyor. Bana hissettirdiği duyguyu çok seviyorum. Bu maksi single'la biraz hareketlendikten sonra Teoman'ın kapısını çalabilirim sanırım. Şu an kendi şarkılarımı konserlerimde okumayı hayal ediyorum; umarım hayallerim gerçek olur. Kayda değer bir söz arşivim de var; bunları nasıl değerlendireceğime bakacağım.

EVLİLİK DEFTERİNİ KAPATMADIM
3.5 sene önce boşandınız, tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Evlilik beni korkutuyor, çok büyük bir sorumluluk. Özgürlüğüne düşkün biriyim; bu yüzden şimdilik evlilik düşünmüyorum. Fakat evlilik defterini kapatmış değilim. Evlenecek olursam; daha önceki evliliğimden aldığım dersleri göz önünde bulundururum. 5 yaşında bir oğlum var, bu yüzden daha sabırlı, daha özenli olmam gerekiyor. Evlenmeden önce defalarca düşünmem lazım.

OĞLUM OYUNCU OLMASIN!
Ünlü birisiyle evlenmeyi düşünür müsünüz?

Büyük konuşmayayım ama bu sektörden biri ile evlenmem. Çünkü iki sanatçının bir arada olması zor. Biz bir anı diğer anına uymayan, daha duygusal, daha kırılgan, daha çok yıpranan insanlarız. Her iki kişinin de ruh hali aynı olunca, evlilikler bir yerde tıkanıyor ve denge kurulamıyor. Bu yüzden aynı meslekten biri ile evlenmeyi tercih etmem.

Oğlunuzun ileride sanatçı olmasını arzu eder misiniz?

Oyunculuk çok zor; insan ister istemez kendi yaşadıklarına bakıyor. Çocuğumun bu işleri yapmasını istemem ama oyuncu olmak isterse engel olmam. Ama inşallah böyle bir arzusu olmaz! Oyunculuk yıpratıcı bir süreç; bir gün zirvedeyken, öbür gün evde oturabilirsin. Buna hazırlıklıysan oyunculuk yapabilirsin. Çünkü her zaman kapına projeler yığılmıyor! Çok iyi bir diziye giriyorsun, güzel bir oyunculuk sergiliyorsun ama proje tutmuyor ve yayından kalkıyor. Bunu son dönemde birçok dizide gördük. Oğlumun üzülmesini, yıpranmasını istemediğimden, oyunculuğu meslek olarak seçmesini istemiyorum.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.