RÖPORTAJ: İrem Orhan
FOTOĞRAF: Lara Sayılgan
STYLIST: Eylem Yıldız
SAÇ: Mehmet Türkibiş
MAKYAJ: Akın Sert
ÇİÇEKLER İçin LE MIEN FLEUR’'a Teşekkür Ederiz.
RÖPORTAJ: İrem Orhan
FOTOĞRAF: Lara Sayılgan
STYLIST: Eylem Yıldız
SAÇ: Mehmet Türkibiş
MAKYAJ: Akın Sert
ÇİÇEKLER İçin LE MIEN FLEUR’'a Teşekkür Ederiz.
“Özlem’den önce daha hiperaktiftim, şimdi daha sakin daha dingin biri oldum, huzurluyum.”
İREM ORHAN:İki şahane çocuk ile taçlandırdığınız evliliğinizde, dışarıdan bakınca şimdilerde keyfiniz hayli yerinde. Nasıl bir yolculuk evlilik sizin için? Nasıl gidiyor her şey?
ÖZLEM ADA ŞAHIN: Öncelikle teşekkür ederiz, bizim için çok güzel bir yolculuk, her güne daha anlamlı ve heyecan dolu başlıyoruz bu sayede... Huzurluyuz, mutluyuz.
İ.O: Özlem Hanım, Berkay Bey ile hayatı paylaşmanın en keyifli yanı nedir sizce?
Ö.A.Ş. Benim için çok eğlenceli, Berkay gerçekten özünde çok eğlenceli ve anlık sürprizler yapan birisi olduğu için hayatımın her anı dolu dolu geçiyor.
İ.O: Bu evlilikte birbirinizi tamamlayan yanlarınızın neler olduğunu söyleyebilirsiniz?
Ö.A.Ş. Berkay benim daha sakin bir yapıda olmamı sağladı, daha mantıklı ve ileri görüşlü oldum onun sayesinde. Hayata daha güzel pencereden bakmamı sağlayan biri.
BERKAY ŞAHIN: Özlem’den önce daha hiperaktiftim, şimdi daha sakin daha dingin biri oldum, huzurluyum.
İ.O:Şu hayatta birbirinizden öğrendiğiniz en önemli hayat dersi ne olabilir?
Ö.A.Ş. İyisiyle kötüsüyle hayatın bize yaşattığı her olaya karşı şükretmek.
İ.O: Konu aşk olunca, hayat sürprizlerle dolu. Siz ilk görüşte aşk dedikleri şeye inanır mısınız? Bu konuda şansını zorlamayı sevenlerden misiniz?Ö.A.Ş. Tabii ki inanıyorum. Berkay’ı görünce “İşte o adam” dedim, “evleneceğim adam” demiştim, çok kısa bir sürede hemen evlendik zaten. Evlilik çok güzel bir şey, doğru insan ve doğru kişi ile yapıldığında tabii ki. Ruh eşi olmak, karşındakinin seni tamamlaması... Berkay beni tamamlıyor, ben de onu. Berkay’ın önceliği hep ben ve ailemiz.
İ.O: Bu arada siz nasıl tanıştınız, ilk tanıştığınızda neler hissetiniz? O günleri birlikte hatırlayalım mı?
B.Ş. Nihat Odabaşı ile bir klip çekecektik, klibe de oyuncular geldi. Oyuncu seçimini de biz yapacağız. Ben Özlem’i ilk orada gördüm. “Bu kız olmaz, bunu çıkarın” dedim. “Tamam” dediler. Sonra ben numarasını almalarını söyledim. O şekilde oldu. Ben ona yazdım, “konuşalım, görüşelim” dedim. O şekilde gelişti.
İ.O:Şimdilerde aşkta nasıl bir dönemdesiniz?
