RÖPORTAJ İREM ORHAN
Türkan kokularının hayata geçirilmesi, tıpkı kokuların ortaya çıkmasındaki simya gibi, üç kadının beraberliği ve uyumuyla gerçekleşti; Türkan Doğrulatan Turan tüm yaratım, tasarım ve üretim sürecini, M. Pınar Bayoğlu finans ve satış ağının, Beste Yazman ise markanın tüm dijital/konvansiyonel pazarlama dünyasının yaratım ve yönetimini üstlendi. Her kokunun ayrı bir hikayesi olması dolayısıyla öne çıkan markanın varoluş hikayesini yaratıcılarından dinliyoruz.
Öncelikle bize biraz marka hikayenizden bahsederek baslamak ister misiniz? Nasıl basladı Türkan; Cologne Du Parfumeur'ün varolus hikayesi?
Her şey Türkan'la başladı! Türkan Doğrulatan Turan'ın hayaliyle ortaya çıktı markamız. Hayatta gerçekten yapmak istediğimiz işi gerçekleştirebilmek için çok uzun yıllar beklememiz gerekebiliyor. Pandemi döneminin bizleri etkisi altına aldığı düşüncelerle 'eğer bu hayatta bir iz bırakacaksak o gün bugün çünkü hayat çok kısa' diyerek, Türkan'ın çok uzun yıllardır kurduğu hayali gerçekleştirmek için harekete geçmemize katalizör oldu. Doğanın bize sunduğu özlerin bir uyum içerisinde birleştirilebilmesindeki mucizeyle 'beraberlik ve uyumu' esanslara taşıyarak herkesin kendine yakın hissedebileceği doğanın özlerini buluşturduk. Türkan kokularının hayata geçirilmesi ise tıpkı kokuların ortaya çıkmasındaki simya gibi 3 kadının beraberliği ve uyumuyla gerçekleşti; Türkan Doğrulatan Turan tüm yaratım, tasarım ve üretim sürecini, M. Pınar Bayoğlu finans ve satış ağının, Beste Yazman ise markanın tüm dijital/konvansiyonel pazarlama dünyasının yaratım ve yönetimini üstlendi. 18 ay süren bir ar-ge ve üretim döneminin sonunda Ekim 2021 de Türkan; evrenle uyumumuzu her an üzerimizde taşıyabilmemiz için doğdu.
Güncel haliyle ürün çesitliliginizde neler var, son üretimleriniz hakkında neler söylersiniz?
İlk koleksiyonumuz olan Cologne Du Parfumeur; 'parfüm ustasının tasarladığı kolonya' diyoruz, yani parfüm esanslarından oluşan kokuların kalıcılığı parfümle kolonya arasında yer almaktadır. Türkiye'de ilk defa var olup, satışa çıkan bu kategoride dört farklı kokuda iki ayrı boy yer alıyor. Koleksiyonun yaratım aşamasındaki önceliğimiz yepyeni bir kullanım şekli ortaya koyarak sadece klasik boyun ve bilek içi değil vücudunuzun saçlar dahil her yerinde istediğimiz sıklıkta özgürce kullanabileceğimiz cilt dostu bir ürün yaratmak oldu. Notaları seçerken klasik kategorilerde gitmek yerine doğaya en yakın, doğanın özlerinden insanın özüne ve tenine en yakışan notaları seçmeye özen gösterdik.
Markanızı öne çıkaran diger hususlar hakkında neler söylersiniz peki? Neredeyse her yeni gün benzer bir markanın dogdugu günümüzde, siz farklı olup fark yaratmak konusunda neler yapıyorsunuz?