Ö.A.Ş. Berkay ile ilişkimizin sırrı bence birbirimizi çok iyi tanıyor olmamız. Sınırlarımızı biliyoruz. Ne o benim sevmediğim bir davranışta bulunur ne de ben. Birbirimizi kıracak, tüketecek her türlü davranıştan kaçınırız. Bu çok önemli bir şey. Onun önceliği benim, benim önceliğim o. Birbirimize koşulsuz sevgi, huzur ve mutluluk vermeye odaklıyız. Eğer bir problemimiz varsa bunu yastık altı yapmayız yani, oturur konuşur ve çözümleriz. Güven ve saygı, ilişkimizin temelini oluşturuyor. Ben her zaman onun işine, kariyerine, mesleğine ayırdığı zamana saygı duyarım. O da benim alanlarıma saygı duyar. Birbirimizi bunaltmayız. Bence ilişkilerde insanlar birbirlerini tükettiği için ve alanlarına saygı duymadıkları için sabırları kalmıyor. Birbirimize çok düşkünüz. Her konuda birbirimizin fikirlerini alıp birbirimizi dinleriz. Bir bütün gibiyiz yani. Buraya kocaman bir nazar boncuğu koyar mısınız!
İ.O:Güven ve sadakat kelimeleri sizin için ne ifade ediyor?
Ö.A.Ş. Çok şey... Evliliğin temeli bu. Bu iki kelime olmazsa evliliğin yürümesi imkansız benim için.
B.Ş. Güven ve sadakat bence ikiz kardeş gibi. İkisine de ilişkide ihtiyaç var ve bunlar çok önemli.
“Özel günleri pek sevmediğim için (bize her gün özel) unutamadığım bir Sevgililer Günü hediyesi yok ama karıma hep hatırlayacağı harika sürprizler yapmayı çok seviyorum.” B.Ş
İ.O:Hanginiz daha iyi sır tutabiliyor peki?
Ö.A.Ş. Berkay.
B.Ş. Tartışmaya kapalı; ben.
İ.O: Birbirinize hediyeler almayı sevdiğinizi biliyoruz; şimdiye kadar birbirinizden aldığınız en anlamlı hediye neydi?
Ö.A.Ş. Bana aldığı her hediye çok kıymetli ve önemli.
B.Ş. Ben hediye almayı severim şahsen, bana hediye verilmesinden pek hoşlanmam çünkü özel günleri, doğum günlerini sevmiyorum.
i.O: Peki, birbirinize verdiğiniz en unutamadığınız Sevgililer Günü hediyesi neydi?
Ö.A.Ş. Berkay’ın bana harika bir tatil sürprizi olmuştu anlık gelişen, çok çok güzeldi.
B.Ş. Özel günleri pek sevmediğim için (bize her gün özel) unutamadığım bir Sevgililer Günü hediyesi yok ama karıma hep hatırlayacağı harika sürprizler yapmayı çok seviyorum.
İ.O: Birbirinize çok sık hediye alır mısınız, daha çok ne tür hediyeler sizi mutlu eder?
Ö.A.Ş. Alırız, illa önemli bir gün olmasına gerek yok. Hatta ben hiç alakasız bir günde hediye almayı da vermeyi de daha çok severim. Gerçi Berkay pek ona hediye almamı sevmese de ben alırım. Kendimizi şartlamayız, hayatin akışında gelişir her şey.
İ.O: Hatta yeri gelmişken şunu da sormadan geçmeyelim; Berkay Bey’in aldığı hediyelerin fiyatı bazen de gündem oluyor. İyi yorumlar yapılırken, eleştiri oklarının hedefi de oluyorsunuz bazen. Şimdiye kadar bu konuyla ilgili bir yorum yapmadınız ama eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ö.A.Ş. Eşimin bana aldığı hediyelerin maddi değerinin hiçbir önemi yok, insanlar sevdikleri için gözünü kırpmadan her şeyi yapabilirler, dolayısıyla biz birbirimize aşık iki kişi olarak hediyelerin maddi değeri değil, o an birbirimize hissettirdiğimiz duyguların asıl gerçek olduğunun çok uzun zamandır farkındayız, onun için insanların bu tarz yorumlarını yanlış buluyorum.
B.Ş. İnsanlar aileleri ve sevdikleri için yaşarlar, onlar için çalışırlar, onlara daha rahat yaşam koşulları sunmak için çalışıp didinirler. Dolayısıyla 16 yaşından beri çalışan biri olarak sevdiklerime aldıklarım hediyeler için kimsenin düşüncesini dikkate almıyorum. Eminim şu an bu yazıyı okuyan herkes de bu söylediklerime katılacaktır.
İ.O: Hanginiz daha romantiktir?
Ö.A.Ş. Berkay.
B.Ş. Ben
İ.O: Şimdiye kadar ki, en romantik anınızı bizimle paylaşmanızı istesek? O anı o kadar romantik kılan neydi?
Ö.A.Ş. Bir sürü var ama birinden bahsetmem gerekirse; gece yarısı beni aramıştı konser arasında, “Minik bir valiz yap, sabah tatile gidiyoruz.” Ben tabii çok şaşırmıştım, beklemediğim bir anda ve uyku sersemiyim. Çok heyecanlanmıştım, mutlu olmuştum. Hemen annemi aramıştım, çocuklara bakması için ve valizimi hazırlamıştım.
İ.O: Evde hanginiz daha neşeli ve eğlencelisiniz? Milyonların sevdiği bir sanatçı ile hayatı paylaşmak nasıl hissettiriyor size?
Ö.A.Ş. Berkay tabii ki beni çok eğlendiriyor, çok güldürüyor. Mesela televizyon izlerken bir anda mutfağa gidiyor, ben zannediyorum ki kendine çay falan yapıyor, meğer benim için atıştırmalıklar hazırlıyormuş ki, ben gece yemeyi sevmem, zorla bana yediriyor, evin içinde dört dönüyoruz. Aşırı gülüyorum onun bu hallerine. Biz çok şanslıyız birbirimize sahip olduğumuz için ve en önemlisi, biz olabildiğimiz için.
İ.O: Kızlarınızın da ileride Berkay Bey gibi tanınan bir müzisyen olmasını ister misiniz? Onlarla ilgili nasıl gelecek hayalleri kuruyorsunuz?
Ö.A.Ş. Onların kendi seçimlerine saygımız sonsuz. Babalarından dolayı çok şanslılar. Bu yolda onlara yol gösterebilecek birisi var. Arya şu an müzik ile ilgileniyor, piyano çalıyor. Yeteneği de var. Yarışmalara hazırlanıyor. Gelecek ne gösterir bilemiyorum ama şimdilerde son durum bu.
B.Ş. Kendi seçimleri ve kendini mutlu hissettiği yerde olmaları benim en çok istediğim şey, ben bir baba olarak her zaman arkalarında olacağım, tercihleri ne olursa olsun...
İ.O.Birbirinizin sevmediğiniz ve değiştirmeye çalıştığınız bir özelliği var mı?
Ö.A.Ş. Bu soruya gülüyorum çünkü çok komik bir cevabi var. Yıllardır hiç değişmedi bu cevap. Sürekli bana yemek yedirmeye çalışır. Israrcılığı diyebiliriz. Abartmıyorum elinde çatal ile kovalar beni. Ben ısrarı hiç sevmem. B.Ş. Bazı sabahlar gereksiz stresli uyanıyor daha sakin uyanabilmesini isterdim
.
İ.O: ‘İyi geçen bir gün’ tanımınız nedir? Sizin için keyifli bir günü tarif edebilir misiniz?
Ö.A.Ş. Sabah motive ve enerjik şekilde uyanıp kızlarımı okula bırakıp spora gitmek. Sonrasında akşam onlarla birlikte yemek yiyip ailece günün kritiğini yapmak.
B.Ş. Sakin, huzurlu ve bereketli bir gün.
“Hayatta risk almayı severim, zaten yatırımlarım da hep risk üzerine. Mesela iş hayatında da birçok çılgınlığım var.” B.Ş
İ.O: Hiç bilmediğimiz ve söylediğinizde şaşırtan bir özelliğiniz var mı?
Ö.A.Ş. İnatçı olmam. Günü planlı yaşamak. Gün içindeki akışımı bozacak ani programlar beni rahatsız eder. Temizlik, düzen takıntım da var, bu bazen yorucu olabiliyor. Mesela evdeki tüm çekmeceleri tek tek kontrol edip yeniden düzenlerim. Bu özelliklerimi biraz azaltmak isterdim.
B.Ş. Muhteşem yemek yaparım.
İ.O: Gün içinde herhangi bir konuda zorlandığınız anlarda kendinizi nasıl motive edersiniz?
Ö.A.Ş. Vardır bir hayır derim, olumlamalar yaparım.
B.Ş. Kızlarıma sarılarak ve onları öperek... Bir de Michael Buble dinlemek.
İ.O: Risk almayı sever misiniz? Bugüne kadar yaptığınız en büyük çılgınlık neydi?
B.Ş. Risk almayı severim zaten yatırımlarım hep risk üzerine. İş hayatında birçok çılgınlığım var.