Üretim yapmayı seçtiğimiz niş bir kategori hatta ülkemizde lokal alanda çalışılmamış bir kategori olması sebebiyle ezber bozan bir marka yaratmak zorundaydık. Bu sebeple de ilk koleksiyonumuz Cologne du Parfumeur oldu. Bu koleksiyona eşlik eden ismimiz, sıra dışı kokularımız, esans oranımız ve tamamı özel tasarım olan bir şişe yarattık. Tüm lokal şartları sonuna kadar zorlayarak doğa dostu üretim ve paketleme malzemeleri tercih ettik. Türkan'da her kokunun bir hikayesi ve buna eşlik eden bir tasarım dünyası var. Türkan'ın büyüme sürecinde de özgün ve farklı kalabilmeyi hedefliyoruz.
Bu noktada yine birbirine benzer çok fazla üretim ve ikir gördügümüz bir atmosferde, 'orijinal olmak' kavramını nasıl tanımlıyorsunuz?
Orijinal olmak özellikle içinde yaşadığımız dönemde nadir bir özellik haline geldi. Ezber bozmak, risk almak, denenmemişi denemek veya var olan o günkü trendler ne ise onun dışında durmaya cesaret edebilmek gitgide daha çok korkulan ve uzaklaşılan kavramlar haline geldi. Her ne kadar birçok anlamda ilkleri denemiş olsak da, orijinal olmak bizim için sadece tasarımda veya kategoride ilk olmak demek değil, tüketim çılgınlığı yaşanan bir dönemde az ve öz olmak, sürdürülebilirliğin devamlı konuşulduğu bir ortamda öncelikle az üretmek, binlerce seçeneğin olduğu bir dünyada, koku seçeneklerimizi sınırlı ve en iyileriyle sunmak bizim için orijinal olmak ve fark yaratma kavramını demek. Kendimizi ifade ederken kullandığımız "efsanelerden ilham alan, doğadan ilham alan" anlatımlarda aslında bu kadar seçeneğin olmadığı bir ortamda büyüyen bir jenerasyon olarak, az ve özün daha değer gördüğü zamanlara öykünüyoruz. Sadece orijinal değil, kalıcı olabilmek, çocuklarımızın da sürdürebileceği eskiden ilham alan ama günümüzün bilinciyle hareket eden, geleceğin de markası olabilmek.
Markanızın sahiplendigi ana degerler hakkında neler söylersiniz?
Sadece marka olarak değil, kendi özel hayatlarımızda da her anlamda doğadan uzaklaşmadan, mümkün olduğunca natürel ve özümüze doğru kaldığımız bir yaşam sürmek bizler için en önemli değerler. Doğa bize hayatın mucizelerini sunarken bize de ona karşı saygılı olmak, onunla bir bütünlük ve uyum içerisinde yaşamak düşer. Tam da bu yüzden her bir Türkan kutusu ve şişesi doğanın döngüsü düşünülerek, bıraktığımız karbon ayak izinin yok sayılacak kadar az olmasına özen gösterilerek tasarlandı. Bu yüzden Türkan sadece güzel kokularla değil, A'dan Z'ye doğa dostu bir ambalajda, cam şişede gelir ve doğada geri dönüşebilir. Tüm ürünlerimiz el yapımıdır. Kokularımızın içindeki farklı çiçek özlerinde kendiyle uyumu bulan, dünyaya yansımasını güzelleştirmek isteyen tüm kadın ve erkekleri düşünerek tasarlandı. Kokularımızın herkesin hayatına güzel bir değer katabilmesi en büyük hayalimiz.
Yakın vadeli sizi heyecanlandıran plan ve projeleriniz var mı?
Lansmanına hazırlandığımız yeni kategoride yeni şişelerinde yeni koleksiyonumuz var. Yoğun talep üzerine bir süredir Extrait de Parfum kategorisinde üretime hazırlanıyoruz. Bir kokunun tasarımı sürecimiz 6 ila 8 ay arasında sürüyor ve bizim için en heyecanlı an doğru reçeteyi yakaladığımız gün oluyor! Her şeyiyle yenilendiğimiz gelecek koleksiyonumuz için heyecan doluyuz.