Ö.A.Ş. Risk almayı sevmem, garanticiyimdir.
İ.O: Mutfakla aranız iyi biliyoruz Özlem Hanım. Kızlarınızla da sık sık mutfağa giriyorsunuz peki mutfak için yardımcınız var mı yoksa mutfakta her şey size mi emanet?
Ö.A.Ş. Mutfağımı severim, yemek yapmak benim için bir terapi gibi. Mutfak için bir yardımcım yok, yemek kısmı bana ait. Berkay benden başkasının yemeğini yemez ve hemen anlar benim yapmadığımı. Kızlarım da öyle, bazen dışarıda bile olsak “Anne eve gidince yemek yiyelim” derler. Bu bence el lezzetiyle alakalı bir durum. Annem dahil herkes “Senin yaptığın şey çok farklı oluyor, tarif aynı, aynısını yapıyorum ama sen bir başka yapıyorsun” derler. Sanırım bunu severek yaptığım için, sevgimi de katıyorum yemeklerime.
“Eşimin bana aldığı hediyelerin maddi değerinin hiçbir önemi yok, insanlar sevdikleri için gözünü kırpmadan her şeyi yapabilirler.” Ö.A.Ş.
İ.O: Şimdiye kadar birbirinizden duyduğunuz en güzel iltifat neydi?
Ö.A.Ş. Berkay’ın “Özlem benim bu hayattaki şansım” demesi...
İ.O: Hayatınızda kısa bir geçmiş ve gelecek değerlendirmesi yapmanızı istesek?
Ö.A.Ş. Yaşadığım her şey için teşekkür ederim, içimde büyüttüğüm o küçük çocuk bugün sevgi dolu vicdanlı akıllı ve kendi ayakları yere basan bir kadın oldu. Geleceği kim bilebilir kendime söylediğim tek bir şey var hiç değişme Özlem hep aynı kal.
İ.O: Son olarak, şu an gelecekle ilgili sizi en heyecanlandıran şey nedir?
Ö.A.Ş. Hayatımızla alakalı son zamanlarda birkaç karar aldık. İki sene içinde verdiğimiz kararları gerçekleştirebilirsek, her şey istediğimiz gibi ilerlerse bizi çok çok güzel şeyler bekliyor, bunun heyecanı içindeyiz.
B.Ş. Söyleyemem.
İ.O:Bu Sevgililer Günü için planınız nedir, nasıl kutlamayı düşünüyorsunuz?
Ö.A.Ş. Berkay’ın konseri var, biz genelde bir gün önceden veya bir gün sonradan kutluyoruz. Aslında özel günleri pek sevmiyoruz, insanlara zorunda gibi hissettiriyor, hayatın akışında herhangi bir günde anlık sürprizler, planlar bizi daha mutlu ediyor.
B.Ş. Çalışıyorum, konserdeyim, klasik. Bir gün önce veya bir gün sonradan kutluyoruz Özlem’le.
“Yaşadığım her şey için teşekkür ederim, içimde büyüttüğüm o küçük çocuk bugün sevgi dolu vicdanlı akıllı ve kendi ayakları yere basan bir kadın oldu.” Ö.A.Ş.
Şamdan Plus dergisi; iş, cemiyet ve moda dünyasının ünlü isimlerinin diğer bir deyişle ‘elitler’in özel ve sosyal yaşamlarına ayna tutar. Elitlerin gerçekleştirdiği veya katıldığı her türlü etkinliği takip ederek okuyucularına aktaran Şamdan Plus dergisi, gündemdeki konu veya kişileri tüm detaylarıyla sayfalarına taşır. Şamdan Plus, özel dosyaları, özel röportajları ve özel fotoğraf çekimleriyle çoğu zaman cemiyet hayatının gündemini de belirler.
Şamdan Plus E-Bültenine Katılın!
Kültür, sanat ve cemiyet hayatının en seçkin köşelerinden haber almak ister misiniz? Özel röportajlar, fotoğraf çekimleri, cemiyet gündemi ve güncel haberlerle dolu e-bültenimiz, sanat ve cemiyet dünyasının kapılarını sizler için aralıyor.Ücretsiz e-bültenimize abone olarak, her hafta güncel haberler ve Şamdan Plus özel içerikleri hakkında bilgi sahibi olun.
Hemen abone olun, sanat ve cemiyet dünyasını keşfedin!